#281
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Tam o sırada bende ihlas satmıştım. 3 ün birini yapıyor diye. Kaç lottu sakın benim ihlaslar olmasın Kaptırdık eyimi. |
#282
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Beddua...!
Et et, beter olsun koftehor...
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#283
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Ihlas...
Sormak gibi olmasin ama, niye aldin, baska kagitmi yok ?
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#284
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Tok misafir, tok ev sahibi pazarlığı.
Yahu abi, insaf merhamet; tam 34 günlüğüne Güneşin Doğduğu yere geliyorsun ve burada geçireceğin 48960 dakikadan sadece 24 dakikasını bana ayıracağını söylüyorsun. Böl bakalım bu iki rakamı nasıl bir oranla karşılaşacaksın! Pazarlığın böylesine ne denir bilmiyorum! Bak, ne diyeceğim abi! Aşağıdaki yazımı iyi oku ve nasıl bir teamül veya içtihat oluştuğunu gör ve otur dal, düşün öyle konuş, lütfen! “14 Ağustos 2006 saat 10.30’da: “Ben buradayım, Antalya’dayım,” dedi. 12.30’da bir okul binasında karşılaştık, sarıldık, öpüştük yıllardır görüşemiyormuş gibi bu hiç görmediğim kibar insanla. 15 Ağustos 2006 saat 20,30’da ayrıldık. Birbirimize anlattıklarımızın uzun süre aklımızdan çıkacağını sanmıyorum. 32 saatlik beraberliğimizde sadece 6 saatlik uyku ayırdı bizi.” Ateş, soba, kül, duman derken fıkra gibi bir anlatı geldi aklıma. 7 yıl Erzurum’da kaldım, özellikle esnaflarla çok sohbet ettim, biraz da işim gereği. Pek sevildiğimi söyleyemem. Fazla haksızlık etmek de istemiyorum kendime, gene de severlerdi. Ne de olsa başımı orada bağladılar, enişteleri oldum. Kalorifersiz ev pek yoktur memurların oturduğu yerlerde ama nasılsa bir memur sobalı bir ev kiralamış, tayin olduğu Erzurum’da. Kış ayı da yaklaşınca ki, pek uzaklaşmaz zaten kış, bizimkisi düşmüş bir soba alma telâşesine. O sobacı, bu sobacı dolaşıp, piyasa araştırması yapmış. Özellikle Eskişehir yapımı, güzel, emaye, döküm kömür sobalarının, kuzinelerinin fiyatlarını yazmış aklının en görünür yerine. Derken, acilen paraya ihtiyacı olduğunu başından bilmediği bir sobacıya girmiş. Adam, gelen bu müşterinin alıcı olduğunu gözünden anlamış, kaçırmak istememiş. Benim gördüğüm kadarıyla özellikle belli bir yaşın üzerindeki esnaflar öyle müşteriye kolay kolay yağ çekmezler. Bu konuda tecrübelerim de var. Hadi yeri gelmişken sobacı olayının arasına bu yaşanmışlığı da sokayım. Taşmağazalar denilen yerden yürüyoruz, yanımdaki arkadaşım vitrinde gördüğü bir kazak mıydı, başka bir şey miydi şimdi hatırlamıyorum, neyse biz kazak diyelim; dikkatini çekmiş ki, hemen dükkâna girdi, ardından da ben. Uzun bankonun ardında yaşlıca bir adam oturuyordu. —Selamünaleyküm Hacim. —Aleykümselâm. Ama yerinden kalkmadı selamı alırken bile. Sadece oturduğu sandalyeden eğildi biraz. İçeriden de görünen vitrindeki kazağı göstererek fiyatını sordu, adam da fiyatını söyledi gene oturduğu yerden. Her boyu, başka renkleri olup olmadığını sordu, o da o kazaktan tek bir tane kaldığını söyledi. Bizimkisi: —Sene zahmet Hacim, onu hele bi yendir bağam, deyince, vallaha da billaha da gene oturduğu yerden kalkmadan o amca aynen şöyle dedi, üstelik tehdit eder gibi: -Bağh, beni yorma, alacağsan yendirim! Neyi anlatıyorduk, sobayı. Birinin paraya birinin de ucuz ve kaliteli bir sobaya gereksinim duyduğu iki insan başlamışlar pazarlığa. Sobacı habire malının kalitesini övüyor, paraya ihtiyacı olduğunu açık etmeden. Epeyce bir süre pazarlık etmişler anlayacağınız, sobacının kibarlığı da yavaş yavaş tükeniyormuş. — Ağabeci, sen misafirimiz sayılırsın, sahan bunu en son şu fiyata bırağhıram, cet dolaş, fırlan cel, ecerçi habu fiyati veren çığarsa onlardan al, yoğh çığmasa ele cel al, babam. Gerçekten de çok uygun bir fiyatmış. Sobacının önerdiği bu son fiyatın paraya sıkışılmazsa önerilecek bir fiyat olmadığını, stop loss yapıp, kol kestiğini anlamış anlamasına ama; bizim memur fırsat bu fiyat diyerek sobanın yedek kovası, boru ve dirseklerini de almak koşuluyla fiyata razı olduğunu kabul edip, coşkuyla sobacının elini sıkmaya başlamış. Sobacı bitmiş. Sobacı tükenmiş. Sobacıya bir haller olmuş. Gene de başından beri sürdürdüğü kibarlığından mümkün olan en az tavizi vererek, pazarlık için tutulan elden de ittirerek kurtulmaya çalışırken: — Yoğh, sene gadir olur! İstisen içi ton da çömür alim, bi de her sabah evize celim, sobayi de ben yağim. |
Emin kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (17-08-2006), serdarkus (17-08-2006) |
#285
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Fakirlik basa bela..Zaman fakiri iseniz hele..
Efendim, ne demisler? "Fakirlik basa bela" nedir Fakirin derdi? Parasizlik.. Cok basit ve TEK kelime.. Izahi Kolay ama Fakir olan kisinin o TEK KELiME ile anlattiklari Az buz sey degildir.. Bir de O FAKiR'e sor!!
PARASIZLIK haaa.. Bir baslar anlatmaya.. Ve Yerden GOGE kadar haklidir da ustelik!!! Kim anlar Fakir'in FAKiR liginden? Ancak diger bir FAKiR anlar anlatilmak isteneni.. Bir baskasi "ANLADIM" dese bile o kelimedeki vurgulamanin siddetini anlayabildigini hic ama hic zannetmem.. Bizimkiside bu hesap, bizimkiside ZAMAN FAKiR ligi ya zaten? Yoksa bende bilirim 24 dakika yerine 2.4 Gun kalmayi! Yoksa bende bilirim yan gelip YIKILMAYI.. "Cagrildigin yere Erinme, Cagrilmadigin yere GORUNME" diye bir atasozumuz de var ustelik?? Her yazisinda 1 Atasozu yazan Dostlarimiza Bir nisbet yaparak pazarliga devam edelim bari.. Hisse net de off topicdde birisi bir baslik acmis;Sizin en iyi Cigkofteciniz hangisi? adi altinda Merakda bu degilmi hemen daldim Topic'e (ehh ne de olsa bir diger uzmanlik alanimiz) herkes her kafadan birseyler yazmis, ama bir arkadasimizda "ETSiZ" cigkofte ile ince ince dalgasini gecmis, ve de yazisinin sonuna eklemis, "Cig Kofte ETSiZ olmaz!!" Olur mu Olmaz mi? Ben ce BAL gibi olur!! Neden bal gibi olur derseniz, FAKiR lik den dolayi BAL GiBi olur! Orada yazdigim yaziyi buraya tasiyayim da sizleri daha fazla merakda birakmayayim...
Simdi Emin Kardesin hesabina gelirsek;48960 dakikadan 24 dakikaya 2000 de 1 demektir. Isin matematigine girersek, bir de grafik ciziktiririm ona gore ha!! Ben zaman fakiri olmayacaktim ki, sen de HASB-I hal goresin.. Gel ortada bulusalim sunu 1 saat yapalim Emin kardes Ne dersin?? ZamanFakiriBikmisbroker
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#286
|
|||
|
|||
çiğ köfte
günaydın, çiğ köfte yemek adına ,etsiz yiyenlerdeniz.yeterli beslenme yapamadığımız için de anlatılanları anlamakta güçlük çekiyoruz.ne de olsa memuruz.sağlık ve esenlikler dileğiyle.kolay gelsin.
|
coser kullanıcısına teşekkür edenler | ||
buena vista (18-08-2006) |
#287
|
||||
|
||||
Günün sorusu:
"Küçük yatırımcının hakkı ne oldu?
TÖRÜNER: DEVLET, BORSAYA AÇIK ŞİRKETLERE EL KOYMASIN Devlet, batık banka operasyonu sırasında, bu bankaların borsadaki iştiraklerine ve şirketlerine de el koymuştu. Milliyet'in cumartesi günkü haberine göre, el konulup kapatılan bu kuruluşların toplam piyasa değeri 2 milyar dolara, bunların halka açık bölümü ise 515 milyon dolara yakın. Bu el koymalarla, 200.000'e yakın yatırımcı mağdur edildi. Devlet el koyduğu bankaları ve şirketleri satıyor. Ama, elde ettiği parayı ne şirket sahiplerine ne de borsa yatırımcılarına veriyor. Küçük borsa yatırımcısı ne yapacağını şaşırmış durumda. Son çare olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuran Borsa yatırımcıları var. Bu sorun, doğrudan doğruya hükümeti ilgilendiriyor. Aslında, borsa yatırımcısını korumak durumunda olan kurum, Sermaye Piyasası Kurulu. Ama, banka ve şirket el koymaları sırasında Sermaye Piyasası Kurulu'na sorulmuyor. Sorunu yaratanlar, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu olunca, sorunların çözümü de bu kurumlara kalıyor. Bunlar da, borsayı ve borsa yatırımcılarını göz ardı edince, sorunun çözümü doğrudan hükümeti ilgilendiriyor. İflas masası sorunu Devlet kurumlarının, özel şirketlere ve özellikle de borsaya açık şirketlere el koyması son derece yanlış. Bunlar için, önceden yapıldığı gibi "iflas" yoluna gidilmeli. Herkes de, zararının bir bölümünü kurulacak "iflas masası"ndan almalı. Bu kural, bütün dünyada böyle uygulanıyor. Ancak, bizde şirketlerin iflas ettirilmesi yoluna gidilse bile, sorun çözülemiyor. Çünkü, yasalara göre, "iflas masası"nda devlet, öncelikli alacaklı. Yani, bizde yıllardır ve hala "devleti kişinin üzerinde gören" yasal düzenleme var. Kısacası, borsaya açık şirketler iflas etse veya ettirilse bile, "iflas masası" kurulduğunda önce devlet alacaklarını tahsil edeceği için, diğer şirket alacaklılarına ve küçük yatırımcıya hiçbir şey kalmıyor. Küçük yatırımcıyı mağduriyetten kurtarmak istiyorsak: a) Bundan sonra, borsaya açık şirketlere devletin el koymasını engelleyici yasalar çıkarmalıyız. b) Halen el konulmuş bulunan şirketler için de "iflas masası" kurulmasını sağlayacak yasal düzenleme yapmalıyız. c) "İflas Masası"nda devletin öncelikli alacaklı olması durumlarını düzenleyen yasaların ilgili maddelerini iptal etmeliyiz. d) Devletin öncelikli alacaklı olmasını durumunu iptal eden yasaları "geriye dönük" olarak uygulamalıyız. Zaten, Avrupa Birliği uyum süreci sırasında, devlete öncelik tanıyan bu uygulamalar kalkacak. Devleti koruyan düzenlemeler nedeniyle, IMF, bankaların iflasını değil, bankalara el konulmasını istemişti. Bu sayede, küçük yatırımcı mağdur oldu ama bankalara kredi açan yabancı bankalar, paralarının tümünü, Devletten önce tahsil ettiler. Zaten, batık hesabı aslında bu yüzden çok kabardı. ....... Haber Girişi: 21.08.2006 - 16:53 "
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir.. |
#288
|
|||
|
|||
Böyle bir sey olur mu?
Halay sırası” yüzünden cinayet
A.A Bursa'nın İnegöl ilçesinde, “halay sırası” yüzünden çıktığı bildirilen kavgada, birbirlerini bıçaklayan iki arkadaştan biri öldü, diğeri yaralandı. Dün akşam birlikte alkol aldığı arkadaşı Mehmet Doğan'ın (35) yanından ayrıldıktan sonra Mahmudiye Mahallesi Güverte Sokaktaki kahvehaneye giden İsmail K. (32), bir süre sonra olay yerine gelen Doğan'ın daveti üzerine kahvehaneden çıktı. İkili arasında kahvehane önünde başlayan tartışmanın yumruklaşmaya dönüşmesi üzerine Mehmet Doğan, İsmail K'yı bacağından bıçakladı. Doğan'ın elinden bıçağı alan İsmail K. de aynı bıçakla arkadaşını karnından yaraladı. Mehmet Doğan, ambulansla götürüldüğü İnegöl Devlet Hastanesinde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın ardından motosikletiyle hastaneye giden ve tedavisinden sonra gözaltına alınan İsmail K'nın bir gün önce katıldıkları bir düğünde halay çekmek için kalktıklarını, Mehmet Doğan ile sırasını kaptığı için tartıştığını, tartışmanın devamında bu olayın yaşandığını söylediği bildirildi. |
#289
|
||||
|
||||
Günün sorusu ve haberi:
"Gülben Ergen hamile kalmak için ne yaptı?
İşte yurdum insanının hurafe düşkünlüğüne magazin dünyasından son örnek. Ünlü şarkıcı Gülben Ergen klip çekimlerini bahane ederek 'efsanevi su'dan içmek için Malezya'ya uçtu. 24 Ağustos 2006 10:40 Gülben Ergen'in Malezya Sırrı! Albüm fotorafları için Malezya'nın Pulau Dayang Bunting adasına gittiği zannedilen Gülben Ergen'in asıl amacı çok farklı çıktı. Gülben'in amacı adanın Türkçe isminde saklı. Çekim için Nisan’da Malezya’nın Pulau Dayang Bunting adasına (Hamile Bakire Adası) giden Gülben Ergen buradaki........ ...... Vatan Bu haber 1043 defa okunmuştur " İhlas Gayrimenkul satıldı İhlas Holding, İhlas Gayrimenkul'deki yüzde 30.39 oranındaki payını, Yeşil İnşaat Gayrimenkul Yatırım Hizmetleri A.Ş. firmasına ve ABD'de yerlesik Rudolph Younes isimli gerçek kişiye eşit oranlı olarak borsa dışında sattı. 24 Ağustos 2006 10:29 İhlas Holding A.Ş. tarafından Borsa'ya gönderilen açıklamada şu ifadelere yer verildi; "Daha once 01.08.2006 tarihli ozel durum aciklamasi ile, istiraklerimizden Ihlas Gayrimenkul Yatirim Ortakligi A.S. 'de sahip oldugumuz hisselerin satisi icin Yesil Insaat Gayrimenkul Yatirim Hizmetleri A.S. ile gerekli gorusmelerde bulunmak uzere M. Haluk Sur ve Isik Gokkaya'nin yetkili kilindiklari hususlari aciklanmisti. Bahsi gecen grupla yapilan gorusmeleri degerlendiren yonetim kurulumuz 23.08.2006 tarihli yonetim kurulu toplantisinda, 33.162.529,95 YTL nominal sermayeli, Ihlas Gayrimenkul Yatirim Ortakligi A.S. unvanli sirkette sahip oldugumuz % 30.39 oranindaki toplam 10.077.750,00 YTL nominal tutarli sermaye payimizdan .... ..... Bu haber 203 defa okunmuştur."
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir.. |
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (24-08-2006), dentist (24-08-2006) |
#290
|
|||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||
Dun gece ruyamda iHLAS aliyordum.. Kan ter icinde uyandim.. Bir tarafim acikmi kalmisti ne? Bir zamanlar 28-30 binlerden alip sattigimiz iHLAS, bizi FRANSIZ yaptin be!!
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
Konuyu Toplam 2 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|