#341
|
|||
|
|||
Amerikali sadece paraya ve maddiyata dayali hayatindan bikip usaninca herseyi satip savmis, Hindistan'a gitmis. Memleketin kus uçmaz kervan geçmez bir kösesinde yasayan, söhretini duydugu bir gurunun kapisina dayanmis. Yalvarmis, yakarmis ve sonunda esigi asmayi basarmis.
Guru, otlardan, samanlardan yapilma bir kulübe göstermis Amerikali'ya. 'Burada inzivaya çekileceksin' demis. 'Kimseyle görüsmeyeceksin, kimseyle konusmayacaksin, su ve ekmekle yetinip tefekküre dalacaksin!..' On sene geçmis. Guru, on sene sonra bir gün Amerikali'yi yanina çagirtmis: "3 kelime söyleme hakkin var. Seni dinliyorum!" Zar zor konusmus Amerikali: - Karnim çok aç! "Günlük tayinini biraz artirin!" demis guru ve kulübesine geri göndermis. Bir on sene daha geçmis. Tekrar yanina çagirtmis: "3 kelime söyleme hakkin var. Dinliyorum!" - Yatak çok sert! "Altina biraz daha saman ilave edin!" demis, kulübesine geri göndermis. Bir on sene daha geçmis, guru, bir kez daha yanina getirtmis Amerikali'yi. "3 kelime hakkin var. Dinliyorum!" - Evime gitmek istiyorum! - ...tir git ulan nereye gideceksen! Zaten geldiginden beri vir vir vir, devamli sikayet... |
#342
|
|||
|
|||
oksuruk ilaci
Adamin biri oksuruk sikayetiyle doktora gitmis ve derdini anlatmis. Aksilik ya doktor adama yanlislikla oksuruk ilaci yerine mushil ilaci vermis ve demis ki: - "Bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanima gel." Adam bir hafta sonra geldiginde doktor:
- "oksurugun nasil oldu?", diye sormus. Adam cevaplamis. -"Cesaret edip de oksuremiyorum ki!" |
#343
|
|||
|
|||
Su ve rakı
YEŞİLAYCI bir bilim adamı, konferansında dinleyicilere sormuş:
- Bir eşeğin önüne iki kova koysanız. Biri su dolu, diğeri rakı. Hangisini içer? Yanıtı kendi veriyor: "Tabii suyu." Ardından soruyor, "Neden?" Arka sıralardan bir ses, "Eşekliğinden..." |
#344
|
|||
|
|||
Temel ve bayram namazı
BİR gün Temel’in abisi ölür. Cenaze namazı kılınırken Temel namazı kılmaz bir köşede oturur. Bunu gören Dursun, Temel’e; "Ula Temel sen niye cenaze namazı kılmaysun?" der.
Temel ise; "Ben cenaze namazı kılmayi bilmeyrum" der. Aradan 2 hafta geçer. Temel’in kaynanası ölür. Cenaze namazında cemaat Temel’i en ön safta görür. Namaz sonunda Dursun Temel’e: - Ula Temel sen hani cenaze namazı kılmayi bilmeydun? Temel ise şöyle der: - Haçan bu cenaze namazi değildur ki bayram namazidur. |
#345
|
|||
|
|||
Bor, toryum eline su bile dökemez
SIK sık duyuyoruz...
"Türkiye’yi toryum kurtarır." "Bor ihya eder." "Volfram borçlarımızı öder." Safsata... Türkiye’yi uçuracak olan maden, kömürdür, kömür... Uranyuma 5 basar! * Bakın dün, valilere ve kaymakamlara hitaben konuşan Başbakan, dedi ki: "Nerede fakir var, nerede garip var, arayacaksın, bulacaksın... İcabında sayın valim, sayın kaymakamım, atlayacaksın kamyonun şoför koltuğuna, sen gideceksin, kapıyı çalacaksın, kömürü sen vereceksin... Bunu yaptığın gün, bu Türkiye ne olur biliyor musun? Uçar, uçar..." * Demek ki neymiş? Veriyorsun kömürü... Türkiye uçuyor! * Take off yani. * Toryum ver... Uçmaz. Tezek ver, daha iyi. İster yakar, yakmazsa, duvar yapar. N’aapsın toryumu moryumu. * Açalım biraz... Kaç milyon aileye kömür dağıtılmış biliyor musunuz? 8 milyon aileye. Kaç hane var Türkiye’de? 17 milyon. Yarısı. 2 kişiden 1’i. Onun için, dünyanın hiçbir ülkesinde kömürle milletvekili olamazsın. Burada olursun. * Onun için, bankalardan fabrikalara, limanlardan telefonlara kadar her şeyi satıyorlar... Tarlaları, yolları, gölleri, nehirleri, barajları satıyorlar. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ile Taş Kömürü Kurumu’nu satmıyorlar. Satmazlar. Çünkü bu ülkede "stratejik, jeopolitik" hatta "demokratik" önemi olan ve "asla başkasının eline geçmemesi gereken" nedir? Kömür. * Geçti Bor’un pazarı... Hálá mı farkında değilsin? Yılmaz Özdil yozdil@hurriyet.com.tr |
#346
|
|||
|
|||
Utangaç Temel
TEMEL, Fadime ile nişanlanmış. Fadime’yi arabasına almış, gezmeye çıkarmış. Arabayla bir yerlerde durmuşlar. Kalkarken Temel vitesi bire almak istemiş, eli Fadime’nin eline değmiş. Fadime kızarmış. Temel de utanmış.
Günler geçmiş. Nihayet evlenmişler. Balayına arabayla Bodrum’a yola çıkmışlar. Bodrum’da otel vardıklarında Temel el frenini çekmiş. O sırada yine eli Fadime’nin eline değmiş. Fadime yine kıpkırmızı olmuş. Ama laf etmekten de geri durmamış; - Ula Temel, artuk evlüyüz daaa, daha ileri cidebülürsün. Temel bunu duyunca hemen el frenini indirmiş. Marmaris’e doğru yola çıkmışlar. |
#347
|
|||
|
|||
İlaçların etkisi
ADAM geçirdiği ameliyattan sonra hastane odasında ayılırken başucunda oturan karısını görmüş, "Oh hayatım..." demiş gözlerini aralayıp gülümseyerek "Müthiş güzelsin..." ve hemen tekrar bayılmış. Biraz sonra tekrar kendine gelip, "Karıcığım.. Hoşsun..." demiş.
"Aaa?.." diye cevap vermiş karısı, "Önce ’Hayatım çok güzelsin’, sonra sadece ’Hoşsun’ ne oluyor öyle?" "Ah karıcığım" demiş adam, "Herhalde ilaçlar etkisini kaybetmeye başladı..." |
#348
|
|||
|
|||
Durmasını bilmek
TEMEL ile İdris şanslarını denemek için kumar oynamaya karar vermişler. Şansları bir türlü yaver gitmemiş ve beş parasız kalmışlardır. Kumarhaneden çıkarken, İdris çırılçıplak vaziyette uygunsuz yerlerini elleriyle kapatmıştır. Temel’in ise sadece ayağında paçalı donu vardır.
İdris, Temel’e dönerek; "Ula Temel sana gıpta edeyrum" der. Temel, bunun nedenini sorduğunda İdris; "Kumarda nerede duracağunu bileysun" cevabını verir. |
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler | ||
meraklı (13-01-2008) |
#349
|
|||
|
|||
Ormana maliyeciler gelmiş!
YİNE gündemde vergiler var. Devlet vergilerle uğraşıyor. Uğraşmayıp da ne yapsın, devlet çarkı nasıl dönecek?
Toplayabildiği kadar toplayacak, aylık verecek, yol yapacak, okul açacak, kalanı da, Allah kabul etsin oraya buraya harcayacak. Tarih boyunca vergi, hep sevimsiz olmuştur, kim vergi lafını duysa hemen saçları diken diken olur. Ama devletten, şunu isterim, bunu isterim derken hiç de öyle değildir. * * * İNSANLAR niye vergiden bu kadar şikâyetçidir. Kim cebindeki parayı verir ki? Üstelik devlet zoruyla... * * * İNSANLARIN, vergi deyince, iki itirazları vardır. Bir vergi adaleti, iki verginin harcanması... Eğer toplanan vergiler adil değil, yani, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmamışsa, bir başka deyimle vergi kaçıranlara engel olunmamışsa, toplanan vergiler abuk sabuk harcanmışsa... * * * MADEM vergiden laf açtık, sürdürelim... Vergi denilince akla maliye ile maliyeci gelir. Bir papaz ile maliyeci aynı gün ölürler; papaz cehenneme gider, maliyeci ise cennete... Papazın itirazı vardır: "Ben 60 yıldır, insanların doğru yola, Tanrı yoluna gitmeleri için günde kaç kere dua ettim! Ya bu maliyeci ne yaptı? Beni cehenneme, onu cennete nasıl koyuyorsunuz?" Cevap gelmiş: "Öyle deme, öyle deme" Sen ne zaman kilisede vaaz versen cemaat uyurdu... Ama bu maliyeci ne zaman bir yere gidip defterlere baksa, herkes bildiği, bilmediği bütün duaları okur Allah'a yalvarırdı!" * * * BAZI fıkralar vardır, eskidir ama hep yenidir. Çünkü fıkranın, ana fikri hiç değişmez ki! Bir sabah ormana maliyeciler gelmiş... Tilki hemen kaçmaya başlamış, yolda kaplumbağaya rastlamış: "Hayrola tilki, nereden böyle, niye kaçıyorsun?" Tilki nefes nefese: "Maliyeciler gelmiş!" "Sana ne?" "Sana ne olur mu? Bende kürk, hanımda kürk, çocuklarda kürk, maliyeci bu kürklerin hesabını sorarsa!" Tilki kaçıp giderken, kaplumbağa koşmaya başlamış... * * * GÖÇMEN kuşlardan kırlangıç, kaplumbağanın kaçtığını görünce yukarıdan bağırmış: "Hayrola, ne oldu?" "Maliyeciler gelmiş!" "Sana ne?" "Sana ne olur mu? Bende yazlık ev, hanımda yazlık ev, çocuklarda yazlık ev!" O da başlamış kaçmaya... * * * MAYMUN merak etmiş: "Nereye yahu?" "Maliyeciler gelmiş..." Maymun lafın sonuna gelmeden başlamış kaçmaya, kaçmış kaçmış, sonra bir ara durmuş: "Ulan aptal maymun, niye kaçıyorsun? Senin kıçın açık, hanımın kıçı açık, çocukların kıçı açık, maliyeci bize ne yapar?" * * * BU fıkra bir ara "Ormana komünistler geliyor!" diye anlatılırdı... Kıçı açık maymunun o gün komünistlerden, bugün maliyecilerden korkacak nesi var ki! h.pulur@milliyet.com.tr |
#350
|
||||
|
||||
Günümüzden, içimizden...
Banka diyaloglarından seçmeler..............
MÜŞTERİ : para çekecektim. - hangi hesaptan - benimkinden. - tamam beyefendi de sizin hesap no.su kaç? - bilmiyorum. - isim neydi? - benim gendimin mi? - YOK E... (denemiyo tabii..) ******** - günaydın. sizin işlem neydi? (bir arkada bekleyen bayan ) : sohbet etmeyi bırak da işini yapsana kardeşim. ! ******** MÜŞTERİ : Ben aycell faturasını bankadan yatırdım. ama hattım borcundan dolayı kapandı. - nasıl olur? biz aycell tahsilatı yapmıyoruz ki? - ben oyak'dan yatırdım zaten. - ? - ona bi baksak. olmuyo mu? oyak çok kalabalık da... - olurmu kardeşim. ben nasıl görürüm oyağın hesaplarını? - şundan baksan?(bilgisayarı gösteriyor.) hani onlar da oradan bakıyo da. olmuyo mu öyle? - oluyo canım. hatta elim değmişken tapu da, muhtar falan da işin varsa onu da aradan çıkaralım. ************ - doğum tarihiniz? - 57 -tam tarih alıyım? - 1957 *********** (kredi kartları için call center genelde anne kızlık soyismini ve mezun olunan ilk okulu güvenlik şifresi olarak kullanıyor) - mezun olduğunuz ilk okul? - ben lise mezunuyum. - tamam da bana ilkokul adı lazım. - iyi de ben liseyi bitirdim! - ? ******** - anne kızlık soyismi? - bilmiyorum. - (pratiğiz ya!) dayınız soyismi ne? - ya bi kart vereceniz taa dayımı karıştırıyonuz. istemem kart mart. (hışımla şubeyi terk eder.) ******** Meraba ben Serkan nasil yardimci olabilirim? - Benim telefonda bi problem var bankomatta islem yapamadim - Peki ilk önce telefonunuzun ''menü" tusuna sonra da ''5''tusuna basin... - Evet... Tamam... - Ekranda ne var simdi? - Show tv... - ??? ******** - Iyi günler kredi karti basvurunuz için aramistim sizi... - Tabi buyrun.. - Mesleginiz nedir acaba? - Hayat kadini... - ... Özel sektör yaziyorum ben... - O da olur!... ******** Kadin : Merhaba ben kredi kartinizla köpek almistim... Yetkili: Evet efendim?... Kadin : Bu köpegin kulaklari duymuyor. Acaba sigorta kapsamina giriyor mu? Yetkili: Ben bi üstüme danisiyim !!!?!!... ******** - Iyi günler, hosgeldiniz, nasil yardimci olabilirim? - Para çekemiyorum ben... - Sifrenizi yanlis giriyormussunuz Ahmet bey!... - Sifre mi? Benim sifrem hep aynidir, Istanbul'un kurtulusu... - Lütfen, bana sifreyi söylemeyin efendim. - Hah, tamam hatirladim, 1956!!! - Efendim o Istanbul'un kurtulusu degil ama... - Yaaaa!... Kaçti Istanbul'un kurtulusu? - Efendim ben malesef söyleyemem bunu size. - Niye sen de mi bilmiyosun?... - Biliyorum, ama güvenlik açisindan benim sifreyi bilmemem gerekiyor. - Ben sana sifreyi sormuyorum ki!... Istanbul'un kurtulusunu soruyorum. - Evet, ama... ???!!! ******** Buyrun Bankacilik Destek - Alo ben Konya, Ya benim bu printer çalismiyor!... - Windowstami çalisiyor? - Evet - Bilgisayar printeri görüyor mu Konya? - Evet, karsi karsiyalar!... ******** -Güvenliginiz için bir kaç soru sormam gerekiyor. -Dogum yeriniz? - Erzurum... - Dogum tarihiniz? - 23 Ocak 1957 - Annenizin evlenmeden önceki soyadi? - Anami karistirma lan bu ise! - ?????!!!!! ******** - Su an bankanizin ATM'sinden maasimi çekemiyorum. - Üzgünüz efendim geçici bir hatadan ötürü su an tüm sistemlerimiz off'tadir. (Bir saat kadar sonra yine arar) - Ben su an Of'dayim ve hala parami çekemiyorum... Maili gönderene tşk lerimle... Yorumcuk:
__________________
meraklı: üzerine vazife olmayanla ilgilenen.. Herşeye burnunu sokan..."merak ediniz, öğreniniz ki yeni ufuklarda başarı sizin olsun." |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|