Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Gözlem ve Tesbitlerim - Sayfa 8 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Gözlem ve Tesbitlerim
Konudaki Cevap Sayısı
99
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
38097

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #71  
Eski 27-09-2006, 07:42
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Enflasyondaki olumlu görünümle faizler değişmedi

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) piyasaların beklentisi doğrultusunda kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmedi. Enflasyon görünümündeki kısmi iyileşmenin devam etmesiyle Merkez Bankası borç alma faizi yüzde 17.50, borç verme faizi ise yüzde 19.50'de bırakıldı. PPK toplantısı sonrası yapılan açıklamada, 'Kurul önümüzdeki aylarda kısa vadeli faizlerin Merkez Bankası borçlanma faizi düzeyinde oluşacağını öngörmektedir' denildi.

KARARLI DURUŞ


Geçen hafta cuma gününden bu yana kur ve faizdeki yükseliş eğiliminin devam etmesiyle gösterge bileşik faiz bugün yüzde 22.16 ile son üç ayın yeni zirvesini gördü. MB'nin en son temmuz ayında yaptığı 25 baz puanlık faiz artırımı sonrasında faizleri aynı bırakması nedeniyle gecelik fonlama maliyeti yüzde 19.12 seviyesini koruyor. Açıklamada, Merkez Bankası'nın haziran ayı içinde aldığı tedbirler ve süregelen kararlı duruşu sonrasında enflasyon beklentilerinde gözlenen iyileşmenin eylülde devam ettiği belirtildi.

ENFLASYON BEKLENTİSİ

Enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler-tütün ve altın gibi kalemlerdeki fiyat artışlarının son dönemde yavaşlamasının yıllık enflasyon rakamlarına olumlu olarak yansıdığı belirtilen açıklamada, 'Ancak, orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu düzeylere ulaşmış olmaması ve emtia fiyatları, uluslararası likidite koşullarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi, orta vadeli perspektifte ihtiyatlı olma gereğini de beraberinde getirmektedir' denildi. Açıklamada, orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerin gözlenmesi halinde, ek parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacağının da altı çizildi.


Alıntı ile Cevapla
  #72  
Eski 27-09-2006, 07:44
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Türkiye raporu bugün oylanıyor

Avrupa Parlamentosu, Türkiye Raportörü Eurlings'in hazırladığı raporu oylayacak. Eurlings, raporunu 'katı, ancak adil' diye değerlendirerek TCK'nın 301'inci maddesinin değişmesini arzu ettiğini belirtti

STRASBOURG Milliyet


Avrupa Parlamentosu, Hollandalı Hıristiyan Demokrat parlamenter Camiel Eurlings'in hazırladığı Türkiye raporunu dün Strasbourg'da ele almasının ardından bugün oylayacak.
Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raportörü Camiel Eurlings, dün genel kurulda yaptığı konuşmada raporunu, "katı, ancak adil" olarak değerlendirdi. Türkiye'deki reform sürecinin yavaşladığını iddia eden Eurlings, bundan üzüntü duyduklarını söyledi. Eurlings, özellikle ifade özgürlüğünün güvence altına alınması için Türk Ceza Yasası'nın 301. maddesinin değiştirilmesini arzu ettiklerini kaydetti. Türkiye'nin Ankara anlaşmasının gereklerini yerine getirmesini arzu ettiklerini belirten Eurlings, Ermeni soykırımı iddialarının tanınmasının AB üyeliği için kriter olarak getirilmesini arzu etmediğini sözlerine ekledi. PKK terörünü de şiddetle kınadıklarını belirten Eurlings, şiddetin hiçbir şekilde haklı görülemeyeceğini ifade etti.

Bir 'U dönüşü' daha
Türkiye raporuna "Ermeni soykırımı"nın üyelik için ön şart olarak eklenmesini sağlayan Belçikalı Parlamenter Veronique de Keyser'in, bu ifadeleri içeren paragrafın silinmesini talep eden bir önerge vermesinin ardından benzer bir "U dönüşü" de Pontus ve Süryanilerle ilgili olarak yaşandı. Bu ifadeleri Ermeni paragrafına eklettiren ve "soykırım" algılaması yaratan Yunan Milletvekili Giorgos Dimitrakopulos da önerisini çekti. Verdiği başka bir önergenin geçme şansı ise düşük.
Türkiye raporunun tartışıldığı oturumda, katılım düzeyinin düşüklüğü dikkat çekti. 732 üyeli AP'de en sakin Türkiye tartışmalarından biri yaşandı.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Murat Mercan, Türkiye karşıtlığıyla tanınan Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok'la Brüksel'de Finli bir caz grubunun konserinde bir araya geldi. Mercan, "Caz sever misiniz?" sorusuna, "Sevmek zorunda kaldık" cevabını verdi.

Sofya ve Bükreş'e AB'den yeşil ışık

Avrupa Birliği Komisyonu, Romanya ve Bulgaristan'ın 2007 başından itibaren Birliğe üye olması konusunda yeşil ışık yaktı. Ancak bu yeşil ışık üyelik sürecinde diğer adaylara oranla çok daha fazla sıkıntı çeken ve üyelikleri 2004'te gerçekleşemeyen bu iki ülkenin sorunlarının bittiği anlamı çıkmıyor. AB liderlerinin de Komisyon'un görüşü doğrultusunda bu iki ülkenin üyeliğinin 2007 başından itibaren geçerli olmasına ilişkin kararı onaylamaları bekleniyor.


Alıntı ile Cevapla
  #73  
Eski 27-09-2006, 07:46
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

İhaleye talep az olunca faiz arttı

EKONOMİ SERVİSİ

Hazine'nin dün düzenlediği ihalelere beklentilerin altında talep gelince, ikinci el bono faizleri yüzde 22.15 ile son üç ayın en yüksek değerine çıktı. Hazine'nin dünkü 13 ay (406 gün) vadeli iskontolu tahvil ihalesinde, bileşik faiz yüzde 21.79, 5 yıl (1575 gün) vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde ise yüzde 20.80 oldu.
Hazine'nin 13 ay vadeli tahvil ihalesine nominal 2 milyar 957.3 milyon YTL teklif gelirken, net 1 milyar 44.8 milyon YTL'lik satış yapıldı. Hazine'nin 5 yıl (1575 gün) vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde ise nominal 724.6 milyon YTL teklif gelirken, net ise 234.2 milyon YTL'lik satış yapıldı.
Hazine dün her iki ihalede, piyasa yapıcı bankalar ve kamu kuruluşlarına yapılan net 1 milyar 763.5 milyon YTL'lik satışla birlikte, toplam 3 milyar 42.5 milyon YTL net borçlanmaya gitti. Hazine'nin 13 ay vadeli ihalesinde satılan kâğıtların geri ödemesi 7 Kasım 2007'de, 5 yıl vadeli sabit kuponlu tahvil ihalesinde satılan kâğıtların geri ödemesi de 19 Ocak 2011'de yapılacak.

Dalganın yükü 14 milyon YTL
Uzmanlar, geçen cuma yaşanan dalgalanmanın ardından faizlerin 1.4 puan yükseldiğini, bunun, dünkü ihaleye yansımasıyla Hazine'nin yükünü 14 milyon YTL artırdığını kaydettiler.
Hazine'nin dünkü ihalelerinden sonra dolar bankalararası piyasada 1.5350'ye kadar yükselirken, akşam saatlerinde 1.5210'a indi. Borsa ise günü yüzde 0.96'lık artışla 36.432 puandan kapattı. Öte yandan ABD'de tüketici güven endeksinin beklentilerin üzerinde artması Avrupa borsalarının yüzde 1'in üzerinde prim yapmasına neden oldu


Alıntı ile Cevapla
  #74  
Eski 27-09-2006, 07:49
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bardağı taşırdı!

Önce “PKK’yı ikna ettim, ateşkes ilan edecek” dedi. Dün de Türkiye’ye tehdit savurdu: “Irak’ın içişlerine karışırsan, ben de senin ülkeni karıştırırım.” Irak Devlet Başkanı Talabani’nin bu sözleri Ankara’yı kızdırdı: “Talabani Cumhurbaşkanı olduğunu unuttu, ama Kürtlüğünü unutmadı”


27.09.2006


Dışişleri Bakanlığı, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin New York’ta son iki gündür yaptığı açıklamaların “bardağı taşırdığı” görüşünde. Türk diplomatlar, Talabani’nin çıkışlarını “Talabani Cumhurbaşkanlığı’nı unuttu, ama Kürt’lüğünü unutmadı” olarak yorumladılar.

Talabani, önceki gün Newsweek dergisine PKK ile yaptığı pazarlıkları “PKK’yı ikna ettim, ateşkes ilan edecek” diye lanse etmiş, dün bir radyoya yaptığı açıklamada Irak’ın komşularını “Irak’ın içişlerine karışmakla” suçlamıştı. Irak Devlet Başkanı, dün de ABD’nin kamu radyosu NPR’a konuştu. Radyo konuşmasında bir de “tehdit” savurdu: “Eğer Türkiye, İran ve Suriye gibi komşu ülkeler Irak’ın içişlerine karışırsa, Irak da bu ülkelerdeki muhalif grupları destekleyerek bu ülkelerde sorun çıkmasını sağlama yoluna gidebilir” dedi. Dışişleri’nden üst düzey bir yetkili, Türkiye’ye karşı “PKK kozunu” açıkça silah olarak kullanan Talabani’nin “hâlâ kendini Kuzey Irak’taki Kürt aşiret reisi sandığını” söyledi. Talabani’nin Türkiye’yi, “Suriye ve İran ile aynı kefeye koymasını” da “kabul edilemez” olarak nitelendiren Dışişleri yetkilisi, “İşgal altındaki Irak, kendi içişlerini bir türlü halledemiyor. Bunun faturasını da komşularına çıkarıyor. Bu tavır için sadece ‘komik’ nitelendirmesini kullanabilirim” dedi.

SÖZCÜ TAN MESAJI VERDİ
Ankara’nın Talabani’nin tavrına karşılık benimsediği politika ise, Irak’taki politikacılarla, özellikle de Kürt kökenli olanlarla, Irak halkını “birbirinden ayırmak” olarak netleşti. Bu politikanın ilk işaretini de dün Dışişleri Sözcüsü Namık Tan Talabani’nin sözlerine karşılık yaptığı açıklama ile verdi.

Haber: Zeynep GÜRCANLI


Alıntı ile Cevapla
  #75  
Eski 27-09-2006, 07:51
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Çömez, ’Kürdistan’ haritasını indirtti

Türk milletvekilleri, ilk gün kırmızı pasaporta vurulan ‘Kürdistan Bölgesi’ damgasına şaşırmıştı. Dün Kerkük’e varan heyetin önüne çıkan ilk engel mayınlar oldu. Yol, 1 saatte temizlendi. Ancak bu kez de Kerkük Meclis binasının duvarında asılı harita onları bekliyordu, Çömez’in tepkisi sert oldu


27.09.2006


CHP Tokat Milletvekili Orhan Ziya Diren ile AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Kerkük’ün statüsüyle ilgili sorunları incelemek üzere gittikleri Kuzey Irak’ta dün de temaslarını sürdürdü. Havayoluyla Erbil’e varan heyetin dünkü durağı Kerkük’tü. Sabahın erken saatlerinde GMS marka Amerikan yapımı jip’lerle Erbil’den Kerkük’e doğru yola çıktık. 80 kilometrelik yolda ilerlerken Kerkük’ün petrol rafinerilerinin bacalarından ateşler göğe yükseliyordu. Fonda Madonna çalıyordu. Birden çevremizdeki herkes arabalarından indi.

DİKKAT, MAYIN VAR!
Kerkük’le yapılan telefon görüşmelerinin ardından yola şüpheli bir paket bırakıldığı duyumunu aldık. 1 saatlik bekleyişin ardından yol açıldı.

Kerkük’te önce Irak Milli Türkmen Partisi Başkanı Cemal Şan ziyaret edildi, ardından Kerkük Valisi Abdurrahman Mustafa... Daha sonra Diren ve Çömez Kerkük İl Meclis Başkanı’nı Rizgar Ali’nin odasındaydı. Turhan Çömez, duvarda asılı bulunan, Türkiye’nin parçalanmış bir şekilde gösterildiği haritaya dikkat çekti. Çömez, Rizgar Ali’yi haritanın başına davet etti ve “İsterseniz duvarınızdaki haritayı beraber inceleyelim” dedi.

Bu sırada odada buz gibi bir hava esti. Çömez ve Diren, Kerkük Meclis Başkanı Rizgar Ali’yi yanlarına alarak haritanın başına geçtiler. Turhan Çömez duvara asılı haritayı tutarak “Şu haritayı bir yerinden indirelim de öyle inceleyelim” diyerek haritayı asılı olduğu duvardan indirip Rizgar Ali’ye haritanın ne anlama geldiğini sordu. Çömez’le Rizgar Ali arasında şu gerilimli konuşma geçti:

Çömez: Bu harita ne anlam taşıyor?

Rizgar Ali: Harita İngiliz Kraliyet Arşivi’nden alındı. Celal Talabani bu haritayı İngiltere’den getirdi. Bu haritada Türkiye’nin güneydoğusu ve Kerkük’ü de içine alacak şekilde olan bölge Kürdistan olarak gösteriliyor. Doğu Anadolu Karadeniz’e kadar Ermenistan, Ankara’nın batısı ise Türk bölgesi olarak gösteriliyor. Bu harita İngilizlerin çizdiği bir harita.

Çömez: İngilizlerin çizdiği harita doğru bir harita değil. Ortadoğu’yu nasıl kafalarına göre böldülerse bu haritayı da kafalarına göre çizmişler. Zaten Ortadoğu’nun başına ne geldiyse İngilizler sayesinde geldi.

Rizgar Ali 1839’a ait bir Osmanlı haritasını Diren ve Çömez’e göstererek her iki haritanın da yüzde 90 benzerlik gösterdiğini ve İngiliz arşivlerinde olduğunu söyledi. Çömez ise Rizgar Ali’ye “Ben size Türkiye’de daha güzel haritalar gösterebilirim. Ama burası resmi bir daire burada hayali haritaların yeri olmamalı. Duvarlarınıza gerçek haritalar asmalısınız” diyerek söz düellosuna son verdi.






Türk milletvekilleri Rizgar Ali’nin odasından ayrılırken bir görevli, Çömez’in yerinden çıkarttığı haritayı yeniden yerine astı.


Alıntı ile Cevapla
  #76  
Eski 27-09-2006, 07:54
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Doğa'dan Pınar'a sert eleştiriler

Gazeteci Şenay Düdek ile Müge Anlı'nın sunduğu, Kanal D'nin ilgiyle izlenen sabah programı "Dobra Dobra"ya konuk olan Doğa Bekleriz, konu Pınar Altuğ'a gelince ünlü oyuncu hakkında söylemediğini bırakmadı.


Son dönemde Pınar Altuğ'a yönelttiği eleştirileriyle dikkat çeken Bekleriz, aslında Pınar Altuğ'la polemiğe girmek gibi bir derdi olmadığını belirterek, "Pınar, hep çok iyi konuşuyor ama konuştuklarıyla yaptıkları birbirini tutmuyor. Ben böyle kirli manşetlerin altına ismimi koyup reklam yapmak istemem, buna ihtiyacım da yok. Ayrıca Pınar kimsenin arkasından konuşmam diyormuş, evet kimsenin arkasından konuşmuyor, sadece kocalarının arkasından iş çeviriyor, sevgililerini pencereden atıyor" dedi.


Alıntı ile Cevapla
  #77  
Eski 27-09-2006, 07:59
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

AKBANK 16.Caz festivali 4-14 Ekim 2006

Şehir... Her gün yeniden doğan ritimler ve sesler.
Kalabalık caddelerde yürürken, yokuşlarda durup nefes alırken, bir şilep geçerken ya da sakin sakin, açık kalmış pencereden... Daha biri bitmeden, diğerini yakalayıp yoluna devam eden sesler. Hepsi, ayrı bir masal anlatıyor bize. Her biri çok anlamlı ve bir o kadar da farklı...

İşte caz’a bağlılığımız biraz da bu farklılıklarda gizli... Her an yeni sesleri soluyor şehir. Kapıları açık; yepyeni seslere ve yaşamlara, sayısız ziyaretçilere her zaman yeri var.

Farklılıklar bizi zenginleştiriyor çünkü... Şehrin sesi, başka şehirlerin farklı ritimleriyle karışıp daha da yükseliyor.

İstanbul’un çok sesliliğinden doğan ve dünyanın ritmiyle karışıp büyüyen Akbank Caz Festivali bu yıl 16. kez şehre ses veriyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, ünlü konukların sahne alacağı, tarihi ve bugünü yaşatan mekanlarda, farklı öyküler anlatan o büyülü seslerin peşine düşüyor.

Akbank 16.Caz Festivali, büyük müzik adamı Arif Mardin’e ithaf edilmiştir.


Alıntı ile Cevapla
  #78  
Eski 27-09-2006, 09:25
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
darius´isimli üyeden Alıntı
Barroso: Genişleme dursun

Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Romanya ve Bulgaristan'ın da Avrupa Birliği'ne üye olmalarının ardından birliğin genişleme sürecinin durması gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu yarın Türkiye raporunu ele alacak

Barroso, birlikte anayasa sorunuyla ilgilenilmeden yeni bir genişlemeye gitmenin akıllıca olmayacağını söyledi; "birliğin yeni üyeleri özümseme kapasitesinin bir sınırı var" diye konuştu.

Barroso'nun bu sözleri halen aday statüsünde olan Türkiye ve Hırvatistan'ın üyeliği hakkında soru işaretleri yarattı.

Avrupa parlamentosunda yarın Türkiye raporunu görüşecek.

Bağlayıcı özelliği olmayan, tavsiye niteliğindeki raporda Türkiye'den, reform süreci; özellikle ifade özgürlüğü, dini haklar ve azınlık hakları, sivil-asker ilişkileri, kadın hakları, sendikalar, kültürel haklar, yargının bağımsızlığı ve reformların uygulanmasının hızlandırılması isteniyor; Türk Ceza Kanunu'nda 216, 277, 288, 301, 305 ve 318'inci maddelerin değiştirilmesi çağrısında bulunuluyor.

Ermenistan ile sınır kapısının açılması ve Türkiye'nin limanlarını Rum gemilerine açması da raporda dile getirilen talepler arasında...

Bulgaristan ve Romanya raporu

Yarın ayrıca Avrupa Komisyonu da Bulgaristan ve Romanya'nın Birliğe üyeliğinin 2008'e ertelenmemesi, 1 Ocak 2007'de başlatılması tavsiyesinde bulunacak.

Komisyonun hazırladığı raporda, her iki ülkenin de üyelik yolunda önemli ilerlemeler kaydettiği belirtiliyor, ancak üyeliğin ardından reformlarda ilerleme görülmediği takdirde bazı yaptırımların uygulanabileceğinden söz ediliyor.

Raporda, yolsuzluk ve organize suç, özellikle Bulgaristan açısından başlıca endişe kaynaklarından biri olarak görülüyor.

Gıda malzemelerinin güvenliği hakkındaki standartlar ve tarım teşvikleri için ödeme kurumlarının tesisi konularında da kaygı duyuluyor.

Romanya'da aralarında ülkenin eski başbakanın da olduğu önde gelen siyasetçiler, gümrük yetkilileri, yargıçlar, hatta eski genelkurmay başkanı hakkında yolsuzluk davaları açılmıştı. Şimdi, Romanya'da yolsuzlukla mücadele ve yargı reformu alanlarında kaydedilen bu ilerlemenin tersine dönmeyeceğine inanılıyor.

Bulgaristan'da da siyasetçiler, yetkililer ve yargı mensupları hakkında soruşturmalar açıldı ancak bu kadar net ilerlemeler kaydedilmiş değil. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda işlenen yaklaşık 200 mafya tarzı cinayet de aydınlatılamadı.

Raporda Bulgaristan'ın altı, Romanya'nın ise dört başlık üzerine ilerleme kaydetmemesi halinde alınan yargı kararlarının, arama emirlerinin birlik içinde tanınmaması gibi tedbirlerle karşılaşacakları belirtiliyor.

Ayrıca Bulgaristan'ın hava güvenliği standartlarını yakalayamaması halinde, Avrupa Birliği havacılık pazarına girmesinin de sınırlandırılabileceği belirtiliyor.




Barroso:''Genişlemenin durdurulması diye bir şey yok''

Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso Avrupa Parlamentosu AP genel kurulu'nda bir parlamenterin genişlemenin durdurulması ile ilgili bir sorusunu Barroso şöyle yanıtladı:

''Genişlemenin durdurulması diye bir şey yok. Genişleme ile ilgili takvim olduğu gibi devam edecek. Ben sadece AB'de yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdim. Tekrar ediyorum başta Konsey ve Komisyon olmak üzere diğer AB kurumlarının tek bir reformla yenilenmesi düzenlenmesi gerekiyor. Biz genişlemeyi istiyoruz ama bu güçlenmeden olmaz. Genişleme ve güçlenme aynı süreç. Genişlemeyi isteyip reformları kabul etmeyenler ise yanılacaklardır.''


ABHaber 26.09.2006 Strasbourg



Dünkü ikon işe yaramış anlaşılan...


Alıntı ile Cevapla
  #79  
Eski 17-10-2006, 09:32
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Banyolu duşlu mağazaya akın


İstanbul'da açılan Harvey Nichols mağazası sosyetenin akınına uğradı. Dört gün içinde 3 bin adet ürün satıldı. İstanbul Kanyon'daki mağazada özel müşteriler için 5 özel oda bulunuyor. Bu odalarda müşteri kıyafet seçerken yemek yiyebiliyor, saçını yaptırabiliyor, duşunu alabiliyor.



Duşlu mağazada 4 günde 3 bin ürün satıldı

24 bin dolarlık çanta bile satılan Harvey Nichols'ta dört günde 3 bin ürün satıldı. Ciro ise gizli tutuluyor.

Kralların mağazası Harvey Nichols İstanbul'da açılalı sadece 4 gün oldu, şimdiden satılan ürün sayısı 3 bin adet. Peki ne kadar para kazanıldı? Israrlara rağmen Harvey Nichols yönetimi ciroyu vermekten kaçındı. Dünyaca ünlü pek çok markayı İstanbul'a getiren Harvey Nichols'un bir özelliği de kişiye özel alışveriş hizmeti vermesi. Zamanı kısıtlı kişilere, özellikle iş dünyasına yönelik yapılan "Personal Shopping- Kişiye özel satış" uygulaması için şimdiden bütün randevular alınmış durumda.

İSTERSEN GİR DUŞ YAP
Peki "kişiye özel alışveriş" ne demek? Bundan yararlanmak isteyene özel randevu veriliyor. Bu saatte müşteriyi özel satış elemanları karşılıyor ve özel bir bölüme götürüyor. Bu özel bölüm, son derece şıkdöşenmiş durumda. Rahat koltuklar, duşlar ve yemek servisi bile yapılabilecek bir masa var. Mağazada kadınlar için 3, erkekler için 2 adet özel bölüm bulunuyor. Müşteri bir taraftan alışverişini yaparken bir taraftan da istediği restorandan ısmarlanmış yemeğini yiyebiliyor. Üstelik bu hizmet için yapılan alışverişin dışında hiçbir ek ücret ödenmiyor. Bu özel bölümde duş, ayrıca bir kuaför ve makyaj elemanı da var. Mağaza yöneticileri bunlara neden ihtiyaç duyulduğunu şöyle anlatıyor: "Gece kıyafetlerini mağazadan satın alan müşteriler, bunu satış elemanları yardımıyla giymek istiyor. İsteyen müşterimiz önce duş alıyor ardından saç baş yaptırıyor, gece kıyafetini giyip, buradan doğruca katılacağı partiye gidebiliyor."

BALÇİÇEK PAMİR-SABAH



Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
Ramo (17-10-2006)
  #80  
Eski 20-10-2006, 11:13
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Talking

Dış mihrakların yeni oyunu! ŞAKA-HABER
Şişli'deki bir dürümcünün reklam broşüründen harfi harfine aktarılmıştır...

20.10.2006 11:06

Diyet, perhiz, rejim gibi faaliyetler hedefte Türk delikanlılarının ve genelde de Türk milletinin devamını engellemek için dış mihraklar tarafından gündeme getirilmiş şuurlu bir düzmecedir.

Gaye, eskiden bir koyunu, bir oturuşta götüren dev gibi babayiğit atalarımızı ve tarlada doğum yaptıktan sonra bebeğini kundaklayıp, elde orak tarlada çalışmaya devam eden Türk kadınlarını; kalori hesaplayan, hapşırınca yatağa giren, fitness ve aerobik yapan çıtkırıldım tiplere dönüştürmek ve büyük Türk ırkını Çinliler, Japonlar gibi sıska, zayıf ve sağlıksız bir ırk haline getirmektir.

İcabı halinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir babayiğidin, kalori hesaplayan, yoğurtlu kebabı reddeden bir züppe haline getirilmesinden daha büyük bir soykırım olabilir mi?

İç yağının, kuyruk yağlarının, anamızın Vita yağının kolestrol yaptığı palavradır.
Kolestrol, kebapları yedikten sonra iki şişe soda içerek ayarlanabilecek bir gaz durumudur. Sakın bu oyuna düşmeyin.

Feminizm, kadın hakları, çevre şuuru ve eşitlik adı altında Türk kızlarının akılları çelinerek, yemek yapmayı bilmeyen, bizim istikbalimiz olan yavrularını, abuk subuk yiyeceklerle yetiştirecek, damak zevki gelişmemiş, sunta kılıklı diyet bisküvilerini yiyecek sanan bir hale getirmişlerdir.

Ayrıca kör olası dış mihraklar, bu kızlarımıza kebap, soğan, çiğ köfte vb. Lezzetleri yiyen, bardak bardak şalgam suyu içen yiğitlerimize hanzo-kıro gibi sıfatlar takmayı öğretmişlerdir.

Ayrıca son yıllarda moda gibi gösterilmeye çalışılan Çin mutfağı diye birşey yoktur. Bu sözde mutfak, acaip zerzevat ile acaip mahlukatın, wog adı verilen bir tencerede yarı pişmiş yarı çiğ olarak hazırlanıp insanlara eziyet olsun diye sopalarla yenmesinden ibaret bir hokkabazlıktır. Sakın kanmayın, sakın yemeyin. Helal değildir!

Unutmayın su uyur, düşman uyumaz!


Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
serdarkus (20-10-2006)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:17 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce