Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Teeee bessüm - Sayfa 24 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat > Tebessüm
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Teeee bessüm
Konudaki Cevap Sayısı
625
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
249725

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #231  
Eski 10-03-2007, 21:49
dohol dohol bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 187/292
54 Mesaj ına 2054 Kere teşekkür edildi
Red face Sİgarayi Biraktiktan Sonra Neler Oluyor..

SİGARAYI BIRAKTIKTAN SONRA NELER OLUYOR...

Sigara bırakmanın faydalarını anlatan ve çoğunlukla "buğun kendinize bir iyilik yapıp sigarayı bırakın" klişesiyle sunulan haberlerde sigarayı bırakmanın vücuda olumlu etkilerini bir zaman çizelgesiyle vermek adettendir. Çizelgede, sigarayı bırakmanın 20 dakikadan 15 yıla uzanan zaman diliminde vücuda ne gibi olumlu etkiler yaptığı anlatılır.


Bu yıl da 9 şubat Sigarayı Boykot Günü münasebetiyle karsıma çıkan çizelgede söylendiğine göre, sigarayı bıraktıktan 8 saat sonra tansiyon ve nabız normale donuyor, 24 saat sonra kalp krizi riski azalıyor, 1 ay sonra öksürük kesiliyor, 10 yıl sonra akciğer kanseri riski ortadan kalkıyor, 15 Yıl sonra cillop gibi olunuyor.


Bir seferinde bir arkadaşımda gaza gelip sigarayı bırakmış, ama ne yazık ki çizelgede bahsedilenlerden daha farkı şeyler hissetmiş. Simdi o garip sigara bırakma döneminde arkadaşımın tuttuğu günlüğü sizlerle paylaşıyorum.


BİRİNCİ DAKİKA
Sevgili günlük,
Bu sabah Hürriyet'in Kelebek ekinde sigarayı bırakmanın vücuda yaptığı olumlu etkileri anlatan bir haber okudum. Bu tarz haberlerden oldum olası tiksinmeme rağmen nedense coşup sigarayı bırakmaya karar verdim. Kararım kesin, sigarayı bırakıyorum. Bu kararımın vücuduma etkilerini gösteren tabloyu başucuma astım. İçimin zehirden temizlenmesini tabloya bakarak daha rahat hissedeceğim. Simdi masanın üzerindeki dolu sigara paketini buruşturup çöpe sallıyor ve sağlıklı gürbüz bir kişi olma yolundaki ilk adımımı atıyorum.
SEKİZİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Tabloya göre sigarayı bıraktıktan sekiz saat sonra tansiyon ve nabız normale donuyormuş. İnanır misin, bunu hissediyorum sanırım. Tamam,tansiyon ve nabzımın bundan sekiz saat önceki halinde de anormallik hissetmemiştim, ama normale dönmesi iyi bir şey herhalde. Coşkumu paylaşmak için Teoman'ı aradım, sigarayı bırakmama "geçici Ubeyd Korbey sendromu" adini takti. "Oğlum" dedim, "bak tam sekiz saattir sigara içmiyorum, tansiyonum ve nabzım cillop gibi oldu". Bunu söyleyince kendi nabzının ve tansiyonunun da harika olduğunu söyledi, meğer sekiz saattir uyuyormuş. Y..şak iste, ben ne diyorum o ne diyor. Yalnız laf aramızda, kafama takıldı gerçekten, demek ki günde sekiz saat uyuyan bir sigara tiryakisinin tansiyonu ve nabzı da günde bir kere normalleşiyor. E peki, tansiyon ve nabız günde uç kez normale dönemeyeceğine göre benim kazancım ne bu isten? Demek ki, savası erken bırakmayacaksı n. Yoksa Teoman itinden ne farkım kalır? Onun tansiyonu da normal, benimki de.... Neyse, bak icaz....
ONUNCU SAAT
Sevgili günlük,
Sigarayı bırakırken başlangıcın çok zor geçtiğini duymuştum. Hiç de değilmiş. Az önce yemek yedim, iştahım acilmiş, yemeklerin tadını daha iyi aldım. Yıllardır ilk kez yemeğin üzerine sigara içmeyeceğim.
ON BİRİNCİ SAAT
Acaba azaltarak mi bıraksam? Sadece yemeklerden sonra içsem mesela? Yok, dayanmam lazım. Kuruyemişçiye gidip kabak çekirdeği alayım, oyalanırım.
ON ÜÇÜNCÜ SAAT
İki saattir aralıksız kabak çekirdeği yiyorum. Ve bir de yıldıran dejavu: "abı bu çekirdeğe elini sürünce bırakamıyorsun. "
ON DÖRDÜNCÜ SAAT
Kabak çekirdeğini bırakınca yemekten sonrakine benzer bir sigara içme isteği uyandı. Çöpe attığım sigara paketini ararken telefon çaldı, Teoman mis. "Sağlığında yeni düzelmeler var mi?" diye sorup kahkaha attı. Vay ayı vaaay, sigarayla mücadelemde basarisiz olmamı bekliyor demek ki. Bu beni sinirlendirmekten çok kamçıladı. Ulan Teoman, görüşürüz bakalım. İlk isim sigara paketinin olduğu cop torbasını evden atmak.
ON YEDİNCİ SAAT
Sevgili günlük,
Kendimden utanıyorum. Az önce kapıdaki cop torbasını geri almaya karar verdim, kapıcı götürmüş. Kararsızım, sigarayı bırakanların sinirli olmaya başladığı ve kilo aldığı söyleniyor. Şişman ve sinirli biri olup Hüseyin'e benzemeyeyim sakin?
YİRMİ DÖRDÜNCÜ SAAT
Sevgili günlük,
Biliyor musun, sigarayı bıraktıktan 24 saat sonra kalp krizi riski yüzde 25 azalıyormuş. Fena değil ha, ne dersin? Teoman'ı aradım az önce, sana en fazla 15 gün veriyorum dedi. Kalp krizi riskinin azalmasından söz ettim, güldü. Gül bakalım Teoman efendi, gül... Gidip kabak çekirdeği alayım.
İKİNCİ GÜN
Sevgili günlük,
Dün çok kötü geçti. Kuruyemişçiye gidip bir kilo kabak çekirdeği aldım. Gazeteleri çıkmadan okusaydım keşke, Hıncal Uluc kösesinin yarısını "kabak çekirdeğinin cinsel güce katkıları"nah ayırmış. Allahım, ya kuruyemişçi de okumuşsa yazıyı? Ulan yüz gram al çık, bir kilo niye alıyorsun? Bundan sonra o dükkanın önünden geçemem.
ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Çok güzel bir gündeyiz. Sigarayı bırakmamın üzerinden 72 saat geçti, yani sinir uçlarım bugünden itibaren yenilenmeye başlıyor. Daha da güzeli, sevgilim geliyor. Buğun biraz sinirli gibiyim, kızın yanında arıza yapmasam bari...
DÖRDÜNCÜ GÜN
Sevgili günlük,
Dun ne güzel başlamıştı hatırlarsın, ama korktuğum basıma geldi ve sevgilimle kavga ettim. Her şey iyi başlamıştı halbuki. Bir ara dışarı çıktık, ben sosisli sandviç almak istedim, hanımefendi karsı çıktı. Neymiş, yürüyerek yemek yenilmezmiş. Durduk yerde kavga çıktı. Sonunda dayanamayıp karsıdaki lokantaya gittim ve patlıcan musakka söyledim. Garson tabağı getirir getirmez hatunun yanına koştum ve "yürüyerek yemek öyle yenmez böyle yenir" diyerek elimde tabak yürümeye başladım. Bir yandan da musakkayı yemeye çalışıyorum. Kız kaçmaya başladı, ben de peşinden koşuyorum. Bir ara ağzımdan köpükler çıktığını far kedince durakladım. Elimdeki tabağı çöpe atıp eve dondum. Sevgilimin telesekreterine not bıraktım, umarım arar.
BEŞİNCİ GÜN
Bu sabah İstikbal' den çek-yat gelecekti, öğlene kadar bekledim, ne gelen var ne giden. Birden sinirlerim tepeme çıktı, elimde odunla beklemeye başladım. Hayır, niye sözünde durmuyorsun kardeşim? Sabah dediysen sabah getir. Adamlar saat üçte geldiler, ben odunla kapıya çıkınca tedirgin olup kaçtılar. Istikbal'i arayıp siparişi iptal ettim, Yataş'ı var Mobella'sı var canim, banane yani...
ALTINCI GÜN
Sevgilim aradı, bana çok kızgın olduğunu söyleyip bir çuval zır yaptı. Zaten ona moralim bozuk, bir de Teoman gelip karsımda fosur sigara içmesin mi? Dumanı suratıma üflediğinde çaktırmamaya çalışarak içime çekmeye çalıştım.Ulan özlemişim be...
YEDİNCİ GÜN
Kabul etmem gerekir ki bugün çok sinirliydim. Gevşemek için televizyonu açıp belgesel izlemeye başladım. Discovery Channel'da Timsah Avcısı diye bir kavuk var, 10 dakika dayanamadım herife. Eline bir yılan almış, yılan çıtır ısırıyor, bu gevrek gülüyor. Neymiş, yılan zehirsizmiş. Ya arkadaşım, zehirsiz diye ne bu yani? National Geographic'i açıyorum, zürafalar var, daha iyi. Ama zürafalardan, Mary ve ailesi diye söz ediliyor. Allah belanızı versin hepinizin. Sut içip uyumaya karar veriyorum, sut şişesinin üzerine "lütfen çalkalayınız" yazmışlar. Çal-kaç-la-mı-yo- rum. Mecburmuyum lan sizin şişenizi temizlemeye. Para almasını biliyorsunuz eşşoğlueşşekler sizi be! Aksam arkadaşlarla bira içmeye gittik. Bu insanlar ne kadar anlayışsız var ya günlük, aklin oynar. Ulan zaten sigarasız bira içiyorum, beynim sulanmış, hala üzerime geliyorlar. Masada ideolojik hadise çıktı, dışarı kadar uzadı. Tartışma sorun değildi de "sigarayı bıraktığından beri kilo aldın laf koca göt" de yince dayanamayıp kafa attım Teoman'a. Yapmasam iyiydi.
SEKİZİNCİ GÜN
Teoman arayıp bir daha benimle görüşmek istemediğini söyledi. Çok umurumdaydı lavuk. Gereken cevabi verdim zaten. Bu arada, gazetede okudum yine. Sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden bahsediyordu. Azaltarak bırakma ve marka değiştirerek bırakma maddeleri ilgimi çekti. Acaba? Ama yok, bu kadar dayandım, gerisini getirmek lazım.
DOKUZUNCU GÜN
Sevgili günlük,
Sana ne zamandır sevgili günlük diye seslenmediğimi far kettim. Oysa sen bu dünyada beni anlayan tek varlıksın, tek dostumsun. Bugün ne oldu biliyor musun, sevgilim beni terletti. Alçak kadın, Manyaklaştığımı söyleyip ayrıldı benden. Bu arada kabak çekirdeğinin bokunu çıkardım, her tarafımda sivilce çıktı.
ONUNCU GÜN
İki gün önce, sigarayı bırakmanın çeşitli yöntemlerinden söz etmiştim. Ben iki yöntemi birleştirip hem marka değiştirdim hem de azalttım. Günde üç tane yemeklerden sonra Parliement içiyorum. O kadar zaman sonra ilk içilen sigaranın bir güzel kafası var, şaşırırısın.
ON BİRİNCİ GÜN
Kendime bir iyilik yapıp sigarayı beşe çıkardım. Ha üç, ha beş. Eskiden günde bir paket içiyordum, simdi beş tane içiyorum. Yine kazançlıyım yani...
ON İKİNCİ GÜN
Bugün gazetede Amerika'da yapılan bir araştırmayla ilgili haber okudum. Habere göre günde 10 taneye kadar sigaranın çok fazla zararı yokmuş. Üstelik sigaranın markasını değiştirmekten falan da bahsedilmiyordu. Madem öyle günde 10 tane Camel içebilirim.
ON ÜÇÜNCÜ GÜN
Sevgilimi ve Teoman'ı arayıp özür diledim. Sevgilim, bir sure daha görüşmek istemediğini söyledi. Ağzımdan köpükler çıkarken koşturduğum sahneyi unutan. Ağlıyormuş. Hakli kız, bir şey söyleyemedim. Teoman aramızda gecen hadiseyi sigaraya yordu, ona göre yavaş yavaş sigara içmeye başlayınca beynim tekrar faaliyete geçmiş. Neyse barıştık ve yarin aksam buluşmaya karar verdik.
ON DÖRDÜNCÜ GÜN
Teoman'la ocak başına gittik. İçtiğim sigaraları saymadım. Teoman'ın da dediği gibi, sigaranın zararlarını bilerek içiyorum, kime ne? Sana da soruyorum günlük, sana ne?
ON BEŞİNCİ GÜN
Püfür püfür içiyorum sigaraları. Bir de, "sigaraya tekrar başlayınca ne olur" tablosu yapmaya başladım. Sevgilim de bir daha sigarayı bırakmayacağım sözünü verince geri dondu. Elveda günlük, bir daha isim olmaz seninle.
Alıntı ile Cevapla
dohol kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (15-03-2007), flz (15-03-2007), Lizzy (13-03-2007)
  #232  
Eski 13-03-2007, 22:10
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Wink konuşan bi tğrlü konuşmasan

Adamin biri motosiklet almis. Satici adama bir kutu vazelin hediye ederek
yagmurlu havalarda bunu metallere sur pas yapmaz demis ve adam motorunu
gostermek uzere kiz arkadasina gitmis. Neyse aksama dogru kiz gel seni
bize goturup ailemle tanistirayim hemde aksam yemegi yeriz.. demis ve bir
hatirlatmada bulunmus:

"Yalniz dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konusmaz. Konusan
bulasiklari yikar..."

Adam 4 kisinin bulasigindan ne olacak diye dusunurken eve girdiklerinde
bir de ne gorsun dağ tas her yer bulasik...

Uulan bir konusursak yandik demis... Yemek yerken aklina

"Yahu ben simdi bu kizin elini tutsam kimse bir sey diyemez" fikri gelmis.
Kizin elini tutmus kimseden cit yok. Bir de opeyim demis, Opmus gene cit
yok
..

Yahu ben bununla bu isi burada pisireyim demis, herkesin gozu onunde o is
olmus ama gene cit yok...

Adam iyice piskinlige vurup yahu bunun anasi da guzelmis deyip onunla da
yatmis... Gene cit yok...

Tam bu sirada disarda gok gurleyip yagmur yagmaya baslamis. Bizimki motoru
paslanmasin diye aldigi vazelini cebinden cikardigi anda kizin babasi
bagirarak ayaga firlamis...

"Tamam tamam koy onu yerine bulasiklari ben yikarim"



Alıntı ile Cevapla
  #233  
Eski 15-03-2007, 15:00
nomeames - ait Avatar
nomeames nomeames bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: istanbul
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 85/984
52 Mesaj ına 307 Kere teşekkür edildi
nomeames - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Hakemler

Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış:
-"Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?"
-"Boşuna oynamayalım, biz kazanırız", demiş şeytan.
-"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..." Şeytan şeytanca gülümsemiş:
-"Ama bütün hakemler de bizde..."
Alıntı ile Cevapla
nomeames kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (15-03-2007), buena vista (15-03-2007), Süvari (17-03-2007)
  #234  
Eski 18-03-2007, 01:14
bikmisbroker - ait Avatar
bikmisbroker bikmisbroker bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kanada
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 590/835
107 Mesaj ına 2990 Kere teşekkür edildi
bikmisbroker - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

> Vaktiyle bir derviş, nefsi ile mücadelenin, bundan sonra her türlü süsten,
> gösterişten arınarak, varlıktan vazgeçecektir.
> Fakat iş yamalı bir hırka giymekle olmamaktadır.Her türlü görünür
> süslerden
> arınması gereklidir...
>
>
> Saç, sakal, bıyık, ne varsa hepsinden. Derviş, usule uygun hareket eder,
> soluğu berberde alır.
>
> Berberden kendisini traş etmesini ister.
> Berber dervişin saçlarını kazımaya baslar. Derviş aynadan durumu
> izlemektedir. Basının bir kısmı tamamen kazınmıştır.
> Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, yağız mı yağız, bıçkın mı
> bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının
> kazınmış kısmına okkalı bir tokat atar ve şaklabanlık yaparak:
>
> "Kalk bakalım kabak, kalk da tıraşımızı olalım!"
> diye kükrer.
>
> Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz olması gereltir. Kaideyi
> bozmaz
> derviş, hiç ses etmez, usulca kalkar yerinden.
>
> Berber mahcup olur ama,korkmuştur da. Sesini çıkartamaz.
>
> Kabadayı Dervişin kalktığı koltuğa oturur, berber traşa baslar. Traş
> sırasında da devamlı olarak dervişi aşağılayıp alay etmeye devan eder;
>
> "Kabak aşağı, kabak yukarı....."
>
> Traş biter, kabadayı dükkandan çıkar.
>
> Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan
> aşağı hızla üzerine gelerek kabadayıya çarpar. Kabadayı orada yığılır
> kalır.
> Ölmüştür.
>
> Görenler çığlığı basarlar.
> Berber ise şaşkındır.
> Bir bu kötü manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyarî sorar:
>
> - Biraz ağır olmadı mi derviş efendi??..
>
> Derviş mahzun ve düşünceli bir şekilde cevap verir:
>
> - Vallahi asla gücenmedim ona.
> Hatta hakkımı da helal etmiştim...
> Gel gör ki kabağın bir sahibi var.
> "O" gücenmiş olmalı!..
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR
EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz
MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS
TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker
Alıntı ile Cevapla
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler
dohol (22-03-2007), faurecia (28-03-2007)
  #235  
Eski 20-03-2007, 10:42
dohol dohol bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 187/292
54 Mesaj ına 2054 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Marka olmak....

Bir partide çok şahane bir kız gördünüz diyelim. Hemen yanına gidip:
"Harika sevişirim!" derseniz;
Bu doğrudan pazarlamadır.

Arkadaş grubunuzla partide takılırken, arkadaşlarınızdan biri kıza gidip sizi gösterip: "Şu çocuk var ya, harika sevişir."
derse;
........ Bu reklamdır.

Partide şahane bir kız gördünüz yanına gidip telefon numarasını aldınız.Ertesi gün kızı arayıp dediniz ki: "Merhaba, harika sevişirim.";
.........Bu telemerketing'dir...

Partide şahane bir kız gördünüz. Hemen kravatınızı düzeltip ona bir içki koyarsınız, ona kapıyı açarsınız, çantası düşerse hemen davranıp yakalar, kendisine verirsiniz. Dolaşmayı teklif edersiniz ve dersiniz ki:
"Ha bu arada, harika sevişirim.";
......Bu halkla ilişkilerdir.

Partide şahane bir kız gördünüz.Onun ilgisini çektiniz , biraz sohbet edip numarasını aldınız.Daha sonraki aramalarla sohbetlerle,yemeklerle ve jestlerle gönlünü çalıp güven kazandınız. Ve daha sonra çok uygun bir ortamda ve zamanda: merak etme tereddütlerini biliyorum ama ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sevişirim,yani seviştikten sonra çok memnun kalacaksın " der görüşmelerini kesmez ve memnuniyeti devam ettirirseniz
...........Bu Müşteri odaklı satış olur."

Partide şahane bir kız gördünüz. Kız yanınıza geldi ve dedi ki:
"Duydum ki harika sevişiyormuşsun."
.......Işte bu marka olmaktır...
Alıntı ile Cevapla
dohol kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (20-03-2007), faurecia (28-03-2007), janus (23-03-2007), Lizzy (22-03-2007), meraklı (21-03-2007), neron (23-03-2007)
  #236  
Eski 22-03-2007, 16:38
dohol dohol bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Oct 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 187/292
54 Mesaj ına 2054 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bir buroda biri sarisin, biri esmer ve biri kumral uc kadin; bir bayan
sefin sekreteri olarak calisiyorlarmis. Bakmislar ki sefleri her carsamba
gunu is saatinden bir-iki saat once burodan tuyup gidiyor. Bir sure sonra
kendi aralarinda o halde biz de sef gider gitmez erken kacalim diye
anlasmislar.

Ertesi carsamba sef gider gitmez bunlarin ucu de erkenden tuymusler.
Esmer olan carsiya gitmis, alis-verisini yapmis, zamanini degerlendirmis. Kumral once bir berbere gitmis, sonra da cikip bir sinemaya girmis.Keyifli bir ogleden sonrasi gecirmis. Sarisin ise dogru evine gitmis.Kapiyi acmis, bakmis, sefi ve kocasi yatakta sarmas dolas.Hic gurultu yapmadan kapiyi kapamis ve evden cikmis gitmis.

Ertesi carsamba, sef yine erken tuyunce sekreterler hadi biz de gidiyoruz diye
hazirlanmaya basladiklarinda sarisin donmus ve
-"Yook! Ben yokum, oyle erken falan tuymem! Gecen defa az kalsin sefe
yakalaniyordum!"
Alıntı ile Cevapla
dohol kullanıcısına teşekkür edenler
Lizzy (22-03-2007)
  #237  
Eski 22-03-2007, 17:12
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Post

- Alo, naber?
- İyiyim bitanem, sen nasilsin?
- Naapiyodun?
- Hiiiç, bi film izliyodum öylesine.
- Adi ne?
- Bilmiyorum ki. Yabanci bi isim. Kadin temali Avrupa filmlerinden biri işte.
- Sanat filmi yani.
- Tabii tabii. Alman dişa vurumculuğunun izlerini taşiyor iste. Öyle gölge oyunlari karakterlerin ruh dünyasini ifade ediş biçimi falan ilginç.
- Konusu ne?
- Ya işte erkek egemen bi dünya. Kadinlari sürekli eziyolar. Konuşturmuyolar. Ne zaman bi laf söyleyecek olsalar hemen ağizlarina tikiyolar. İşte böyle dayatmaci bi toplum, zorlanan kadinlar vs.
- Düzen eleştirisi yani ?
- Tabii canim bi görsen, düzen düzene...
- ......................... (sessizlik)
- .........................
- Allah belani versin Necmi yine Alman pornosu seyrediyorsun di mi?
- Aynen.......
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (23-03-2007), neron (23-03-2007), Süvari (26-03-2007)
  #238  
Eski 22-03-2007, 23:34
Lizzy - ait Avatar
Lizzy Lizzy bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2007
Bulunduğu Yer: İstanbul
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 82/262
70 Mesaj ına 293 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Fıkra değil bu...

Para ve borsadan bihaber bir forum elemanı olarak şu kadarcık günde birşey öğrendim:Borsanın dalgalandığı günlerde burada pek tık yok.Doğru mu?(şimdi ben bunu hangi topic'e yazmalıyım diye pek tasalanmayayım değil mi?Nasılsa yarın da hisselerin yükselişi sürer ve pek takılmazsınız buralara.)
__________________
VAR'la YOK arasında dar bir alan var ya,işte oraya bayılıyorum...
Alıntı ile Cevapla
Lizzy kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (23-03-2007), Süvari (26-03-2007)
  #239  
Eski 23-03-2007, 10:32
meraklı - ait Avatar
meraklı meraklı bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Dec 2006
Bulunduğu Yer: Koşuyolu
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 287/1518
251 Mesaj ına 1077 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Birgün hayvanat bahcesine boğa gelir. Diğer hayvanlar boğayı tanımaz ve bilmezler. Nihayetinde aralarında bir sözcü secerek tanışmayı isterler.Seçilen sözcü zebradır. Tıngır mıngır boğanın yanına giden zebra" kardeş sizi tanımak isteriz, kimsiniz nesiniz ne iş yaparsınız"

Boğa şöyle bir gerinerek" ben boğa" der, pijamalarını çıkar da göstereyim"
Alıntı ile Cevapla
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (23-03-2007)
  #240  
Eski 23-03-2007, 15:35
janus janus bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Bulunduğu Yer: bilgisayar başı
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 293/3485
0 Mesaj ına 1824 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Delete Tusu

http://www.bozzetto.com/flash/life.htm
Alıntı ile Cevapla
janus kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (23-03-2007), dentist (23-03-2007), flz (23-03-2007), Lizzy (23-03-2007), meraklı (23-03-2007), Süvari (26-03-2007)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:44 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce