#281
|
||||
|
||||
Onunu gorenler...
Temel, Trabzondaki umumi helaya girer ve pisuvarin onune dikilir, tam ihtiyac giderecekken, yandaki bolume, hafif sismanca bir karadenizli genc gelir..
Temel ikinir sIkInir ve nihayet patlar. - Ula hemserim sen Hemsinlimisun ?? - Evet. - Seni Sunnetci Cevdet emicamI sunnet etti..? - Hee nerden pildun.? - Pilurum o hep yamuk keser, yarim saatir ayagima iseysun. Onunu goremeysun,hedefi tutturamaysun.Batirdin pacami... * * * Tv'de Koskoca adam, sunucunun karsisina oturmus anlatiriyor. Dolar fiyati cok dusuk, bu pahali YTL ile ihracatci,uluslarasi piyasalarda rekabet edemiyor.Onunu goremiyor, hedefler tutmuyor. * * * Sn.Oguz Satici, Ihracaatcilar birligi toplantisina gelir, salonda bir ugultu. Elinde, konusmasi ile ilgili bir iki sayfa yaziya goz atarken sorar, -Hayirdir, biz de duysaydik. -Beyefendi, bu pahali YTL ile Ihracat olmuyor, onumuzu goremiyoruz.. Oguz Bey, gulerek : -O kadar yerseniz tabii goremezsiniz beyefendi..! * * * Emekli isci Salim, tuvalette dikilmis onune bakiyor.O gorebiliyor.... Dusunuyor, son otuz yildir, verilen sozler sonunda elinde kalanin ne oldugunu anliyor. Bu ulkede Ihracaat yapan kac aile var, bin -binbesyuz, onlar mutlu. 4 milyondan fazla isci emeklisi yine acliga mahkum.Onlarin alim gucu % 20 dustu. Parlamenter, herzaman oldugu gibi, mikrofonu gorunce konusuyor ;Iscimizi memurumuzu, emekli dul ve yetimi enflasyona ezdirmiyecegiiiiiiiz... Ama ihracatin artmasi iyi bir sey.. Memlekete dolar-doviz geliyor, boylece vatandasin refah duzeyi artiyor.. Salim'den belli... * * * Temel sordu...: -Ula hemserum sen Hemsinlimisun...???
__________________
Mantikli olmak lazim. |
#282
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Şükür kavuşturana!
Şuan çok bahtiyarım. Tam 66 gün sonra kavuştuk. Balkonda lafın belini kırarken, su böreği ile rakı içiyoruz. Kayıtlarda bulunsun dedim. Ayrıca taa Kanada'dan adres soran abim de duysun istedim. "Ataş alamaya geleceğiz, gelirsek?" demek, ne demek? Konu Emin tarafından (14-08-2006 Saat 22:17 ) de değiştirilmiştir.. Sebep: Son bir cümle daha ekleme. |
Emin kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (15-08-2006), bikmisbroker (15-08-2006) |
#283
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Yarasın efendim yarasın ve de afiyetler olsun. Tevekkeli bende niye kulağım kızarıyor diyip duruyordum |
#284
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Arka BahÇe'nin TALİHLİSİ
Karsu'yu damlamış bir tomurcuk ile bir çift asil,nezih yürekte misafir olmanın şeref ve onurunu doya doya tadmış biri olarak, Üç yüz adet karanfilden sonraa asil yengemizin adeta lezzet ve nefaset resitalini sunduğu SU BÖREĞİ ve kuş sütü eksik Rakı Sofrasında konuk edilerek şımartıldiğim için kendimi Arka BahÇe'nin Talihlisi ilan ediyorum. En başta Asil Yengemiz olmak üzere, Taptaze tomurcuk Karsu Kızımıza, Güzel İnsan, Sevgili Emin'imize sonsuz teşekkürlerimle Saygılarımla |
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#285
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Ataş alamaya gelmek..
Efendim, Madem burada zikredilmis, biraz aciklama yapalim.. Malum, Yillar once SOBALI evlerde oturulurken, AKSAM olupda ortalik kararmaya baslayinca hemen evdeki sobalar tekrardan doldurulur, ya sonmus, ya da sonmek uzere olan SOBA ya ev ahalisinden 1 kisi hemen KOMSU dan Egiş ile (Kucuk kurek SAPI ahsap ucu sacdan yapilmis) Ateş almaya segirtilirmiş.. Ehh Ne de olsa ortalik KIS kiyamet, Komsuya Ates almaya giden TERES, hemen atesi alip CANLI CANLI alevli alevli iken de Tutusturulmak uzere olan sobaya geri gelmesi ve Bu Komsu ziyaretinin KISA kesilmesi LAZIM ki, evde donmak uzere sobanin yakilmasini bekleyen EV ahalisinin Malum tarafi donmasin.. Velhasil sizinde pek iyi bildiginiz gibi "Ziyaretin Kisa olanini" TARiF edebilmek icin gelip de az kalana (senin de cok iYi bildigin gibi) bizim oralarda şu SORU sorulur; Ne O? Ataş almaya mi geldin? Yapacagimiz kisacik ziyaret icerisinde Antalya taraflarina uzanma ihtimalimiz olursa, Bayram arasi trafikde telef olmaz isek, (Yani Allah da nasip ederse) seni Dunya gozu ile gorup, bu HOS yazilari yazan Gonlu yuce kardesimiz ile Yuz yuze de tanisma niyetindeyiz.. Sen bu niyetimizi belirtirken SEN bana su soruyu sordun; "Ben de kac Gun kalacaksiniz?" Benim de bu soruya cevabim; "Ataş alamaya geleceğiz, gelirsek?" oldu, DOGRU.. Bisey degil simdi Arka bahce dostlarimiza da "malamat" olduk.. (Sahi Raki da ne guzel gitmistir simdi??-Yag gibi..!!Yarasin) (Not;Arka BahÇe'nin TALİHLİSİ Unvani Sevgili Ali Hocamiz tarafindan Gapildigindan, Bize kalan "Arka BahÇe'nin DELiSi" Lakabina Gonullu Talibim. Bu arada Trusty 6.86 dan EIT gaptim haberin ola..)
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#286
|
||||
|
||||
Teşekkürümün kökü
Sizler böyle söylerseniz ben nasıl hicap duymam.
Evet, başkasını bilemem ama “övücü davranışlarla karşılaşmaktan hoşlanmıyorum,” dersem biraz yalan söylemiş olurum. Hele bu övücü sözlerin değer verdiğim, önemsediğim kaynaklardan çıkmasının bambaşka bir tadı var. İnandırıcılığı az da olsa aksini söylemek çok kolay. Hele böyle uzaktan gazel okuma ortamında alabildiğince kolay. Hep, annem annem deyip, onun kullandığı atalarımıza ait özlü sözleri yeri geldiğince kullanıyorum, işte bu atasözlerinden biri şöyle, uzak bir yere gelin gitmenin bazı bencil övünmeleri kolaylaştıracağını vurgular: “Babam evi uzak olsun, övünmeye ne gerek.” Üfür, üfürebildiğin kadar. Nasılsa tanıyan yok, bilen yok, “doğru mu” diye sorgulayan, sınayan yok. Sözü süzerek, arındırarak söylemek elbette çok güzel. Hele her söze taşıyabildiği kadar mana yükleyip, yükü de güzelce, tertiplice istif etmek için çırpınmak beni yorarken rahatlatıyor, şöyle de diyebilirim; mutlu olmak için dertleniyorum. Evet, övücü sözlerle karşılaşmak, -genelleme yapmaktan kaçınıyorum ama- çok insani bir duygu, insani bir öz, insani bir köz, ne dersek diyelim, arzulanan bir şey olmalı. Lakin, ne kadar aymaz olursam olayım övgülerin doz aşımını görünce ya da kendime göre aştığını algılayınca da huzursuzlaşıyorum, hakkım olandan fazlasını verdiler diye. Hak nedir? Aha işte, yine bir söz; bu kez annemden değil büyükannemden duyduğum: “Hak, değirmende olur.” Hak, hakikaten sadece değirmende mi olur, başka yerlerde olmaz mı? Hayatın her evresinde bulunmaz mı? Hakkı’nın hakkını Hakkı’ya verilmeli de, Hakkı’nın hakkı olduğunu belirleyen ölçüt nedir? Haksızlıkların bir hortum gibi ele geçirdiklerini kökünden söküp per perişan ettiği günümüz dünyasında bir yazıya edilen teşekkürün açıklamasına yönelik böyle zırvalarımı size okutarak yaptığım haksızlığa ne demeli. Yazıya başlarken, anlatmak istediğim şeyi unutmamak için ne kadar özen göstersem de pek başaramıyorum, oradan oraya, buradan taa şuraya atlatıyorum paragrafları. Bu durumu engellemek için şimdi şöyle bir şey yapacağım; bu yazımda neleri öne çıkarmak istiyorsam sıraya sokacağım. Bir, teşekkür konusunu; iki, mutluluğun kökünü. Bence; bir olay, davranış, söz, iyilik, hatta bazı durumlarda kötülük, kibarlık ve şuan aklıma gelemeyen bir sürü şey karşısında duyduğumuz “hoş olma” anının insanı birden istemediği halde borçlu durumuna düşürmesinin şaşkınlığında en hızlı bir mahsuplaşma, bir ifa ediliş durumudur; “sağ olasın, teşekkür ederim” demek. Yine bence; bana yaşatılan şey her neyse çok hoş olmasam da, ortada bir emek ve gayret görmüşsem teşekkür etme konusunda borçlu hissederim kendimi. Bir başka yorumum da şudur; zaten çok kolaydır teşekkür edip, sıvışmak. Niye bu kolay şeyi yapmayayım ki. Bazen umduğumdan da öte bir övgüyle karşılaşıyorum. İşte o zaman alıyor beni bir gaile, dert, tasa; mutluluğum köke iniyor. Ödeyemeyeceğim bir borçla baş başa kalıyorum. Ben de bu duygularla karşılık vermek, borcumun hiç değilse bir kısmını hemen ödemek istiyorum ama ne yapsam eksik yapma, ne söylesem az söylemiş olma duygusuyla kıvranıyorum. Beni kıvrandıranların kim olduğunu söylemeye hacet yok. Hepinizin karşısında sevgi ve hürmetle eğiliyorum. Mutluluklarınızın kökünün gene mutluluk içinde olmasını diliyorum. |
Emin kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (08-09-2006), bikmisbroker (16-08-2006), buena vista (16-08-2006), serdarkus (16-08-2006), Ömmes (22-01-2008) |
#287
|
|||
|
|||
Çiçeklerle haşir neşir olan birinin , bu denli latif ve bir o kadar da zarif olmasından daha doğal ne olabilirki !?
Sevgili Emin , yazılarınızı büyük bir zevkle takip ediyorum. sensei,, mutluluğunuzun her daim kaim olması dileğiyle,hürmet bendendir... |
darius kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (02-09-2006) |
#288
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Sevgili Valide Sultan, Bu Babo Efendinin yaptigi satasma degilmi simdi ? Bu Bahce'de kimin neresinin nerede donacagini bilmeyen varmi ? Biz 16 sene ugrasip, elimizde 20.000 EIT.UN'i 7.21'den maaledelim, adam ilk alisinda 6.86 maaliyet yazsin.Iyi valla. Her bir unit icin AYDA 7 cent ( CAD.) alacak, net kazanc yilda % 12.24... Yuf olsun bana bir de rahmetlik Annem " zeki bakisli oglum " diye severdi.
__________________
Mantikli olmak lazim. |
Trusty kullanıcısına teşekkür edenler | ||
bikmisbroker (06-09-2006) |
#289
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
(2 senedir bu konuda yaptigimiz danismanlik da cabasi..Hisse sozumuzu dinleyip 7 nin altina geldiyse ben ne yapayim?) Nazar etme n'olur, calis cabala seninde olur.
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler | ||
alihoca (08-09-2006) |
#290
|
||||
|
||||
Allı Turnam.
Sayın AnnE, ne kadar da uzun sürdü yokluğunuz, yoksa bana mı öyle geldi!
35 gündür yoksunuz! Hepi topu iki kitap okuyacaktınız! Zaten dersinize çalıştığınızı da söylemiştiniz baş harfi küçük yazılan Sayın Darius'un "Bilmem" diyerek safa yattığı şu "Sefaletin felsefesi mi, felsefenin sefaleti mi?" adlı konuda. "Şimdi ben, buraya siz yokken bir şeyler yazmaya kalksam, ayıp olmaz mı? Düşünmez mi hiç insan, özlenildiğini? Düşünmez mi, hem sanal hem de fani bir yığın insan ne tuhaf beklentilerle sizden gelecek yazıların beklenildiğini? Hangimizin yazıları onları tatmin edecek? Oldu mu şimdi?" Tatilde misin, sağ mısın, hasta mısın, bir eli yağda, öteki balda mısın? Ne yer, ne içer, kimlerle gezer, ne okursun? Yoksa darda mısın? Bende bıraktığın intiba; iki elin kanda da olsa tez elden geleceğin ve "yediğin içtiğin senin olmak koşuluyla" yaşadıklarını bize de aktaracağındır. Meraklandım, bahçeye yolun düşmüyorsa, ulaşabilme imkanı olan bahçe okurları, sevgiye buladığım selamlarımı sana iletseler bari. Ya da ben en iyisi allı turnalarla selamımı, şekerimi, kaymağımı, balımı iletmelerini söyleyeyim. Turnalar da bu mevsimde nerededirler, size ters yönlere mi giderler, bilmiyorum ki! Konu Emin tarafından (08-09-2006 Saat 15:35 ) de değiştirilmiştir.. Sebep: imla |
Emin kullanıcısına teşekkür edenler | ||
Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | |
Modları Göster | |
|
|