Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Haber ve Gelişmeler - Sayfa 2 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Haber ve Gelişmeler
Konudaki Cevap Sayısı
29
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
20607

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #11  
Eski 07-06-2006, 09:58
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Wink Özdemir İnce'nin eline sağlık

Özdemir İnce

Orhan Velinin "ezan" yazısı


14 Mayıs 1950: Demokrat Parti, seçimde kullanılan oyların yüzde 53’ünü alarak, 487 milletvekilliğinin yüzde 86’sını kazandı.

2 Haziran: Adnan Menderes hükümeti güvenoyu alarak göreve başladı.

16 Haziran: Ezanın Arapça okunması yasağı kaldırıldı.

18 Haziran: Türkiye’nin ekonomik durumunu incelemek ve bir program hazırlamak üzere Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası heyeti geldi.

18 Haziran’ın ne anlama geldiğini daha sonra yazacağım. Ama 16 Haziran’ın ne anlama geldiğini bir başka şairin, Orhan Veli’nin kaleminden aktaracağım. Aşağıda okuyacağınız yazı 15 Haziran 1950 tarihli "Yaprak" dergisinde yayınlandı:

YAPRAK DERGİSİ’NDEN

"İlk Demokrat Parti hükümetinin ilk ele aldığı meselelerden biri de bu ezan meselesi oldu. Sebebi meydanda: En mühim iş buydu çünkü. Bir hafta daha ezan dinlemeye tahammülümüz kalmamıştı. Ezan hemen Arapça’ya çevrilmese hep birden ölecektik.

Ne hayat pahalılığının önemi vardı, ne de elimizi kolumuzu bağlayan kanunların. Ne köylünün kalkındırılmasını düşünmek gerekiyordu, ne okulları arttırmak, ne yurdu onarmak. İlk üstünde durulacak iş şu, memleketi felakete götürmek üzere olan ezan işiydi. Demokrat Parti’yi de hemen bu işi halletmesi için iktidara getirmiştik zaten.

Şaka bir yana, bu olay basınımızda türlü yankılar, türlü tepkiler uyandırdı. Bizim söyleyeceklerimiz söylenenlere pek bir şey eklemeyecek. Bununla beraber, biz de düşündüklerimizi gelecek nesillere vesika halinde bırakmak istiyoruz. Onun için birkaç cümle söyleyeceğiz:

Ezanın Türkçe okunması Atatürk’ün sağlığında, Atatürk’ün isteği ile kanunlaşmış olmasaydı da ezan Arapça okunsaydı bugün ezan meselesi diye bir meselemiz belki de olmayacaktı. Bu konuda belki bugün düşündüklerimizi düşünmeyecektik. Ama ileriye doğru olduğundan şüphe etmediğimiz bir karardan geriye dönülünce iş değişiyor. Salt bir ezan meselesi olmaktan çıkıyor iş. Daha bir sürü geriliğin başlangıcı, daha bir sürü geriliğe göz yummanın işareti oluyor. Bu düşüncemizin doğru olup olmadığını anlamak için belki de biraz beklemek gerekecekti. Ama ona hacet kalmadı. Başbakanın demecini duyar duymaz sarıklar cüppelerle sokaklara uğrayan softalar düşüncemizin doğruluğunu çabucak ortaya koydu. Sarıkla cüppeyi mühim saymayalım. Ama işin bu kadarla kalmayacağına da kalıbımızı basabiliriz. Daha neler olabilir diye düşünüyoruz da aklımıza şunlar geliyor:

İşte ramazana giriyoruz. Oruç yemenin kafirlik olduğunu düşünen kimseler tarafından pekala taşa tutulabiliriz. O kimseler çoğalabilir. Kafirlik sayacakları işler oruç yemeden ibaret kalmaz. Memleket yararına görmek istediğimiz işler bugün nasıl komünistlik oluyorsa, o gün kolayca kafirlik olur. Milli heyecan’ın yerini dini heyecan alır. Hükümet o heyecanı yatıştırmaktan acizdir. Dini heyecan her istediğini yapmaya başlar. Sonu neye varır bu işlerin? Görmek istemeyiz ama herhalde çok kötüye.

Ezan meselesi tek başına bir şey değil. Mühim olan, sonu. Şaşıp üzüldüğümüz nokta da sayın başbakanın böyle tehlikeyi görememiş, düşünememiş olması." (Orhan Veli, Şairin İşi, YKY, S. 271-272)

BÜYÜK ŞAİR OLMAK

Büyük şair olmanın bir koşulunun da günün önünü görmek olduğunu Orhan Veli’nin bu yazısı bize kanıtlamaktadır. (Devam edecek.)
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (08-09-2006), Emekli (07-06-2006), epcojaxnor (14-07-2020), eqohihu (14-07-2020), igimufuxo (11-07-2020), neron (07-06-2006), Ramo (28-05-2007)
  #12  
Eski 28-05-2007, 13:53
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

DTP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk,
Radikal İki’de yayımlanan, "Sevr travması ve Kürtlerin empatisi" başlıklı yazısında,

I. Dünya Savaşı’nın en onur kırıcı anlaşmalarından biri olan Sevr’in Türk-Kürt çatışması üzerinden yeniden kurgulandığını ve ABD’nin Irak işgalinin de bu kaygıyı beslediğini söyledi. Türkiye’deki ve Irak’taki Kürt sorununun emperyalist müdahalelere açık hale gelmesinin Sevr endişesini artırdığını da kaydeden Tuğluk, "Burada bizim açımızdan sorulması gereken, Kürtlerin tavrının ne olacağıdır. Bize göre Türk halkının korku ve kaygıları ciddi düzeyde gerçekçidir, anlaşılmaya değerdir. Türk halkı tekrar Sevr tehlikesine benzer bir durumla karşı karşıyadır tespitini rahatlıkla yapabiliriz. Ve bu tehlikenin temasında Türk-Kürt çatışması kurgulanıyor. Söz konusu travma Kürt olgusunda odaklanıp sürdürüldükçe, bu her türlü istismara açık ve uygun bir ortamı canlı tutar ve gerçek tehlike nedeni olur" dedi.

Tuğluk, Misak-ı Milli’nin Kürt sorunun çözümünde olmazsa olmaz unsurlardan birisi olduğunu da vurgulayarak şöyle devam etti: "Kürt olgusunun bölücülüğe kaynaklık ettiği iddiası, resmi ideolojinin yaygınlaştırdığı bir korku olsa da, toplumun usunda yer edindi ve bu toplumsal algı adeta gelenekselleşti. Emperyalistlerin Kürtlere dayalı politikası Irak işgaliyle derinleşince, Sevr travması da kendisini sürekli güncelleme ortamına kavuştu. Burada Kürtlerin gayet açık ve samimi olması gerekiyor. Şu önkabulle başlangıç yapılabilir: Misak-ı Milli sınırlarını mutlak suretle koruyarak Kürt sorununa çözüm bulunmalıdır. Emperyalist müdahalelere güvenmeden ve de gerçeklik dışı olmayan açılımlarla çözüm arayışı gerekiyor."


TÜRKLER-KÜRTLER DOĞAL MÜTTEFİKTİR

Türklerle Kürtlerin birbirinin en doğal müttefiki olduğunu da hatırlatan Aysel Tuğluk, Kuzey Irak’ın da Misak-ı Milli’nin bir parçası olduğunu vurgulayarak, "Sevr korkularının objesi Kürtler olmamalıdır. Komşu ülkede yaşananlar Türkiye’deki gerçeklikle örtüşmüyor. Zaten başka bir boyuttan bakılırsa orası da Misak-ı Milli sınırlarındadır. Bu işgalci bir yaklaşım değil, samimi ve gönüllü bir kucaklaşma olacaktır.

Burada Kemalist aydınlara büyük görevler düşüyor. Bu kesimler unutmamalılar ki; korkular canlandırılıp iki toplum birbirine geriye dönüşümsüz düşman edilmek isteniyor. Söylemler buna hizmet etmemeli. Kürtler de bu durumu çağrıştırıp, korkuları anımsatan fotoğraflarda yer almamalı" dedi. Aysel Tuğluk, yazısında şunları da yazdı:

"Kan ve gözyaşı acıları büyütüyor. Şiddet ortamına hemen son verilirse harcanan enerji ülkenin birliğini korumak için yoğunlaştırılabilir. Burada dikkat çekmesi ve üzerinde durulması gereken husus, Türklerin Kürtlerin nezdinde sömürgeci ve despot, Kürtlerinse Türklerin nezdinde bölücü ve barbar olarak görülmesinin, bu tüm sıfatları kendinde barındıran Batı emperyalizminin işi olduğudur. Bu bakış açılarında direnmek Türkiye’yi bölünmeye, Kürtleri ise sömürülmeye götürecek esas neden olacaktır. Her iki toplum karşılıklı duygudaşlık kurabilirse geçmiş hatalar unutulup çözüme kavuşturulabilir (...)

Bu ülkenin Kürt-Türk diye bölünmesinin maddi, psikolojik altyapısı asla oluşmadı. Emperyalist ülkeler kendi aralarında ilk kez biraraya gelip kalıcı hukuki, sosyolojik temelleri sağlam birliktelikler kuruyorlar. Oysa tarihleri kanlı çatışmalarla dolu. Bizler de aynı şeyleri kendi aramızda başarabiliriz. Yeter ki bize dayatılan kitle psikolojisiyle düşünmeyelim."

Atatürk ölümsüzdür
Aysel Tuğluk, Atatürk’le ilgili olarak da şunları yazdı: "Kurtarıcı motif, tarihsel imge Mustafa Kemal ve onun tarihsel eylemselliğinin büyüklüğü kendisini gösterdi ve gösterecek. O bir mucizedir, ölümsüzdür. Uluslaşmada temel direktir. Türk halkının ortak bilincinde Sevr ve büyük kurtarıcı imgesi çok güçlü bir enerjiyle ortaya çıkmaya başladı."
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Eski 28-05-2007, 22:32
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Japon bakan intihar etti

Hakkında mali yolsuzluk iddiaları bulunan Japonya Tarım Bakanı Toshikatsu Matsuoka (62) intihar etti.


Hakkında mali yolsuzluk iddiaları bulunan Japonya Tarım Bakanı Toshikatsu Matsuoka (62) intihar etti. Evinde bilincini kaybetmiş olarak bulunan Matsuoka'nın öldüğü bildirildi.

Japonya haber ajansları ve televizyon kanalları, bakanın kendini asarak intihara teşebbüs ettiğini, doktorların kalbi duran bakanı yeniden hayata döndürmeye çalıştıklarını duyurmuşlardı.

Hakkında mali yolsuzluk iddiaları bulunan Matsuoka, bu iddiaları ısrarla reddediyordu.

Bakanın, bugün öğleden sonra hakkındaki iddialarla ilgili olarak bir meclis komisyonuna ifade vermesi bekleniyordu.

Japon basınında çıkan haberlerde, bakanın bir dizi mali skandala karıştığı belirtilmiş, kirasız oturduğu bürosu için büyük miktarda harcama yapılmış gibi göstermesinin de bunlar arasında bulunduğu kaydedilmişti. Matsuoka ise iddiaları reddetmişti.

Habertürk
Minicik Yorum:Pastorize Yumurta eyidir.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Eski 02-07-2007, 23:11
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Talihsiz Viking !!!

-isvec'teki Bir Otoyolda Olu Deve Bulundu

Stockholm (a.a) - 02.07.2007 - Isvec'in Guneydogusundaki E22 Otoyolunda
Bulunan Olu Deve Saskinlik Yaratti.
Tt Haber Ajansina Konusan Isvec Polisi, Karlskrona Yakinlarindaki
Otoyolda Olu Deve Goruldugune Dair Bir Ihbarda Bulunuldugunu Ve
Kendilerine Saka Yapildigini Sandiklarini, Ancak Devriye Ekibinin
Bolgeye Gitmesiyle Sasirtici Gercege Sahit Olduklarini Soyledi.
Polisin, Olagan Disi Olayi Arastirmaya Devam Ettigi, Yaralarina Gore
Devenin Bir Karavandan Dustugunun Ve Aracin Arkasindan Bir Sure
Suruklendiginin Tahmin Edildigi Belirtildi.
Olayin, Hayvana Yonelik Siddet Sucu Kapsaminda Ele Alindigi Ve Sahibinin
Arandigi Kaydedildi.
(ap-cag-tem)

20:27 02/07/07

--aa--
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
ewcdsikl (14-07-2020), neron (06-07-2007)
  #15  
Eski 13-04-2009, 10:36
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

'Polis silah arıyor'

Cumhuriyet Mitinglerinin mimarlarından ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'ın evinde arama yapılıyor

"Ergenekon" soruşturması kapsamında ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan’ın İstanbul’daki evinde de arama yapılıyor. Alınan bilgiye göre, Prof. Dr. Saylan’ın Beşiktaş Arnavutköy Beyazgül Sokak’taki evine, sabahın erken saatlerinde gelen çeşitli şubelere bağlı polisler, arama çalışması başlattı. Prof. Dr. Saylan, kendisine cep telefonundan ulaşan AA muhabirine evinde arama yapıldığını doğruladı.

NECLA ARAT: KAN VERİLİRKEN GELMİŞLER

Cumhuriyet Mitingleri'nin organizatörlerinden, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Necla Arat, ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'a rutin olarak kan verildiği saatlerde polisin arama için geldiğini söyledi. Arat, operasyonu haber aldıktan sonra Türkan Saylan'ı aradığını ve görüştüklerini belirterek, şöyle dedi:

"Sabahleyin kendisine kan veriliyorken, biliyorsunuz çok ağır bir hastalığı var, onu da yiğitçe karşılayan bir insan, polisler geliyor ve arama yapılıyor. Kendisine kan verilirken aramaya geldiklerini söyledi. Moralinin düzgün olduğun söyledi."

Arat, Saylan'ın evinde ne gerekçeyle arama yapıldığını söylemediğini belirterek, "Bir gerekçeye gerek yok. Gerekçenin ne olduğunu biliyoruz" dedi.
Önceki operasyonlardaki bazı arama tutanaklarında, 'terör örgütü üyeliği' isnadı gösterildiğinin anımsatılması üzerine Arat, şöyle dedi:


"Terör örgütü üyeliği ne demek, Cumhuriyet Mitingleri yapılırken, bizim en önemli sloganımız: 'Ne şeriat ne darbe' idi. Terörle ilgili herhangi bir şey söz konusu olamaz. Nasıl bir bağlantısı olabilir Saşlan'ın ve ÇYDD'nin. Mantık dışı pek çok iş oluyor Türkiye'de. Şu anda bakın, gözaltına alınması beklenen öğretim üyelerinin sayısı bir üniversite açacak kadar oldu."

Arat, tedirginlik hissedip hissetmediğine ilişkin soruya şu karşılığı verdi: "Eğer Cumhuriyet Mitingleri'ni ele alıyorlarsa, katılanları bile suçladıklarına göre, mitingde konuşma yapmış bizleri suçlamamaları için neden yok, onlar açısından. Bir tedirginliğim yok. Bize de ulaşırlarsa hoşgeldiler. Gereken yanıtları veriririz."

POLİS CANLI YAYINA ALINMASINA ENGEL OLDU

Türkan Saylan'ın evinde Ergenekon kapsamında arama devam ederken, Saylan'ın CNN Türk canlı yayınına telefonla katılmasına polis müdahale etti.

Polis ekipleri, Saylan'ın görüşmesini yarıda kesti.

Saylan'a Radikal gazetesi muhabiri de ulaştı. İşte muhabirle Saylan arasındaki diyalog:


- Evinizde arama yapılıyor mu hocam?
Evet, evet.

- Bir gözaltı işlemi yapılacak mı?
Zannetmiyorum.

- Ne zamandır arama yapılıyor?
8'den beri.

- Şu an ne aşamada hocam?
Herşey yolunda canım.

- Ne zaman bitermiş acaba?
Bitecek...

- Gözaltına alınacak mısınız?
Yok canım o kadar da değil, zannetmiyorum.

- Gözaltı olmaz diye düşünüyorsunuz...
Hayır, olmaz. Zaten hiç bir şeye halim yok ki, ben hastayım, biliyorsunuz (Öksürüyor)

- Ayakta mısınız, yatılı halde misiniz hocam?
Hem yatıyorum, hem idare ediyorum, yürümeye çalışıyorum.

- Tek misiniz hocam?
Hayır olur mu, çocuklarım var, arkadaşlar var, avukatlarım var.

- Belirtmek istediğiniz bir şey var mı?
Hayır hayır, sonra
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (14-04-2009), ar_de_ (13-04-2009), Buddha (15-12-2009), cabuliwefi (11-07-2020), igimufuxo (11-07-2020), Master (13-04-2009), meraklı (14-04-2009), neron (14-04-2009)
  #16  
Eski 15-04-2009, 08:05
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Önce kimyamız bozuldu

Diyarbakır’da bir lisenin yazılı sınavında yöneltilen soruya tepki yağdı

Diyarbakır Rekabet Kurumu Anadolu Lisesi kimya öğretmeni Zeki Kılıçarslan, yaptığı yazılı sınavda ahret sorusu sordu.

Rekabet Kurumu Anadolu Lisesi’nde öğretmenlerin sınavlarda dini içerikli sorular sorduğu ortaya çıktı. Okulun kimya öğretmenlerinden Kılıçarslan’ın 10’uncu sınıflara yaptığı sınavda sorduğu soru tartışma yarattı:

“X şahsı hayatı boyunca 3.10 üzeri 22 tane iyilik ve 4.10 üzeri -2 mol kötülük yapıyor. Hesap günü mizanda iyilik ve kötülükleri tartılıyor. İyilikleri ağır gelirse cennete, kötülükleri ağır gelirse cehenneme, tam nötrleşme olursa Araf’a (hayvanların ve delilerin barınacağı yere) gidecek. Bu şahsın hesabı görülünce durumu ne olacak. İşlem yaparak sonucu bulunuz (N: 6.10 üzeri 23).”
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (15-04-2009), coser (15-04-2009), Gozlemci (11-11-2009), janus (15-04-2009), Master (15-04-2009), meraklı (16-04-2009), neron (15-04-2009), nomeames (15-04-2009), Ramo (15-04-2009), Süvari (15-04-2009)
  #17  
Eski 07-11-2009, 06:43
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5526 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Son yılların en güzel haberi

Temizlediği sokağa heykeli dikildi

Maltepe Yalı Mahallesi sakinleri, 17 yıldır semtlerinde çalışan temizlik işçisi Gazi Ceran’ın heykelini dikti.


1983 yılında bu işe başlayan Sivas doğumlu Ceran, 1992’de 17 yıl sokaklarını arşınlayacağı Yalı Mahallesi’yle tanıştı. Gazi Ceran, yıllar içinde mahallenin en sevilen kişisi haline geldi. Her sabah esnaf kepenk açmadan işe başladı. Mahalleli, Ceran’ın mesaiye başladığını sokaktaki süpürge hışırtısından ya da teneke faraşın çıkardığı tıkırtılardan anlar hale geldi. 1995’de başka bir yere gönderilen Gazi Ceran, mahallelinin isyanıyla, semtten sadece bir gün ayrı kaldı.

Birlikte karar verdiler

Ceran’ın heykelini dikme fikri, Beşçeşmeler Meydanı’nda 7 yıldır duran mermer bir heykelin ağustos ayında belediye tarafından kaldırılmasıyla başladı. Esnaf, Anadolu Güzel Sanatlar Derneği’nde resim heykel dersleri veren Güner Yener’e mahalleyi anlatan bir heykel yapmasını teklif etti. Bunun üzerine nasıl bir heykel yapılacağı tartışıldı ve sonunda Gazi Ceran’ın heykelinin yapılmasına karar verildi.

Emeklilikte buradayım

Heykelini görmenin garip bir duygu olduğunu anlatan Gazi Ceran, şunları söyledi: “Üzerimdeki tulumdan hep onur duydum. Çocuğumu bu işten kazandığım parayla okuttum. İşime duyduğum saygının başkaları tarafından takdir edilmesi onur verici. Mahalleli izin verirse şubatta emekli olacağım ama günlerim yine burada geçecek.”


9196844.jpg
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (08-11-2009), ar_de_ (12-11-2009), hazan (09-11-2009), igeicosacex (14-07-2020), igimufuxo (11-07-2020), janus (08-11-2009), Master (07-11-2009), meraklı (10-11-2009), neron (09-11-2009)
  #18  
Eski 23-11-2009, 19:48
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

İşte İzmir'deki gerginlik anları
İzmir'de dün meydana gelen gerginlik vatandaşlar tarafından cep telefonları ile kaydedildi. İnternet paylaşım sitelerinde paylaşılan görüntülerde DTP konvoyunun geçişi sırasında yaşananlar tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.



__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
account (23-11-2009), buena vista (24-11-2009), Master (23-11-2009), neron (23-11-2009)
  #19  
Eski 24-11-2009, 06:54
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Wink Gavur işte

Yılmaz ÖZDİL

yozdil@hurriyet.com.tr




İzmir’de n’oluyor?


Malum arkadaşlara oy vermiyorlar diye “gâvur” demişlerdi, şimdi de, malum arkadaşları kovaladılar filan diye “faşist” diyorlar...


*

Gâvur faşist yani!

*

E üç gün önce savaş gemisiyle gelen Amerikalı askerlere de yumurta attılar İzmir’de... Conilere yumurta atanlar da, “gâvur” ve “faşist” miydi? Yoksa “komünist” midir İzmir?

*

Etnik gömlek” de giydiremezsin İzmir’e; 81 vilayetin, 81’inden de vatandaş yaşar orada... Bitlisli, Hakkârili, Diyarbakırlı, detaya girmeyeyim, 122 bin Mardin doğumlu yaşar mesela İzmir’de, biri benim Girit’ten savrulan anam... PKK’nın koyduğu bomba hariç, herhangi bir İzmirlinin Kürt, Alevi, Musevi, İtalyan olduğu için burnunun kanadığını görmedim.

*

Milletvekilleri desen, çoğu Egeli bile değildir; Erzurumlu, Ankaralı, Elazığlı, Bursalı, Gümüşhaneli, Mardinli, Erzincanlı, Malatyalı, Konyalı, Kayserili, İstanbullu, Diyarbakırlıdır... Büyükşehir Başkanı, Tokatlıdır.

*

Yani? Anlatayım...

*

Sene, 1954.

Türkiye’de genel seçimi hangi parti kazandı? Demokrat Parti... İzmir’de kim kazandı? Demokrat Parti... Var mı bir anormallik? Yok.

*

1957... Aynı.

*

1961.

Darbe oldu, Türkiye’de genel seçimi silme CHP kazandı...

İzmir’in galibi kim?

Adalet Partisi!

*

Bugün “darbeci” diye suçlanan İzmir, “darbeye karşı duran” şehirdi...

Teslim olmamıştı.

*

Sapma olmuştu...

Örtüşmemişti Türkiye’yle.

İşte buraya dikkat...

1965’in Türkiye genelindeki galibi kim? Adalet Partisi... İzmir, bir önceki seçimde ne dediyse, Türkiye’de de o oldu.

*

1969, Türkiye AP.

İzmir AP.

1973, Türkiye CHP.

İzmir CHP.

1977, Türkiye CHP.

İzmir CHP.

*

1983.

Darbe oldu, Türkiye’de genel seçimi silme ANAP kazandı... İzmir’de? Halkçı Parti!

*

Sapma olmuştu gene...

Ve, bu sapmanın İzmir için “özel bir durum”u vardı... Çünkü Turgut Özal, bir önceki seçimde İzmir’den, Milli Selamet Partisi’nden milletvekili adayı olmuştu. Türkiye, bu durumu hiç önemsemedi... İzmir ise, unutmadı, tedirgindi. Vermedi Özal’a oy... Sonradan, Özal’ın “milli görüş” çizgisinde biri olmadığı ortaya çıkınca, İzmirli rahatladı. ANAP’a da oy verdi.

*

1987, Türkiye ANAP.

İzmir’de de ANAP.

1991, Türkiye DYP.

İzmir’de de DYP.

*

1995.

Türkiye’den Refah çıktı.

İzmir’den DSP.

Sapma oldu.

Dikkat isterim...

1999, Türkiye DSP!

*

Tarih tekerrür etmiş, İzmir bir önceki seçimde ne dediyse, Türkiye’de de o olmuştu.

*

2002, Türkiye AKP.

İzmir’de CHP.

2007, Türkiye AKP.

İzmir’de CHP.

Duble sapma var.

*

Tarihimiz boyunca, ilk kez, bir sonraki seçimde İzmir’in dediği olmadı. Ama, olanı değil, olacağı gören İzmir, kararında ısrarlı... Şimdilik 2-2, demokrasi derbisi devam ediyor.

*

Demem o ki:

Gâvur” sıfatı, yobazların kastettiği manada iltifattır İzmirliye, Levanten cennetidir, ırkçı değildir... Tablo yukarda, sağcı değildir, solcu değildir, darbeci değildir, hatta ahali tırsarken darbeye karşı durmuştur, çünkü, tatlı su demokratı değildir.

*

81 vilayetten toprağı İzmir’de yapıştıran “Atatürk çimentosu”dur... Ve, “Son günlerde n’oluyor orda” dersen, fiziki müdahaleyi tasvip etmek mümkün değil; ancak, her zamanki gibi “öngörü alarmı”nı çalıştırıyor, olacakları gösteriyor, “uyarıyor” İzmir.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (08-12-2009), buena vista (24-11-2009), dentist (24-11-2009), epcojaxnor (14-07-2020), hazan (25-11-2009), meraklı (24-11-2009), neron (24-11-2009), Ramo (24-11-2009)
  #20  
Eski 25-11-2009, 06:52
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Exclamation İzmirli Bayan ne diye Bağırıyordu Yukarıda

Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr




Ahmet Türk İzmir’in kaymak tabakasındandır!


Ahmet Türk diyor ki:

Sivil faşistler İzmir’de saldırdı.”


*

Vay canına!

*

İzmir’den Çeşme Otoyolu’na gir, topukla, Çeşme’desin, Ilıca’ya sap, Ildırı levhasını takip et, Ildırı’ya gelince, şahane Gerence Koyu önünde, Günkent Sitesi’ni sor... Eski adı, 18’inci Dönem Parlamenterler Sitesi, helikopter pisti var, müstakil, bahçeli, tripleks, almaya kalk, 300 milyar lira.

*

Ahmet Türk’ün
yazlığı orda.

*

Dalyanköy’de çipuraları kalamarları götürürken, “fıstık”, işine gelmeyince “faşist” öyle mi?

*

Bitmedi...

*

Ahmet Türk’ün “Türkiye” isimli üvey annesi, kocasının kuma getirmesi üzerine, kaçmış, Necimoğlu Aşireti’ne sığınmıştı. Ahmet Türk’ün ağabeyi, gitti, annesini vurdu. Bu cinayet yüzünden, iki aşiret arasında kan davası başladı. Bi ondan, bi bundan, 34 sene devam etti, 40 kişi öldü. Baktılar ki, olacak gibi değil, Mardinli bu iki aşiret, barışmak için, bir “barış şehri” seçti... Restoran kapattılar, buluştular, sarıldılar, barış yemeği yeyip, kan davasını bitirdiler.

*

Neresi o seçilen barış şehri?

İzmir!

*

Milletvekili olduğun memleketin Mardin’in Derik İlçesi’ne 34 sene giremeyeceksin... Kan davalılarınla barışmak için, 81 vilayet içinde İzmir’i seçeceksin... Sonra “faşist” öyle mi?

*

Doğma büyüme İzmirliler bile, İzmir’in nimetlerinden Ahmet Türk kadar faydalanmamıştır.

*

Gözünü seveyim Ahmet Türk, şunun şurasında üç beş kişiyiz, birbirimizi biliriz... Bak, DTP Milano Milletvekili Sırrı Sakık’ın hiç sesi çıkıyor mu? Onun da yazlığı orda!
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (25-11-2009), ar_de_ (08-12-2009), buena vista (25-11-2009), hazan (26-11-2009), neron (25-11-2009), PINAR (25-11-2009)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:07 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce