Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe - Sayfa 75 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Arka BahÇemiz > Arka BahÇe
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Arka BahÇe
Konudaki Cevap Sayısı
14497
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
652521

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Modları Göster
  #741  
Eski 19-10-2012, 12:33
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

vayyyyyyyyyy !!!

Irina buralardaymis da haberimiz olmamis.
ne esseklik bu bizimki haa.
dur hele sununla bi muhabbete dalalim soba sonmeden.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
anniesg3 (29-04-2020), ar_de_ (21-10-2012), buena vista (21-10-2012), Emin (20-10-2012), jordanhu18 (06-12-2022), Lizzy (21-11-2012), neron (21-10-2012)
  #742  
Eski 23-10-2012, 11:03
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Muhterem Ahali ;

Aşagıda yazacaklarımı okumadan önce, 2009 da yazdığım bir yazıyı hatırlatmak istedim. Aramakla vakit kaybetmeyin diye size bir güzellik yaptım, aşagıda İtalik harflerle alıntıladım.

Sonra da Irina ile uzun muddet sonraki buluşmamızdan bahsedecegim.


26 02 2009
Neyse Ahali, kafayı sıyırmadan durayım. Ben Alina'nın tarihini yazacağım, fakat yazamıyorum , evet, ellerinde torbalarla geldi, sonra balıkları temizlemesi, pişirmesi, diger yiyecekleri ve tabii ki votkayı hazırlaması malum. Ama benim anlatacağım, onun anlattıkları. Sansürsüz, acıtıcı...

Ama anlatamıyorum. Onun dilinden anlatsam, yani birinci tekil şahsın di-li geçmiş zamanını ( geçmiş zamanın hikayesi )kullansam ebedi değil. Ondan duyduğumu anlatsam, yani ikinci tekil sahsın, miş-li geçmiş zamanında (geçmiş zamanın rivayeti ) anlatsam hiç mi hiç ebedi değil. Ben, üçüncü tekil şahsın ağzından anlatmam lazım, zira ancak bu şekilde bir hikaye yeteri kadar ebedi ve olması gerektiği kadar edepsiz olabilir. Olamıyor.Anlatamıyorum..





- Privet solnichna
- Privet babushka, kak dila
- Haraşo Irina, senden ne haber ne zamandır görüşemiyoruz.
- Ben buralardayım AnnE , ama gidiyorum artık yavaş yavaş, İstanbul artık benim olmaktan çıkıyor; ben buralı gibi hissetmeye çalıştım, burası beni kabullendi uzun müddet, lakin olmuyor artık AnnE, olamıyor, oldurmuyorlar. Ben İstanbul’u sizin yazdığınız İstanbul gibi bilirdim, bilmek isterdim, öyleydi de ilk bahçe zamanlarında.
Ama olmuyor AnnE oldurmuyor artık İstanbul. Artık sizin gibilere yer bırakmıyorlar ki benim gibilere sahip çıksın bu şehir. Daraldıkça daraldı. Ya onlar gibi olacaksın, ya da hiç olmayacaksın. Olamam AnnE.

Kendine bak AnnE, sen bile burada değilsin, bırak burda olmayı yazamıyorsun bile ; farkındayım içinden gelmiyor. Senin gibilerin bile pes ettiği bir yerde ne işi var benim gibilerin.
- Bu dediklerin tarihin kaçınılmazlıları Irina, ilk defa Istanbul’un başına gelmiyor ki ; bütün büyük şehirler fahişedir. Bak az geriye, Moskova, Kiev, Varşova, Prag farklı mı? Berlin’in , Paris’in başına gelenler farklı mıydı yıllar önce ?

- Bir yere kadar doğru AnnE, o şehirler de fahişe idi, kendilerini sattılar yaşamak için , ama İstanbul kahpe çıktı ; sadece kendini değil kendini sevenleri de sattı.

Susabildim sadece. O kalktı, Ipad’ını aldı uzaklardan kalan, ama her duyanı dinleten bir müzik koydu.





Boynu ile göğsünün arası çillenmeye başlamış, iki göğsünün arasında çizgiler oluşmaya başlamış, sanki derisi incelmiş gibiydi. Topuklarının üsttarafında kılcal damarlar görülüyor, koltukaltına doğru kol arkaları sarkmış yavaş yavaş. Ama bu kadar dikkatle bakmazsan bildiğin Irina. Eski halini bilmesem hala o kuzeyin inanılmaz kadını.

- Alina’nın hikayesini anlatacaktın AnnE, ne oldu yazmadın ?
- Yazamadım Irina, sen benden iyi bilirsin yazılamaz olduğunu.
- Kaldıramazlar okuyanlar o hikayeyi be Irina.
- Yaşayanlar yaşarken, tanıklar görürken kaldırıyorsa okuyup da kaldıramayacak olanın canı cehenneme AnnE. Dünyada sadece görmek istediklerine bakanlar yüzünden bugünleri yaşamıyor muyuz zaten.
- Peki lan Irina, yazacağım ama ayık kafayla olmaz, getir bir şişe votka, sizin oralardan olsun ama.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (24-10-2012), ar_de_ (23-10-2012), buena vista (23-10-2012), DENİZ (23-10-2012), Emin (30-10-2012), eunicena60 (07-03-2023), janus (24-12-2012), jordanhu18 (08-03-2023), kelleyrv60 (14-06-2020), Lizzy (21-11-2012), Master (23-10-2012), mauraqp3 (07-07-2020), meraklı (28-11-2012), neron (23-10-2012), qq2 (26-06-2020), Süvari (24-10-2012), zr16 (26-07-2020), zumbul (24-10-2012)
  #743  
Eski 28-11-2012, 07:13
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Nadir

Yok artik Eşşeğin şeyi !

Habere bak ;

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin dünyaca ünlü turizm merkezi Cunda Adası’nda denize sıfır restoran ve çardaklar için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca yıkım kararı çıktı.
Kurulun aldığı kararın Cunda Adası’nın kentsel silüetine uyumlu bir görünüm elde edilmesi ve sahil kıyısından vatandaşların yararlanması için alındığı öğrenildi


Ulan Cunda'nın kentsel sıluetı denılen şey o lokantalardır lan.
Sen Gömeçlinin yerinde vişne reçelli lor tatlısı yedin mi , Bay Nihat'ta deniz börülcesini taş istiridyesi'ne katık ettin mi , Nesos'da deniz kestanesini bir içimde yutabildin mi de kentin siluetinden bahsediyorsun ?

Sen bir zamanlar buralarda bir yerde hikayesini anlattığım garson Nihat la gecenin ücünde bir acı kahve ictin mi vatandaşın yararlanacagı sahil seridi falan diyorsun ?

Sen o yuzde elli kusur aldığın seçim günü sonuclardan emin olarak oyumuzu kullandıktan sonra yollarda koştura koştura gittiğimiz Gunay'da seçim yasağı bitmediği icin kokakola tenekesinde rakı içmenin keyfinden ne anlarsın ?

Tabii ki oralarda rakı içince ne olacak bu memleketin hali gibi geyikler yapılmaz, senden korkulmayacagını, senin gibilerin tarihin gözünde bir sifon çekişi kadar önemli oldugunu bilirler. Onların tek şanssızlığı seninde aynı kısa tarih sürecinde aynı ulkede yaşamış olmaları sadece.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (29-11-2012), ar_de_ (28-11-2012), buena vista (28-11-2012), Emin (26-12-2012), hazan (10-01-2013), janus (24-12-2012), Lizzy (27-07-2013), Master (28-11-2012), meraklı (28-11-2012), neron (29-11-2012), PINAR (12-12-2012), Ramo (29-11-2012), su (21-12-2012)
  #744  
Eski 25-02-2013, 15:00
ahmetsinav ahmetsinav bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2013
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 1/0
0 Mesaj ına 0 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
AnnE´isimli üyeden Alıntı
Yok artik Eşşeğin şeyi !

Habere bak ;

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinin dünyaca ünlü turizm merkezi Cunda Adası’nda denize sıfır restoran ve çardaklar için Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca yıkım kararı çıktı.
Kurulun aldığı kararın Cunda Adası’nın kentsel silüetine uyumlu bir görünüm elde edilmesi ve sahil kıyısından vatandaşların yararlanması için alındığı öğrenildi


Ulan Cunda'nın kentsel sıluetı denılen şey o lokantalardır lan.
Sen Gömeçlinin yerinde hammer jack fiyatları vişne reçelli lor tatlısı yedin mi , Bay Nihat'ta deniz börülcesini taş istiridyesi'ne katık ettin mi , Nesos'da deniz kestanesini bir içimde yutabildin mi de kentin siluetinden bahsediyorsun ?

Sen bir zamanlar buralarda bir yerde hikayesini anlattığım garson Nihat la gecenin ücünde bir acı kahve ictin mi vatandaşın yararlanacagı sahil seridi falan diyorsun ?

Sen o yuzde elli kusur aldığın seçim günü sonuclardan emin olarak oyumuzu kullandıktan sonra yollarda koştura koştura gittiğimiz Gunay'da seçim yasağı bitmediği icin kokakola tenekesinde rakı içmenin keyfinden ne anlarsın ?

Tabii ki oralarda rakı içince ne olacak bu memleketin hali gibi geyikler yapılmaz, senden korkulmayacagını, senin gibilerin tarihin gözünde bir sifon çekişi kadar önemli oldugunu bilirler. Onların tek şanssızlığı seninde aynı kısa tarih sürecinde aynı ulkede yaşamış olmaları sadece.


Herkese merhabalar. Bende aranıza yeni katıldım
Alıntı ile Cevapla
  #745  
Eski 11-07-2013, 16:20
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı günler

Memleketin gergin lakin umutları çok uzun bir aradan sonra yeniden depreştiren havasında , tanrı tüccarlarının, bütün dinlerin inkar ettiği yalan, hırs ve zulmü yağdırmaya devam ettikleri günlerin , tam da İstanbul mulki erkanının aç-kapa acizliğine denk geleninde, yine dünyanın garip bir yerindeydim.
Geri döndüm, yaşadığım bir ilginçliği paylaşayım diye klavyenin başına geçtiğimde, tanrının adını pis ticaretlerinde karşılıksız çek olarak kullananların, yaşları ondokuzla yirmibeş arasındaki çocuk cinayetlerinin beşincisini de gerçekleştirdikleri yapıştı ekranıma.
İnsanların suratına hoş bir gülümsemecik kondurayım derken beyin girintilerim adi bir jöle yapışmış gibi donakaldı. Adeta sadece jöleli fikirleri ile başbakan başdanışmanı olmuş bir kalitesizlik abidesinden sıçrayan yapış yapış bir kir gibi.

Ama olmaz, onların şeytani zulmeti zaten insanları susturmak için değil mi ; o zaman hiçbirşey olmamış gibi yaşamaya ve direnmeye ve itiraz etmeye ve yaşam tarzımızdan taviz vermemeye devam etmeliyiz. Ölen, yaralanan, evlerinden toplanan, yedikleri gazın sonra nasıl bir kanser olacağının bilinmezliği ile direnen çocuklar zaten hayat tarzlarını korumak için direnmiyorlar mı ?

O zaman devam yaşamaya , kinlenmeye, direnmeye, gülümsemeye.


Rusya'nın güneyinde, Azak denizi ile Hazar Denizi arasında, Kafkasların bittiği coğrafyanın üst tarafında Kuban diye bir nehrin suladığı, çok miktarda doğal ve insan yapısı dev göl ve göletlerin olduğu, doğal olarak adı da Kuban olan çok acaip büyüklükte bir ovanın ortasındaydım. Büyüklükten kastım şu ki, 300 kilometre otomobille gittiğinizde ( gittim diye söylüyorum) hiçbir yükselti görmüyorsunuz ufukta. Yükselti derken , sadece yerleşim merkezlerinde bir iki okul, opera binası, devlet dairesi de dahil. onlarda en fazla üç katlı. Adamların aklına " lan şuraya hayvan gibi bir avm dikiverelim de cukkayı biraz daha sağlamlayalım" gelmemiş. ( üstelik bu ova ve etrafındaki nüfusun yarıya yakını müslüman ve idarecilerinin de bildiğin imansız olmasına rağmen ).

Neyse, bu ovanın tam ortasında yüzbin kadar nüfusu olan Beloreçensk şehrinde birkaç gün geçirdim. Bu günlerin birinde konuğu olduğum işletmelerin yöneticilerinin bir kanal kıyısındaki pikniklerine katıldım. Piknik bildiğiniz piknik; ama ilginç olanı piknik masasında çevremde oturanlar.

Benden başlarsak ( balkan göçmeni bir aileden gelme , sur içinden bildiğin AnnE ) sağımdan devam edelim ;

Kadir ; 1915 olaylarında Rusya'ya kaçmış Ermenistanlı müslüman bir kürt aileden;

Azmet ; karaçay-çerkezya cumhuriyetinden bir çerkes. Eski komunist parti tedrisinden geçmiş sağlam bir mühendis.

Yuri ; Belareçinsk şehrinin tombul, beyaz saçlı, mavi gözlü Rus belediye başkanı. ( özel söförü, koruması olmadan dağ başındaki pikniğe gelmiş - yerel özelleştirmelerden bile sorumlu hem de);

Ramadan ; İnguşetyalı ; binlerce Türk boyundan birinden bir başka mühendis.

Murat ; bildiğin laz, ama bildiğin lazlardan daha ilginç. Dedesinin babası 1907 de Trabzonda kafası bozulmuş Moskovaya göç etmiş. 1940 larda fırıncılık yaparken , Stalin bütün rus olmayanları Moskovadan sürünce bunlarda Sibirya' da almışlar soluğu, sonra oradan Kazakistan. Murat şimdi oralarda bildiğin Trabzonlu şivesi ile tertemiz Türkçe konuşuyor ve sürekli fıkra anlatıyor.

Nizami ; İran kökenli bir Azerbaycanlı. Çok kurcalayınca kökenlerinin yahudi olduğu bir boydan geldiği ortaya çıkıyor ama kendisi Azerbaycanda Fettullah okullarında maklube yemiş bol miktarda , universiteyi de Kayseri' de okumuş.

Erhan ; Balıkesirli ziraat mühendisi. Katı MHP li ; seksen öncesi birçok pisliğe karıştığını belli ediyor ama çok kurcalamaya gelmiyor.

Feyiz ; Doğu bayazıtlı işadamı. PKK sempatizanı, imam hatip mezunu bir sosyalist. ( hepsini nasıl biraraya getirebildiğini bana sormayın, ama öyle)

Azad; Tacikistanlı göçmen. Feyiz' in şöförü.

Ve adlarını hatırlayamadığım birkaç Türk, Rus, Dağıstanlı, Çeçen ,Kürt, işadamı, yönetici, tarla işçisi, bürokrat, traktör tamircisi falan. Aynı masada aynı kebap ve salataları aynı şişelerden içtiğimiz votkalara katık ettik. Aynı ateşte demlenmiş çayları aynı yastıklara uzanarak yudumladık.

Ve ertesi gece Krasnodar havaalanı bekleme salonundaki onlarca Rus ve Türk'e sesini sonuna kadar açtığı tabletinden izlediği videodaki " bu daha başlangıç, mücadeleye devam " haykırışlarını dinleten yolcuya , kendi tabletimden " faşizme karşı omuz omuza " diyerek selam çaktım Rusların " nooluyo yahu " türünden anlam verememeleri ve yeşil pasaportlu Türklerin malmal bakışları altında.


Şimdi bunları okuma sabrını gösteren dostlardan bazıları diyecek ki " lan bu yaşa geldin hala ne halt yemeye saçma sapan yerlerde saçma sapan adamlarla geziyosun ?"

Boşver cevabımı.
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (12-07-2013), ar_de_ (17-07-2013), bikmisbroker (06-10-2013), buena vista (12-07-2013), detan (13-07-2013), Emin (02-09-2013), hazan (24-08-2013), janus (11-08-2013), Lizzy (27-07-2013), Master (13-07-2013), neron (14-07-2013), su (29-07-2013)
  #746  
Eski 05-10-2013, 19:24
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Yıl o yıllar...

http://www.youtube.com/watch?v=6bk-f3yaGPQ


Sensei'e saygı ile...sevgiyle beraber...

Herzaman olduğu gibi...
Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
jordanhu18 (02-12-2022), lenayb18 (08-11-2021), Master (06-10-2013)
  #747  
Eski 06-10-2013, 18:42
Master - ait Avatar
Master Master bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kalamış
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 6.503/2290
5427 Mesaj ına 23007 Kere teşekkür edildi
Arrow Mektup

Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun? dedi.
Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an.
Bozmadım. Özdemir Asaf

Kutudan zarfı alırken, acabalarım beni terk etti, pulu görünce...

SONBahar hızla terkedip KIŞına kavuşuyordu... Ki mektubun soğuk yerlerden geldiğinin izini Kasıma varmadan Ekimde gelmesidi..

'' Sevmek İnanmaktı ..İnanmıyorsam Sevmiyorum ''

Duraksadı gözlerim satırları kovalamaktan.... Nasıl bir anlatımdaki içtenliğe sarılmış ve bu sunumu yapmış, İrina, dedim

Okumayı kesip Jim Beam Black almak için barın üzerine yürüdüm...

Artık kısmen yanmaktan yorulmuş edasında ki şömineye göz ucuyla dokundum..

Bütünlemek adına http://www.youtube.com/watch?v=LWTLUmUjo8A dinlemeye vede okumaya devam ettim..

'' Sizler o, bu, şu hatta ötekilerle vardınız,görüyorum ki vardığınız yer, varlığınız değil ..''

Hıımm... birdaha okudum '' Sizler o, bu, şu hatta ötekilerle vardınız,görüyorum ki vardığınız yer, varlığınız değil ..''


'' Yalan mı ?'' '' Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır.'' sözü.. Daha fazlasını yazmayacağım sizi ve sizleri özledim..

' Bir ölüm vefalı, birde sonbahar..!İkisi de mutlaka gelir...'' Tarifsiz inişler ve çıkışlar hatta derinliklerle yükselişler bekliyor ve beliriyor sonbaharın sonu ile kışın tümün de..

Son satır olarak Önceden sizden olan sonrasın da benim de olan Oğuz Atay'ın sözleri ile ... '' Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, Ağzına dolar insanın... Sussan; acıtır... Konuşsan; kanatır.''

Yazışmak üzere şanslı ve sağlıklı kal..'' İrina



Zarfı ayrı mektubu farklı yere bıraktım ...Nedenini, nedensellikler de aramak yerine zamanın içindeki hali yaşayalım bakalım nereye varacağız dedim..

Ama Alışamadım

Fonu değiştirdim http://www.youtube.com/watch?v=1UhVGrThKyc ...

Alışamadım....Hüzünlerim alır gider sevinçlerimi... '' Bir ölüm vefalı, birde sonbahar..!

İkisi de mutlaka gelir...''
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez
Alıntı ile Cevapla
Master kullanıcısına teşekkür edenler
AnnE (08-10-2013), buena vista (07-10-2013), darius (20-10-2013), dentist (06-10-2013), hazan (11-10-2013), myrnaaz1 (01-01-2023), neron (21-10-2013), Ramo (11-10-2013), su (08-10-2013), zumbul (06-10-2013)
  #748  
Eski 20-10-2013, 15:11
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sensei'den... Şah'ları bile meftun bırakan bir Şaheser daha...

' Bir ölüm vefalı, birde sonbahar..!İkisi de mutlaka gelir...'' Tarifsiz inişler ve çıkışlar hatta derinliklerle yükselişler bekliyor ve beliriyor sonbaharın sonu ile kışın tümün de..

UZUN BİR ÖYKÜ

Hiç kimsenin kafesine
Koyamayacağı bir kuş..

Kaçmasını öylesine
Uçmasını böylesine
Unutmuş.

Bir insan sesine
Gelip konmuş.



Şimdilik tebessümlük bir gerçeği yansıtan link vereyim... ...

http://www.burasiduzce.com/kose-yazi.asp?id=1686


Herkesin geçmiş KURBAN BAYRAMINI kutlarım...

En içten sevgilerimle, saygı ile beraber...



[/center]
Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
AnnE (02-12-2013), eunicena60 (07-03-2023), janus (21-10-2013), JoshuaEssek (24-06-2022), karlasr1 (08-09-2020), Kennethbug (22-07-2020), Master (21-10-2013), mavisdo69 (01-01-2023), Ramo (23-12-2013)
  #749  
Eski 24-12-2013, 21:10
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

nedendir bilemem, notu buraya düşesim deldi;

1. Alina' nın hikayesi bir romana dönüşecekken senaryo kıvamından öteye gidemedi. Zaten roman olsa da beş para etmez.
2. kardeşin de duymazken eloğlu ne ki?
3. Bu memleket umut yeşertmeyi haketmiyor.
4. Düşesim geldi deyince aklıma geldi ; sovyet coğrafyasınsa gazlı tarhun ya da armut aromalı sulara düşes deniliyor. iğrenç şeyler !
5. Tarhunu bilmeyenler hiç merak etmesin.
6. Giden geminin ardından ağlasan ne olur, bakakalsan ne olur, atsan kendini ne olur? Deniz'i kirletmeye bahane aramaktan başka.
7. .
Alıntı ile Cevapla
AnnE kullanıcısına teşekkür edenler
account (25-12-2013), ar_de_ (27-12-2013), Emin (26-12-2013), Master (25-12-2013), meraklı (15-05-2014), neron (25-12-2013), vqajebimiozu (08-08-2021), zr16 (26-07-2020)
  #750  
Eski 03-02-2014, 21:32
darius darius bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Jul 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 272/64
0 Mesaj ına 1642 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25729047.asp

Enteresan...

Alıntı ile Cevapla
darius kullanıcısına teşekkür edenler
account (04-02-2014), almazb69 (16-06-2020), elfermashat (04-02-2014), maryellendp2 (01-12-2022), Master (04-02-2014)
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:21 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce