#311
|
|||
|
|||
Vurma zavalliya
Basibos bir esek nasilsa camiye girmis..Hoca esegi döverek disariya çikarmaya
ugrasirken, oradan geçen bir Bektasi babasi bu hali görerek hocaya sormus; -Esegi niçin dövüyorsun be hoca efendi ? Hoca hisimla cevap vermis; -Gelmis camiye girmis.. Bektasi hocayi teskin ermek için söyle demis; -Canim hoca efendi, onun akli erer mi? Hayvan oldugu için yapmis bir yanlislik girmis camiye, bak ben giriyor muyum hiç ? |
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Lizzy (01-10-2007) |
#312
|
|||
|
|||
Pilot TEMEL
PİLOT Temel telsize var gücüyle bağırıyordu;
- Ula, sağ motor bozuldu. Düşeyrum, düşeyrum. Meydey düşeyrum. Kule düşeyrum. Kule hemen cevapladı; - Mesaj anlaşıldı. Yerinizi bildirin, yerinizi bildirin. Temel gayet ciddi : - Pilot kabini, öndeki sol koltuk, pilot kabini, öndeki sol koltuk. |
#313
|
||||
|
||||
Başka ne denebilir ki....
|
meraklı kullanıcısına teşekkür edenler | ||
buena vista (01-10-2007) |
#314
|
|||
|
|||
dualar..
EVLi ERKEK DUASI
> Allahim... > Karimi her turlu tehlikeden koru,gerekirse ben > tehlikeye atlayayim.Onu hic yorma,gerekirse ben yorulayim > O calismasin,ben calisayim > O hasta olmasin,ben olayim... > Allahim o aldatmasin,ben aldatayim > Benim guzel karim dul kalmasin,ben kalayim... > Elhamdurusu ile Kizlar surusu ile Sabah birisi ile > Aksam yenisi ile... > > > EVLi KADIN DUASI > Allahim lutfen bana; > Deniz kadar etkileyici bakislari olan ve yakisikli (Aliye), > Ferit kadar kibar ve olgun (Bir Dilim Ask), > Selim kadar zeki ve zengin (Bir istanbul Masali), > Baran kadar karizmatik (Haziran Gecesi), > Cem kadar sadik ve eglenceli (Avrupa Yakasi), > Polat kadar guclu (Kurtlar Vadisi) > Mithat kadar becerikli (Sahra) ve > Niko kadar fedakar ve kararli (Yabanci Damat) > biriyle tanisma firsati ver. Ver de, evdekini kapiya koyabilmek icin yeterince > cesaretim olsun. Yoksa televizyon karsisinda > ihtiyarlamaya devam edecegim! > Elhamdulillah eriynen, Yakisiklilar suruynen, > Hergun baska biriynen, > >>Nasip eyle yarabbi bir dostun e- mailinden.. |
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler | ||
meraklı (02-10-2007) |
#315
|
||||
|
||||
hoş bir yazı
İSTANBUL'a Londra havası vermek için, gittiler, çift katlı otobüs getirdiler.
Malum, çift katlı otobüsler Londra'da soldan gidiyor, duraklar solda, bu yüzden kapıları da solda... Bizde sağdan gidecek, duraklar da sağda. 'N'aapıcaz?' Estetik ameliyat! Soldaki kapıları iptal ettiler. Kapıları sağa aldılar. Sonra... Çift katlılar yetmedi. E metro da yapmamışlar. 'N'aapıcaz?' Metrobüs diye bir şey getirmeye karar verdiler. Adında metro var ama, metroyla alakası yok. İmitasyonu. Yolun ortasına yol yaptılar. Durakları da, yolun ortasındaki yolun ortasına yaptılar. 50 tane dediler, getire getire, anca 2 tane getirebildiler. Gerisini okulların açılışına yetiştiremediler. 'N'aapıcaz?' Çift katlıları, metrobüs yolunda sefere koydular. Koydular da... Çift katlıların kapısı sağ tarafta olduğu için, yolun ortasına koydukları duraklar da çift katlıların solunda kaldığı için, indirme bindirmeye yanaşamıyor! 'N'aapıcaz?' Mecburen, kapıları sağ tarafta olan çift katlıları, yolun solundan götürmeye başladılar. * Olduk mu sana Londra? Olduk. Üstelik, Eindhoven da olduk! * Çünkü, öyle titiz bir çalışma yapılmış ki, Hollanda'dan apar topar kiraladıkları metrobüslerin durak levhalarını sökmeyi unutmuşlar! Eindhoven otobüsüne binersen, Cevizlibağ'a gidiyorsun... Utrech otobüsüne binersen, Topkapı. * Karıştırmamak lazım. Binince soruyorsun... - Nereye gidiyor kardeş? - It kan niet sprek Turks! - Ne? - Ben anlamiyo Turkce... Şoförler Hollandalı iyi mi! Metrobüs dediğin, bildiğin körüklü otobüs... Hadi diyelim ki, metrobüs yapamıyoruz, yerli şoför de mi yok birader? Niye Hollandalı? (Parantez açıp uyarıyorum... Fenerbahçe maazallah PSV'ye yenilirse, Eindhoven hattındaki şoförleri döverler, haberiniz olsun.) * Neyse... Dedik ya, bu metrobüs, imitasyon metro... Rayı yok, yine de tek hat üzerinde gidiyor. Ama sadece gidiyor... Gelemiyor! Hattın başladığı ve bittiği yere, U dönüşü için yer yapmamışlar... Yol bitince, apışıp kalıyor! 'N'aapıcaz?' Pazarda domates kontrolü yapması gereken zabıtalar, E5'e fırlıyor, el kol işaretleriyle trafiği kesiyor, metrobüsleri yoldan öbür yola çıkarıp, yeniden öbür yola döndürüyor! Döndürüyor ama... Trafik de felç oluyor bu arada. 'N'aapıcaz?' Buldukları çare şu... Trafik yoğunluğuna çözüm olarak getirdikleri metrobüsler, trafiğin yoğun olduğu saatlerde seferden çekiliyor... Trafiğin rahat olduğu saatlerde, sefere konuyor! * Evet... Düzelteyim derken bozan, kaş yapayım derken göz çıkaran, 'uçakla deveyi' yan yana getirmeyi başaran arkadaşların, son iki marifetinden biri maalesef bu: Metrobüs. Öbürü de, Anayasa. * Bakın, durup dururken, devrim otoyoluna, tali yol açmaya çalışıyorlar... Atatürk kapısını kapat! Türbana öğrenci pasosu ver. Laikler taksiyle gitsin, anca giderler, falan... Zaten kalabalığız, itiş kakış, haliyle, yer kavgası başladı... Kürt kökenli vatandaşlarımız, illa pencere kenarında oturmak istiyor. Aleviler, ayakta kalmaktan rahatsız. Kimi vitesi geriye takıyor, kimi direksiyona atlıyor. Koridorlar mescit. Durak levhasında 'Brüksel' yazıyor. İşin hazin tarafı... Bindik bir alamete, U dönüşü yapacak yer yok. |
zumbul kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#316
|
||||
|
||||
Slip
Temel don almaya gitmis.
Satici kiz sormus: - Slip mi giyersiniz? Temel cevap vermis: - Pazen silip giyerim, pazen de silmeden giyerim!!! )) |
Ramo kullanıcısına teşekkür edenler | ||
buena vista (07-10-2007) |
#317
|
|||
|
|||
Paraşütçü Temel
TEMEL NATO’da havacı olarak askerliğini yapıyormuş. Komutan askerlere paraşütle nasıl atlanacağını öğretmiş;
- Uçaktan atlayınca birinci ipi çekeceksiniz. Paraşüt açılmaz ise ikinci ipi çekeceksiniz. Yine açılmadı, o zaman Meryem Ana’ya dua edeceksiniz. Temel uçaktan atlar. Birinci ipi çeker paraşüt açılmaz, ikinci ipi çeker yine açılmaz. O sırada yere yavaş yavaş süzülen komutanının yanından geçerken sorar; - Komutanım, komutanım.. O karinin adi neydi? |
#319
|
||||
|
||||
Adam, karisinin kedisinden nefret etmektedir. Kadin evde yokken arabaya attigi gibi uzak bir mahalleye birakir hayvani.. Eve geri gelir bakar bizimki kanepenin üzerinde misil misil uyuyor..
Ertesi hafta daha uzaga birakir.. Geri gelir bizimki gene kanepenin üzerinde!.. Bir hafta sonra daha da uzaga birakir, geri gelir, gene evde!.. En sonunda alir hayvani gider, gider, gider.. Aksam evin telefonu calar.. Karisi telefonu acar. Karsisinda kocasi. "Alo? Necla kedi evde mi?" "Evdeee.." "Ben kayboldum versene su hayvanoğluhayvanı bana yolu tarif etsin.."
__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK |
#320
|
||||
|
||||
Öğretmen derste sormuş:
'Çocuklar dil balığı neden yassıdır?' Önden biri parmak kaldırmış : 'Hocam bana amcam anlatmıştı, balinanın teki ona bi kaymış yassılmış.' Öğretmen kızmış ve "bi daa böle bişey dersen seni sınıfta bırak ırım" demiş. Ertesi gün öğretmen tekrar sormuş: 'Peki istakozun gözleri niye dışardadır ?' Aynı çocuk parmak kaldırmış 'Hocam onu da amcam anlattı o sırada istakoz da ordaymış..'
__________________
“Çalışmadan, öğrenmeden,yorulmadan rahat yaşama yollarını alışkanlık haline getiren milletler önce onurlarını sonra hürriyetlerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK |
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|