Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe - Sayfa 37 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Arka BahÇemiz > Arka BahÇe
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Arka BahÇe
Konudaki Cevap Sayısı
14498
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
663770

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Modları Göster
  #361  
Eski 12-02-2007, 20:32
Buddha - ait Avatar
Buddha Buddha bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Adalya Körfezi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 55/105
26 Mesaj ına 165 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yersen...

Gurme restoranında kişi başı mönü: 29 bin dolar

Tayland’ın başkenti Bangkok’ta dünyanın dört bir köşesinden gelecek gurmeler, yarın buluşacakları özel bir fiks mönü akşam yemeğine kişi başı 29 bin dolar (40 bin YTL) ödeyecek.

Türkiye’de de faaliyet gösteren "Mezzaluna" lokantalar zinciri tarafından Bangkok’un en lüks otellerinden birinde düzenlenecek ve katılımın 40 kişiyle sınırlı olacağı gala yemeğinde boş yer bulunmuyor. Zengin gurmeler, Michelin rehberinde 3 yıldız sahibi 6 ünlü Avrupalı aşçı tarafından hazırlanacak olan 11 ayrı yemeği, "1955 Chateau Latour" ve "1967 Chateau d’Yquem" gibi çok değerli şaraplarla tadacak.

Yemekler arasında kaz ciğeri, dünyanın en pahalı sığır etinden yapılan Kobe bifteği, Beluga havyarı ve siyah trüf mantarı bulunduğu belirtildi. Yemekten elde edilecek gelirin bir kısmı "Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü" ile Tayland Kralı tarafından kurulan "Chaipattana Vakfı"na aktarılacak.
Alıntı ile Cevapla
  #362  
Eski 12-02-2007, 20:48
Buddha - ait Avatar
Buddha Buddha bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Adalya Körfezi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 55/105
26 Mesaj ına 165 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yemişler...

İşte 29 bin dolarlık mönü
Avrupalı ünlü şeflerin hazırladığı 10 çeşit yemeği yiyen milyonerlerin kimliği belli değil.

Yemeği hazırlayan şeflerin dördü Fransız. Yemekler en ince ayrıntılarına kadar belli. Şeflerin isimleri de öyle. Ancak Tayland’ın başkenti Bangkok’taki lüks Lebua Oteli’nde önceki gün, smokin ve tuvaletlerini giyip ayaklarına gül yapraklarının döküldüğü sofralara oturarak, 10 çeşit yemeği yiyen milyonerlerin kimliği gizli tutuluyor

Dördü Fransız, biri Alman, diğeri İtalyan olmak üzere üç Michelin yıldızına sahip altı ünlü şefin, beluga havyarından Kudüs enginarına en nadide yiyecekleri bir araya getirerek hazırlayıp her tabağı ayrı bir seçkin şarap eşliğinde sunduğu ekstra lüks mönüyle tam 40 kişiye muhteşem bir ziyafet çekildi. Ancak otelin 65. katındaki Mezzaluna lokantasında adam başı 29 bin dolar ödeyen konukların kimlikleri gizli tutuldu. Yemeği organize eden Lebua Oteli müdürü Deepak Ohri’nin verdiği bilgiye göre, konuklar arasında Fortune 500 listesindeki bazı şirketlerin CEO’ları, Macau’dan bir kumarhane patronu, Tayvanlı bir otel sahibi gibi kişiler vardı. Yemeğe katılanların 15’i davetliydi, geri kalan 25 kişi para ödedi. Güvenlik nedeniyle rezervasyonunu iptal eden 10 Japon’un yerine bazı "şanslı" kişiler yemeğe davet edilmişti. Bu şanslı kişilerden biri de "Elite Traveler" adlı lüks seyahat dergisinin yayın yönetmeni olan Amerikalı Douglas Gollan’dı.

ABD, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’dan gelip adı gizli tutulan konukların dışında, Malezya’da yaşayan zengin bir Kamboçyalı olan Sophiane Foster de yemekteydi. Foster, sekizinci tabak olan "Perigord mantarlı güvercin"de tıkandığını ve yemeği bitiremediğini söylüyordu. "Kazciğeri ezmeli krem brule" dahil iki ayrı tabağa imza atan Paris’teki Taillevent lokantasının şefi Alain Soliveres, 29 bin dolarlık geceyi "Olay bütünüyle gerçeküstü" diye tanımlıyordu. Tayland’ın turizm tanıtımına katkıda bulunmak üzere hazırlanan yemekten elde edilen gelirin büyük bölümü Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü ile Tayland’daki yerel bir kalkındırma örgütüne verilecek.

İşte mönü

Üç Michelin yıldızlı şefler beluga havyarından, Perigord mantarı, Kobe bifteği ve Belon istridyelerine kadar geniş bir yelpazedeki malzemeyi alarak son derece sofistike bir füzyon oluşturdular. Mesela tabaklardan biri "Imperial beluga havyarı ve Belon istridyesi ile sunulan Kobe bifteği tartarı"ydı. Şefler, malzemeyi en taze ve kaliteli olduğu yerlerden getirttiler; Fransa’dan kara truf mantarı, kazciğeri ezmesi, istridye ve Bröton ıstakozu, İsviçre’den havyar, İtalya’dan beyaz mantar, Kudüs’ten enginar.

Şaraplar: 10 tabakla sunulan şarapların maliyeti 200 bin doları buluyordu. Bunlar arasında 1985 Romanee Conti, 1959 Chateau Mouton Rothschild, 1967 Chateau y Quem, 1961 Chateau Palmer, 1955 Chateau Latour bulunuyordu.
Alıntı ile Cevapla
Buddha kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), dentist (13-02-2007)
  #363  
Eski 13-02-2007, 20:17
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

- Bu mönü ile alakalı sosyal mesaj içeren bişi yazarsam nah şöyle olayım.
-Nasıl mı şöyle ?
- Aha da böyle...
-Hah tamam tam öyle...
Alıntı ile Cevapla
  #364  
Eski 13-02-2007, 21:02
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Yok Ahali yok ;

Getirdiler gaza yazamadan uyku yok...

Herifler birmilyonyüzaltmışbinamerşkandoları'nı basmışlar, yemeğe gitmişler.
Hasılattan da Sınır Tanımayan Doktorlar ve de bir kalkındırma örgütü nemalanacakmış.

Bu Sınır Tanımayan Doktorlar , ki onlar kendilerine medecins sans frontieres diyorlar ve dünyanın en acil yerlerine en hızla ulaşıp karşılıksız tıbbi hizmet verirler ve bunu yaptıkları için Nobel bile almışlıkları vardır.

Biz ulus olarak Nobel alanlara uyuz olduğumuz için bu tabiblere de uyuz olmamız gerekmez zira bunlar TC vatandaşı değildir ve başarılı olmalarında bir mahsur yoktur.Yoksa , Afganistan'da , Somali'de , Endonezya'da Sri Lanka'da falan ölümleri engellemek için ölümü göze aldıklarından, çakardık sol gözlerinin üstüne bi 301, feleğini şaşırtır , aldıkları Nobel'i nerelerine sokacaklarını bilemez hale getirirdik. Diplomalarının sahte olduğunu ispatlayıp dönme ve dahi cia ajanı ispatlayıverirdik ki deme keyfine gitsin.

Bu doktorların o masadan bağış almaları değil bizzat o masada olmaları gerekirdi.Bu kadar zıkkımı yemiş, üstelik bir çoğu CEO olan , yani yemeğin faturasını cebinden değil de , kendini o eşşek kadar şirketlere ortak sanan küçük yatırımcılara çakan , ve efendi gibi gizli kapaklı bağış yapmak varken üstünde bir tek eşşeğin şeysi olmayan masada ikiyüzbinamerikandolarlık şarapları höpürdeterek reklam yaptığını zanneden dallamalar, bu yemekten sonra tabiidir ki tıbbi yardıma ihtiyaç duyacaklardır.

Lütfen yazmamı engelleyiniz , zira , bu masadan bağış alan diğer unsur , yani , YEREL BİR KALKINDIRMA ÖRGÜTÜ meselesine bi girersem , buna ne adminin sansürü yeter, ne de okuyucuların hafsalası.



Bilmem ^+%&^'^%@..)/%+ 'mı ?
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), Süvari (14-02-2007)
  #365  
Eski 14-02-2007, 15:43
Gozlemci Gozlemci bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 73/737
61 Mesaj ına 268 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
AnnE´isimli üyeden Alıntı
Yok Ahali yok ;

Biz ulus olarak Nobel alanlara uyuz olduğumuz için bu tabiblere de uyuz olmamız gerekmez zira bunlar TC vatandaşı değildir ve başarılı olmalarında bir mahsur yoktur.Yoksa , Afganistan'da , Somali'de , Endonezya'da Sri Lanka'da falan ölümleri engellemek için ölümü göze aldıklarından, çakardık sol gözlerinin üstüne bi 301, feleğini şaşırtır , aldıkları Nobel'i nerelerine sokacaklarını bilemez hale getirirdik. Diplomalarının sahte olduğunu ispatlayıp dönme ve dahi cia ajanı ispatlayıverirdik ki deme keyfine gitsin.

Bilmem ^+%&^'^%@..)/%+ 'mı ?

Gecen yillarda, Hissenette, Pamuk'a abuk sabuk saldiran yazilar vardi. Pamuk zaten CIA ajani, iyi yazar degil vesaire. Ben de Pamuk'u severek okudugumu yazip bu iddialarin sacma oldugunu yazmistim. Taa ki, o meshur sozu soyleyene kadar. O sozden sonra, ben de Pamuk'un kitabina kurus vermeyecegime beyan ettim, hala da sozumun arkasindayim. Barns end Nobl'da kahvemi icerken beles Pamuk okumak bu sozun icine girmiyor, o ayri.

Nobel edebiyat odulu yeni verilmis, ben yurtdisindayim. CNN, NYT, Washington Post, Globe and Mail vs. ne kadar yabanci medya kurulusu varsa, Pamuk'un meshur sozunden alinti yapmislar. Tabii, kinayeli sorulara muhatap oluyoruz: "Sizin yazar odul almis? Soyledigine gore epey kisiyi telef etmissiniz?" Ben de hic ama hic sevinmedigimi soyleyip konuyu kapatiyorum. Hic bir nobel odulu, odulu alanin ulkesine bu kadar zarar vermemistir. Bilmem odulun nesine sevinsem?

Simdi AnnE nazik uslubuyla diyecek ki "Ulan bir tek sen mi yurt disina ciktin. Biz de ciktik, bize kimse oyle adam kesmissiniz falan demedi." Sevgili AnnE, gelecek defa Azerbaycan'a giderken, bilmem beni de mi yaninda gotursen.
Alıntı ile Cevapla
Gozlemci kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), dohol (14-02-2007), Ramo (14-02-2007), Süvari (14-02-2007)
  #366  
Eski 14-02-2007, 18:42
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Nobel kupalı pamukyan efendi.Bu ülkede halkın gözünün içine baka baka."Türkler Bir milyon ermeniyi kesmiştir"
diyebiliyor.Bu muhterem Tarihçimi değil.Peki kim? Nobel aday adayı...Bunu söylerkende
"artık Türkiye nin herşeyin söylenebildiği özgür bir ülke olmalı "
diyor.Bu millete tarihi bir utancı dayatmaya,bir insanlık ayıbını üzerine yıkmaya çalışanların misyonerliğini üstleniyor.

Onu bu ülkenin en iyi yazarlarından biri yapan okurlarını merdiven yapıyor.Basamakları çıkarken selam verdiği bu halka,bu ülkeye bir nobel tadı değil, onursuzluk ve insanlık ayıbı tacı giydiriyor.

Bugün Pariste Ermeni katliamı yapılmadı demek suç,ancak benim ülkemde yapıldı şu kadar da insan öldürüldü demek serbest.Bu nasıl çelişki.

301 madde fikir ve irade özgürlüğünü kısıtlamıyor.Bugün bir çok ülkenin kanunlarında benzeri maddelerin olduğunu en yetkili hukukçulardan dinledik, okuduk.Bu madde sadece ülke değerlerine yapılacak çirkin,küfrü önleyici.Bu kanunun maddelerini Bu bahçenin penceresinden sunmuştum.Herkes okuyabilir.

Avusturalya lı ırkçı liderin kanında Türk kanı bulundu diyerek haber yapan zihniyet yada anlayışın ereği bu ülkenin birlik ve beraberliğinin temeli olan ulus bilincini, Anadolu Türk birliğini yıkmak dağıtmaktır.Dün başaramadılar bugünde başaramayıcaklardır.Bu ülkede din,ırk,yada parça edebiyatı yapanlara alet olmak bu millete ihanet içinde olmakla eş değerdir.

Ne ırkçıyım.ne Faşist nede kafatascı.Bu ülkeyi daha güzel daha yaşanılır yapma sevdası peşinde olan kim varsa bu yurdun evladı gözüyle bakarım.Bu ülkeyi soyan,sağan düşmanımsa sövende düşmanımdır.Kanı canı soyu sopu her kimse...
Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), bikmisbroker (15-02-2007), dohol (14-02-2007), Süvari (14-02-2007)
  #367  
Eski 14-02-2007, 22:21
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sayın tanıdığım ve tanıma fırsatı bulamadığım arkadaşlar ;

Ben öğrenebilme ya da gözleyebilme fırsatını bulabildiğim ve yeterli bilgi sahibi olduğuma inandığım konularda fikir üretebilirim ancak.

Mesela, Orhan Pamuk'un , Ramo Hocam'ın dediği gibi, '' Bu ülkede halkın gözünün içine baka baka."Türkler Bir milyon ermeniyi kesmiştir" '' demediğini biliyorum.

Ama İsviçre gazetesi Tages Anzeiger'e 6 Şubat 2005 tarihinde verdiği mülakatta Pamuk, 'Türkiye'de otuzbin Kürt ve bir milyon Ermeni öldürüldü' dediğini biliyorum.

Dolayısı ile bu cümleyi değerlendirirken dolduruşa gelmemem gerektiği, bu yaşa kadar öğrenebildiğim davranış biçimlerinden biridir.

Tarihçi olmamakla ve tam sayıyı bilmemekle beraber , '' bu topraklarda '' bir milyon civarında Ermeni'nin öldüğünü de , en başta Türk Tarih Kurumu '' verilerine dayanarak biliyorum. Ama , bu beni techir midir , genosid midir tartışmalarına itmiyor. Çünkü , bu olay sırasında en az o sayı civarında müslüman Türk'ün de öldüğünü biliyorum.

Ayrıca hiç kimsenin de beni , soykırım yapan bir ulusun bireyi olarak tanımlayamayacağı konusunda da bir fikir sahibiyim.

Mesela , bence , RAmo Hocam'ın , Orhan Pamuk'tan PamukYAN diye sözetmesi ne yazık ki beni sadece Ramo Hocam adına üzüyor. Zira , Ramo Hocam ya da Ben ya da herhangi birimiz Ermeni olabilirdik , bu ülkede nesilllerden beri yaşıyor olabilirdik , bu ülkede istenmememize rağmen bu topraklarda gömülmek isteyebilirdik. Daha önce bir yerlerde yazdığım gibi , benimle okul arkadaşlığı yapmış bir arkadaşımın, 6 yaşında ilk kolum kırıldığında alçıya almış olan ortopedistin, tonton bir yedek subay öğrenci iken ve aramızdaki bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve sağlığı askerlik yapmaya uygun erkek katılımcılar gibi namusu ve şerefi üzerine and içerek başladığı askerlik hayatını , Yüksek Bilgisayar Mühendisi bir ER olarak yapmayı aşağılanmak olarak algılamamaya çalışan Arman dostumu soyadları YAN ile bitiyor diye aşağılabileceğini düşünemedim hiçbir zaman.

Okuduğum binlerce kitap arasında, benim hayatımı ciddi bir şekilde etkilediğinin farkına vardığım , tekrar ve tekrar okudukça tekrar ve tekrar keyif aldığım , Tahsin Yücel'in YALAN'ı , Yaşar Kemal'in BİR ADA HİKAYESİ, Orhan Pamuk'un KARA KİTAP'ı , onları yazanların ne olduğunu , kim olduğunu, ne dediğini, nasıl yaşadığını hiç mi hiç umursamadan özel bir yer aldı beynimde ve yüreğimde.

Orhan Pamuk'un adı Orhan Pamukyan da olsaydı , ya da ne olursa olsaydı o kitabı O yazmış olacaktı ve benim için önemli ve saygıdeğer olacaktı.

Ve O yazarın yazdığı kitapları okuyan YÜZMİLYONLARCA dünya insanından çok çok azının dünyada ERMENİ diye bir insan topluluğunun olduğunun farkında bile olmadığını biliyorum, ama o yüzmilyonlarca insanın , İSTANBUL kitabını okuyunca, TÜRK ve TÜRKİYE ve İSTANBUL diye anılan ve olağan yaşamların olağanüstü anlatıldığı ve o yaşamın olağanüstü bir yerde geçtiğini farkettiklerini de biliyorum. Ve bu kitabı okuyunca , bu toprakta, bu toprağın İstanbul denilen parçasını bu kadar iyi anlatmaktan daha MİLLİYETÇİ bir yaklaşım olabilir mi diye bir keyif daha alıyorum.

Ve o insanın , İngilizceyi ana dili gibi konuşabiliyor olmasına rağmen , Nobel Ödül töreninde , o muhteşem duygusal metni İSVEÇ kıralına TÜRKÇE okuduğunu , dünyada milyonlarca insanın bu konuşmayı NAKLEN ve TÜRKÇE dinlediğini biliyorum. Ve bu benim bütün MİLLİ duygularımı ayaklandırıyor ve gözüm yaşarıyor.

Çünkü ben , O kitapları yazan insanların, O kitapları dünyada milyonlarca insana okutan insanların, dünyanın en önemli ödülünü bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak ve TÜRKÇE konuşarak almasının uzun yıllardır gördüğüm en MİLLİ DUYGULARI OKŞAYAN TAVIR olarak değerlendiriyorum.Ve düşünüyorum , dünya bizi nasıl tanıyor , nelerle tanıyor , hangi üretimlerimiz,hangi markalarımız, hangi tavırlarımızla tanıyor diye.


Ve Türk Tarih Kurumu kayıtlarında geçen bir milyon Ermeninin öldürüldüğünü söylemiş olması ve KURTLAR VADİSİ-TEROR dizisinin jeneriginde de geçen otuzbin kürdün öldürüldüğünü söylemiş olması bence Orhan Pamuk açısından pek iyi olmamıştır.Ama , O bu lafı söyledi diye , birtakım SAMAST kılıklıların mahkeme koridorlarına kadar girerek ''tuhaflıklar'' yapmış olması , ölümle tehdit edilmekte olmasının sonuçları benim ÜLKEM için hiç de iyi olmamıştır. Ve onun Nobel ödülü alması ve o ödülü alırkenki onurlu TÜRKÜM tavrı, bu saçmalıklara karşı en iyi cevap ve ''PR'' olmuştur.

Diye düşünüyorum.

ve düşünüyorum ki , iyi ki benim yazdıklarımı hoşgörü ile okurken benim soyadımın hangi hece ile bittiğini ve atalarımın kimler olduğunu bilmiyor ve umursamıyorsunuz.

Ve bunlar benim fikirlerim.Kimse katılmak ya da beni tersine ikna etmek zorunda değil.

Saygılarımla.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), bikmisbroker (15-02-2007), Buddha (15-02-2007), buena vista (14-02-2007), flz (14-02-2007), Gozlemci (15-02-2007), korhan (19-02-2007), neron (15-02-2007), Ramo (14-02-2007), Süvari (15-02-2007), TheSecret (15-02-2007)
  #368  
Eski 14-02-2007, 23:38
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Hepimiz biliyoruz ki bugün bir çok ülke parlemontolarında,bugünlerde de ABD de
Ermeni soykırımı meselesi gündemdedir.Başta fransa olmak üzere,bir çok ülke Demokrasi ve özgürlük ayıbı işleyerek karşı tezde düşünceleri suç sayacak kararları parlemontolarından çıkarabilmektedir.Bu kadar hassas bir dönemde
Orhan pamuk bu sözleri sarf etmemişse,tekzip etmesi yada Pariste çıkıp bu soykırım olmadı demesi gerekir.Bakalım anlı şanlı demokrasi kaleleri nasıl olacak.

Soyadı YAN olanlara bakalım.
-Erivanda soykırım anıtı dikip,Ülke haritalarında Ülkemizin bir çok ilini gösterebilmekteler.
-Karabağ bölgesinde Azerilere karşı işledikleri suçlar.Binlerce azeriyi bu bölgeden sürerek aç açıkta bırakmaları.
Diasporaları aracılığı ile ülkemiz üzerinde baskılar.Yaşadıkları ülke topraklarındaki Türk Düşmanlığı.
En kötüsü dost bilidğimiz parlemontoların bile bu siyasi baskılar sonucu bu kararları alması.
Bu durumun doğuracağı sonuçlar son derece vahimdir.Toprak talebi,Büyük maddi tazminatlar vb.Bunun ülkemizin geleceği adına büyük bir ipotek anlamına geleceğini tahmin edememek zor değil.

Dış politikada,dış siyaset arenasında zor anlar yaşadığımız.İçeride etnik sorunlar yaşadığımız.Binlerce vatan evladının dağlarda şehit olduğu bir dönemde.Bu milletin hassasiyetlerine dikkat edilmeden konuşalacak herşey çok sonuçlar doğurur.Orhan pamuk da bunu yapmıştır.

Bu muhteremin bir çok kitabını okumama rağmen senin aldığın tadı alamadım.Ancak biliyorum ki beğeniler göreceli.Yada ben zevksizim.
Ancak bu zatı muhterem bu sözü etmemiş olsa,Nobel alırmıydı sorusuda bir bilinmeyen.

Kimseyi adından yada sanından hareketle aşağılama düşüncem yoktur.YAN sözcüğü ile Bugün Dünyada ki Ermeni birliklerinin düşman ve kin dolu yaklaşımlarının altının çizilmesi söz konusudur.Önemli olan adlar kimlikler yada sıfatlar değil verdikleridir.

Yani Güzel ANA,
Gecenin bu saatinde birazda hasta,Burnu gripten çilek alı olmuş bir vaziyette buralara birşeyler karalamaya çalışıyorsak.Ortak paydalarda buluşmuş bir mutlu ülkeyi paylaşmak adınadır.
Elbette yanlışlarımız eksiklerimiz olacaktır.Doğrularını sıraladığın zatı muhteremin eğrilerinide lütfen doğru akıl terazinde tart.Konuyu çok uzatmamak adına burda keseceğim.Zaten internette bu konu ile ilgili yüzlerce değişik taraflardan yazı bulmak mümkün.Ne olursa olsun duamız bu milletin Kürdü,Türkü Ermenisi beraber yaşama gücünü ve kuvvetini bir an önce bulmasıdır.İkimizinde ortak paydamızın bu olduğunu bilmem mi.
Sevgiyle kal.
Alıntı ile Cevapla
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (14-02-2007), AnnE (15-02-2007), bikmisbroker (15-02-2007), Buddha (15-02-2007), buena vista (15-02-2007), dentist (15-02-2007), ewp (14-02-2007), flz (15-02-2007), Gozlemci (15-02-2007), neron (15-02-2007), R.W (16-02-2007), Süvari (15-02-2007), TheSecret (15-02-2007)
  #369  
Eski 16-02-2007, 17:12
R.W - ait Avatar
R.W R.W bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Apr 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 56/91
34 Mesaj ına 66 Kere teşekkür edildi
Tanımlı mola...

bu irina bildiğimiz irina mı?
eğer öyleyse sanırım bir şeyler anlatmak istiyor....

irina.JPG
__________________
cefasiz sefanin vefasi olmaz....
Alıntı ile Cevapla
  #370  
Eski 17-02-2007, 14:44
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Red face Kedinin adı nanköre çıkmış

Rivayete göre Peygamber efendimizin namaz kılacağı seccadenin üzerinde kedisi yatıyormuş. Namaz vakti geldiği halde kedi kalkmıyormuş. Sevgili peygamberimiz de kedinin olduğu kısmı keserek seccadeyi almış ve namazını kılmış. Sonrasında kedi uyanmış, elini uzatıp sevmek istemiş hayvanı. Ama kedi onu tırmıklamış.Peygamber efendimiz pek bi üzülmüş ve insanların nankörlüğünü kediye atfetmiş.

Acaba kedinin dokuz canının olması ile bir ilgisi var mı bilmiyorum ama, her ölümle yüzleştiğinde gördüğünü sandığı şey, gerçekten gördüğü şey mi yoksa görmeyi ummuduğu mu...Genelde 4 ayak üstüne düşmesi sadece bir şans mı yoksa ona bahşedilen mi. Gördüğü ilgi ve sevgiye karşılık bazan yaltaklanan bazan da tıss layan bu kedinin anlama sorunu ne?

Sevginin gücünü görememesi doğasının getirisi mi yoksa rivayetin getirisi mi.....

Bazan bizler de çukurlara düşeriz, uzanacak bir el bekleriz. Ama hiç çaba sarfetmeyiz ki zıplayıp çıkmayı ya da tutunup kalkmayı, mecbur tutarız yanımızdakini ötemizdekini. Sürekli koşmayı isteriz, ama hiç düşünmeyiz ki sürünen daima yol alır. Varlığımız bir başkasına armağan gibi, sohbetimizi lütfederiz, sözde paylaşımları. Ama yalnız kaldığımızda anlarız ki aslolan gercekte sadece zihnimizin yanılgısı. Hepimiz yalnızız kalabalığın içinde varlığını sürdürmeye çalışan, tek başımıza geldik tek başımıza gideceğiz yine. Varolan 9 canımızın dokuzunu da telef etmekteyiz.

Offff, pek bi iç karartıcı oldu bu.......Hayat güzel,coşku güzel. sizlerle paylaşmaksa en güzel. aruw kalasagnız.

Hörmetlerimi kabul buyrun, sürç-ü lisan ettiysek affola...)
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
account (17-02-2007), alihoca (22-02-2007), AnnE (17-02-2007), Ramo (17-02-2007), serdarkus (17-02-2007)
Cevapla


Konuyu Toplam 2 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 
Konu Seçenekleri
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:38 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce