#101
|
||||
|
||||
e-hayat
Firtina apansiz bastirinca, koca gemi bir anda
denizin dibini boyladi. Adam, issiz bir adanin sahilinde gozlerini acti. Ne gelen vardi ne giden... Ne arac vardi ne gerec... Istersen muz ve hindistan cevizi, istemezsen muz ve hindistancevizi... Hayati boyunca evi disinda bes yildizli otellerden baska yere adimini atmadigindan, bir sure ne yapacagini bilemedi... Sonra dort ay boyunca muz yeyip, hindistan cevizi suyu icti. Gecmiste kalan o guzel gunleri dusunerek gozlerini denize dikip, kendisini kurtaracak gemiyi beklemeye koyuldu... Bir gun sahilde uzanmis yatarken, gozunun ucunda bir hareket hissetti. O da ne ? Bir sandal ve kurekte o gune dek gordugu en muthis kadin... Son surat geliyor... Inanamadi... "Nereden geliyorsun ?" diye haykirdi ve ekledi "Buraya nasil geldin?" "Adanin oteki tarafindan..." dedi kadin, "gemi batinca oraya ciktim." "Ne sans, benden baska kimsenin kurtuldugunu sanmiyordum. Kac kisisiniz ?" "Baska kimse yok, sadece benim. Sandal da gemiden degil. Gemiden cop yok... "Adamin akli karisti... "O halde sandali nereden buldun?" "Basit" dedi kadin. "Adada buldugum malzemeyle yaptim... Kurekler sakiz agaci... Zemini palmiye dallarindan ordum, yanlar okaliptus..." "Ama, ama bu imkansiz, aletlerin yok nasil becerdin ?" dedi adam. "Pek de sorun olmadi. Oteki tarafta sira bir aluvyon kaya olusumu var. Firinda belli dereceye isitilinca islenebilir yumusaklikta demir elde ediliyor. Alet yapmak icin kolayca kullandim... Bosveer bunlari. hadi goster, nerede yasiyorsun ?" Bon bir ifadeyle orada yasadigini itiraf etti adam... Aylardir oracikta sahilde yatip kalktigini... "Oyleyse bana gel benim yerime..." diyerek kadin kureklere asildi. Birkac dakika sonra kucucuk bir iskeleye yanastilar... Adam sahile goz atinca az daha sandaldan dusuyordu. Mavi beyaz boyali kulubeyle, iskele arasina tas doseli yurume yolu bile yapilmisti ! Eve girerlerken kadin omuzlarini silkti, "Pek rahat sayilmaz ama ben yine de ev diyorum iste... Otur lutfen, bir sey icer misin ?" "Hayir, hayir tesekkurler..." dedi adam. Saskinligini hala uzerinden atamamisti. "Daha fazla hindistan cevizi suyu icemeyecegim artik... Tahammulum kalmadi..." "Hindistan cevizi suyu degil ki... Imbigim var, Pink Colado'ya ne dersin?" Adam hayretini gizlemeye calisarak ikrami kabul etti. Kanepeye oturarak sohbete daldilar. Ikisi de birbirlerinin hayat hikayesini dinledikten sonra kadin, "uzerime rahat bir sey giyecegim" diyerek ayaga kalkti. "Dus yapip tras olmak ister misin ? Ust kattaki banyo dolabinda jilet var." Adam artik olayi sorgulamaktan tamamen vazgecmisti... Banyoya girdi, dolapta kemik bir sapin icine sikistirilmis oynak mekanizmali iki deniz kabugundan yapilma ustura onu bekliyordu... "Bu kadin inanilmaz" diye mirildandi... "Bakalim bundan sonra ne var Dondugunde kadin onu gardenya kokulari icinde, stratejik bolgeleri uzum yapraklariyla ortulu olarak karsiladi... Sadece uzum yapraklari... Yanina oturmasini istedi. Sonra yavasca sokularak fisildadi... "Soyle bana yakisikli, ikimiz de uzun suredir bu adadayiz... Cok yalniz olmalisin, eminim su anda yapmak icin kivrandigin bir sey var... Hani burada tek basina gecirdigin aylar boyunca en cok yapmak istedigin... Anliyorsun degil mi ? Ne istersen yapabilirsin.... Gozlerinin icine bakiyordu... Adam duyduklarina inanamadi... "Yani..." dedi... "Buradan e-mailimi kontrol edebilir miyimmm?" HEPIMIZIN SONU BOYLE OLACAK ...............)))) |
#102
|
||||
|
||||
Bir Misyonerin Türkiye Anıları - SÜPER
>8 Temmuz
>İşte Türkiye'deyim; bölge sorumlusu Tommy arkadaşla >havaalanından kalacağımız eve giderken hayli uyarıcı bilgiler aldım; >"Hemen başlama, biraz sağını solunu tanımalısın; Türkler acayip bir >millettir" filan diye bir şeyler söyledi, ama aldırış etmedim. >Bir dakika bile zayi edilmemeli; görev kutsal, görev ağır. > >9 Temmuz >Tommy'nin yanıldığı açık; bugün ilk tebliğimi yaptım bile. >Adam parkta öylece oturuyordu. >Söylediğim her şeyi gülümseyip başıyla tasdik ederek saatlerce dinlerken >ruhumun göklere değdiğini hissetmiştim. Bizi seyreden simitçi, sonradan o >adamın sağır olduğunu söyleyince biraz moralim bozuldu ama olur öyle >şeyler. > >11 Temmuz >Üçüncü gün; Tommy hâlâ "erken henüz" diye ısrar ediyor. >Mânâsız bir ısrar bu; kurtulması gereken o kadar çok ruh var ki burada. >Çorap almaya inmiştim semt pazarına. Nasıl oldu anlamadım ama eve dönerken >artık benim altılı çelik tencere takımım vardı. >Önemli değil, tencere gerekli bir araç nasıl olsa. Tencereci arkadaşa >müjdeyi tebliğ ettim. >"Ayıpsın abi, Hazreti İsâ' ya can fedâ." dedi, ben ağladım. >Söz verdi, pazar toplantılarına gelecek; hatta bana bir adres bile verdi. >O adrese gidersem bir sürü insanı misyona katabilirmişim. > >21 Temmuz >Tommy hâlâ "gitme, bak karışmam" diyor; işte bu aşırı >ihtiyatkârlık yüzünden buralarda İsa'nın mesajı yeterince bilinmiyor >zaten. > >Gittim; şehrin kenarında kalabalık bir mahallede bir apartmanın altıncı >katına çıktım. İçeride bir hayli erkek vardı; beni içeri aldılar, >mobilyasız bir salona geçtik. Çay getirdiler; hatır sordular. Tam lâfa >başlarken biri parmağıyla "sus" işareti yaptı. İçeriden yaşlıca bir adam >çıkıp salona gelince herkes gibi ben de ayağa kalktım. Sonra adam >konuşmaya, >bir nevi vaaz vermeye başladı. şöyle bir dinledim; eh fena şeyler değil. >Toplantıdan sonra herkes birbirine sarıldı, yeniden çay ikram edildi. >Burayı sevdim, yarın da geleceğim. > >2 Ağustos >Yine aynı şeyler oldu; bir ara fırsat bulup salondaki arkadaşları >misyona kazandırayım dedim. Tam "İsa" demiştim ki, ihtiyar vaiz >"İsa dedin de aklıma geldi." deyip çok tatlı bir bahis açtı. >Öyle güzel anlatıyor ki başladım ağlamaya. Zor teselli ettiler; sonra >ortaya sofra geldi. Yemek yedik. Kuşbaşılı pilav nefisti; hele cacık! > >12 Ağustos >Tommy beni tesbihle oynarken yakaladı. "Nereden buldun" >diye sıkıştırıyor. "Dükkanın birinden aldım." dedim. Tesbih bana iyi >geliyor, meditasyon yerine geçiyor. Bir tane de Tommy'e mi alsam? > >6 Eylül >Bugün hep birlikte camiye gittik. "Bakayım" dedim burada neler >yapıyorlar, nasıl ibadet ediyorlar. Mecit diye bir temiz yüzlü arkadaşım >var cemaatten. >Bana abdest almayı öğretti caminin avlusunda. Tuvaletleri pek temiz değil >ama abdest çok güzel bir olay. Fırsatını kolluyorum; bunların hepsini >Protestan >etmezsem bana da Mahmut demesinler! > >16 Eylül >"Nereden çıktı bu Mahmut?!" diye çıldırdı Tommy. "Kod adım." dedim. >Anlamadı. Anlamaz tabii. Ben ne yaptığımı biliyorum. şimdilik sesimi >çıkarmıyor, toplantılara muntazaman devam ediyorum; ezan okununca >"Hadi camiye gidelim Mahmut" diyorlar, gidiyorum. "Neler okuyorsunuz >fısır fısır?" diye sordum. >Öğrettiler. Fatiha çok güzel bir sûre. Tommy'e de öğretmeliyim. > >1 Ekim >Tommy beni evden atmaya kalkıştı dün. "Seni kandırıyorlar,Müslüman >yapacaklar enayi." >diye çıkıştı. İtiraz ettim, "Ben bunların içyüzünü öğrenmeye çalışıyorum >Pastör Tommy." dedim. >"Sırlarını öğrendiğim an, bunları sürü halinde önüme katıp Sarayburnu' >ndan >denize sokup cümlesini birden çatır çatır vaftiz etmezsem bana da Mahmut >demesinler." dedim. "Çık dışarı aptal." diye kovdu beni. Misyondan gelen >aylığımı da kesti. Vermezse vermesin, cemaatteki arkadaşlar aralarında >para >toplayıp verdiler. Geceyi ucuz bir otelde geçirdim. Bugün Mecit'in evine >taşınıyorum. >Az kaldı az.. Dayan oğlum Mahmut! > >6 Kasım >Mecit benim için istihareye yatmış; "Yeşil gördüm Mahmut." dedi, "Nurlar >içindeydin, hidâyet nasip oldu sana ne mutlu." dedi. Tabii aldırış >etmiyorum, >fakat hoşuma gitmedi de değil. > >9 Kasım >Bugünlerde cemaate İngilizce dersleri vermeye başladım; sabah namazını >topluca edâ ettikten sonra kuşluk vaktine kadar ders veriyorum. Kuşlukla >öğle arasında tefsir dersleri yapıyoruz. >Beni artık iyice kendilerinden zannediyorlar. > >21 Kasım >Yeni damat olduğum için dört günden beri günlük yazamadım. Mecit'in >teyzesinin kızı Sabiha ile nikahlandık dün. Nikâhımızı Saadettin Hoca >kıydı sağ olsun. >Sünnet dediğin ise sinek ısırığı gibi bir şey zaten, çabucak geçti. Bu >sabah yolda Tommy ile karşılaştık. "Kiliseye yazdım, seni defterden >sildiler." >dedi. Güldüm, hâlâ o bayatlamış misyoner kafası işte. Benim din >değiştirdiğimi >sanıyor gerzek. > >Halbuki ben... > >28 Kasım >Ne kadar üzgünüm. Mecit, "Nasip değilmiş, seneye gidersin" diyor. >Hac kayıtları kapanmışmış. İstesem ecnebi pasaportumla Mısır üzerinden >vize alır giderim, ama ben olayı içeriden, herkesle bütün mü'minlerle >birlikte >yaşamak istiyorum oysaki. > >19 Aralık >Sabiha ile teheccütten sonra Yaşar Hoca mevzusu geçti aramızda. >Yav bu Yaşar Nuri Hoca iyi adam hoş adam fakat ne bileyim çok modern bir >duruşu var gibi sanki; hani, "İslâm'ı en iyi ben bilirim" şeklinde bir >dayılanma. >Öğleden sonra yayıncımla sözlü anlaşma yaptık; ilk eserim iki ay sonra >çıkıyor: >"İslâm'ın selefî boyutlarına dinamik bakışlar". >Yayıncım, "fiyatı iki lira yaparsak üç yüz bin satarız." diyor. > >"HAMD OLSUN" >
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#103
|
||||
|
||||
Bir dialogda benden...
Zirttt,dirt ses ses deneme bir deneme bir
Abuzittin abi, sormasi ayiptir ne yapiyorsun ? Sormasi ayipsa ne soruyon lan bestami. Yoksa sen fintazi mi yapiyorsun ayip isleyerek, hehehe. Kanal ayari yapiyoz surda. Oglum su uzaylilarla bir iliski kurduk mu bak neler olacak neler, yirtacaz oglum yirtacaz. Ne kanali abi? Sen kafayi mi yedin yine? Uzaylilarla kontagi bu kucuk radyo ile mi yapacaksin? Hem ona fintazi degil fantezi derler. Aman aman iyi ki Amerika`larda okumussun da iki uc elime ogrenmissin fazladan bizden. Ama bak yine cahil kalmissin. Oglum sari us mudur, sirik us mudur oyle bir yildiz varmis. Oglum butun herseyi bilenler orda yasiyormus. Dusunsnene oglum loto, milli piyango herseyi ogrenecegiz. Abi sen Sirius takim yildizlarindan soz ediyor olmayasin? Her ne zikkimsa lan. Sen de bilge abidesi gibi dikildin kaldin basimizda. Hic bir seyden cekmiyorum senin bu ukalaligindan cektigim kadar. Keske de bir ise yarasa. Oglum sen daha bir kiza cikma teklifi edecem diye sararip soluyorsun, kalkmis burda bana o yildizlardan gelme kahin rolu yapiyorsun. Abi senin bildiklerin yanlis. Birincisi siriusla oyle baglanti kuramazsin? Nedenmis oglum. Baksana ben internette gordum. Bir cok insan kanallik yapiyormus. Ordan gelen bilgileri yayiyorlarmis insanlara. Benim neyim eksik bestami? Abi senin kanal diye anladigin boyle bi sey degil. Insanlar hissedisleri ve ruhlari ile yapiyorlar kanalligi. Hem ordaki bilgelerin sana loto, toto bilgileri vereceklerini sanmiyorum. Hayal gucun yok iste senin hayal gucun… Bu kanallar sarmal enerjiler, saf sevgi, kiymet gunu diye diye akillarina getirmiyorlar ki sormayi lotoyu totoyu. Sordular da cevap mi alamadilar ki? Hepsi senin gibi geyik oglum bu insanlarin. Isleri gucleri bos islerle ugrasmak. Ben gercekci adamim. Simdi beni rahat birak da konsanremi saglayayim. Konsanre nedir abi? Konsanre elinin koru bestami. Dikkatimi dagitiyorsun len, bak bilgilerden biri kacsin yemin ederim senden cikaririm farki. Abi konsantre olmasin bu soylemeye calistigin? Cek git basimdan bestami. Edebiyat profosoru mu yapacaksin beni. Bu kadar oglum bu kadar. Hem ben su yasli dedelerden birini kafalayayim, lotodan tutturdugum parayla oxfordu ayagima getirmezsem ne olayim. Simdi sus da iletisimi saglayayim. SIRIUSCA DIYALOGLAR-2 Oglum bestami cabuk yetis. Oglum sari usten bilgi akiyor lan, ben hic bir sey anlamiyorum. Gozunu seveyim sustur su dedeyi de lotoyu sorayim. Abi nasil susturayim? Ben Sirius`ce mi biliyorum ? Ayaginin tozunu yalayayim lan bestami, bu sans her zaman ele gecmez. Adama bu haftaki maclari sor. En azindan fenerin macini soylesin lan. Abi adam saf sevgi diyor. Paraya sartlanmamamiz gerektigini soyluyor. Kefenin cebi yokmus. Soyle bu hiyara; ruyalara giren ak sakalli dede rolu kesmesin bana. Ona bir hareket cekerim Sirius`un alayi gelse alamazlar elimden bu sakalliyi. Madem istedigimiz cevabi vermeyecek ne demeye gelmis buralara. Ukalalik icin sen yeter de artarken bir de yildizlardan gelenin dirdirini mi cekecez? Abi bu soylediklerin icin seni bagisliyormus. Sartsiz sevginin emri buymus. Elimin tersiyle bir kodum mu omur boyu beni bagislamaz duruma gelir. Sari us denen gerzek yurdunda adi yamuk bilgeye cikar valla. Abi hic olmazsa 4 banko mac versin bana ya. Bak sor; Milan,chealse,fener bir de tarsus idmanyurdu banko mu bu hafta? Nafile yere bunlari sormamani istiyormus abi. Yuregindeki butun sevgiyle kanali yararli isler icin kullanacak kisilere ayirmani diliyormus. Bu sekilde dunya ile baglantilarda sorun oluyormus. Dedeler ozellikle turkiyeden acilan kanallara gelmek istemiyormus. Gelmezlerle gelmesinler lan. Delikanli adam lazim bize oglum. Bunlarin alayini ben bilge diye sarar dede diye icerim lan. Iki macin sonucunu soylemek dedeligin raconunu mu bozuyormus? Saf sevgi icinde bir insanin mutlulugunu saglamak yokmuymus yani? Para ile saadet olmuyormus abi. Askla bakan yuzunde isik goruyormus, maddi seylerle bunu kirletmek istemiyormus. Ne aski lan? Homo muyum ben. Bana bak lan yildizlarin sapik dedesi mi denk geldi bize? Bak delikanliliga helal getirmesin dinlemem valla sariusten mi gelmis baska yerden mi? adam gibi soyleyecekse soylesin su 4 banko maci yoksa ceksin gitsin. Yok abi oyle ask degil. Yani tensel ask degil bu. Dalga mi geciyorsunuz len benimle. Surda yildizlardan gelmis diye saygi gostermeye calisiyoruz. Sansini fazla zorlamasin. Oglum tenselin olmadigi ask mi olurmus. Sariuste uzaktan opucukle mi uruyorlar lan bunlar. Saf sevgi yiyip mi doyuyorlar. Cahil muamelesi yapmasin bana, kalkar usenmeden giderim bu yildiza dagitirim orayi serefsizim. Abi sen zaten serefsizmissin, oyle diyor bilge. Hayttt tutmayin lan beni, kanalarin alayini havaya ucurmazsam bana da deli Abuzittin demesinler. |
dentist kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (21-04-2006) |
#104
|
||||
|
||||
Sesli dinleyelim,
http://www.rmaden.somee.com/amin.wav |
#105
|
|||
|
|||
Milletin işi gücü kalmamış.
__________________
Nobody is perfect! |
TheSecret kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Mazhi (24-04-2006) |
#106
|
||||
|
||||
Agop ile Eleni evlenirler ve cicim aylari
bittiktensonra Agop eve gelip koltuguna kurulur kurulmaz, gazeteyi yüzüne çekip Eleni'yle hiç ilgilenmez olmus.Günlerden bir gün Eleni Agop'tan ilgibeklentisi ile; -"Bre Agoppp! Mutfagin penceresi bozuldu,yaparsiinn?" Agop, gazeteyi yüzünden indirmis, gayet sinirli birsekilde; " Niye, ben pencereciiii?" Ertesi gün Eleni yine ilgi görmek umuduyla, " Bre Agoppp, mutfakin muslugu bozuldu yaparsiinnn?" " Niye, ben muslukçiii?" Bir sonraki gün " Bre Agoppp, tuvaletin sifoni bozuldu, yaparsiinn?" "Niye, ben pokçii?" Ertesi gün eve gelen Agop bi bakar hersey tamiredilmis, " Kuzum Eleni bunlari sen yaptinn?" "Yoo.." "E, peki kim yapti?" "E, bilirisin, kapici Abdurrezzek'in bende gözivardir, yaparsin?dedim,oda dedi yaparim, ama bi sartla..." Agop merak icinde sorar, " Neymis?" Eleni " E, dedi bana , ya benimle yatarsin, yada bi pastayaparsin." Agop rahatlar, " Peki kuzim, ne pastasi yaptin?" Eleni sinirlenir; "Niye ben pastaciii? |
#107
|
||||
|
||||
bu da böyle bir şey..
Saygıdeğer Hakim Bey..
Saygılarımla size açiklama özgürlügümü kullanarak bazi seyleri bildirmek istiyorum Umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa kavuşturursunuz.. Su günlerde askerliğe çağırılacağım. Yasım 24 ve 44 yasında bir dul bayanla evlendim, kendisinin de bir kızı var 25 yasında. Babam ise bu bahs etmis oldugum kizi ile evlendi. Böylelikle Babam, karimin kizi ile evlendigi icin damadim olmus oldu. Bunun üzerine kizim da üvey annem olmus oldu babamla evlendigi icin.. Hanimimin ve benim gecen sene bir oglumuz oldu. Oglum hanimimin kizinin erkek kardesi oldu, ayni zamanda Babamin da enistesi. Birde üveyannemin erkek kardesi oldugu icin dayi oldu. Anliyacaginiz benim oglum benim dayim oldu.. Babamin esi sene sonunda dünyaya bir erkek cocugu getirdi. O babamin oglu oldugu icin benimde erkek kardesim, vede kizimin oglu oldugu icin de torunum. Yani beni torunumun erkek kardesiyim. Ayrica bir Annenin evladinin babasi esi olduguna göre bende Esimin Kizinin babasiyim vede kizimin erkek cocugunun erkek kardesiyim. Kisacasi kendimin büyükbabasiyim.. Sayin Savci bey sizden ricam beni Askerlik görevimden azl etmenizdir, sizde biliyorsunuz ki kanunlarimizda Baba, Ogul ve Torun ayni zamanda askerlik yapamazlar.. Saygilarimla..
__________________
............................ |
#108
|
||||
|
||||
trışkadan fıkra.
Ilkokul 3. 4. 5 sinif ögrencileri iki bayan ögretmenleri esliginde
derslerinde yer alan "At yarislarinin ülke ekonomisine katkilarini yerinde gözlemlemek" amaciyla at yarislarina gitmisler.. Bir müddet sonra da çocuklarin tuvalet ihtiyaçlarini karsilamak için toplu olarak tuvaleti ziyaret etmisler.. Bir ögretmen kizlarin, diger ögretmen erkeklerin kapisinda beklerken erkek ögrencilerin küçük boylarindan dolayi "Pisuvara yetisememe" sorunu nedeniyle onlara mecburen yardim etme durumu ortaya çikmis.. Çocuklar fermuarlarini açiyor, bayan ögretmenleri onlari kucagina aliyor,üstlerini islatmamalari için pipilerini tutup çislerini yaptiriyormus.. Teker teker yaptirdiktan sonra aralarindan bir tanesi pipisinin kocaman olmasi bayan ögretmenin dikkatini çekmis.. "Sen 5. sinif olmalisin" demis ögretmen çisini bitiren çocugun pipisini sallarken.. "Hayir efendim" diye cevap gelmis. "Ben altinci yaristaki "KARAMURAT" in Jokeyi'yim
__________________
............................ |
#109
|
||||
|
||||
Bos adamim vesselam :P
|
#110
|
||||
|
||||
Karı ve koca tatil günü evde televizyon seyretmekten sıkılmış, yatak
odasına geçmeye karar vermişler.... Ama ne mümkün 7 yaşındaki oğlan evde. - ''Oğlum, hadi biraz sokağa çık, gez, oyna''. - ''Ihhhhh''. Israr faydasız. Afacanın sokakta gözü yok. - ''Öyleyse, annenle ben odamıza geçelim, sen de balkona. Etrafta neler olup bitiyor, yuksek sesle bize rapor et''. Oğlan biraz mızıklanmakla birlikte çaresiz balkona geçiyor. Bizimkiler'de yatağa. Ve afacan canlı yayına başlıyor; - ''Şu an bizim sitenin otoparkına yabancı bir araç park etti. Şimdi de Aygaz arabası sokağa giriş yaptı. Yaşlı bir kadın markete giriyor''... Kısa bir sessizlik...Ve rapora devam; - ''Yan komşumuz Ahmet Bey amcayla karısı Necla teyze yatak odasında sevişiyorlar''. Yataktakiler şok vaziyette. Baba sesleniyor; - ''Oğlum, nereden çıkardın şimdi bunu''.. - ''Hiçç. Küçük kızları Ayşe balkonda dikiliyor |
dentist kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (28-04-2006), neron (28-04-2006) |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|