Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Teeee bessüm - Sayfa 58 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat > Tebessüm
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Teeee bessüm
Konudaki Cevap Sayısı
625
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
249263

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #571  
Eski 15-10-2010, 13:59
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Temel ve buzdolabı..

Evinde her şeyi eksik 'Fakir Temel' bir vitrine bakakalıp dalınca mağaza sahibi "Buyrun efendim.." demiş, "Neye bakmıştınız?.."
"Yoo, öylesine baktım işte.." diye cevap vermiş Temel...
"Lütfen söyleyin, yardımcı olalım.."
" Ütü'ye bakmıştım ama param yok, alamam.."
"Bir anlaşma yapalım sizinle.." diye bir teklif getirmiş onun geniş omuzlarından, endamından hoşlanan mağaza sahibi.
"Nasıl?.."
"İçeri girin, arka odada ereksiyon haline geçin, ütüyü sapından oranıza asalım, şayet taşıyabilirseniz ütü sizin olacak..!"
Temel kabul etmiş, arka odaya geçmişler, bir müddet sonra ütü yerine asılmış, bir süre taşınmış ve kazanılmış..
Büyük bir mutlulukla evine gelen Temel durumu biraz da hava atarak eşi Fadime'ye anlatmış..
Akşam yatmışlar, erkeği ile gururlanan Fadime kocasına sokulmuş ama Temel sırtını dönüp uyumuş.. Bu durum 34 gün daha aynen devam edince "Temelim ne oluyor?.." demiş fadime, "Yoksa o olay sakatladı mı seni?.."
"Bana bi 10 gün daha yaklaşma.." diye cevap vermiş Temel, "Kafayı buzdolabına taktım..!" Y.Tuna'dan..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
Master (16-10-2010), neron (18-10-2010), Ramo (21-10-2010), serdarkus (17-10-2010), su (19-10-2010)
  #572  
Eski 20-10-2010, 17:04
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Yarın Ola Hayır ola...

bir marangoza
bir kral gelmiş
yarına kadar
konuşan tahta bir insan yap
yoksa kellen uçar demiş

marangoz uğraşmış uğraşmış yapamamış
ne yapsın yatmış uyumuş

Sabah 4 gibi kralın adamlarının kapısını yumruklamasına uyanmış
Kalk kral öldü tabut yapacaksın .....
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (21-10-2010), ar_de_ (21-10-2010), buena vista (22-10-2010), chem73 (20-10-2010), dentist (20-10-2010), neron (27-10-2010), PINAR (21-10-2010), Ramo (21-10-2010), su (22-10-2010)
  #573  
Eski 21-10-2010, 13:51
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Smile yarını farklı algılamak ...

sn master in hikayesine ek olsun istediğim, yarının sonsuz olasılığı üzerine çok sevdiğim bir hikaye :

İçi sıkılıyordu. Anlayamadığı bir duygu içini burkuyordu.
En iyisi ona gitmekti. O yardımcı olabilirdi.
Telefon açtı kahine.
"İmkansız, tam çıkmak üzereydim."
"Lütfen" dedi, kadın, kendisini kıramayacağını düşünerek....
Çok zengindi kadın, ülkenin en zenginlerinden. Doğaüstü güçlere inanırdı ve kahinin müdavimlerindendi... Tabii ki kahin böyle iyi bir müşterisini kıramamıştı.
Karşılıklı oturuyorlardı. Önlerindeki suya baktı kahin, Kaşları çatıldı, gözbebekleri büyüdü, alt dudağı düştü, kafasını kaldırıp ona baktı "çok üzgünüm" dedi, durakladı, belli ki söylemek istemiyordu.
"Ne?" dedi kadın ısrarla ve kahin söyledi:
"Su'da yarını göremiyorum..."
Yıkılmıştı kadın. Medyum bugüne kadar hiç yanılmamıştı. Yarın olmadığına göre bu gece ölecekti. Ne yapmalıydı? Evine gitti, vasiyetini yazdı, biraz televizyon izledi. Uykusu gelmişti. Son gecesiydi ve ne yapacağını bilmiyordu. En iyisi uyumaktı. Böylece ölürken hiçbir şey hissetmem
Yatağına uzandı, gözlerini kapattı ve... Derin bir uykuya daldı.
Uyandığında güneş yeni doğmuştu, kuş sesleri geliyordu. "Cennette miyim?" diye düşündü.
Her şey gece bıraktığı gibiydi.
Kalktı, sabahlığını giydi, salona indi, her şey normal gözüküyordu kahin bu kez yanılmış mıydı acaba?
Masanın üstündeki gazeteye gözü ilişti.. Manşette şöyle yazıyordu:
"Ünlü Kâhin Öldü"
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
account (22-10-2010), buena vista (22-10-2010), Master (21-10-2010), neron (27-10-2010), Ramo (21-10-2010), su (22-10-2010)
  #574  
Eski 24-10-2010, 15:45
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı sadece saril..

Karı-koca yatağa giriyorlar, tansiyonlar yülseliyor, sevişmeye
hazırlanıyorlar. Ancak kadın durup dururken, "Dur, canım istemiyor, sadece
bana sarıl" diyor. Adamcağız, "Neden?" diyor.
Karısı: "Bir kadın olarak sevgi ihtiyaçlarımı anlamıyorsun" diyor Adam,
sevişemeyeceklerini anlıyor ve kadının istediğini yapıyor. Ertesi gün adam,
karısını çok güzel bir mağazaya götürüp, alışveriş yapıyor. Kadın, 3
tane pahalı kıyafet deniyor ama karar veremiyor. Adam, karısına hepsini
almasını söylüyor. Sonra, $200'dan 3 çift ayakkabı da alıyor.. Sonra,
pırlanta küpeler alıyor. Kadın heyecanlanıyor, mutlu oluyor.. Kocasının delirdiğini
düşünüyor ama umurunda değil, pırlanta kolye de alıyor. Kocası, "Kolye
sevmezsin sen ama bunu beğendiysen, alabilirsin" diyor. Kadın zıplıyor,
yerinde duramıyor mutluluktan. "Hazırım, kasaya gidelim" diyor kadın.
Kocası: "Hayır hayır hayır bunları satın almayacağız ki" diyor.
Karısının yüzü bembeyaz oluyor.
Kocası: "Bunlara sadece sarılmanı istiyorum..
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (01-11-2010), janus (26-10-2010), Master (24-10-2010), neron (27-10-2010), PINAR (26-10-2010), serdarkus (24-10-2010), su (04-11-2010)
  #575  
Eski 01-11-2010, 11:27
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Deliğim hazırdır..

Yeryüzündeki hayatını, bütün kurallara uygun yaşayıp tamamlayan Temel, yukarıda 1. sınıf törenle karşılanmış. Refakatçi melek
- “Efendim siz direk cennete alınacaksınız. Arzu ederseniz işlemleriniz tamamlanıncaya kadar bir tanıtma gezisi yapalım” demiş,
Melek önde Temel arkada Cennet hazırlık bölümüne girmişler. İlk kapının arkasından canhıraş feryatlar gelmekte imiş. Kapıyı açıp
içeri girdiklerinde iki meleğin aralarında tuttukları adamın sırtında matkapla delik açmakta olduklarını görmüşler.
Temel “Uyyy... Bu nedur ?”
Melek “Efendim, burası kanat takma bölümü. Cennete katılan sizin gibi aziz mertebesindekilere kanat takıyoruz, bunun için delik
deliyorlar ” demiş.
İkinci kapıya geldiklerinde gene kapının arkasında canhıraş feryatlar; kapıyı açıp içeri girmişler. İki melek aralarındaki adamın
kafasında matkapla delik açıyorlarmış.
Temel “Uyyy. Bu nedur?”
Melek “Efendim burası halka takma bölümü. Sizin gibi aziz mertebesindekilerin başlarının üzerindeki kutsal halkayı takmak için
delik deliyorlar” deyince
Temel “Uyyyy. Ben cehenneme gidiyorum”
Melek “Aman efendim. Ne yapıyorsunuz orada insanları kazığa oturturlar”
Temel “Olsun. Hiç olmazsa deluğum hazırdır daa”
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
account (01-11-2010), bikmisbroker (01-11-2010), dentist (01-11-2010), janus (01-11-2010), neron (02-11-2010), PINAR (02-11-2010), Ramo (05-11-2010)
  #576  
Eski 02-11-2010, 07:51
nomeames - ait Avatar
nomeames nomeames bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: istanbul
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 85/984
52 Mesaj ına 307 Kere teşekkür edildi
nomeames - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Sn. Site Yöneticisi, Sn Master'ı İçerimi Arttırmak İstiyorsunuz, Orgeneral Filan, Lütfen başka bir yöntem bulunuz. )
Alıntı ile Cevapla
nomeames kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (02-11-2010), Master (08-11-2010), neron (02-11-2010)
  #577  
Eski 08-11-2010, 01:03
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Tanımlı mutluyum...mutlusun...mutlu...

Alışveriş merkezleri mutluluk satar mı?


Amerika'nın son alışveriş trendi: Alışveriş yapmamak! Hatta eldeki
mallardan da kurtulup, hayatı sadeleştirmek! Kriz sonrası, çalışanlar,
gelirlerinin daha büyük bir bölümünü harcamayıp biriktirmeye başlayınca,
ABD'li üreticilerin etekleri tutuşmuş! Şu ara yapılan çoğu tüketici
araştırmaları "Bu adamlar ne satın alırlarsa mutlu olurlar?"la ilgili.
Ortaya çıkmış ki bir servis almak, mal almaktan daha faydalı insan doğasına.
Yani bir ayakkabı yerine kutu oyunu, pahalı bir çanta yerine spor salonu
üyeliği, araba yerine seyahat, ruj yerine sinema bileti, insanları daha
mutlu ediyor! Bir tecrübe satın almak, kişiye daha yoğun ve uzun süreli bir
tatmin sağlıyor. Üstelik 'Mal edinme'nin mutluluk getirmediğini öğrenen
'dünyanın en çok satın alan halkı', kocaman otomobillerini, dört oda bir
salon evlerini, 48 parçalık yemek takımlarını, doğrayan parçalayan
karıştıran onlarca mutfak aletlerini satıp, ayrı bir oda haline gelmiş
gardıroplar dolusu giysilerini fakirlere bağışlayıp hayatlarını
sadeleştiriyor. Bazı aileler 40 metrekare bir evde, dört tabak, dört
bardakla ve işe bisikletle gidip gelerek yaşamanın onları hiç olmadıkları
kadar mesud ettiğini iddia ediyor. Bu esnada biriktirdikleri parayı
yogaderslerine ve tatillere harcıyorlar.

*YÜZ EŞYAYLA YAŞAMAYA DAVET! *
Bir internet sitesi, tüketicileri sadece ve sadece 100 adet kişisel eşyayla
yaşamaya davet ediyor! Yani kıyafet, kozmetik, ayakkabı, kitap, kalem, her
şey toplam 100 parça edecek. Sitenin çağrısı büyük ilgi görüyor ve internet
kullanıcılarından hatırı sayılır sayıda bir grup, kişisel eşyalarını hayır
derneklerine bağışlayıp hayatlarındaki kalabalıktan kurtuluyor. Hikâye,
psikologlara göre şu: İnsanlar, iyi ya da berbat, yaşamlarındaki tüm
değişikliklere çabucak alışıyor ve doğalarında var olan sabit mutluluk
seviyesine bir an önce ulaşmaya çalışıyorlar. Ebeveynlerinden birini
kaybeden bir insanın bir süre sonra eski mutluluk ve neşesine kavuşması da
bu yüzden, yalı alanın birkaç yıl sonra yalıda oturmayı kanıksayıp eskisi
kadar 'mutsuz' olması da! Yani para mutluluk getirmiyor denemez ama parayla
satın alınan mallar mutluluk getirmiyor! Şan dersleri, seyahatler,
piknikler, tiyatro oyunları filansa başka! Farklı tecrübeler hayatı
zenginleştirip memnuniyeti yükseltiyor! Los Angeleslı filmci Roko
Belicdünyayı dolaşıp
*Happy *(*Mutlu*) isimli bir belgesel üzerinde çalışıyor. *New York
Times *gazetesinin
haberine göre San Fransisco'nun kalburüstü semtlerinden birindeki evini
bırakıp, hayatını tamamen değiştirip, Malibu plajında bir karavana taşınmış!
Haftada üç dört gün sörf yapabildiği için şu anda ufacık karavanda çok daha
mutlu bir hayat yaşadığını anlatmış.

*SANKİ ALIŞVERİŞ İÇİN YAŞIYORUZ *
Bittabi, herkes gider Mersin'e, biz... Şu anda ülkede tam bir AVM patlaması
yaşanıyor. Buluşmalar, sosyalleşmeler, hafta sonu aile gezmeleri, her tür
eğlence hep alışveriş ve merkezleri etrafında dolanıyor. İndirim
dükkânlarının kapısındaki kuyruk ve izdihamlar da cabası. Geçen gün
haberlerde, yastıkların 1 TL'ye satıldığı bir indirim dükkânında birbirini
ezen kalabalığın arasından bir ev kadını, bağırarak kameralara anlatıyor:
"Ben altı tane kapabildim, iki oğlum var, onlar da ikişer tane aldı, keşke
10 tane daha taşıyabilseydik! Muhtemelen dört kişi olan bu ailenin 20 adet
yastıkla ne yapacağı ise meçhul! Türkler artık mümkün olduğu kadar çok malı,
mümkün olduğu kadar çabuk alıp, evlerine götürmek için yaşıyor! Alışverişe
niyeti olmayan bile vitrin bakıp hayal kuruyor. Konsere gidip keman çalmayı,
müzeye gidip ressam olmayı hayal eden pek az. Hayat amaçlarımız genelde
"Bazı ürünleri edinmek," üzerine kurulu. 70'li yıllarda bir siyah beyaz
televizyon, bir adet buzdolabı, merdaneli çamaşır makinesi ve salonda üzeri
tığ işi örtülü sabit hat telefonu olan her aile kendini son derece zengin ve
konforlu hissederdi. Sonra işler yavaş yavaş değişti. Artık cep telefonu bu
yılın modeli olmayan vatandaşın devlete isyan edesi var. Almaya doyup
'hayatı sadeleştirme' aşamasına ne zaman geliriz, o meçhul.

Gülse BİRSEL
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
account (08-11-2010), dentist (08-11-2010), imahajce (29-10-2020), Master (08-11-2010), neron (21-11-2010), PINAR (15-12-2010)
  #578  
Eski 17-11-2010, 10:17
dentist - ait Avatar
dentist dentist bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1.058/2200
469 Mesaj ına 3880 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bugünden geçmişe dönüp bakınca anlamlı dialoglar...

__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.”
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
dentist kullanıcısına teşekkür edenler
ar_de_ (21-11-2010), janus (10-12-2010), Master (17-11-2010), neron (21-11-2010), salacak (18-11-2010)
  #579  
Eski 21-11-2010, 16:59
ar_de_ - ait Avatar
ar_de_ ar_de_ bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2007
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 133/1013
108 Mesaj ına 737 Kere teşekkür edildi
Tanımlı tebessüm ...

Türkiye NATO'dan istediğini aldı ...

bugün medya gündeminde bu haber vardı. pek çok kişi gibi izledim ve okudum.

medya yorumları sayfası yerine tebessüm sayfasına bu haber başlığını tebessümle koymaya karar verdim.
Alıntı ile Cevapla
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler
dentist (21-11-2010), janus (10-12-2010), Master (22-11-2010), neron (21-11-2010), PINAR (24-11-2010)
  #580  
Eski 10-12-2010, 08:33
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow ............

Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanları bir bakmış
Cemalin elinde bir mektup, okuyor.
- N'apıyorsunuz, demiş.
Temel:
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo pağa.
- Peki Cemal'in kulaklarındaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu tuymasin diye....
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (11-12-2010), buena vista (12-12-2010), janus (10-12-2010), neron (11-12-2010)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:28 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce