Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Cepheleşme üzerine haberler - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > iç-dış politika
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Cepheleşme üzerine haberler
Konudaki Cevap Sayısı
77
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
41787

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #1  
Eski 26-04-2006, 13:52
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Cepheleşme üzerine haberler

Bir köşede arşiv niyetine dursun da,sonradan döner döner bakarız "nasıl başlamıştı?" diye..
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
apowiyasacew (21-09-2020), cefizuqali (21-09-2020), daazixoy (02-10-2020), egufudasuzo (08-03-2020), ejebiovav (20-09-2020), ochuxidahiham (21-09-2020), olanubeboziza (22-09-2020), qamepum (29-09-2020), uuabaluvob (21-09-2020)
  #2  
Eski 26-04-2006, 13:53
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Tehlike çanları

Sakız krizi bakanları birbirine düşürdü

ABDULLAH KARAKUŞ Ankara

AKP Fatsa İlçe Başkanı Veysel Dalcı'nın 23 Nisan törenlerinde Atatürk anıtına çelenk koyarken ağzında sakız olması nedeniyle tutuklanması AKP'de krize neden oldu.
Tutuklama nedeniyle Enerji Bakanı Hilmi Güler ile Adalet Bakanı Cemil Çiçek tartıştı. Ordu milletvekili olan Güler seçim bölgesindeki tutuklamayı Çiçek'e dünkü grup toplantısında şikayet ederek müdehale etmesini istedi.
Çiçek ise grup toplantısının basına açık bölümünün sonunda oturduğu yere gelerek şikayette bulunan Güler'e, "Yargıya müdehale edemem, ne yapabilirim ki. Bekleyip görelim" diye yanıt verdi. Güler ikna olmayıp ısrarlı olunca Çiçek etrafta kameralar olabileceğini söyleyerek, konunun kapatılmasını istedi. Bazı milletvekilleri de araya girerek Güler'i Çiçek'in yanından uzaklaştırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılmadığı önceki gece yapılan AKP MYK toplantısında da konu tartışıldı. Tutuklama kararına tepki gösteren yönetim, "sakız çiğnemek ayıp olabilir, ancak hukuki bir karşılığı yok" görüşünü savundu.

AKP'Lİ FATSA: İLÇE BAŞKANIMIZIN ARKASINDAYIZ

AK Parti Grup Başkanvekili ve Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, 23 Nisan kutlamaları sırasında Atatürk anıtına "sakız çiğneyerek çelenk bıraktığı" gerekçesiyle tutuklanan AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Veysel Dalcı’nın "arkasında" olduklarını söyledi.
Fatsa, AK Parti Ordu Milletvekili Enver Yılmaz, AK Parti Ordu İl Başkanı Fatih Han Ünal ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, olaydan üzüntü duyduklarını söyledi.
Konunun yargıya intikal ettiğini kaydeden Fatsa, "Olayla ilgili hukuki süreç başladı. Yargıyı etkileyecek hiçbir açıklama yapmayacağız. İlçe başkanımızın arkasındayız; en kısa zamanda aramıza katılacağına ve görevine devam edeceğine inanıyoruz" dedi.
Milletvekili Enver Yılmaz da söz konusu iddianın hukuki boyutlarını parti olarak araştırdıklarını kaydetti.
Genel Merkezin gönderdiği parti müfettişi ve bazı milletvekilleriyle olayın hukuki boyutunu incelediklerini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
"Adli sürecin başlamış olduğu bir dosyaya müdahale etmek gibi bir irademiz yok. Ancak bu süreçle ilgili, partimize karşı yapılabilecek bir takım olumsuzluklara karşı da tüm arkadaşlarımızla birlikte en azından destek olmak mahiyetinde bugün buradayız. Yapılan davranışlara karşı hukuk platformunda arkadaşımızın yanında olduğumuzu ve hukukun vereceği karara da saygılı olacağımızı huzurlarınızda belirtmek istiyorum" diye konuştu.
Yılmaz, iddialar ve deliller dikkatli incelendiğinde, hukuki sürecin ilçe başkanı Dalcı lehinde yakın bir zamanda tamamlanacağını ümit ettiğini söyledi.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
ageeqow (20-09-2020), aojeniyeog (21-09-2020), avokawohu (21-09-2020), cefizuqali (21-09-2020), egegexougoco (22-09-2020), oimealumunw (22-06-2020), olidexonaquqa (23-09-2020), ufahubogowa (20-09-2020), ukavbkeqo (21-09-2020), uvumihifu (21-09-2020), WorldRug (14-03-2021), zonakefu (21-09-2020)
  #3  
Eski 26-04-2006, 13:58
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
omg.gif "Meydan okuma aromalı" haber sayısı tavana vuruyor

Erdoğan'dan AKP grubunda şifreli mesajlar
Egemenlik millete geçecek


Erdoğan, "Gelecekte egemenlik, duvarda değil millette olacak. Hiçbir zümrenin bu ülkeyi herkesten daha fazla sevme hakkı olduğunu kabul etmiyoruz" dedi

ANKARA Milliyet


TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın 23 Nisan özel oturumunda rejim konusundaki açıklamalarının yankıları sürerken, Başbakan Tayyip Erdoğan da tartışma yaratacak bir çıkış yaptı. Erdoğan, "Geleceğin milli egemenlik haftalarında bu ülkede milletin sesinden başka ses yankılanmayacak. O Türkiye'de egemenlik duvarda değil, milletin kendisinde olacak. O günün Türkiye'sinde hiç kimse konjonktürel gerekçelere dayanarak, aslında birbirinin tamamlayıcısı olan anayasal ilkeleri ötekilerin üstünde ve daha önemli saymayacak" dedi.
Erdoğan, dün AKP grup toplantısında ayakta uzun süren alkışlar eşliğinde özetle şu mesajları verdi:

BAHTIMIZ KARARTILAMAZ: Milletimizin değişim iradesini devre dışı bırakacak her türlü hesap milletin meclisinden mutlaka dönecektir. Türkiye'yi dar görüşlülüğün, menfaatçi siyasetlerin boyunduruğunda tutabileceklerine inananlar geçmişte olduğu gibi hayal kırıklığına mahkûmdurlar.
MİLLET DERS İSTEMİYOR: Biz Türkiye'yi geleceğin zirvelerine taşıyacak değişimden söz ediyoruz. Nedir o değişim? İnsanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır. Hürriyetçi demokrasi ve hukuk düzeninin dışına çıkmamaktır.
Laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olarak tanımlanan cumhuriyetimize bütün nitelikleri ile birlikte, birinin lehine diğerinden fedakârlık yapılabileceğini aklından geçirmeden sahip çıkmaktır. Eğer bunu iddia etme durumuna gelenler varsa bunlar bir defa Anayasa ile ters düşmektedir. Bunu da özellikle onlara hatırlatıyorum.
Bu, hiçbir zümre ve sınıfın, bu ülkeyi herkesten daha fazla sevme hakkına sahip olduğunu kabul etmemek, ülkeyi ve devleti Türk milletinin ortak değeri saymaktır. Kimse kalkıp da kendine bundan ayrı bir güç vehmetmesin.
Bu milletin her ferdi cumhurun ta kendisidir. Onlar demokratik, laik, sosyal hukuk devletini nasıl koruyacağını gayet iyi bilir. Özellikle birilerinden ders alma ihtiyacı yoktur. Yine Anayasa ifadesiyle hiçbir kişiye, aileye, zümreye ve sınıfa imtiyaz tanımamaktır.

ÇATIŞMAMAK İÇİN SUSTUK: Aşacağımız çok engel var. Çatışma ve kargaşaya imkân vererek ülkenin gelecek hedeflerini tehlikeye düşürmemek için konuşmak gereken yerde susmayı tercih ettiğimiz de olmuştur.
Bunların bize bir siyasi vebali olacaksa bu millet için onu ödemeye hazırız. Yeter ki sadece sesi gür çıktığı için konuşanlar bu milletin bahtını yeniden karartmasın.

LAFZI DEĞİL RUHU: O günün Türkiye'sinde hiç kimse konjonktürel gerekçelere dayanarak, aslında birbirinin tamamlayıcısı olan anayasal ilkeleri ötekilerin üstünde ve daha önemli saymayacak. Anayasa'mızda tarif edildiği şekliyle demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın lafzı da, ruhu da gayet iyi anlaşılmış olacak.
VEHİMLER ÜLKESİ: Milletimiz bilsin ki bugün Türkiye'yi yeniden bir vehimler ülkesi haline getirmek için çaba gösterenler son dönemde Türkiye'nin yakaladığı değişim ruhuna kastedenlerdir. Milletimiz bilsin ki bugün hukuka ve demokrasiye gölge düşürmeye yeltenenler egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu gerçeğini içine sindiremeyenlerdir.
MİLLET SETLERİ AŞACAK: Bu sözleri tarih zabıtlarına geçsin, bu milletin vicdanına kazınsın diye söylüyorum. Irmaklar denizlere doğru akarlar. Ama unutmayın, altını çiziyorum yatağında akarlar. Milletimiz de önüne çekilen bütün setleri aşarak, bir gün o engin sulara kendi yatağında akarak ulaşacaktır.

'Egemenlik duvarda kalmayacak'

Yaşayanlar görecek; bugün üstü örtülmeye çalışılan kimi gerçekler, Türkiye'nin gelecek 10 yılında, 30 yılında millet tarafından hep bir ağızdan söylenecek. O geleceğin milli egemenlik haftalarında bu ülkede milletin sesinden başka ses yankılanmayacak. O Türkiye'de cumhuriyeti korumak için demokrasiyi azaltmak değil, cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte korumak gerektiğini herkes hakkıyla kavramış olacak.
O Türkiye'de hiç kimse kürsülere çıkıp bu millete ne yapmaları gerektiğini dayatmayacak. O Türkiye'de devlet millet için var olacak. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacak. Duvarda değil, milletin kendisinde olacak. (Bravo diye bağıran milletvekilleri uzun süre ayakta alkışladı).

HABER ANALİZ
Başbakan kime ne mesaj verdi?

Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP grubundaki konuşması, yaklaşık üç yıldır sürdürdüğü başbakanlık görevinde yaptığı en önemli çıkışlardan biri olarak görülebilir. Erdoğan'ın bu konuşması muhtemelen uzun yıllar siyasi niyetlerinin okunması açısından önemli bir referans belgesi olarak görülecek. Bir anlamda "Demokrasi bizim için araçtır" şeklindeki sözleri gibi literatüre geçecek bir konuşma söz konusu.
Erdoğan'ın dünkü çıkışının şifreleri çözüldüğünde şu noktalar öne çıkıyor:

PEKİ EGEMENLİK KİMDE? Başbakan'ın "O Türkiye'de (...) egemenlik duvarda değil, kayıtsız şartsız milletin kendisinde olacak" sözleri, öncelikle TBMM mimarisi açısından bir anımsatmayı gerekli kılıyor. TBMM Genel Kurulu'nun Başkanlık Divanı'nın arkasında kalan "duvar"ında yazılı "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözlerinin altında "Kemal Atatürk" imzası yer alıyor. Bu sözler tersinden okunduğunda, bu aşamada Başbakan'ın egemenliğin milletin kendisinde olduğu kanaatini taşımadığına işaret ediyor.
'GİZLİ GÜNDEM'LE SUÇLANABİLİR: Bu ifade, TBMM ve Cumhuriyet'in kuruluş aşamaları ile izleyen dönemde siyasal mücadelenin dinsel ucunda savunulan "Hâkimiyet Allah'ındır" inanışı ve saltanat yanlılarına karşı demokratik yönelimin temel unsuru olarak 1921, 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının tamamında "egemenliğin kaynağını" gösteren hüküm olarak yer aldı. Partisi ve kendisi zaman zaman "gizli gündemleri var" iddiasına hedef olan Erdoğan'ın sözleri bu açıdan da tartışma yaratabilecek.
ADRES YÜKSEK YARGI: Başbakan'ın konuşmasında dolaylı ifadelerle hedef aldığı en önemli adreslerin başında türbana vize vermeyen Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın geldiği söylenebilir.
DEĞİŞMEZ HÜKÜMLERİ Mİ HEDEF ALDI? Başbakan'ın "O günün Türkiye'sinde hiç kimse (...) anayasal ilkeleri birbirinin üstünde ve daha önemli saymayacak" sözleri de çok tartışılacak. Bu sözleri nedeniyle, Başbakan, Anayasa'nın, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet'in temel niteliklerini belirleyen ilk üç maddesinin "değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği"ne ilişkin hükmünü hedef aldığı eleştirisiyle karşılaşabilecek. Aynı eleştiri Devrim Yasaları konusunda da karşısına çıkabilecek.
ORDUYA VE KÖŞK'E MESAJ: Başbakan'ın, "Milletin her ferdi cumhurun ta kendisidir. Onlar da laik (...) devleti nasıl koruyacağını gayet iyi bilir" sözleri, ordu için "Cumhuriyet'i koruma ve kollama"yı görev olarak belirleyen Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu ve askeri kesim ile Köşk'e gönderme olarak değerlendirilebilir.
ARINÇ'A YANIT: Erdoğan, "Çatışma ve kargaşaya imkân vererek ülkenin geleceğini tehlikeye düşürmemek için konuşmak gereken yerde susmayı tercih ettiğimiz de olmuştur. Bunların bir siyasi vebali olacaksa, onu ödemeye hazırız" sözleriyle, kendisini, türban ve imam-hatip düzenlemeleri konusunda "Meclis yerine kurumlar arasında mutabakat aramak"la suçlayan Arınç'a göndermede bulundu. Başbakan, kendisine rağmen TBMM Başkanı olan ve sert çıkışlarıyla parti tabanında sempati bulmasından hoşlanmadığı Arınç'la ilk kez açık bir "söylem rekabeti"ne soyunuyor. Bir başka anlatımla Erdoğan, Arınç'ın gerisinde kalmak istemediğini gösteriyor. Bu çıkış kulislerde 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimleriyle de ilişkilendirilebilir.

Endonezya'dan geldiler

Fotoğraf: MUSTAFA İSTEMİ

AKP grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın sert mimikleri dikkat çekti. Erdoğan, milletvekili sıralarına oturan, büyük bir afet yaşayan Endonezya'nın Banda Ace bölgesinden gelen küçük çocukları sevdi. Çocuklar Erdoğan'a, Endonezya'ya geldiği zaman birlikte çektirdikleri fotoğrafı hediye ederek çiçek verdi. Bu arada toplantıya dinleyici olarak katılan yaklaşık
15 türbanlı kadın, Erdoğan'ın konuşmasını ayakta alkışladı.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
bagdedixxendu (21-09-2020), enahayode (22-09-2020), eogareguxaf (30-09-2020), etuwuabixu (21-09-2020), higekasf (21-09-2020), iciqoruduz (21-09-2020), isusebolelran (21-09-2020), ojixoibbidad (20-09-2020), oredhuy (29-09-2020), xumioah (22-09-2020), zonakefu (21-09-2020)
  #4  
Eski 26-04-2006, 14:13
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Hükümet Misiniz,Yoksa Gerginlik Yaratıp Ülkenin Varlıklarını Toplayan İslami Fon mu?

Türkiye'nin son 3 yıllık gündemi

CHP İstanbul Milletvekili Bülent Tanla, son 3 yıla ait 11 bin 900 gazete başlığını tarayarak yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre, Türkiye’yi dış olayların yönlendirdiğini, AK Parti hükümetinin ülkeyi gerdiğini ve Hükümet’in 3 yıllık gündeminde halkın bulunmadığını söyledi.
Tanla, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, TBMM arşivinde, 2003-2005 yıllarında 156 haftadaki 11 gazetenin manşetlerini tarayarak
yaptıkları araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Toplam 11 bin 900 haber başlığı incelediklerini belirten Tanla, Türkiye’nin 35 hafta Irak Savaşı ve Türkiye, 26 hafta AB-Türkiye ilişkileri, 23 hafta da Kıbrıs sorununu konuştuğunu kaydetti.
Bülent Tanla, 21 hafta yolsuzluklar ve ihaleler, 18 hafta PKK ve terör, 16 hafta ABD krizi ve ilişkileri, 13 hafta türban, imam-hatip ve Kur’an kursu ile Uzanlar sorunu, 10 hafta YÖK Yasası ve gerilimi, 8 hafta mafya ve çeteler, 7 hafta AK Parti-Türk Silahlı Kuvvetleri ve MGK gerginlikleri, 1’er hafta da diğer konuların tartışıldığını anlattı.
Bu araştırma sonuçlarına göre, son 3 yılın 100 haftasında Irak, AB, Kıbrıs ve ABD konuşulduğunu ifade eden Tanla, "Bu da gösteriyor ki Türkiye, uluslararası değişim ve gelişmelerin tam ortasında yer alıyor. Dış gelişmelerden çok etkileniyor. Bu ilişkiler ve gelişmeler Türkiye’yi yönlendiriyor ve yönetiyor" diye konuştu.

"ÇÖZÜM, İLERLEME VE GELİŞME YOK"
Bülent Tanla, bu yabancı gündemin, Türkiye’yi ana gündem konularından uzaklaştırdığını ve AK Parti’nin olumsuz uygulamalarını "dış politika yorganının altına gizlemesine yaradığını" kaydetti.
İktidarın izlediği politikaların gerginlik yarattığını iddia eden Tanla, Türkiye’nin 3 yıllık gündemini oluşturan konuların hiçbirinde çözüm, ilerleme ve olumlu bir gelişme yaşanmadığına işaret etti.
CHP’li Tanla, son 3 yılın gündeminde orta sıralarda yer alan PKK ve terör konusunun, Hükümet’in izlediği yanlış politikalar ve duyarsızlığı sonucunda son günlerde ilk sıraya çıktığını savundu.
Tanla, bir soru üzerine, yaşanan gelişmeler ve değişimlerin Türkiye’nin gündemini yönlendirebildiğine işaret ederek, "Bugüne bakarak, iç siyasetteki gelişmelerin ülkeyi daha da gerginleştirebileceğini söyleyebilirim" dedi.
Bu gerginlikleri sezip ona göre tedbirler alınması gerektiğine dikkati çeken Tanla, yaşanan gerginliklerden marjinal grupların yararlanabileceğini düşündüğünü kaydetti. Tanla, "Bu gerginliklerin ana nedeni; azınlığa bağlı baskıcı siyasi iktidarın, parçalı çoğunluğa karşı izlediği politikaların sonucudur" diye konuştu.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
higekasf (21-09-2020), ikuafozuzagep (21-09-2020), imesayadi (21-09-2020), itesagipice (22-09-2020), oikahoce (20-09-2020), ukavbkeqo (21-09-2020)
  #5  
Eski 27-04-2006, 01:35
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Meydan okurcasına dedikleri...

Miting gibi İslami giyim defilesi

İslami giyim üzerine çalışan bir firma olan Tekbir Giyim’in ilkbahar-yaz kreasyonu defilesini 4 bin 800 kişinin izleyeceği bildirildi.
Tekbir Giyim’den yapılan açıklamada, "Osmanlıdan günümüze yansıyan bayan giyim kültürünün Tekbir Giyim Tasarım farkıyla 2006 ilkbahar-yaz koleksiyonu defilesini 4,800 kişi izleyecektir" denildi.

SEMAZEN DE VAR

İstanbul My Showland’da Pazar günü gerçekleşecek etkinlik öncesi bir kokteyl verilecek. 19.30’da semazen gösterisi yapılacak, defile 20.00’de başlayacak. Defileye Tuğba Özay, Didem Taslan, Tanya, Liza Hopa, İlknur Soydaş, Meral Kaplan, Fatoş Kabasakal, Aslı Masalcı’nın da aralarında bulunduğu 21 mankenin katılacağı bildirildi.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
aloquzibap (01-10-2020), asiqoqede (22-09-2020), eiyimoel (21-09-2020), ihonoey (21-09-2020), imedivupe (22-09-2020), itohademice (20-09-2020), resibev (20-09-2020), urugote (26-09-2020), usaRug (17-03-2020), uvumihifu (21-09-2020)
  #6  
Eski 27-04-2006, 04:03
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Birinin haberi ötekini cesaretlendirirse...

Kitapla 'suç' işlendi

Selçuk İmam Hatip Lisesi öğretmeni Kocaer'in yazdığı ve Günışığı Derneği'nce İstanbul'da 500 bin adet dağıtılan, "Sevgili Peygamberimizden Öğütler" adlı kitapçıkta Yahudi düşmanlığı yapılması tepki çekti

İSTANBUL Milliyet

Selçuk İmam Hatip Lisesi öğretmeni Abdullah Feyzi Kocaer tarafından yazılan ve Günışığı Derneği'nce İstanbul'da resmi izinle kurulan standlarda 500 bin adet dağıtılan, "Sevgili Peygamberimizden Öğütler" adlı kitapçıktaki Yahudi düşmanlığı yapan ifadeler tepki çekti.
Türk Musevi Cemaati lideri Silvio Ovadio, "Kitabın içinde kötü yorum var. Tekrar etmesini istemiyoruz" derken, İstanbul Müftülüğü kitaptaki ifadeleri kınayan bir açıklama yaptı.
Kutlu Doğum Haftası nedeniyle 8 - 16 Nisan günleri arasında İstanbul'daki 27 ayrı noktada ilçe belediyelerinin izniyle kurulan standlarda dağıtılan kitapçığın 126. ve 127. sayfalarında Hz. Muhammed'e atfen şöyle bir hadis yer alıyor: "Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz, sonunda arkasında Yahudi gizlenen taş dile gelir ve 'Ey Müslüman, işte Yahudi arkamdadır, onu öldür' der."

Yazarın yorumu
Kitabın yazarı Kocaer de, hadisle ilgili olarak, "Yahudiler yeryüzünde fesat ve fitne çıkardıklarından dolayı Müslümanlar tarafından yeryüzünden silinecektir" yorumunda bulunuyor.


Kınadı
İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, yayımladığı bir bildiride kitabın Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağlı kurumlarla ilgisinin olmadığını belirtti. Kitaptaki beyanlardan büyük üzüntü duyduğunu ve kınadığını ifede eden Çağrıcı, şunları kaydetti:
"Ulu Peygamberimizin, bir milleti suçlayan hatta bütün gelecek nesilleri mahkûm eden böyle bir söz söylemesi mümkün değildir. Hadis metni kritiği ilkelerine göre sahih görülmeyen bir rivayete dayanarak Yahudileri düşman ve hedef ilan etmek, Yahudilik kadar İslama karşı da işlenmiş bir suçtur."
Türk Musevi Cemaati lideri Silvio Ovadio, şunları söyledi:
"Böyle bir kitap dağıtımından belediyeyi ve başka bir kurumu suçlamıyoruz. 260 sayfalık bir kitabı dağıtmadan önce okuma imkânı yok.
Resmi mercilerle görüşüldü. İstanbul Müftülüğü üzüntüsünü dile getirdiler. Diyanet İşleri Başkanı'yla da görüştük. O da üzüntülerini dile getirdi."
Ovadio, yasal takip için müracaatta bulunmadıklarını söyledi.

'Buhari'den derlemedir'

2002'de kurulan Günışığı Eğitim Kültür ve Yardım Derneği, kendisini "gönüllü yardım kuruluşu" olarak isimlendiriyor. Dernek Organizatörü Veli Karataş, "Bu hadis var mı, yok mu konusundaki yaklaşımlar ilmi bir mesele. Hadisin kabul edilip edilmeyeceği ayrıca tartışılır. Kitapçık Buhari'den derlemedir. O yazar da kitabı Buhari'den derleme olarak ortaya koymuştur" dedi.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
ebebaqiazeca (21-09-2020), edicahesu (20-09-2020), ikupebi (21-09-2020), ipibirhunu (20-09-2020), oaeqnebov (24-09-2020), olanubeboziza (22-09-2020), onitelanu (21-09-2020), unoszaripa (20-09-2020)
  #7  
Eski 27-04-2006, 04:06
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Bu da Gülen'in yorumu

Gülen: İrtica yaygarası dinsizliğin maskesidir

Adını taşıyan internet sitesinde Gülen'e atfen yayımlanan konuşmada, "Yıllardır fuhuş, edepsizlik peşinde koşanlar ilerici addediliyor" denildi

İSTANBUL Milliyet

Nur cemaatinin önde gelen ismi Fethullah Gülen, adını taşıyan internet sitesinde kendisine atfen yayımlanan bir konuşmada, "irtica" konusunda ağır ifadeler kullandı. Gülen, "İrtica küfrün takiyesidir; gericilik yaygaraları dinsizliğin maskesidir" dedi. ABD'de bulunan Gülen'e atfen verilen konuşmanın metni www.m-fgulen.org, www.herkul.org ve www.haber7.com adreslerinde yer aldı.
"Bu çağın en sinsi takiyecileri" başlıklı metinde şu ifadeler kullanıldı:
"Yıllardır fuhuş, edepsizlik ve soysuzlaşma peşinde koşanların hoşgörülmesi ve ilerici addedilmesine rağmen, kendi değerlerine ve dinine bağlılığını ifade eden insanlara 'mürteci', 'fundamentalist' damgası vuruldu.
Günümüzde takiyenin katmerlisi yapılmaktadır. Camideki Müslümana müslim yerine mürteci diyen, İslamı ve bazı emirlerini fundamentalizm, gericilik şeklinde karalamak isteyenler bu çağın sinsi takiyecileridir. İrtica küfrün takiyesidir; gericilik yaygaraları dinsizliğin ve ilhadın (İslama, Kuran'ın kurallarına karşı gelme) maskesidir."
Gülen şöyle devam etti: "İrtica yerine İslamiyet dedikleri zaman, camiden çıkan herkesin zafer işareti yaparak, 'Ben de Müslümanım' demesinden korkuyorlar. Akla hayale gelmez entrikalarla dini, dindarı baskı altında tutmaya çalışıyorlar."

Savcıdan beraate ret
Bu arada, Ankara Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci, Gülen hakkında yasadışı örgüt kurduğu iddiasıyla açılan davanın yeniden görüldüğü duruşmada, esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Demirci, Gülen'in beraat yönündeki başvurusunun reddini istedi. Duruşma 5 Mayıs'a ertelendi.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
ChinaDex (20-11-2023), imedivupe (21-09-2020), iyunabofojevu (20-09-2020), omovofues (20-09-2020), ugezihad (20-09-2020), ulekuhuhon (21-09-2020), umuneftk (20-09-2020)
  #8  
Eski 27-04-2006, 12:03
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
omg.gif Çooook çalışmamız lazım çook (!)

Kadınlara stadyum izni İran'ı karıştırdı

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın kadınların stadyumlara girmesine izin vermesi, ülkede din adamları ve aşırı muhafazakarların tepkisine yol açtı.
İran basınında yer alan haberlere göre, Ahmedinejad'ın kadınların stadyumlara girebileceğine ilişkin talimatına bazı vatandaşlar, milletvekilleri ve din adamları tepki gösterdi.
Ülkenin dini merkezi Kum kentindeki bazı Ayetullahlar da Ahmedinejad'a tepki gösterenler arasında yer alırken, din adamları, Ahmedinejad'ın kararına ilişkin sorulara, ''Şeriata göre bir kadının erkeğin çıplak vücuduna bakması, zevk için olmasa da haramdır'' fetvasını verdi.
Kadınların stadyumlara girmesi kararına tepki gösterenler arasında Ahmedinejad'ın taklid-i mercii (bağlı bulunduğu Ayetullah) olduğu iddia edilen Ayetullah Muhammed Taki Mesbah Yezdi de yer alırken, Kum'daki büyük Ayetullah Muhammed Fazıl Lenkarani, Büyük Ayetullah Makaram Şirazi, Ayetullah Safi Gulpaygani ve Ayetullah Mirza Cevad Tebrizi de ''kadın ve erkeklerin stadyumlarda bir araya gelmelerinin şeriata aykırı olduğunu'' öne sürdü.
Bu Ayetullahlar, cumhurbaşkanına böyle kararları almadan önce din adamlarıyla görüşmesini de tavsiye etti.

'KARAR GÖZDEN GEÇİRİLSİN'
Ahmedinejad'ın icraatlarını destekleyen aşırı muhafazakar Keyhan gazetesinin genel yayın yönetmeni Hüseyin Şeriatmedari de Ahmedinejad'ı bu konuda ''aceleci davranmakla'' suçladı.
Kadınların stadyumlara girmesi kararının bütün reformcu gazeteler tarafından desteklendiğine işaret eden Şeriatmedari, ''Reformistlerin desteği Ahmedinejad'ın kararının doğru olmadığını gösteriyor, kararını gözden geçirsin'' dedi.
Ahmedinejad'ın kararına bazı milletvekillerinden de tepki geldi.
Cumhurbaşkanı Ahmedinejad'ın verdiği bir kararın ilk kez din adamlarının tepkisine neden olduğuna dikkat çekiliyor. Bu arada, tepkiler üzerine açıklama yapan cumhurbaşkanının spordan sorumlu yardımcısı Muhammed Ali Abadi de kadınların aile olarak stadyumlara girebileceklerini, bekar kadınların stadyumlara girmesine izin verilmeyeceğini söyleyerek, tepkileri yatıştırmaya çalıştı.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
abusatepicod (27-09-2020), apinewuwa (21-09-2020), buena vista (27-04-2006), edicahesu (20-09-2020), eyolupaqegan (20-09-2020), iciiwufa (20-09-2020), icuxoxxe (23-09-2020), iukoxufo (22-09-2020), ivaboko (20-09-2020), osteludu (21-09-2020), ufehegode (01-10-2020), ugoaxukoqk (21-09-2020), xizorawow (20-09-2020)
  #9  
Eski 28-04-2006, 12:32
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Sadece Osmanlı mı,yoksa Osmanlı+Cumhuriyet mi? Çok mu salak

Emine Hanım'dan defileye hassas müdahale

Eyüp Can / İzlenim

Dünya iş kadınlarını ve lider eşlerini dün Çırağan’da başlayan "İş Kadınları Zirvesi" için bir araya getiren Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), önceki akşam boğazda ilginç bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. TİKAD Başkan Yardımcısı Demet Sabancı Çetindoğan’ın boğazın yaşayan en eski ikinci yalısı olarak bilinen Zarif Mustafa Paşa Residence’da verdiği yemeğe Emine Erdoğan ve iş dünyasından birçok ünlü konuk katıldı.
Yemekten önce 250 yıllık yalıda Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Şerif Yenen rehberliğinde konuklara Osmanlı’da yalı yaşamını yansıtan bir tur yapıldı.
Tarihi yalıda konukları en çok kadınların boğazda denize girmesini sağlayan akvaryumlu oda şaşırttı. Yenen, "Osmanlı döneminde yalıda yaşayan kadınlar erkeklere görünmeden ancak bu oda sayesinde denize girebiliyorlardı" dedi.
Yabancı konukların hayranlık ve şaşkınlıkla sürdürdükleri yalı turunda en çok kapılara asılmış olan onlarca mandal dikkat çekti. Bu kadar çok kapı mandalının olması tamamen haremlik-selamlık uygulamasından kaynaklanıyormuş. Çocuklar, kadınlar ve erkekler için farklı mandal uygulamasıyla evin kadınları kapıyı açmadan, mandalın çıkardığı sese göre kimin geldiğini anlayabiliyormuş.
Ayazması, akvaryumlu odası ve mandallarıyla konukları etkileyen Zarif Mustafa Paşa Yalısı önceki akşam klasik Türk Müziği ve Türk mutfağından örneklerin sunulduğu bir geceye ev sahipliği yaptı. Geceye damgasını Emine Erdoğan’ın son hazırlıkları yapılan "Osmanlı'dan Cumhuriyet’e Kıyafet" defilesine müdahalesi vurdu.

Defileye Cumhuriyet dönemi kıyafetleri de dahil edildi

Emine Erdoğan’a program hakkında bilgi veren TİKAD üyeleri, zaman darlığından dolayı Faruk Saraç ve Dilek Hanif’in tasarımlarından oluşan defileyi sadece Saraç’ın Osmanlı’dan Günümüze Padişah Kıyafetleri ile sınırlı tutmaya karar verdiklerini söylediler. Bunun üzerine Emine Erdoğan "Yabancı konuklarımız da var, sadece Osmanlı dönemi padişah kıyafetlerini yansıtmak eksiklik olur. Bırakın defile daha uzun olsun ama Dilek Hanif’in Osmanlı desenlerinden esinlenerek oluşturduğu Cumhuriyet dönemini yansıtan modern tasarımları da mutlaka yer alsın" dedi.
Emine Erdoğan’ın bu hassas Cumhuriyet uyarısı üzerine kendisi de bir TİKAD üyesi olan Dilek Hanif, gecenin ilerleyen saatlerinde organizasyonu tekrar eski haline döndürmek için telefona sarıldı. Nitekim defile Osmanlı ve Cumhuriyet dönemini birlikte yansıtan bir formata büründü.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
apinewuwa (21-09-2020), ascokecexikk (21-09-2020), edicahesu (20-09-2020), feyalli (21-09-2020), ikuafozuzagep (21-09-2020), ogakouko (26-09-2020), ounijajdoquy (20-09-2020), udokironworap (22-09-2020), upepomawic (28-08-2020)
  #10  
Eski 02-05-2006, 03:40
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Bir "meydan okuma" da Milliyetten..Medya vs. Hükümet..Çok tehlikeli kokular..

Kamuoyuna

Milliyet

Gazetemizin pazar günkü manşetinde yayımlanan ve AKP'nin Kars İl Kongresi'nde kadınlarla erkeklerin ayrı bölümlerde oturduklarını gösteren Harem-Selamlık başlıklı fotoğraf ve haberin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ciddi ölçülerde sinirlendirdiği anlaşılıyor.
Türk kamuoyu, önceki gün bütün televizyon kanallarında Başbakan Erdoğan'ın, "Eee Milliyet gazetesi, gel şimdi bakalım..." diyerek oldukça hiddetli bir ses tonuyla gazetemize yönelttiği eleştirileri izledi.
Evet, geldik Sayın Başbakan...
Bir kere, gazetemizde yayımlanan görüntülerde herhangi bir fotoğraf hilesi yoktur. 29 Nisan 2006 tarihinde Kars'ta yapılan AKP İl Kongresi'nde öğle saatlerinde çekilmiş olan fotoğraf bir gerçekliği yansıtmaktadır.

FARKLI YAŞAM TARZLARI
Üstelik, o manşeti atarken herhangi bir yoruma yer vermedik; ayrıca fotoğraftaki kadınlara saygısızlık içeren bir ifade de kullanmadık. Kadınlarımızın parti kongrelerine katılarak demokratik süreçlerde aktif bir şekilde yer aldıklarını görmek bizi mutlu eder.
Ancak Türkiye'yi yönetmekte olan iktidar partisinin bir il kongresinde erkek ve kadınların harem-selamlık şeklinde ayrı bölmelerde oturtulduklarını sergilemek de bizim gazetecilik görevimizdir. Bu fotoğrafı görmezlikten mi gelecektik?
Meselenin özünde farklı dünya görüşlerinden kaynaklanan farklı yaşam tarzı tercihleri yatıyor. Türkiye'de muhafazakâr bir dünya görüşünün uzantısı olarak kadınların erkeklerden ayrı bir yerde oturmaları gerektiğini savunanlar eskiden beri vardır.

DEMOKRASİ İÇİN TAHAMMÜL
Buna karşılık, Türkiye'de bu durumu ayrımcılık olarak gören ve Cumhuriyet Türkiye'sinin temel hedeflerinden biri olan kadın-erkek eşitliğine ters düştüğüne inananlar da vardır ve sayıları hiç de az değildir. O kesim de demokrasi içinde bu durumu yadırgadığını ifade etme özgürlüğüne sahiptir.
Sonuçta demokrasi bir tahammül rejimidir. Tahammül, öncelikle duygu kontrolü gerektirir. Sayın Erdoğan da kendisini Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefine bağlamış bir Başbakan olarak muhafazakâr dünya görüşüne ters düşen görüşlerin ifade edilmesine tahammül etmelidir.
Başbakan'ın parti kongrelerinden yönelttiği hiddetli eleştiriler Milliyet gazetesini yolundan çevirmeyecektir. Kendisine hatırlatmak isteriz ki, Milliyet gazetesi yarın 56. kuruluş yıldönümünü kutlayacaktır ve geçen yarım yüzyılı aşkın süre içinde Sayın Erdoğan'ın bütün selefleri bu gazetede eleştirilmiştir.
Sayın Erdoğan ve gelecekteki halefleri de bu durumun istisnasını oluşturmayacaklardır.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
etiliufaju (21-09-2020), exuquoqenudfe (22-09-2020), Gozlemci (02-05-2006), hemucovekij (21-09-2020), iciqoruduz (21-09-2020), kojuyebenaro (21-09-2020), omovofues (20-09-2020), Ramo (17-05-2006), upevacenumezu (21-09-2020), uzeidetahfe (21-09-2020)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Kapalı
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:53 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce