|
#1
|
||||
|
||||
Okunması gerek!
|
nedo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#2
|
||||
|
||||
http://sondakika.milliyet.com.tr/200...n/sondun22.asp
Günün haberi: Washington Times'tan. Dikkatle okunmalı. |
#3
|
||||
|
||||
http://sondakika.milliyet.com.tr/200...n/sonsiy04.asp
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Şemdinli iddianamesinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükünatı'ın da adının geçmesi üzerine biraraya geldiği Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "bardağın taştığı" mesajını verdi. Özkök'ün "Kendimizi savunmak zorunda kalırsak, bundan başta ekonomi ve AB süreci olmak üzere herkes zarar görür" ifadelerini kullandığı öne sürüldü. Alti çizili. |
#4
|
||||
|
||||
Özverinin Böylesi
Bebeğimi görebilir miyim? dedi yeni anne...
Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu... Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu... Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığı idi; Ağlayarak: Büyük bir çocuk bana ucube dedi... Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmıl olsaydı. Annesi, her zaman ona Genç insanların arasına karışmalısın diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu... Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü; - Hiçbir şey yapılamaz mı? diye sordu. Doktor : - Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir dedi. Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası : - Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır... dedi. Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti, bir gün babasına gidip sordu: - Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım... Bir şey yapabileceğini sanmıyorum dedi babası, Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil... Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi... Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesı başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu... - Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu diye fısıldadı babası... - ..ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi? |
#5
|
||||
|
||||
Sevgili Ramo
Yine sözü bitirmişsin...Bu saatlerime denk geldi okumak..zarif bir burukluk doğurdu.....
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Master kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Ramo (26-12-2006) |
#6
|
|||
|
|||
Güzel Ramo Hocam;
Ne O? Sn Master yukarıda vuruyor, Sen aşağıda.. Buldunuz garibi yüreğine yüreğine vuruyonuz valla. |
#7
|
|||
|
|||
-
Test
|
#8
|
||||
|
||||
profesör...
Bir profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Ama bakmış ki salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş: - Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mıyım, yoksa konuşmamalı mıyım? Seyis cevap vermiş: - Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim. Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamiş. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra da kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş: - Konuşmamı nasıl buldun? Seyis cevap vermiş: - Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelir, biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip de hayvanı çatlatmazdım. "Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşıdakinin anladığı kadardır."
__________________
Yaşadıklarını kar sanma yanına... Yaşadığın kadar yakınsın sonuna Ne kadar yaşarsan yaşa Sevdiğin kadardır ömrün... Can Yücel |
#9
|
|||
|
|||
> *"Bellek" üzerine yaptığı çalışmalarla 2009 Nobel Tıp ödülünü alan
> Dr.Jonathan Benson'dan: > > "Bugün dünyada Viagra'ya ve meme silikonlarına, Alzheimer hastalığı > araştırmalarından beş kat fazla yatırım yapılmakta. > Bu yüzden, birkaç yil sonra etraf dik memeli yasli kadinlar ve sert > penisli yasli erkeklerle dolacak ama onlar bunun ne ise yaradığını > hatırlamayacaklar".* |
#10
|
|||
|
|||
-
Test
|
Desmondsaupe kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Timothyexope (18-04-2022) |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|