Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Vatandaşı Çokkk Sevenlerin Çıkardığı Kanun Yasa Tamim vsvsvs ..... - Sayfa 3 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Müştemilat
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Vatandaşı Çokkk Sevenlerin Çıkardığı Kanun Yasa Tamim vsvsvs .....
Konudaki Cevap Sayısı
115
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
74794

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #21  
Eski 26-11-2011, 16:40
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow İlaçta yeni düzenleme İlaç gibi....

TEİS Genel Başkanı Saydan: ''Vatandaşlarımız ilaçların fiyatlarının düşüşüyle daha az katılım payı ödeyecekler diye sevinirken son tebliğde yapılan değişiklikle ödeyeceği miktarda sürpriz bir artışla karşı karşıya kalmıştır''

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Nurten Saydan, ilaç fiyatlarıyla ilgili son düzenlemelere ilişkin, "Vatandaşlarımız ilaçların fiyatlarının düşüşüyle daha az katılım payı ödeyecekler diye sevinirken son tebliğde yapılan değişiklikle ödeyeceği miktarda sürpriz bir artışla karşı karşıya kalmıştır" görüşünü savundu.

Saydan, "İlaçta fiyat düşüşü" diye lanse edilen düzenlemenin aslında ilacın fiyatında bir değişiklik yapmadığını, SGK’nın ödeyeceği miktarı azaltarak kalan kısmın vatandaşa yüklenmesine neden olduğunu ileri sürdü.

TEİS Genel Başkanı Saydan, yaptığı yazılı açıklamada, Kurban Bayramı arifesinde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile ödeme limitlerinde değişiklik yapılması nedeniyle çıkan farkların vatandaşa yansıdığını, daha önce sürekli aldığı ilaçlara hiç fark
ödemeyen hastaların 17 Kasım’dan itibaren fark ödediğini, daha önce fark
ödeyenlerin ise ödeme miktarının arttığını iddia etti.

Saydan, Sağlık Uygulama Tebliği’nde yapılan düzenlemeyle ilgili
"Vatandaşlarımız ilaçların fiyatlarının düşüşü ile daha az katılım payı
ödeyecekler diye sevinirken, son tebliğde yapılan değişiklikle ödeyeceği miktarda sürpriz bir artışla karşı karşıya kalmıştır. Kısacası ’ilaçta fiyat düşüşü’ diye lanse edilen düzenleme, aslında ilacın fiyatında bir değişiklik yapmamış, SGK’nın ödeyeceği miktarı azaltarak kalan kısmın vatandaşa yüklenmesine neden olmuştur"
değerlendirmesinde bulundu.

SUT’ta yer alan maddeye göre eşdeğer ilaçların ödenmesiyle ilgili oranın
yüzde 15’den yüzde 10’a düşürüldüğünü, böylece SGK, reçeteye yazılan ilacın en ucuz ilaç bedelinin ancak yüzde 10 fazlasını ödediği için vatandaşın cebinden çıkan fark miktarının da bununla orantılı olarak arttığını kaydeden Saydan, "Sağlıkta tasarruf adı altında bir yandan ilaç fiyatları düşürülürken bir yandan da farklar yükseltilerek hastaların cebinden yaklaşık yüzde 5 fazla para alınması kabul edilemez" ifadesini kullandı.

Saydan, şu görüşleri dile getirdi:

"Eczacılar olarak firmalar tarafından eczacılar üzerinden SGK’ya yapılan
kamu kurum iskontolarının uygulanmaması dolayısıyla zaten mağduruz. Hayati önemi bulunan 200’den fazla ilaç piyasada olduğu halde firmalar tarafından depolarda bloke edilmiştir. İlaca erişim vatandaş için eziyete dönerken ilacı aldığında bir de fark ödemek zorunda bırakılması, vatandaşlarımızın tepkilerini bizlere göstermesine neden olmaktadır. Bu yüzden vatandaşımız bilsin ki biz eczacılar olarak SGK’nın Medula sisteminden aldığınız ilaçlara çıkan farkları almaktayız.

Bu fiyat farkı artışının sorumlusu kesinlikle eczacılarınız değildir."

Saydan, hem fiyat farklarının yükseltilmesi hem de kamu kurum iskontosu
dolayısıyla yaşanan mağduriyetlerin
giderilmesi için ilgili bakanlıkları göreve çağırdı.
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (28-11-2011), buena vista (26-11-2011), hazan (12-12-2011), neron (27-11-2011), Ramo (26-11-2011)
  #22  
Eski 30-11-2011, 23:16
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Pess....

30 yıl 5 aydır tutuklu bulunan Tahir Canan’ın ailesine Maliye Bakanlığı tarafından büyük fırsat olarak gönderilen mektupta, Canan’ın tutukluluk süresi boyunca karşılanan yiyecek bedeli talep edilirken durum 'kaçırılmayacak fırsat' olarak sunuldu.
'İleri demokrasi'ye her gün yeni bir örnek ekleyen AKP’nin tam 30,5 yıldır cezaevinde bulunan Tahir Canan’a gönderdiği fırsat mektubu Canan’ın karşılanan yiyecek borçlarının yapılandırılmasını öneriyor.


"İleri demokrasiye örnek olacak!"

İlhan Canan, “Hukuksuz yere 30 yıl 5 aydır cezaevinde yatmakta olan babam Tahir Canan ile ilgili yürüttüğümüz Tahir Canan’a özgürlük kampanyamızın devam ettiği bir dönemde gelen mektubun 'ileri demokrasi'ye örnek olacak bir karar" olduğunu söyledi.


Büyük bir fırsat mı sunuldu?

Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan Mehmet Kilci imzasıyla gelen mektuba göre Tahir Canan’dan yiyecek bedeli talep edildiğini belirten İlhan Canan, yazıda kendilerine sanki büyük bir fırsat sunulmuş gibi bir hava olduğunu dile getirdi. “Bu kanun ile mükellefimize kaçırılmaması gereken pek çok imkân sağlanmıştır. Bunlardan en önemlisi borçlu mükelleflere getirilen ve borçların yapılandırılmasına imkân veren düzenlemedir” yazan mektup, “31.12.2011 tarihi öncesi borçlarınız yeniden yapılandırılacaktır. İsterseniz yapılandırılmış borcunuzu 36 ayda 18 taksitte ödeyebilirsiniz” şeklinde son buluyor.


"30 yıllık tutukluya büyük fırsat!"


2025 yılına kadar cezaevinde kalacağı açıklanan Canan ile ilgili verilen cezanın 2003 yılında sonuçlarıyla birlikte mahkeme kararıyla ortadan kaldırılmasına rağmen tutuklu bulunduğunun altını çizen İlhan Canan şöyle konuştu, “Bizler hukuka güvenmek ve adalet isterken. 21 Yüzyılda kafaların değiştiği ve demokratik bir ülkede İnsan Hak ve Hürriyetlerinin karşılığının olduğunu görmek isterken. 30 yılını çalmış olduğunuz bir vatandaşınızdan, onun eşinden, çocuklarından,torunlarından, annesinden, kardeşlerinden ve dostlarından bir özür dilenmesi gerekirken. Tahir Canan’ın haklarının iade edilmesi gerekirken, kaçırılmayacak fırsat şeklinde sunulan ve taksit ve faiz hesaplamaları ile talep edilen yiyecek parası hakkında bizler ne düşünelim.”
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (01-12-2011), hazan (12-12-2011), neron (02-12-2011), Ramo (01-12-2011)
  #23  
Eski 09-12-2011, 21:07
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
omg.gif Düşte gör e gerek yok izle ve gör....

http://www.muhalifgazete.com/27265-A...-kamerada-.htm



http://webtv.hurriyet.com.tr/2/25456...n-konustu.aspx

Minik Yorum : HALK İÇİN EMNİYET, ADALET İÇİN HİZMET
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (10-12-2011), hazan (12-12-2011), neron (10-12-2011), Ramo (10-12-2011)
  #24  
Eski 11-12-2011, 09:40
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Halk Için Emniyet, Adalet Için Hizmet

Polis karakolunda Fevziye Tekin’in maruz kaldığı dayak görüntüleriyle ilgili hazırlanan emniyet raporu ‘pes’ dedirtti. Raporda dayaktan hiç bahsedilmedi

İzmir Karabağlar Polis Merkezi’nde Fevziye Cengiz isimli kadının maruz kaldığı vahim dayak görüntülerinin VATAN tarafından ortaya çıkarılmasından sonra, en az bu görüntüler kadar vahim bir polis raporu olduğu da anlaşıldı. Savcılık, 22 Temmuz’da emniyete polis merkezindeki kamera kayıtlarının alınmasını ve bir rapor hazırlanması talimatını verdi. Kamera kayıtlarını 25 Temmuz’da polis merkezinden alan Bilgi İşlem Şubesi görevlisi Komiser Yardımcısı Murat Dinçer ile polis memurları Murat Kavlak ve Ümit Sadioğlu tarafından hazırlanan ön inceleme raporu bu kadar da olmaz dedirtti.

Fiziki müdahale

VATAN’ın ele geçirdiği ön inceleme raporunda, dayaktan hiç bahsedilmemesi ve polislerin sürekli “hararetli” konuşan ve bir türlü sakinleşmeyen kadını etkisiz hale getirmek için “fiziki müdahalede” bulundukları, Cengiz’in bu fiziki müdahaleye karşılık verdiği için “arbede” çıktığı savunuldu. Görüntüler ‘izlenerek’ hazırlandığı belirtilen raporda, mağdur kadının dakikalarca tekme, tokat dövülmesinden, saçlarının çekilmesinden ve elleri kelepçeli olduğu halde üzerinde oturulup dayağa devam edilmesinden hiç bahsedilmezken, “fiziki müdahale” sırasında bir polisin gömleğinin yırtıldığının özellikle vurgulanması da dikkat çekti.

Polis korundu mu?

Görüntülerde içerde dayak devam ederken bir resmi polis memurunun perdeyi çekerek dayağı gizlemeye çalıştığı da yer almadı. Bu arada, görüntülerin 27 Temmuz’da emniyetin elinde olmasına rağmen, sanık polislerin görüntülerin yayınlanmasından sonra gelen idari baskı nedeniyle önceki akşama kadar açığa alınmamaları da dikkat çekti.Kemal Göktaş/ Vatan
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (11-12-2011), buena vista (11-12-2011), hazan (12-12-2011), neron (13-12-2011)
  #25  
Eski 11-12-2011, 10:22
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Breh breh breh....

Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden alınarak Bakanlık Müşaviri olan Şerafettin Demirci'nin liseli kız öğrencilerin kısa etek giymesini eleştirdiği sözleri bir video paylaşım sitesinde yayınlandı.

Edirne'de liseli kız öğrencilerin giydiği kısa etekleri eleştirdiği ve öğrencilere hakaret ettiği iddialarıyla CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan'ın, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinin ardından iki hafta önce Şerafettin Demirci, Edirne Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden alınarak Bakanlık Müşaviri oldu.

Şerafettin Demirci'nin görevinden ilişiğini kesip Edirne'den ayrılmasının ardından bir video paylaşım sitesinde "Edirne MEB müdürünün ahlaksız sözleri' başlıklı bir ses kaydı yayınlandı.

Konunun yerel basında yer almasına tepki gösteren Şerafettin Demirci'ye ait olduğu ileri sürülen ses kaydı şöyle: "Herkes öğrenci ama ideolojimi de onların işine karıştırmam. Herkes yerinde duracak işini bilecek. Bu bölgenin velisi çok hassas. Biraz da kusura bakmasın çok şımarık. Biraz da siz Edirne'nin genelinde ben duygusu abartılı bir yapı var. Ben duygusu yüksek olan toplumlarda bu tip şeyler çok sıkıntı verir. Yani biz de biliyoruz mini giyip geliyor oturduğu zaman tumanı görünüyor. Bu cümleyi söyledim diye gazetede çıktı bir tane i..ne oğlan, herkesçe bilinen, 'ya bu milletin tumanına niye karışıyor.' Ben tumana falan karışmadım, kılık kıyafete karışıyorum. Buna benzer ortaöğretimde zafiyetiniz var. Ne kadar üstüne varıyorsanız sizi boğmaya çalışıyorlar burada. Biraz da belirli iktidarın İslami anlayışı bu dönemin de müdürü olmanız sizi zorluyor. Farz edelim ben CHP döneminde müdür olsaydım, bunların analarını babalarını bellerdim. Onu söyleyeyim. Hem de var ya suyunu çıkarırdım. Ama böyle olunca üç gittiğinizde iki de duruyorsunuz işin Türkçesi."
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (11-12-2011), hazan (12-12-2011), neron (13-12-2011), Ramo (11-12-2011)
  #26  
Eski 11-12-2011, 16:11
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Exclamation Biz 'Konsomatristi, dövdük'

Konuyla ilgili İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden bir açıklama geldi. Açılamada işkenceye "gerekçe" olarak Fevziye Gümüş'ün konsomatris olduğu gösteriliyor.
Geçtiğimiz günlerde basına Fevziye Cengiz İzmir'de bir karakolda polislerin işkencesine maruz kaldığına ilişkin görüntüler yansımıştı. İşkence görüntülerinin basına yansımasıyla olay kamuoyunda oldukça tepki toplamıştı. Tepkiler üzerine bir açıklama yapan İzmir Emniyet Müdürlüğü ise işkence olayına yeni bir boyut kattı. Açıklamaya göre polis memurları Feyziye Cengiz'i dövmüşlerdi, çünkü Cengiz bir konsomatristi! İzmir Emniyeti'nin açıklamasında işkenceye gerekçe olarak sıralanan bir başka nokta ise Cengiz'in polislere küfür ettiği! Fevziye Gümüş'e, ’görevli memura mukavemet ve hakaret’ suçundan İzmir 15. Sulh Ceza Mahkemesince açılmış bir de dava var.

Emniyet açıklamasında, müzikhole eğlenmeye gittiğini söyleyen Fevziye Cengiz'in konsomatris olduğunu, ekiplerin denetimleri sırasında kimliksiz ve alkollü olduğunun anlaşıldığını, gerekli işlem yapılmak istendiğinde direnip hakaret ettiğini, mukavemette bulununca zor kullanılarak karakola götürüldüğünü bildirdi. İşkenceci polislerin durumuna da değinilen açıklamada İzmir Emniyeti, "Olaya karışan üç polis memuru hakkında İzmir Emniyet Müdürlüğümüzce olaya müteakip 19 Temmuz 2011'de idari soruşturma açılmış ve soruşturma halen devam etmektedir" ifadelerine yer verdi.
Polisler, soruşturma sürdüğü gerekçesiyle halen görevlerine devam ediyor. Emniyet açıklamasının 10 Aralık İnsan Hakları Günü'ne denk gelmesiyse dikkatleri çeken bir başka nokta.


Fevziye Cengiz: "Tehdit ediliyorum"


Olayla ilgili basına konuşan Fevziye Cengiz, polisin davadan vazgeçmesi yönünde kendisini tehdit ettiğini söyledi. Emniyet'in konsomatris olduğu yönündeki iddialarına da yanıt veren Cengiz "En kötüsü polisler beni konsomatris diye suçladılar” dedi. Terzi olduğunu belirten Cengiz, yaşadıklarının kendisinde travmaya neden olduğunu söyledi.

Adli Tıp tedavi etmedi iddiası!

Fevziye Gümüş'ün ortaya attığı bir önemli iddia da kendisinin Adli Tıp'ta tedavi edilmediği. Vücudundaki ciddi dayak izlerine rağmen kendisine 'basit lezyon' raporu veren Adli Tıp yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunan Cengiz, muayene odasının açık olduğunu, polislerin kendilerini izlediğini, kendisinin "Beni Dövdüler" demesine rağmen, doktorun yüzüne dahi bakmadığını söyledi

Minik Yorum : Zihniyet
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (12-12-2011), hazan (12-12-2011), neron (13-12-2011), Ramo (11-12-2011)
  #27  
Eski 13-12-2011, 19:01
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
Arrow Yazık.....

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19457328.asp

Minik Bakış : Herşey okadar net .... Uzun Senelerdir de bu netlikte..Ama göremiyoruz.....
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (14-12-2011)
  #28  
Eski 14-12-2011, 07:14
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23006 Kere teşekkür edildi
omg.gif Kadın Polisi dövdü hala görmediniz mi ??

Karakolda kadın dayağı’nda skandallar bitmek bilmiyor. Son olarak, genç kadına dayak atan polis memurlarının olaydan sonra gittikleri doktordan “Sağ kolumda ağrı var” şikayetiyle rapor aldığı ortaya çıktı. Üstelik, mağdur kadının “Dövüldüm” şikayetini tutanağa geçirmeyen doktor, polislerin raporunda çok titiz davrandı!


İzmir’de Karabağlar Polis Merkezi’nde Fevziye Cengiz’i dövdükleri kamera görüntüleriyle ortaya çıkan iki polis memurunun olay gecesi mağdur kadından şikayetçi olmak üzere gittikleri doktordan rapor alırken traji-komik beyanlarda bulundukları ortaya çıktı. Edindiğimiz bilgilere göre, iki polis memurundan Beyit Sezgen olaydan sonra gittiği doktor Arpat Kandemir’e, “Saat 00.30’da Karabağlar Çetin Müzikhol’de olağan denetleme görevimi yaparken şahıs tarafından mukavemetle karşılaştım. Sağ kolumda ağrı var” dedi. Doktor Kandemir de bu şikayeti sonrasında “muayene” ettiği Sezgen’in sağ dirseğinde 2x3 cm hiperemi saptandığını yazdı. Aynı şekilde Tekin Doğan da “Sağ elime darbe aldım” derken, muayene sonrasında rapora sağ el dorsede 0.5 cm yüzeysel sıyrık saptandığı yazıldı. “Sağ kolumda ağrı var” diyen Hakan Yörük içinse sağ kolda 2x3 cm mor ekimoz saptandığı yazıldı. Bu üç polis memurunun ifadelerinde Fevziye Cengiz’in “eliyle kolunu ittiği, elini tırmaladığı ve ittiği” iddiaları vardı. Ancak polis memurlarının karakoldaki feci dayaktan sonra gittikleri doktorda muhtemelen Fevziye Cengiz’i döverken oluşan “kol ağrıları”nı şikayet olarak belirtmeleri dikkat çekti.

İki inceleme bir soruşturma
Bu arada ortaya çıkan skandalla ilgili 2 ayrı inceleme ile 1 soruşturma başlatıldı. Fevziye Cengiz’in “dövüldüm” şikayetini dinlemeyen ve mağdur kadını muayene etmeden sadece elindeki ve yüzündeki hafif lezyonları raporuna geçirdiği iddia edilen doktor Arpat Kandemir hakkında inceleme başlattı. İzmir Tabip Odası Başkanı Erdener Özer, olayın mutlaka araştırılması ve incelenmesi gerektiğine, ortada doktor tarafından işlenmiş bir suç söz konusuyla disiplin yönetmeliği gereğince işlem yapılacağına işaret etti.

Müfettişler Cengiz’le görüştü
Özer, polislerin doktor üzerinde baskısının olup olmadığı sorusuna “Bizim bu konuyla ilgili, bu durumda bir hastaya nasıl yaklaşılması gerektiği aşikar. Kanıta dayalı tıp verileri içinde bunu yapıyoruz. Bunun bir protokolü vardır ve bunu uyguluyoruz. Eğer bir hekim Hipokrat Yemini ettiyse bu protokole uymak zorundadır” dedi. HSYK da konuyla ilgili olarak savcılar hakkında inceleme başlattı. İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı idari soruşturma kapsamında göreve başlayan mülkiye müfettişleri de dün Fevziye Cengiz ve avukatı ile görüştü.

İZMİR TABİP ODASI:
Bu duruma bir doktor nasıl ‘darp yok’ der!

Raporu veren Dr. Arpat Kandemir’le ilgili konuşan İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdener Özer, olayın mutlaka araştırılacağını söyledi. Görüntüleri izlediğini ve buna ’darp edilmemiştir’ raporu vermenin mümkün olmadığını savunan Özer, “Biz hekimimizin nasıl bir rapor verdiğini bilmiyoruz. Bu konuda yorum yapamayız ama tabii ki görüntülerden darp edilmemiş kişi izlenimi alınmıyor. Soruşturmanın sonucunu paylaşacağız” dedi.

Emniyette ifade verdi
Büyük yankı uyandıran görüntülerin ardından Fevziye Cengiz, açığa alınan polis memurlarıyla ilgili yürütülen idari soruşturma kapsamında İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade verdi. Genç kadın, eşi Murat Cengiz ile birlikte, öğle saatlerinde, Konak’taki Emniyet Müdürlüğü binasına gitti. Avukatıyla birlikte Hukuk Şube Müdürlüğü’ne giren Fevziye Cengiz’in, açığa alınan polis memurlarıyla ilgili yürütülen idari soruşturma kapsamında ifadesine başvuruldu.

++++++++

Minik Karar : Bu gerçekleri burada kesiyorum... İleride Verilen Kararı buraya yapıştıracağım..
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
account (14-12-2011), neron (29-12-2011)
  #29  
Eski 15-12-2011, 01:09
LAZIO LAZIO bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jan 2009
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 111/62
83 Mesaj ına 243 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Karakolda dayak yiyen kadinin goruntuleri saskinlik ve infial yaratmis…..Valla infiali anladimda saskinlik yaratmasina hic aklim ermedi…

Nush ile uslanmiyanin once tekdir edip sonra kotegin basilmasini oneren….Dayagin cennetten ciktigina inanan…..Kizini dovmeyenin dizini dovecegine ikna olmus…..Karisini doven adami “karisidir ister sever,ister dover”diye hosgoren…..Sirtindan sopayi karindan sipayi eksik etmemeyi maharet sanan…..Orgetmenin vurdugu yerde gul bitecegine,askerde disiplinin ancak dayakla saglanacagindan suphesi olmayan…..Dayak,dovmek,kodumu oturtmak,agzini burnunu dagitmak kulturu ile buyumus insanlari alip……Amaci halka hizmetten ziyade onlari assaglayip,horgoren,kendilerini imtiyazli sayan burokratik bir yapinin icine yerlestiriyorsunuz…..Uzerlerine uniforma giydirip,bellerine silah veriyorsunuz…..Sonra bu insanlar gunluk polisiye olaylarda dayagi yaygin bir yontem olarak kullandilar diye sasiriyorsunuz….

Burokratik yapi icinde savci azarlar,hakim tersler…Asker,halkin oyu ile secilmis halkin temsilcilerini sigaya ceker …Odediginiz vergiye borc cikartip sizi magdur eden vergi dairesi mudurunun onunde onunuzu iliklersiniz….Polisde disini gecirebildigini dover….

Beni yegane sasirtan bu goruntulerin cekilip yayinlanmis olmasi….Goruntusu olmayan yuzlerce dayak olayinin gecmiste ve gunumuzde gerceklestigini ve gelecektede gerceklesecegini herkes bilir ama….. goz gormeyince gonul katlanir misali o garipler yedikleri sopa ile kalirlar……Bizlerde gelecekte gundeme gelecek bir polis zorbaligina kadar bu olayi unutur gideriz…..Girtlagimiza cokmus bu burokrat cenderesinden ve zorba kulturunden bir turlu kurtulamayiz…….LAZIO

----------------------------------------------------------------------------
Alıntı ile Cevapla
LAZIO kullanıcısına teşekkür edenler
Master (15-12-2011), Oğuzhan (15-12-2011)
  #30  
Eski 15-12-2011, 08:57
Süvari - ait Avatar
Süvari Süvari bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: İstanbul
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 685/2402
454 Mesaj ına 1691 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bir Ankara polisiyesi

Sipariş yağıyor...

Karakolda dövülen kadını yaz.

*
Birincisi...
O polis’i tanırım. Polis muhabirliği yapan her gazeteci, o tip polis’leri tanır. İsimleri farklıdır, karakterleri hep aynıdır. Emniyet teşkilatı tarihi “suçlu-polis” mücadelesinden çok “polis-suçlu polis” mücadelesidir. Son 3 senede 40 bin polis suça karıştı. 85 bini hakkında soruşturma açıldı. 2 haftada 1... Polis intihar ediyor. “Egoist intihar” tabir edilen intihar türü bu... Sosyolojinin babası Durkheim’a göre, doğası gereği topluma ihtiyaç duyan insanın, toplumdan koptukça içine sürüklendiği yalnızlık duygusunun sonucu... Çünkü, gelişmiş ülkelerde psikolojik testler uygulanıyor, ruh sağlığı uygun olmayan, polis olamıyor. Bizim gibi dandik ülkelerde, böyle bi uygulama yok. Netice? Eşini de döver, el alemin eşini de, başkasını da vurur, kendini de... Nerede, ne zaman patlayacağı belirsiz “saatsiz bomba”dır.
*
İkincisi...
İzmir deniyor ama, bu bir Ankara polisiyesidir... Hadise İzmir’de yaşandı, karakol İzmir’de, mağdure İzmir’de,
dövenler İzmir’de, savcı İzmir’de, mahkeme İzmir’de... Kamera görüntüleri teee 6 ay sonra basına nereden servis edildi? Teee Ankara’dan! Hiç kimse merak etmeyecek mi, niye? Daha bu ay, İzmir Emniyet Müdürü’nün zart diye görevden alındığını, zort diye yeni müdür atandığını, yeni müdür’ün zurt diye belediyeyi bastığını, CHP’yle papaz olduğunu, teee 6 ay önce yaşanan bu dayak hadisesiyle eski müdür’ün tukaka ilan edildiğini hatırlatmak isterim.
Acaba, Ankara’da İzmir polisi üzerinden örtülü bi hesaplaşma mı var?
*
Üçüncüsü...
Hadise, Karabağlar’da yaşandı. Nispeten dar gelirli vatandaşların oturduğu Karabağlar, CHP’nin kalesi Konak’a bağlıydı. Durup dururken koparıldı. Belediye yapıldı. İzmir’in en kalabalık, en büyük ilçesi oldu. Bademler, kömür-bulgur dağıttı. Gene CHP kazandı. Baktılar ki, kömür-bulgur’la olmuyor, taktik değiştirdiler. Seçimden bu yana, CHP’li Karabağlar Belediyesi’ne yönelttikleri en büyük suçlama ne oldu? Yeşillik Caddesi’ndeki müzikholler... Buralara içki ruhsatı veriliyor, ahlak elden gidiyor ayağına yattılar. Muhtar muhtar dolaşıp, imza topladılar, polis üzerinde baskı kurup, müzikhollere baskın üstüne baskın yaptırdılar. Tesadüfe bakın ki, Ankara’dan ortaya çıkarılan İzmir’deki dayak hadisesi nerede yaşanmış? Yeşillik Caddesi’nde... Kadına ne diyorlar? Konsomatris’miş diyorlar... Yani bi anlamda, bakın işte görüyor musunuz, oralarda hangi
rezaletler yaşanıyor demeye getiriyorlar.
*
Dördüncüsü...
Diyebilirsiniz ki, haklı değiller mi, aileleri rahatsız etmez mi? Burası öyle bir yer değil. Yeşillik Caddesi’nin çevresi, mobilya mağazaları ve atölyelerinden oluşuyor. Gündüz cıvıl cıvıl, akşam in cin top oynuyor. İstanbul Tahtakale gibi, gündüz 3 milyon kişi, akşam 3 kişi bulamazsın. Ailelerin yaşadığı semtler, en az 3-4 sokak içerde... Kimsenin evinin altında müzikhol filan yok. Dükkanlar kapanıyor, müzikholler açılıyor. Üstelik, bu bir ihtiyaç... Mesela, tıpkı Amsterdam gibi, belirli bölgede uyuşturucu bile kullanabilirsin, o bölgenin dışına çıkmamak kaydıyla... Başka türlü kontrol edemezsin. Bu tür yerlere kilit astığında, yok etmiş olmuyorsun, yeraltına itiyorsun... Konya’da Kayseri’de pavyon yok mu sanıyorsun?
*
Beşincisi...
İddia ediyorum, teee Ankara’dan ortaya çıkarılan İzmir’deki dayak vesilesiyle, mutaassıp insanlarımız gıdıklanacak, Karabağlar’da içkili yerlere savaş açılacak, ahlak’a sahip çıkıyoruz ayaklarıyla oy devşirilmeye çalışılacak.
*
Altıncısı...
Laga lugayı bırakın.
Kadın dövenler derhal meslekten atılsın.
Hiç kimse, İzmir çipurası’na sazan muamelesi yapmaya kalkmasın!

Yılmaz ÖZDİL
Alıntı ile Cevapla
Süvari kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (07-02-2012), Master (15-12-2011), neron (29-12-2011), Oğuzhan (15-12-2011)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 16:21 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce