#181
|
|||
|
|||
Bir hayal peşinde dolandım durdum
Bir hayal peşinde dolandım durdum
Asla terk etmezem sanma unuttum Sönmez ümidlerden beklerim yardım Bu gün yarın dedim gönlüm avuttum Gahi zengin oldum hülya yaşattım Nerde güzel gördü isem laf attım Sevda denizinde gönlüm aldattım Arzularım suya düştü ne ettüm Gahi fakir oldum hayli süründüm Gahi mecnun oldum aba büründüm Nerde güzel gördü isem yerindim Ucu çıkmaz bir küçücük yol tuttum Veysel bu sevdadan vazgeç dediler Olup bitenleri yaz geç dediler Sevdiğin kapıdan az geç dediler Acı sözü sevdiğimden işittim Aşık Veysel |
#182
|
|||
|
|||
Salkımsöğüt
Akıyordu su
gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri geri çağırmadı, baktı yalnız dolu gözlerle uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına! Ah ne yazık! Ne yazık ki ona dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak, beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak! Nal sesleri sönüyor perde perde, atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde! Atlılar atlılar kızıl atlılar, atları rüzgâr kanatlılar! Atları rüzgâr kanat... Atları rüzgâr... Atları... At... Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat! Akar suyun sesi dindi. Gölgeler gölgelendi renkler silindi. Siyah örtüler indi mavi gözlerine, sarktı salkımsöğütler sarı saçlarının üzerine! Ağlama salkımsöğüt, ağlama, Kara suyun aynasında el bağlama! el bağlama! ağlama! N.HİKMET |
#183
|
||||
|
||||
...........
"Dün sabaha karşı kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum. Yokuşun başında bir düşman vardı. Onu vurmaya gittim... kendimle vuruştum" Özdemir Asaf
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
#184
|
|||
|
|||
Boşver Be Yaşı Başı
Gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver!
Şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan, sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver! Koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını, gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna. Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda, ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında, bırak aksın yollarına. Yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın. Sen inan yüreğine, hem ona geçmezse kime geçer sözün? Büyü, büyü.. Bak ellerin, ayakların kocaman, aklın da maaşallah yerinde, e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye. Akıllı ol, yüreğin gelir peşinden, boşver yaşı başı, aşk var mı aşk, sen ondan haber ver! Takılmışsın yüzündeki, gözündeki çizgilere. O çizgilerin yüreğine neler kazıdığını düşün, atmak mı istiyorsun kendini bir dereye soğuk bir kış günü, öl gitsin.. Parayı pulu savurup, bir balıkçı köyünde balık tutmak mıdır isteğin, savrul gitsin.. Boş ver be yaşı başı, kim tutar seni kim, kendi yüreğinden başka kim? Aklını al da öyle git, ister bir duvara, ister bir odaya, ister kıra bayıra vur da git. Dert etme ellerini, onlar da gelir seninle bırakmadıkça birine. O biri de gelir gerçekten istediğin oysa, seveceksen ve öleceksen uğruna.. Yaşa be, yaşa da öyle git, gireceksen toprağa.. Yaş 70'e gelse bile, hayat daha bitmemiş, sen mi biteceksin? Çekeceksen bile bayrağı, yaşadım ulan dibine kadar diyemiycek misin? Can Yücel |
#185
|
||||
|
||||
En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde düşünüp rüya göreceksin En azından üç dil Birisi ana dilin Elin ayağın kadar senin Ana sütü gibi tatlı Ana sütü gibi bedava Nenniler, masallar, küfürler de caba Ötekiler yedi kat yabancı Her kelime arslan ağzında Her kelimeyi bir bir dişinle tırnağınla Kök sökercesine söküp çıkartacaksın Her kelimede bir tuğla boyu yükselecek Her kelime bir kat daha artacaksın En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Canımın içi demesini Canım ağzıma geldi demesini Kırmızı gülün alı var demesini Nerden ince ise ordan kopsun demesini Atın ölümü arpadan olsun demesini Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur demesini İnsanın insanı sömürmesi Rezilliğin dik alası demesini Ne demesi be Gümbür gümbür gümbürdemesini becereceksin En azından üç dil bileceksin En azından üç dilde Ana avrat dümdüz gideceksin En azından üç dil Çünkü sen ne tarih ne coğrafya Ne şu ne busun Oğlum Mernuş Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun. Bedri Rahmi Eyüpoğlu Sesli http://www.facebook.com/video/video.php?v=463531778216
__________________
Yaşadıklarını kar sanma yanına... Yaşadığın kadar yakınsın sonuna Ne kadar yaşarsan yaşa Sevdiğin kadardır ömrün... Can Yücel |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#186
|
||||
|
||||
Benim ağzım pek yandı, ama siz dikkat edin,
Yalnız layık olan adama hürmet edin, Haddini kim bilmezse ona hakaret edin, Ele alçak durmayın, onu hakikat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. İnsanların kimisi uyuz köpek gibidir, Kimisi ayı gibi, kimi eşek gibidir, Tilkiye doğru olmak, hakka sövmek gibidir, Namerdi okşamayın, onu bir tokat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. Pehpehler, pohpohlarla çok itleri at yaptık, Uçurduk da göklere alkıştan kanat yaptık, Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık, Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. İşini uyduranlar tilki gibi kurnazdır, *****ı hep yalandır, zekası gayet azdır, Yalanını tutsanız, fayda yok utanmazdır, Yüzüne tükürseniz, onu kalafat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. Gösterme karda gez de kimseye izlerini, Kıymet bilmeyenlere arz etme cevherini, Varlığını belli et, açmadan her yerini, Bir hamal kayığını sarhoş bilmez, yat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. Sözü yerinde söyle, demiri tavında döv, Öveceğin adamı iyi tart da öyle öv, Söveceğin adamın yüzüne tükür de söv, Yüzüne tükürmezsen onu iltifat sanır, Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır. Namdar Rahmi Karatay
__________________
Yaşadıklarını kar sanma yanına... Yaşadığın kadar yakınsın sonuna Ne kadar yaşarsan yaşa Sevdiğin kadardır ömrün... Can Yücel |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
ar_de_ (17-12-2010), buena vista (03-06-2011) |
#187
|
||||
|
||||
Tezekten Terazinin B.ktan Olur Dirhemi
Sakın namert aşına sokma, elini yakar.
O tıkınsın, sen yutkun, bu da elbet can sıkar. Bir iyilik yaparsa, bin kere başa kakar. Böylelerden gelecek iyilikten ne çıkar. Öylesine hayr eder bir soysuzun keremi, Tezekten terazinin b.ktan olur dirhemi. Namdar Rahmi Karatay
__________________
Yaşadıklarını kar sanma yanına... Yaşadığın kadar yakınsın sonuna Ne kadar yaşarsan yaşa Sevdiğin kadardır ömrün... Can Yücel |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#188
|
||||
|
||||
Ellerinize ve Yalana Dair
Bütün taşlar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli, bütün yük hayvanları gibi battal, ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz. Arılar gibi hünerli, hafif, sütlü memeler gibi yüklü, tabiat gibi cesur ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizleyen elleriniz. Bu dünya öküzün boynuzunda değil, bu dünya ellerinizin üstünde duruyor. Ve insanlar, ah, benim insanlarım, yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeye muhtaçsınız. Ve beyaz sofrada bir kere bile yemek yemeden doyasıya, göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan. insanlar, ah, benim insanlarım, hele Asyadakiler, Afrikadakiler, Yakın Doğu, orta Doğu, Pasifik adaları ve benim memleketlilerim, yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu, elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız, elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz. İnsanlarım, ah, benim insanlarım, Avrupalım, Amerikalım benim, uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi, ellerin gibi tez kandırılır, kolay atlatılırsın... İnsanlarım, ah, benim insanlarım, antenler yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa rotatifler, kitaplar yalan söylüyorsa, beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların, dua yalan söylüyorsa, ninni yalan söylüyorsa, rüya yalan söylüyorsa, meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa, yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı, söz yalan söylüyorsa, ses yalan söylüyorsa, ellerinizden geçinen ve ellerinizden başka her şey herkes yalan söylüyorsa, elleriniz balçık gibi itaatli, elleriniz karanlık gibi kör, elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun, elleriniz isyan etmesin diyedir. Ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız bu ölümlü, bu yaşanası dünyada bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir. Nazım Hikmet Ran
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Master kullanıcısına teşekkür edenler | ||
AnnE (03-06-2011), buena vista (03-06-2011) |
#189
|
||||
|
||||
Can Yücel
YAKIN TARİH
Gün gelir bu işe bu millet de şaşar Tam kurşun işlemez deminde karanlığın Bir ateş böceğidir başlar....
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Master kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#190
|
||||
|
||||
Benim halim memleketin hali Can Yücel
TÜRK edebiyatının usta şairi Can Yücel’in Muğla’nın Datça İlçesi’ndeki mezarı, kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin saldırısına uğradı
Yücel’in geçen cuma günü olan ölüm yıldönümünde, bazı kişiler tarafından vasiyeti olduğu ileri sürülerek mezarına şarap dökülmüştü. Dün açıklama yapan Ak Parti İlçe Başkanı Ahmet Sedat Deniz de bu şaraplı anmaya tepki göstermişti. Dün geceyarısı meydana geldiği sanılan saldırıda Yücel’in mezarı, paramparça edildi. Bekçisi bulunmayan belediye mezarlığında, Datça Emniyet Amirliği ekipleri, inceleme başlattı. Polis, saldırganların olayı önceden planlayıp, yanlarında getirdikleri balyoz benzeri sert bir cisimle mezarı parçaladıkları ihtimali üzerinde duruyor. Minik Bakış : Ayıp ama bunu yapan gavurlarda çok anlayışsız yani...
__________________
''Gelişmekte olan bir ülke enflasyonu düşürebilir.. Yolsuzlukları azaltabilir.. Bütçelerde kısıntıya gidebilir.. Özelleştirme yapabilir..Ama yine de zenginleşemeyebilir! Çünkü bilgi değil,yalnızca mal üretiyordur." Juan Enriquez |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|