Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Ser'den, Sera'dan. - Sayfa 30 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Bahçıvanlar > Sera
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Ser'den, Sera'dan.
Konudaki Cevap Sayısı
387
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
207741

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #291  
Eski 20-05-2012, 02:24
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Borcun İyisi Vermektir Ama Gerçekten Borçsa

Düşünüyorum, evet; yerli yersiz düşünüyorum ama düşüncelerim beni herhangi bir kıyıya çıkartmıyor.

Düşünmeden de edemiyorum. "Düşün düşün, boktur işin" sözünü doğrulamaya çalışıyormuşum gibime geliyor.

Daha işin başındayım.

Sadece elimde somut olan bir icra tebliği var.

İcra tebliğini aldığım ilk gün yaşadığım duygularımla aradan geçen 3-4 günlük sürede oluşan duygularım arasında elbette değişiklikler oldu ama her halükarda değişmeyen bir şey vardı; o da salakça ve safça "böyle bir işin neden gelip beni bulduğu" kıvamında dimağıma takılan kekremsi bir tadın etkisiyle asık suratla dolaşmaktı.

Oysa olan olmuştu artık, bundan sonra yapacağım şeyleri düşünüp ve ne yapacaksam yapmalıydım.

Zaten iki yolum var demiştim, o yoldan birinde yürümeliydim!

Bazen kafamı her türlü karmaşık düşünceden kısa bir süreliğine de olsa uzaklaştırabiliyordum. İşte o zamanda da şöyle bir açmazla yüz yüze geliyordum: Uğraşmak, mücadele etmek, kafa tutmak, hesaplaşmak beni ürkütmüyor, ancak bu işleri yaparken harcayacağım zamana ve emeğime acıyorum.

Esasında kendimi tanıyorum; zor olana, karmaşık olana karşı meyleden bir yapım var. Fakat daha kocamadım ama ilerleyen yaşımdan veya tadını tecrübe ettiğim kazıklardan olsa gerek artık "yorgunu yokuşa sürmek" istemiyordum.

Doğrusu, itle dalaşmaktansa çalıyı dolaşmak daha ehven bir davranış olacaktı benim için. Batmazdım ya, başımın gözümün sadakası olsundu, vereceğim para.

Sanki hiç haksızlığa uğramamışım?

Sanki daha önce hiç aldatılmamıştım?

Her zaman hakkımızı layıkıyla savunmuşuz, bir bu kalmışmış!

Çoğu zaman "la havle" deyip geçip gitmişiz...

"Aferin ağzım" deyip susmuşuz.

Sabırlı olduğumdan değil, hoşgörüsü bol olan biri olduğumdan değil; genellikle gözüm kesmemiş ya da götüm yememiş, o yüzden mücadele etmeye değer bulmamışım.

Mücadeleye değer bulduklarım da sanki sonuç çok mu mükemmel olmuş?

Züğürt avuntusu kıvamında bir şeyler elde etmişim, hepsi o kadar.

Kabakla taş hikâyesi gibi bir şey. Taş kabağa çarpsa da vay kabağın başına, kabak taşa çarpsa da vay kabağın başına.

(Ben böyle düşünüyor ve o anki duygularımı yazıyorum ama okuyan da zannedecek ki bu adam herhalde aşılamaz bir kale zapt edecek.)

Düşünce musluğumu kıssam da açsam da sızdırmaya, tıp tıp damlatmaya devam ediyordum.

İstiyorum ki karar bardağımı taşıran o son damla biran evvel düşsün de bu durumdan sıyrılıvereyim.

Bu 3-4 gün içinde ne bulanık suyum durulmuş, ne karar bardağım dolmuştu. Bu sızdırmalarım devam ettikçe huzur da bulamayacaktım.

Gündüz düşündüklerim yetmezmiş gibi yatakta da sağa sola dönmekten bitap düştüm.

Bir dalabilsem şu uykuya...

Sonunda düşünce musluğumu söküp yerine kör tapa takmaya karar verdim.

Bu kör tapa şu işe yarayacaktı:

Çeşitli olaylardan dolayı bilirim, "icra" işini ciddiye almak gerekir, şakası yoktur o işin. İster ödeme yapmayı kabul et, istersen etme. Her iki halde de o 7 günlük süreyi dikkate almakta büyük fayda var. Zamanında ödeme yapmamakla veya itiraz etmemekle sana yüklenen işi kabullenmiş sayılırsın, karşı tarafın elini güçlendirirsin, çilingirden tut taksiciye, icra memurundan hamalına, yediemin deposundan bilmem kimine kadar birçok kişiye ekmek kapısı olursun...

İcracılar gelmeden önce İcra Dairesine gidip ödememi yapacağım, sonra da hem onlara hem de kendime epeyce bir süre söverek bu işten kurtulmuş olacağım.

Lanet olsun!

-62/e-
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (24-05-2012), dentist (20-05-2012), igencan (13-09-2012), Master (21-05-2012), neron (21-05-2012)
  #292  
Eski 24-05-2012, 07:43
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yorgunu Yokuşa Sürdüm

Öyle lanet olsun demekle bu işten sıyrılamayacağını, kör tapanın dişlerine istediği kadar keten lifi, istediği kadar teflon bant sarıp sıkabileceği kadar sıkıp damlamayı göreceli olarak kesse de sızdırmayı önleyemediğini anlayınca çaresiz yataktan kalktı.

Bilgisayarını açıp bir süre ne yazacağını, nerden başlayacağını düşündü.

Daha bir iki saat önce borcun iyisi vermektir diye aklından geçirdiği tüm savunma mekanizmasını bu kez tersten işletecekti.

Büyük harflerle "13. İCRA DAİRESİNE-ANTALYA" dedikten sonra yüzünü avucunun içine alıp düşünüyormuş gibi yaptı ama çok iyi biliyorum ki hiç bir şey düşünmeden öylece kaldı, ta ki gecenin bu saatinde idrar söktürücü çayın etkisiyle tuvalete gidene kadar.

Çay, tuvalet, yazı; çay, tuvalet, yazı derken ve kafasına göre olduğuna inanmadığı dilekçesini sonunda bitirip yatağa uzanırken ortaya gene ağız dolusu bir "Lanet olsun" lafı döküldü.

***

Adliye Sarayına aranıp taranıp girdikten sonra geceden kızarık gözleriyle önce kimliğinin fotokopisini çektirebileceği yerleri aradı. Kolay buldu, fotokopiciyi.

Nasılsa her şeyin kuyruğuna bu kimlik fotokopisini iliştirmek gerektiğini öğretmişti, hayat.

Sonra gideceği 13. İcranın yerini ve yönünü tabelalarda aradı, onu da buldu.

O yöne doğru yürürken bir yandan da kapıları açık diğer İcra Dairelerinin içine bakıyordu. O arada üstüne vazife olmayan ve gereksiz ayrıca cevabını da veremeyeceği bir soru sordu kendine: "Acaba her bir icra Dairesi kaç dosyaya bakıyor?"

İyi! Kalabalık değildi, geldiği daire. Camekanlı odada bir adam, bankonun arkasındaysa biri masasında diğer ikisi ayakta üç meşgul memur vardı.

Ayaktaki memurların tam ortalarında durdu, hangi memur işini bitirirse ona doğru yılışacaktı.

Yılışmasına hacet kalmadan memurun biri seslendi: "Sizin ne vardı, beyefendi?"

Hemen elindeki zımbalı üç sayfayı uzattı.

Sayfalara hızlıca göz atan bayan memur:"Kimlik fotokopisi?" diyerek tam başından o an için savacakken, aslında mutlaka gerekir düşüncesiyle çektirdiği ama "Belki istemezler" diye düşünüp, esirgediği bu 10 kuruşluk fotokopiyi kaşla göz arasında çıkarıverdi.

Eline beklenmedik bir şekilde tutuşturulan kimlik fotokopisine bakan memur:

-Mehmet Emin siz misiniz?

-Evet.

-Altına tarafıma aittir yazın, imzalayın!

İmzalama işinin sonucunu beklemeyen memur elindeki dilekçede yazılı dosya numarasına göz atıp, ağzına kadar dolu raflara doğru gitti, çok az arandı ve gıcır bir dosyayla geri geldi.

Altı imzalanmış kimlik fotokopisini alırken kaşlarıyla eldeki diğer kağıtları göstererek:

-Dilekçenizin ikinci nüshaları mı?

-Evet, bende kalsın diye...

-Verin bana, üzerine evrak kayıt numarasını yazayım.

Bankodan ayrılıp camekânlı odaya girdi, orada biraz uzun kaldı, belki oradaki görevli itiraz dilekçesinin uzunluğuna takılmış olabilirdi ancak tamamını okumadığı da belliydi.

Masasındaki bilgisayara elindeki dosyadan birkaç şey yazdı, sonra ekrandan da dilekçenin ikinci nüshasına bir şeyler yazıp, bankoya geldi ve "Tamam" dedi, dilekçenin nüshasını verirken.

Şimdilik ne yapacak ne de söylenecek başka bir şey vardı. Dilekçe dosyaya girdiğine göre icra süreci şimdilik durmuştu.

Sanki kendisi yazmamış ve yazdığını döne döne okumamış gibi memurun köşesine belge kayıt numarasını yazıp, verdiği dilekçenin ikinci nüshasını adliye koridorunun bir kenarında durup anlamsız bir şekilde bir kez daha okumaya başladı.


13. İCRA DAİRESİNE - ANTALYA

DOSYA NO: 2012/1014

ALACAKLI: AVEA İletişim Hizmetleri A.Ş. (Avukatları Kadir Sarıcalar, Aydın Bilgi ve Ferhat Atik)

BORÇLU: Mehmet EMİN

KONUSU: Borca İtiraz.

Antalya 13. İcra Dairesinden 2012/1014 Dosya numarasıyla tarafıma gönderilen "ilamsız takiplerde ödeme emri" tebligatını 12.04.2012 tarihinde aldım.

Bu bildiride ileri sürülen borç miktarı ve borca konu belgelere yasal süresi içinde itiraz ediyorum.

İtiraz nedenlerim ve açıklamalarım:

1. Tebligata konu olan isim, TC Kimlik numarası ve adres bilgileri doğru olmasına rağmen 5012344766 Nolu bir GSM hattım yoktur. Dolayısıyla bu hatta ait dökümü yapılan fatura numaraları ve fatura bedelleriyle ilgim yoktur.

2. Söz konusu tebligat sonrası Avea'nın Müşteri Hizmetlerini aradım ve aynı zamanda İnternet sitelerinden de aşağıda ki yazılı talebimi ilettim:

"AVEA İletişim Hizmetleri A.Ş. (Avukatları K.Sarıcalar, A.Bilgi ve F.Atik) tarafından Antalya 13.İcra Dairesinden 2012/1014 Dosya numarasıyla tarafıma gönderilen ödeme emri tebligatını 12.04.2012 tarihinde aldım.

15.4.2012 tarihinde 2423403436 nolu ev telefonumla Avea Müşteri Hizmetlerini (444 1 500) arayıp, Filiz adlı kişiyle yaptığım konuşmada, 5012344766 nolu telefonun adıma kayıtlı olduğunu, 29.08.2011 tarihinde açıldığını ve 30.11.2011 tarihinde de kullanıma kapatıldığını öğrendim.

Bu telefon numarasını kullanmadığımı, böyle bir hattın açılması ve kapatılması için herhangi bir sözleşmeye imza atmadım.

Hattın hangi Avea Bayisinden alındığını ve kapatıldığını, belgelerdeki imzaların tarafıma ait olup olmadığını görmem gerektiğini, bu belgeler ile birlikte; bu hatla görüşmeler yapılmış ise bu görüşmelere ait telefon numaralarının ayrıntılı döküm listelerinin, ayrıca internet erişimi için kullanılmışsa bu bağlantıların hangi IP adreslerinden yapıldığının tarafıma bildirilmesini arz ederim."

3. Ayrıca tebligatta belirtilen faturaların hiçbiri tarafıma tebliğ edilmiş değildir. Eğer bu faturalardan herhangi biri adresime veya e-posta adresime iletilmiş olsaydı zamanında müdahale ederdim. Tebligatta numaraları belirtilen son ödeme tarihleri geçmiş 4 faturaya ilaveten, yani tebligatta olmayan ama bir yandan da devam eden faturalar bulunduğu anlaşılmaktadır. İnternetten GSM nosu ile sorguladığımda bir diğer borç miktarının son ödeme tarihi ve miktarı; "15/04/2012 ve 152,48 TL"dir. Nisan ayı için fatura çıkmışsa öncesindeki aylar için de fatura var demektir. Bu faturaları da belirtmemin nedeni: onlar için de ödeme yapmadığım gerekçesiyle ileriki günlerde İcra takibine uğrayacağımı düşünmüş olmamdır. Ancak şimdiden belirteyim; bu numaraya ait çıkmış ve çıkacak faturaların hiçbiriyle ilgim yoktur.

4. Avea veya Vekilleri tarafından talep ettiğim belgelerle birlikte icra mahkemesinde yapılacak duruşmalarda hazır olacağımı, istediğim belgelerin tarafıma verilmesinin ardından belgelerdeki imzaların bana ait olmaması halinde Cumhuriyet Savcılığına bu belgeleri düzenleyen Avea Bayileri hakkında suç duyurusunda bulunup dava açacağımın bilinmesini, alacaklı tarafın sunacağı böyle bir GSM hattına ait sözleşmenin aslına ve/veya kapatma yapmışsam kapatma evraklarının tarafıma ibraz edilmesine kadar bu İcra takibinin durdurulmasını, icra takip giderleriyle Avukat ücretlerinin alacaklı tarafa yükletilmesini saygılarıma arz ve talep ederim. 16/04/2012


Mehmet EMİN
Zeytinlik Mahallesi 4139 Sok No:46/1
Varsak, Kepez/ANTALYA
EKLER:
Avea İnternet Sitesinden iletilen talebin ekran alıntısı.
Takibe konu olan GSM hattına ait Nisan ayı fatura borcunun ekran alıntısı.


-62/f-
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (25-05-2012), dentist (24-05-2012), igencan (13-09-2012), Master (24-05-2012), neron (29-05-2012)
  #293  
Eski 25-05-2012, 07:57
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

adres not edildi ;
memlekete gelinebilirse, oralara inilebilirse ugramak icab edecek.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
Emin (29-05-2012)
  #294  
Eski 25-05-2012, 11:39
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Tanımlı .

sevgili Emin hayatı resmi/özel kurumlarla yazışmalarla geçen biri olarak pek bir beğendim dilekçeyi ayrıca; önce olduğu iddia edilen borcu ödeyip sonra bu borcu üretenlere olanın bitenin hesabını sormak bence de doğru bir tavır, kolay gelsin
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (29-05-2012), Emin (29-05-2012), neron (29-05-2012)
  #295  
Eski 29-05-2012, 11:15
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Haberiniz var mı, kaç hattınız var?

Son zamanlarına göre söylüyorum, normal şartlarda, iyi kötü sonunu getirebildiğini sandığı yada bir yere bağladığını düşündüğü herhangi bir yazısını bitirip başından savdığı andan itibaren sırtından bir yük kalkmış gibi rahatlar, seri ve serasıyla haşır neşir olurken gene yazma vakti, deme vakti çıkagelir, gerilmeleri başlar.

Her ne kadar daha sık ama kısa bir şeyler yazmaya heves etse de bunu beceremediğini anladığı için gerilmesi gergin geçer.

Bilgisayarının başına oturup kendini tamamen yazı yazmaya tahsis ettiği günden bu yana iki hafta kadar bir zaman geçmişti.

Bu icralık mevzu ortaya çıkınca zaten karışık olan kafası iyice karışmış ve bana:

-Benim kafam bana yar değil, yazmaya mecalim yok, işim de başımdan aşkın, şu arka bahçeye yazı yazma zamanım da geldi, benim bu halimi çalakalem de olsa yazar mısın? dedi.

Kabul etmedim, bozuldu.

-Geçenlerde şu ite rica ettim kabul etti ama sen etmiyorsun!

Sitemini böyle bir kıyaslamayla yaptı ama kararımı yine de değiştiremedi.

Oturup kendi efkarını kendi yazdı ancak Adliye Sarayına gelirken tekrar söyleyince bu kez kerhen kabul ettim.

Ben de onun bu halini kendi kafama göre yazarken dosya numarasından tut, telefonuna hatta adresine kadar belirtip, açık etmişim.

Sadece adresini açık edip, hedef haline getirdiğim biryana, bir de konuyu kafa karıştırıcı bir şekilde anlatmışım, "ödeme yapıldıktan sonra dilekçe verilmişmiş" gibi olmuş!

Olan oldu artık!

Adliyeden çıkıp seranın yolunu tuttuğunda öyle sırtından bir yük kalkmış gibi bir hali yoktu. Bir yanı yaptığına pişman, yani keşke böyle bir itiraz dilekçesi vermeseydim derken diğer bir yanı "bakalım, hakkımızdan hayırlısı" dercesine kadercilik kokuyordu.

"Mutlaka bir cevap verirler" diye umduğu AVEA'nın Müşteri Hizmetlerinden haber bekliyordu.

Beklediği yanıt 19 Nisan 2012 tarihinde, akşamın dar bir vaktinde telefonuna mesaj olarak geldi.

"AVEA MÜŞTERİ HİZMETLERİNE İLETTİĞİNİZ TALEBİNİZLE İLGİLİ OLARAK AVEA 500 VEYA 4441500'Ü ARAYINIZ. İYİ GÜNLER DİLERİZ"

Hiç telaş etmedi. Seradaki işini gücünü ayarlamadan, evine girmeden, temizliğini yapmadan, yemeğini yemeden telefona sarılmadı.

Mesajı bir kez daha okudu ve başladı numarayı çevirip yönlendirilen tuşlara basmaya. Bu eziyet epeyce sürdü.

Zaten zar zor yakaladığı müşteri temsilcileri "diğer abonelerine hizmet verdikleri" için hep beklemede kalıp kampanyalar hakkında bilgi alıyordu. Bu yüzden telefonu kapatıp yeniden aramayı tercih ediyordu, ağzını bozarak.

Sonunda muradına erdi, henüz dentist'den dikkate alacağı bilgi gelmediği için o bu tür yerlerde bedensel engelli vatandaşların istihdam edildiğini ve "Ben Aysun, nasıl yardımcı olabilirim?" diye söze başlayan temsilcinin gerçekten Aysun olduğunu zannederek durumunu inciticilikten uzak, kibar bir dille anlatmaya başladı.

Aysun Hanımın anlattıklarını tekrar anlatması için ricada bulundu ve kâğıt kalem alarak denilenleri yazdı.

"Talebinizle ilgili olarak sisteme girilmiş olan notu okuyorum: Borçtan sorumlu olmamak adına mutlaka savcılığa suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir. Savcılık evrakları iletilince istenilen bilgiler verilecektir."

Maalesef Aysun Hanımdan diğer sorularına bir karşılık alamadı.

Gelinilen bu aşamada anladığı şuydu:

Birincisi, adına kayıtlı böyle bir telefon hattı vardı ve ödenmemiş faturalar yüzünden yasal borç takibi başlatmışlardı. Alacaklarını istiyorlardı, o kadar!

İkincisi, öyle yazarak çizerek söz konusu hat için istenilen bilgileri kolay kolay vermeyeceklerdi.

Üçüncüsü de kendilerinin taş, benim kabak olduğumu bildikleri için itirazınız varsa "hodri meydan" diyorlardı.

Hangi bayii tarafından bu hattın açıldığı bilgisini öğrenmiş olsaydı, o işletmeye gidecek, çıkarın şu sözleşmeyi diye esip gürleyecek, gerekirse hır çıkaracak, hele o müteahhitte ordaysa artık sorma...

***

Günlerden bir gün, İnternette gazetelerin sıralanmış manşet haberlerinin birinde cep telefonu resmi ve iri harflerle yazılmış "Kaç hattın var, haberin var mı?" sorusuyla karşılaşıp, tıkladı, okudu.

Google arama motoruna konuyla ilgili birkaç kelime yazıp diğer haber sitelerinde neler denildiğini merak ediyordu, karşısına sıralanan linkleri tıklayıp durdu. Hemen hemen aynı yazı her yere kopyalanıp aktarılmıştı.

Alıntı:
BTK'dan "açık hat"lara ağır fatura
Kurul, vatandaşın bilgisi dışında cep telefonu aboneliklerinin önüne geçmek için operatörlere para cezası uygulanmasına karar verdi.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), ''açık hat'' olarak bilinen vatandaşın bilgisi dışında cep telefonu aboneliklerinin önüne geçmek için alınan kararlara uygun hareket etmedikleri için GSM operatörlerine ceza yağdırdı. BTK, 3 cep telefonu operatörüne toplam 13 milyon 573 bin 716 lira para cezası uyguladı.

BTK 2009 yılında aldığı kararla, vatandaşın haberi olmadan kimlik bilgileri kullanılarak cep telefonu aboneliklerinin yapıldığı, bu hatların suç örgütlerince kullanıldığı, yapılan soruşturmalarda suçlunun bulunamadığına dikkati çekti. Kararda, abone kimlik bilgilerinin izinsiz kopyalanması, saklanması, dağıtımı, çıkar amaçlı kullanımının ve suiistimalinin engellenmesi, elektronik haberleşme hizmeti alan tüketicilerin korunması ile açık hat uygulamasının asgari düzeye indirilebilmesi için, işletmecilerin alması gereken önlemler ve uygulama süreleri belirlendi.

Cezanın gerekçeleri arasında, ''abonelik sözleşmesi imzalanmadan ve kimlik fotokopisi alınmadan hat verilmesi'' ile ''abonelere ait ad, soyadı, doğum tarihi ve kimlik numarası bilgilerinde yanlışlık bulunması'' da yer aldı.


Alıntı:
'Kaç hattın var, haberin var mı?'

AA

Cep telefonu abonelerine BTK tarafından üzerlerine kayıtlı abonelik sayısını bildiren kısa mesaj gönderilecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, 'açık hat' olarak tanımlanan, onay ve haberi olmadan kimlik bilgileri kullanılarak yapılan aboneliklerin, mağduriyetlere yol açtığını söyleyerek, vatandaşa adına kayıtlı cep telefonu abonelik bilgilerinin kısa mesajla bildirileceğini açıkladı.

Acarer, açık hatlarla ilgili resmi kurumların tespitleri ile mağdur olan kişilerden çok sayıda şikayet aldıklarını ifade etti ve 'Açık hatlar gerçekten sıkıntılı bir konu. Tedbir alınmaması durumunda pek çok mağduriyete de yol açabilir. Bilmediğiniz, adımıza kayıtlı bir numaradan, telefon hattından bir takım usulsüz işlemler yapılabiliyor. Bu konuda yüzlerce, binlerce şikayet geliyor. Bunlar hakikaten sıkıntılı konular ve mutlaka önlem alınması gereken konular' diye konuştu.

Açık hattın, vatandaşın bilgisi dışında, adı ve kimlik bilgisi kullanılarak yapılan cep telefonu abonelikleri olduğunu hatırlatan Acarer, bu hatların kayıtlarda sahibi olarak görünenlerin hiç tanımadığı kişilerce kullanıldığına dikkati çekti.

'İLLEGAL İŞLERDE KULLANILIYOR'

'Sizin bilginiz yok ve sizin kimlik bilgilerinizle bir numara alınıyor' diyen Acarer, açık hatların belli bir abone sayısına ulaşmak için 'masumane niyetle' yapılanlarının yanında, kötü niyetle yapılanlarının da olduğunu ifade etti. Acarer, 'İllegal işler yapan kişi ve oluşumların kullandığı başkası üzerine olan hatlar var. Bunların ciddi bir sosyal sorun olduğunu düşünüyorum. Önlem alınmazsa çok ciddi sıkıntılara ve mağduriyetlere yol açabilir. Yargı ve adalet sistemi içerisinde yaşanacak sorunların yanında insanın ailesine bile izah edemeyeceği işler olabilir' diye konuştu.

'İNTERNET SİTESİ HİZMETE GİRECEK'

Açık hatlarla mücadele ve tamamen ortadan kaldırılması için çalışma başlattıklarını kaydeden Acarer, şöyle devam etti:

'Konuyla ilgili bir site tesis etmeye çalışıyoruz. Kimlik bilgilerinizle girdiğiniz zaman üzerinize kaç tane kayıtlı telefon olduğunu göreceksiniz. Bu birkaç ay alacak. Bu süreç içinde bu konuda işletmecilerden SMS ile abonelerin bilgilendirilmesini istedik. Bunun birkaç faydası var. Bir işletmeler abonelerini bilgilendirecekler, iki kendilerini kontrol edecekler. Daha da önemlisi belki bayilerle işletmeler arasındaki ilişki de bu şekilde masaya yatırılmış olacak. Bu konunun kaynağının ne olduğunu, niçin olduğunu sorgulayacaklar. Bunlar işletme bayi ilişkisini yeniden gözden geçirilmesine, oradaki taahhütlerin, yaptırımların yeniden ele alınmasına da neden olacak. Yani rekabet güzel ama aşırı rekabet sıkıntılara da yol açabiliyor. Nihai çözüm, bizim tesis edeceğimiz site ve o sitede kimlik bilgileriyle birlikte vatandaşın aboneliklerin sorgulanması olacak.'

ABONE FORMUNDA ABONE YAPANIN ADI OLACAK

Öte yandan BTK, mahkeme ve savcılıklarca iletilen şüpheli hat bildirimlerinde gerekli hassasiyeti göstermesi, detaylı incelemeler yaparak diğer kurumlarla işbirliği yapması konusunda operatörlere uyarıda bulundu.

İşletmelere abonelik kayıtlarının incelenerek açık hat şüphesi taşıyan hatların tespit edilip, kimlik teyidine gidilmesini isteyen BTK, standart dışı bayilere abonelik sözleşmesi yapma yetkisi verilmemesini, abonelik sözleşmelerinde bayi çalışanlarının, ad-soyad ve imzasının yer alması zorunluluğunun getirilmesini önerdi.


Alıntı:
Hat sahiplerine BTK tarafından bilgilendirilme mesajı yollanacak!

BTK'yı son zamanlarda aldığı kararlar ile sık sık gündemde kalmaya devam ediyor. Geçtiğimiz saatler içerisinde BTK o kararlarına bir yenisini daha ekledi. Son alınan karar ile birlikte cep telefonu kullanıcılarına yanı hat sahiplerine adına kaç hattı bulunduğuna dair bilgilendirme mesajı geçecek.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, ''açık hat'' halk tarafından ve günümüzde bu isimle anılan hatların kişilerin onay ve haberi olmadan bilgilerinin kullanılarak hat sahiplerinin mağdur edilmesinin son bulacağını dile getirdi. Bu mağduriyetin ortadan kalkması ise BTK tarafından atılan bilgilendirme mesajları ile çözülecek..

BTK'ya onlarce telefon geldiğini ve yoğun bir şikayet olduğunu dile getiren ACARER sözlerinin devamında şunları dile getirdi: ''Açık hatlar gerçekten sıkıntılı bir konu. Tedbir alınmaması durumunda pek çok mağduriyete de yol açabilir. Bilmediğiniz, adımıza kayıtlı bir numaradan, telefon hattından bir takım usulsüz işlemler yapılabiliyor. Bu konuda yüzlerce, binlerce şikayet geliyor. Bunlar hakikaten sıkıntılı konular ve mutlaka önlem alınması gereken konular'' dedi.

ACARER uzun konuşmasında şu başlıklara ve ayrıntılara dikkat çekti:

Hatlar illegal işlerde kullanılıyor!

''Sizin bilginiz yok ve sizin kimlik bilgilerinizle bir numara alınıyor'' diyen Acarer, açık hatların belli bir abone sayısına ulaşmak için ''masumane niyetle'' yapılanlarının yanında, kötü niyetle yapılanlarının da olduğunu ifade etti. Acarer, ''İllegal işler yapan kişi ve oluşumların kullandığı başkası üzerine olan hatlar var. Bunların ciddi bir sosyal sorun olduğunu düşünüyorum. Önlem alınmazsa çok ciddi sıkıntılara ve mağduriyetlere yol açabilir. Yargı ve adalet sistemi içerisinde yaşanacak sorunların yanında insanın ailesine bile izah edemeyeceği işler olabilir''

İnternet Sitesi hizmet vermeye başlayacak!

''Konuyla ilgili bir site tesis etmeye çalışıyoruz. Kimlik bilgilerinizle girdiğiniz zaman üzerinize kaç tane kayıtlı telefon olduğunu göreceksiniz. Bu birkaç ay alacak. Bu süreç içinde bu konuda işletmecilerden SMS ile abonelerin bilgilendirilmesini istedik. Bunun birkaç faydası var. Bir işletmeler abonelerini bilgilendirecekler, iki kendilerini kontrol edecekler. Daha da önemlisi belki bayilerle işletmeler arasındaki ilişki de bu şekilde masaya yatırılmış olacak. Bu konunun kaynağının ne olduğunu, niçin olduğunu sorgulayacaklar. Bunlar işletme bayi ilişkisini yeniden gözden geçirilmesine, oradaki taahhütlerin, yaptırımların yeniden ele alınmasına da neden olacak. Yani rekabet güzel ama aşırı rekabet sıkıntılara da yol açabiliyor. Nihai çözüm, bizim tesis edeceğimiz site ve o sitede kimlik bilgileriyle birlikte vatandaşın aboneliklerin sorgulanması olacak.''
*Dikkat edilesi bir diğer noktalar olarak BTK'nın hassasiyet göstereceği noktalardan birisi de mahkeme ve savcılıklara bildirilen şüpheli hatlar olacak.

Anlayacağınız, haberleri okudukça, dut yemiş bülbüle dönüp sesi soluğu iyice kesildi.

-62/g-
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (05-06-2012), igencan (13-09-2012), Master (29-05-2012), neron (29-05-2012)
  #296  
Eski 05-09-2012, 20:24
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Btk

Okuduğu bu haberler canını çok sıkmıştı.

Bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordu ama öyle her aklına takılanları yapmayı da göze alamıyordu.

Okuduğu haberlerin kaynağı olan BTK'yı duymasına duymuştu ama ne iş yaptığını, hangi derde derman olduğunun ayrıntılarını bilmiyordu.

İnternetten sitelerini araştırıp, buldu.

Gözüne ilişen ne varsa bakındı ve bazı yerleri üstünkörü de olsa okudu.

Sonunda işine yarayacağını düşündüğü bir mevzuata kilitlendi.

Amacında; "elektronik haberleşme hizmetlerinden yararlanan tüketicilerin haklarını ve menfaatlerini korumaya yönelik usul ve esasların anlatıldığını" yazan, sırtını 5.11.2008 tarihli 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa dayamış ve adının da "ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE TÜKETİCİ HAKLARI YÖNETMELİĞİ" olduğu bir mevzuattı bu kilitlendiği şey.

Üşenmedi, sonuna kadar okudu.

Bu yönetmeliği bilgisayarına indirdi.

Dönüp bir daha okudu.

Esasında, okuduğunu tam olarak anladığını söylemek zordu ama "Güzel" dedi, "ulan neler varmış, haberimiz yok."

Onu böyle gevşetip, ferahlatan şey ise: bu yönetmeliğin "Tüketici şikâyetleri çözüm mekanizması" başlığını taşıyan 13 ncü maddesiydi. Bu maddede sıralanan fıkralarda şöyle şeyler yazıyordu:

"(4) İşletmeci tarafından oluşturulan çözüm mekanizması kapsamında uzlaşma sağlanamaması halinde tüketici, şikâyete konu olan anlaşmazlığın giderilmesi için Kuruma başvurabilir.

(5) Kurumun talep etmesi durumunda işletmeciler, oluşturdukları tüketici şikâyetleri çözüm mekanizmasına ilişkin kuralları ve prosedürü Kuruma bildirmekle yükümlüdürler."

"O zaman, ben bunlara derdimi bir güzel döşeyeyim, eğer iyi ve tane tane anlatırsam istediğim bilgileri bu BTK bana bir şekilde verir; hatta belli mi olur, belki yönetmeliğin 23 ncü maddesine göre bu AVEA'ya İdari para cezası veya diğer yaptırımları da kitleyebilir" diye kendi kendine söylenmeye başladı.

Sonunda kafasını toparlayıp başından geçenleri sıralı ve olabildiği kadar anlaşılır bir biçimde yazmaya koyuldu.

Yazıyordu yazmasına ama bir türlü bitiremiyordu. Bitirdiği şeyleri ise çoğu kez beğenmiyor yeniden silip, düzeltip duruyordu.

Böyle bir yazı 3 günde yazılır mı yaa?

O da biliyordu yazılmayacağını ancak içi rahat değildi, dahası göndereceği bu yazıdan bir halt çıkmayacağını düşünmeye başladığı içindir ki üçüncü güne sarkan bu yazma eylemi biraz tavsamıştı.

Nihayet bitirdi.

Yazısını göndermeden, dönüp yönetmeliği bir kez daha okudu. Üstüne kendi yazısını da okudu.

25.4.2012 tarihinde BTK'nın internet sitesine girip yazısını ilgili alana kopyaladı.

(Konunun öncesi burada aktarıldığı için) BTK'ya iletilen şikâyet ve talebin son bölümü şöyleydi:

" ...
5. Söz konusu hattın açılmasıyla ilgili yapılan sözleşme ve bu hatla ilgili yapılan görüşmelerin ayrıntısını istediğim bilgilerin AVEA tarafından savcılık talebi olmadan verilmeyeceği anlaşılmıştır.

6. Sonuç olarak,

a) 5012344766 nolu hattı almak için herhangi bir sözleşme yapmadım.

b)Böyle bir hattın varlığından hatla ilgili ödenmemiş faturalar nedeniyle hakkımda başlatılan icra takibine kadar haberdar değildim.

c) İcra tebliğini adresime iletebilme bilgisi olan AVEA ödenmesi gereken faturaları adresime göndermemiştir.

d) AVEA Müşteri Hizmetlerinden "bu hattın açılması için hangi AVEA Bayisi veya Yetkili Firmasıyla sözleşme yaptığımı" sormama rağmen böylesine basit bir bilgiyi bile vermemekte ısrar etmişlerdir.

e) Eğer yapılanlar bir hatadan kaynaklanmıyorsa bunun anlamı "dolandırıcılıktır."

Kurumunuz tarafından, ilgili firmadan tarafıma gönderilmesini istediğim hattın açılmasıyla ilgili sözleşmeyle birlikte hattın eğer kapatılmışsa kapatılmasında kullanılan imzamı taşıyan belgeyi ve bu hatla yapılmış olan görüşmelerin ayrıntılı dökümlerinin yanında internet erişimi için kullanılmışsa hangi IP adresinden yapıldığına ait bilgilerin tarafıma gönderilmesinin sağlanmasına ek olarak firmanın hizmet kusurlarından dolayı gerekli uyarı ve cezai yaptırımların yapılmasını saygılarımla arz ederim.
Mehmet EMİN"


"Gönder" denilen yere tıklayınca karşına şöyle bir ekran mesajı çıktı:

BTK
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
VE İLETİŞİM KURUMU

Şikayetiniz Sistem Tarafından Başarıyla Alınmıştır.
Ortalama 15 İş Günü İçerisinde Tarafınıza Dönüş Yapılacaktır.
Şikayet Numaranız: 17002


-62/h-


Açıklama: (Vicdanı olan insanların ruhunu kanatan, karartan böylesine acıtıcı gündem içinde bu türden bir yazı yazdığım için çok üzgünüm. Kahretsin, üzülmekten başka elimizden gelen bir şey de yok...)
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
account (06-09-2012), ar_de_ (24-09-2012), buena vista (06-09-2012), dentist (11-09-2012), igencan (13-09-2012), Master (06-09-2012), neron (09-09-2012)
  #297  
Eski 19-09-2012, 00:47
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Tim Şikâyet

Her ne kadar "ortalama 15 iş günü içerisinde tarafınıza dönüş yapılacaktır" demiş olsalar da o, bu sürenin sarkacağını düşünüyordu.

Yanıldığını ertesi sabahın köründe e-posta kutusuna gelen mesajı görünce anladı.

Yanıtın bu kadar erken, 24 saati bile doldurmadan gelmiş olması onun sevinmesine değil, paniklemesine sebep olduğu için çoğu zaman "hayırdır inşallah" anlamında kullandığı "Halla halla!" diye sadece kendisinin duyacağı şekilde mırıldanarak ve de mesajın içeriği hiç görmek istemiyormuş gibi gelen kutusundaki o koyu yazılı "Tim Şikayet" başlığına hatırı sayılır bir süre bön bön veya mal mal yahut aval aval ne derseniz deyin işte öylesine baktı, durdu.

Sanki bir sigara yakmazsa o yazının içeriği görülmezmiş gibi masanın üzerindeki sigara paketine uzanarak donukluğundan az da olsa kurtuldu, sonra çakmağı aramaya başladı, bulamayınca mutfağa geçip, ocağın en küçük gözünde ısınan çaydanlığın dibine kafasını eğerek sigarasını yaktı.

Bir iki nefes çekip, şaşkınlığını savuşturduktan sonra bilgisayarın başına gelip ilgili başlığı çift tıkladı.


Sikayet No : 17002
Tim Şikayet <tim_sikayet@btk.gov.tr> 26 Nisan 2012 08:45

Sayın EMİN,

Kurumumuza yapmış olduğunuz tüketici şikayetiniz incelenmiştir.

Kurumumuzun görevleri, elektronik haberleşme sektöründe düzenleme ve denetleme yoluyla etkin rekabetin tesisi, tüketici haklarının gözetilmesi, ülke genelinde hizmetlerin yaygınlaştırılması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, haberleşme alt yapı, şebeke ve hizmet alanında teknolojik gelişimin ve yeni yatırımların teşvik edilmesi ve bunlara ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla çıkrılan 05.11.2008 tarih ve 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nuyla belirlenmiş olup, bu Kanun hükümleri uyarınca yalnızca Elektronik Haberleşme Sektöründe faaliyet gösteren işletmecilerin neden olduğu tüketici ihlallerini değerlendirmektedir.

28.07.2010 tarihli ve 27655 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektronik Haberleşme Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliğinin 13. Maddesi uyarınca hazırlanan“Tüketici Şikayetlerinin Çözümüne İlişkin Usul ve Esaslar”ın 8.madde (f) bendinde “Tüketici şikayeti ile ilgili olarak yargı sürecinin başlatılmamış olması” hükmü kapsamında Kurumumuzun alternatif bir çözüm mekanizması olarak çalışması gerektiği değerlendirilerek, yargıya intikal etmiş şikayetler ile ilgili olarak yargı mercilerinin işlem tesis etmesinin daha doğru olacağı düşünülmektedir. Bu kapsamda şikayetinize ilişkin yargı sürecinin başlatılmış olması nedeniyle Kurumumuzca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.
Bilgilerinizi rica ederiz.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu
Tüketici ile İlişkiler Müdürlüğü


Okuduğunu ve olumsuz yanıt verdiklerini bir seferde anlamıştı ama ikinci kez yeniden okudu yazıyı.

Tam olarak anlamak istiyordu, Vehbi'nin kerrakesini.

Neyi anlamıştı?

Bir: Meğer Kurum Yönetmeliğin 13 üncü maddesine dayanarak bir düzenleme şeysi daha düzenlemişmiş. Eee, bu düzenlemeden bihaber olunca böyle boş işlerle uğraşmış olursun, işte.

İki: Demek bu şekilde boşuna müracaat eden o kadar çok ki, adamlar bir yazı şablonu hazırlamış ve gelen şikâyetin başına "Sayın Emin," "Sayın Bilmem ne" dedikten sonra anında yanıt vermiş oluyorlar.

Peki, neyi anlamamıştı?

Yargıya intikal etmiş olaylara bakmama gerekçelerini.

Ne yaptı?

Bir sigara daha yakıp dumanı üflerken söylenmeye başladı. "Sizin de, yapacağınız işlemin de, vereceğiniz bilginin de taa..."

-62/ı-



Açıklama: Ne yazık ki, kanlı ve karanlık gündem değişmiyor ve ben gene aynı cümleyi kuruyorum; "vicdanı olan insanların ruhunu kanatan, karartan böylesine acıtıcı gündem içinde bu türden bir yazı yazdığım için çok üzgünüm."
Üzülmekten başka elimden gelen tek şey daha fazla üzülmek, daha fazla acı çekmek. Lanet olsun!
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
account (19-09-2012), ar_de_ (24-09-2012), buena vista (19-09-2012), dentist (19-09-2012), Master (19-09-2012), neron (19-09-2012)
  #298  
Eski 20-10-2012, 16:09
Emin - ait Avatar
Emin Emin bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: Antalya
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 305/762
198 Mesaj ına 2281 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Yalama

Küfrederek rahatlayacağını zannediyordu ama olmadı.

Bu olayın başından beri hep bir ikirciklik yaşamış; kendi kendine acabayla başlayan yapsam mı, etsem mi, gitsem mi, yazsam mı sorularına mertçe yanıt verememişti ama yine de icraya itirazdan tut, diğer yazışmalara kadar hepsini istemeye istemeye yapmıştı.

Habire olanlara, başına gelenlere doğal olarak kızıyor, kabullenmiyordu ama direnmek veya didişmeye de gücü, takati, mecali yoktu.

Bilgisi yoktu, her şeyden önce.

Avukat tutacak durumda da değildi.

Sağdan soldan bilgi devşirip kendi yağıyla, anlayabildiği kadarıyla bir şeyler yapmak bile zordu ve ayrıca da zoruna gidiyordu.

Bunca işin gücün arasında neden böyle boktan püskürük işlerle uğraşındı ki?

Bir süre oyalandı...

Sonra kendine: "Ulan bu kadar uğraştın, son bir gayret daha göster ve bunları şikâyet et, ver mahkemeye, ne olacaksa olsun, yeter artık mırt mırt dediğin, armut de de kurtul" diye kabardığı zaman dönüşü olmayan bir karar almış oldu.

Savcılıklara verilen dilekçe örneklerini internetten araştırdı, onlarca siteye giriş çıkış yaptı. Hiçbir örnek aklına yatmamış, sarıp sarmalamamıştı. Yine de bu tür dilekçelerin ortak özelliklerini bir boş sayfaya alt alta yazdı.



.... CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA


MÜŞTEKİ:

ŞÜPHELİ:

SUÇ:

SUÇ TARİHİ:

AÇIKLAMALAR:

HUKUKİ NEDENLER:

SONUÇ VE İSTEM:

EKLER:


İlk iki sıradakiler kolay, suça ne diyecekti, neyle suçlayacaktı, hangi hukuki nedenlerle bu şikâyeti yaptığını savcılığa anlatacaktı?

Sonuç olarak ne istiyordu?

Kendisine yapılan bu haksızlığı mı önlemek istiyordu yoksa bu haksızlığı yapanların cezalandırılmasını mı?

Bu soruları ve neler yapabileceğini doğru dürüst basmayan beyninde eze eze düşündü.

Kanunlara göz atacaktı.

İnternettin başına geçti.

İndirdiği 84 sayfalık PDF dosyasının açtı, 345 maddelik Türk Ceza Kanunu okuyup, anlamaya zorladı kendini.

Kanunun bazı kısımlarını derinlemesine okumadan geçiyordu çünkü onun durumuna uyan şeyleri anlatmıyordu o maddeler.

Çok sıkılmıştı çok.

Bu konunun dışında hiçbir şeyle uğraşmak istemiyordu. Her ne kadar şikâyet dilekçesini yazmaya karar vermiş ve hâlihazırda bu kararından dönmeyecek gibi davranıyorsa da kanun maddelerini okudukça yüreği şişmeye başlamıştı.

Zaten sadece bu konu için değil, son yıllarda o karalı adam birçok konuya "değer mi" sorusunu sorup, çoğu zaman "değmez" deyip kaytarıyordu.

Ben diyeyim aldığı abdestle, ürküttüğü kurbağanın muhasebesini yapar olmuştu, siz deyin yalama.

-62/j-
Alıntı ile Cevapla
Emin kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (21-10-2012), buena vista (21-10-2012), dentist (20-10-2012), detan (20-10-2012), Master (20-10-2012), neron (21-10-2012)
  #299  
Eski 21-10-2012, 20:53
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili Emin avukat tutsan ne yazar? bu olayın bir benzeriyle didişirken saçını başını yolmuş avukat tanıyorum ben
"Sonuç olarak ne istiyordu? Kendisine yapılan bu haksızlığı mı önlemek istiyordu yoksa bu haksızlığı yapanların cezalandırılmasını mı?" yazmışsın. ben 62 no'lu yazı serini, sonunda haksızlığı yapanların cezalandırılıp haksızlıkların giderildiğini okumak beklentisiyle takip ediyorum. hayatlarımızda iradelerimiz dışı o kadar kötü yaptırımlara maruz kalıyoruz ki... senin bu konuda başarı sağlaman bizim için cidden önemli ( belki bazı şeyler hala çabaya değerdir ) devamını en kısa zamanda okumak dileğiyle, sağlıcakla kal
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
Emin (30-10-2012)
  #300  
Eski 22-10-2012, 08:26
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

biz yalama demiyelim de , siradan bir Turkiye Cumhuriyeti vatandasi diyelim.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
Emin (30-10-2012)
Cevapla


Konuyu Toplam 4 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 4 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:38 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce