#591
|
|||
|
|||
Tavukların önünde..
Çiftçinin karısı boşanmak için tavsiyelerini almak üzere avukatına gitmiş, “Kocam müthiş azgın, dayanamıyorum ve etrafa rezil oluyoruz artık” demiş avukatına ağlayarak, “Bu sabah tavukların tam önünde bana saldırdı beni yere yatırdı, daha sonra off.. Utancımdan yerin dibine girdim..” diye eklemiş sinirinden titreyerek. “Yahu tavuk bu.. Ne anlar?.. Kime rezil olacaksınız ki?” demiş avukat onu rahatlatmak için, “Çiftlikte de etrafta kimseler yok.. Boş verin. ” Kadın “Ne çiftliği avukat bey..!” demiş kadın, “Bu olay süpermarkette tavuk reyonunda oldu..!” (Y.Tuna'dan)
|
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler | ||
ar_de_ (02-03-2011) |
#592
|
|||
|
|||
Frank..
Daha sokağa adımını atar atmaz boş bir taksi bulmayı başardı. Taksiye bindiğinde, şoför:
-"Mükemmel zamanlama, aynı Frank gibisin." dedi. -"Kim?" diye sordu. -"Frank Feldman. O her şeyi tam zamanında yapan bir adamdı. Sokağa çıkar çıkmaz hemen taksi bulman gibi şeyleri, Frank Feldman her seferinde başarırdı." Yolcu: -"Bazen herkesin başının üzerinde şans bulutları dolaşır." dedi. Şoför: -"Hayır, Frank Feldman'ın durumu öyle değil. O her yönden süper bir adamdı. Katılsaydı teniste Grand Slam'ı kazanırdı. Golf profesyoneliydi. Bir bariton gibi şarkı söyler, bir Broadway sanatçısı gibi dans ederdi. Piyano çalışını duymalıydın. Muhteşem bir adamdı." Yolcu; -"Kulağa gerçekten özel biriymiş gibi geliyor." dedi. Şoför: -"Dahası var. Hafızası bilgisayar gibiydi. Herkesin doğum gününü hatırlardı. Şarap hakkında her şeyi, hangi şarapla ne ısmarlayacağını, hangi etin en uygun olacağını bilirdi. Her şeyi tamir edebilirdi. Benim gibi değil. Ben bir sigorta değiştirmeye kalksam, bütün sokağın elektriği gider..." Yolcu; -"Vay be!" dedi, "Önemli biri yani." Şoför: -"Frank, her zaman en çabuk gidilecek yolları bilir, tıkanıklıklara takılmaz. Benim gibi değil. Ben her zaman trafikte takılırım. Frank, hayatında bir tek hata yapmamıştır. Kadınlara nasıl davranılması gerektiğini, bir kadına kendisini iyi hissettirmeyi bilir. Kadın haksız bile olsa, bir kere bile cevap vermezdi. Giyimine de her zaman özen gösterirdi. Ayakkabıları hep parlardı. Mükemmel bir insandı. Bir tek hata bile yapmamıştır. Hiç kimse onunla karşılaştırılamaz." Yolcu: -"Muhteşem birine benziyor. Nasıl tanıştın onunla?" diye sordu. -"Frank'la aslında hiç tanışmadım. O şerefsiz ölmüş, ben onun kahrolası dul karısıyla evlendim…!” |
#593
|
|||
|
|||
Ahh bu taraftarlik:))
Bir Beşiktaşlı, bir Fenerbahçeli ve bir Galatasaraylı Arabistan'da yasak olmasın......a rağmen bir otelde içki içerken yakalanır. Mahkemeye çıkarılırlar. Karar İDAM! Bizimkiler itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Kral Hazretleri ömür boyu hapsi kaldırıp hepsine 20 kırbaç cezası verir. Bizimkileri sempatik bulduğu için de bir kıyak daha yapıp herkese acıyı hafifletmek için bir istek hakkı tanır. Beşiktaşlı, "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez. Uyanık Fenerli bunu görünce, "Sırtıma iki yastık bağlayın" der. Ama iki yastık bile 20 kırbaca dayanmaz. Sıra Galatasaraylıya gelince Kral, "Bak Galatasaraylı seni severim... Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum" der... Galatasaraylı bunun üzerine "O zaman bana 40 kırbaç vurulsun" deyince herkes şaşkına döner. Kral Hazretleri; "Peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar... Galatasaraylı pis pis sırıtır ve ekler; "Fenerliyi sırtıma bağlayın " ...... ))
|
#594
|
||||
|
||||
biraz tebessüm :)
izlediğim kadarıyla piyasalarda durumlar vahim. bu yüzden size biraz tebessüm ettirecek bu şiiri aktarmaya karar verdim
Alengirli Şiir Ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil Nükleer denemeler kyoto sözleşmesi küresel ısınma falan. Belki sen çok küçüksün belki benim ruhum ölü Biraz Nietzsche biraz Kant kafan karışmış belki Parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? Pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! Kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. İyi kitaplar okudum bir b.ka yaramadı.. Ben seni severim aslında da düzenim bozulur diye korkuyorum Durduk yere başımıza saçma sapan bir aşk çıkar Sinemaya gitmeye ele ele tutuşmaya falan kalkarız İşin yoksa çiçek al,saç tara, parfüm sık. Küsmesi,barışması,ayılması,bayılması Hatta eninde sonunda kaçınılmaz ayrılması Meyhanede tanıdığım gerzek bir filozof vardı! Güzel kadınlar insanın ömrünü uzatır derdi. Bir sürü güzel kadın girdi hayatıma Hepsi ağzıma s.çtı.. Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil. Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik.. İçime çöreklenmiş sığ bir sığır var benim. Ben seni severim sevmesine de İş çıkarmasana şimdi ne gerek var güzelim.. Ah Muhsin Ünlü aktaranın notu : biber acıdır, gerçekler acıdır. öyleyse biber gerçektir... söylemi aklıma geldi bu şiiri okuyunca |
ar_de_ kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#595
|
|||
|
|||
yumurta...
Rahmetli bestekar Selahattin Pınar bir yandan beste yaparken diğer
taraftan üç-beş kuruş kazanmak için bazı zengin çocuklarına musiki dersi verirdi. Öğrencilerden biri bir gün, - ''Hocam, sabahları aç karnına çiğ yumurta içmenin sesime çok faydası varmış. Ben bir haftadır bunu yapıyorum. Sesimdeki değişikliği fark ettiniz mi?'' diye sorar. Selahattin Pınar, - ''Oğlum, der.. İç... Hiçbir zararı yoktur!'' Bir süre sonra oğlan, - ''Hocam, annem de çiğ yumurta sayesinde sesimin çok güzelleştiğini söyledi. Siz de farkındasınız, elbette..'' Selahattin Pınar çaresiz... Bet sesli oğlanı atsa olmayacak, ekmek parası... -''Oğlum.. der. Yumurtanın zararı yoktur... içebilirsin...'' Bir süre sonra oğlan yine aynı konuya girince, dayanamaz rahmetli... -''Ulan, eşşekoğlu eşek... der. Yumurtada keramet olsaydı, tavuk götü bülbül gibi öterdi!'' |
#596
|
|||
|
|||
azrail..
Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye kaldırılıyor. A...meliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir Azraili görüyor ve soruyor: 'Benim saatim geldimi ?'
Azrail cevap veriyor: 'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve 8 günün var'. Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtturuyor ve göğüslerini düzelttiriyor. Kısacası: 'Yeniden doğmuş gibi' Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar ameliyatın değdiğini düşünüyor. Son ameliyattan sonra, hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor. Tam karşıdan karşıya geçiyorken ambulans çarpıyor ve ölüyor. Azrail'e soruyor: '40 seneden daha fazla yaşayacağımı söylemiştin neden o zaman bana o ambulansın carpmasini engellemedin? Azrail cevap veriyor: 'Kız, allah canını almasın ben seni tanıyamadım ki .' |
#597
|
|||
|
|||
yazıcı..
Askerde komutan emir erine seslenmis:
- "Çabuk bana bir lazer yazici getirin" Er gitmiş ve bir askerle geri gelmiş. Komutan : -"Bu ne lan?" Asker: -"Lazer yazıcı komutanım" Komutan: - "Nasıl oluyor ??" Asker: -"Temel, hem LAZ hem de ER ve de yazıcılık yapar." Komutan: - "Ulan iyi ki scanner istemedik..." |
#598
|
|||
|
|||
papazın papağanları..
Kasabanın birinde bir papaz ve onun iki tane papağanı varmış.
Papağanlar da papaz gibi oldukça inançlı ve dindarlarmış.. Sabah-akşam kafeslerinde oturup İncil okuyup dua ederlermiş. Papazın cemaatinden bir kadının da 2 tane dişi papağanı varmış, papazın erkek papağanları ne kadar ahlaklı ise kadının dişi papağanları da o kadar ahlaksızmış. Eve gelen misafirlerin önünde 'erkek istiyoruz!' diye bağırırlarmış. Kadın sonunda dayanamamış ve papaza akıl danışmaya gitmiş. Papaz da; - Sen getir onları bana benim papağanların kafesine koyalım da ahlak öğrensinler biraz, benim papağanlar sürekli dua eder' demiş.' Kadın da almış papağanları getirmiş papazın evine... Kafese girer girmez dişi papağanlardan birisi; - Hey yakışıklılar, iki tane ucuz fahişe ister misiniz** kafesinizde?' demiş. Erkek papağanlardan biri ötekine dönüp - Lan oğlum bütün dualarımız kabul oldu sonunda.....' demiş..... minik not: hiç bir şey göründüğü gibi değildir.. |
#599
|
||||
|
||||
Yani....
Adam kutsal gece Tanrı’ya yalvararak 2 dilek dilemiş
“Dünyan ın en güzel içkisi ile Dünyanın en mükemmel kadınını bana ver Tanrım.. Ne olur ” diye. Dua sonrası gözlerini açtığında tam karşısında bir şişe ‘Maden Suyu’ ve ‘Rahibe Teresa’yı bulmuş.. Böyle durumlarda olayı biraz daha net ve detaylı mı tarif etmek gerekir ne?.. Bilemedim yani...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
#600
|
|||
|
|||
hoca..
CAMİ hocası hanımlara vaaz veriyormuş. Kadınlardan biri sormuş;
- Hocam bir mühendisle yatarsak onun cezası ne kadar? Hoca; “- 3 sene” demiş. - Avukatla yatarsak? - 5 sene... - Doktorla yatarsam? - 4 sene... - Peki hocam... Hocayla yatarsam? Hoca; - Seni gidi seniii, sen cennete gitmek istiyorsun galiba... |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|