Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Almanyadaki gözünüz - Sayfa 5 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Almanyadaki gözünüz
Konudaki Cevap Sayısı
82
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
35101

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #41  
Eski 25-03-2006, 17:38
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

DIE TÜRKEN IN DEUTSCHLAND WERDEN IMMER AERMER

Waehrend Deutschland, eines der reichsten Laender der Welt, den Rekord in Exporteinnahmen keinem anderen überlaesst, gibt es Sorgen bezüglich der Armutstendenz im Inland. Der von der deutschen Regierung ausgearbeitete “Armutsbericht” legte dar, dass jeder dritte Deutsche Angst habe, von heute auf morgen verarmen zu können. Dagegen zeigte der Bericht des Zentrums für Türkei-Studien, dass die Lage der Türken in Deutschland durchschnittlich schlechter sei als die anderer Immigranten. Jeder dritte Türke in Deutschland lebt unter der Armutsgrenze. Der Direktor des Zentrums, Faruk Şen, sagte: “Eine strukturelle Wandlung in der Wirtschaft betrifft meistens die Türken. Bei der Arbeitslosigkeit unter den Auslaendern stehen die Türken an erster Stelle. Das monatliche Prokopfeinkommen der Deutschen betraegt 1207 Euro und das der Türken 491 Euro”. (Cumhuriyet)



Sayın Ali Hocam,

Yukardaki yazının ufak bir tercümesini yapacak olursak,Almanyada bir Almanın aylık geliri Türkün aylık gelirini üçe katlamıştır.Üstelik Türkler büyük bir işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalmışlardır.Yapılan incelemeler,her 3 Türkten birinin açlık sınırında (bu tabii ki Türkiyede anladığımız açlık sınırı değil) yaşamaktadır.Ben böyle bir tabloda başarıdan bahsetmeye korkarım.

İstersek tabii ki üniversitelerde harıl harıl çalışıp araştırma görevlisi olan,veya ticarete atılıp başarılı olarak hem Almanyaya hem Türkiyeye katma değer sağlayan gurbetçi dostlarımızdan bahsedebiliriz.Konferanslarla panellerle vatandaşlarımızı bilgilendirmek için kendini paralayan tek tük bireylerimize yoğunlaşıp mutlu olma yolunu deneyebiliriz.Tabi ki Alman Ekonomisinde ne kadar büyük bir güç oluşturduğumuzu anlatıp, "bak buradaki parayı bir çeksek Alman ekonomisi göçer" gibi fikirler öne sürebiliriz.Ama bunları yaparsak buradaki 3 milyon insan hakkında yanıltıcı bir fikir vermiş oluruz.Evet,3 milyon insanın burada belli bir rolü var,ama bu rol git gide önemini yitirmeye başladı.

Bir Almanın geliri,Türkün gelirini üçe katlamışsa,uyuşturucu kullanımında Türk gençler ilk sıralara tırmanmışsa,enformasyon teknolojisi ile (IT) alakalı bölümler okuyan Türklerin sayısı git gide düşüyorsa,Oddset-Sportwetten Gera gibi iddia kurumları cirolarının büyük bölümünü Türklerden elde ediyorsa,Türk medyası bile Avrupadaki vatandaşlarına günde 12 saat "zayıflatıcı krem","saç dökülmesini engelleyen krem","asabiyeti gideren krem" pazarlamaya uğraşıyor,ne Türk coğrafyası,ne Türk tarihi,ne de Türk sanatı hakkında en ufak katkıda bulunmuyorsa,tek tük düzenlenen yardım gecelerine Zülfü Livaneli,Yavuz Bingöl,Sezen Aksu gibi sanatçılar yerine İsmail YK,Tarık Mengüç,Ankaralı Turgut gibi isimler getirilerek prim yapılmaya çalışılıyorsa,Stefan Raab denen talk showcu bizim megastarımız olarak bilinen Tarkanı Türk Mahallesine götürüp,masaya yanaşan bir Türk bayan hakkında "sarımsak mı kokuyor?" diye alay ediyorsa,izin verin de 23 yaşındaki bir vatandaş "aza tamah edip mutlu olayım" demek yerine "neden daha zengin,daha güçlü olamıyoruz?" diye öfkelenip,olayı bu açıdan ele alsın.

Bu milletin parası öyle ya da böyle sürekli Almanyanın dışına çıkmıştır.Bunun adı ister Kombassan olsun,ister akrabalar olsun,ister Türkiyeye yatırılan gayrimenkul paraları olsun.Bu yüzden de Almanlar,Türklerin gelişmelerini engelleyecek ghetto kültürünü her şeyiyle uygulayıp gelir dağılımı dengesini şu andaki 3:1 oranına kadar çekmişlerdir.

Almanyada önümüzdeki 20 sene içinde 15-30 yaş arası kesim 3 milyon kişi kadar azalacaktır.İyice daralan bu pastada Türklere kremayı mı,yoksa kuru milföy hamurunu mu vermek isteyecekleri hususunda hepimizin hemfikir olduğundan yola çıkarak,şu zamana kadar süregelmiş başarısızlığı kabullenmemiz,ve önümüzdeki zaman dilimi için çözüm arayışlarına yönelmemiz gerekmektedir.

Unutmayalım ki Almanyadaki vatandaşlarımızdan gelecek olan paranın sürekli azalması,Türkiye Ekonomisinde de olumsuz etkiler yapacaktır.O yüzden bu çözüm arayışlarına katılmak sadece Almanyada veya diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan insanlarımıza değil,Türkiyedeki vatandaşlarımıza da düşer.Nedir çözüm arayışı?Buradaki insanlarımızı kültüre yöneltmek,eğitime yöneltmek,Alman Kültürü ile Türk Kültürünü doğru şekilde harmanlayıp gençlerimize doğru dürüst bir yol haritası sunmak.Bunları sunamazsanız gençler boş geçen vakitlerini yanlış yollarda doldururlar,ve şu anda bile üzülerek baktığımız bu 3:1 oranı,hiç bir müdahale yapılmazsa git gide yaşlanan ve sosyal devlet sistemi git gide çökmeye yüz tutan bu ülkede 5:1 lere kadar geriler."Bütün Türkler parasını çekip gitse Almanya çöker" ütopyasıyla 40 senedir göğüs kabartma yoluna giden insanlarımız biraz da "İşsizlik yardımı,çocuk yardımı gibi musluklardan su akmamaya başladığında Türklerin hali ne olur?" diye düşünmeye başlasalar iyi ederler,Alman Ekonomisinde çalan bu tehlike çanları en çok Türklerin canını yakacaktır.

Vatandaşlarımıza haksızlık etmememiz gerektiği yönündeki kaygınızı anlamakla beraber,oluşan bazı tehlikelere de dilim döndüğünce dikkat çekmeye çalıştım hocam.Umarım aynı şeyleri tekrar etmemişimdir.

Not:Sürekli Almanya kelimesini kullanmamın nedeni diger ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızı görmezden gelmem değil,diğer ülkelerde olup bitenden haberim olmamasıdır.Hoşgörünüze sığınarak belirtmek isterim.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (25-03-2006), salacak (26-03-2006)
  #42  
Eski 25-03-2006, 19:08
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Alıntı:
berg´isimli üyeden Alıntı
Ayrintilari sonraya birakarak bugün Blick gazetesinde gördügüm ama gazete elimde olmadigi icin ayrintilarini okuyamadigim bir basligi eklemek istiyorum.



Müslüman ögrenciler icin bugüne kadar uygulanmakta olan domuz eti olmayan sosis ve yiyecek uygulamsinin olmayacagi türünde bir ana baslik.....***

Sayın dostum Berg,
İlgili haberin başlığı biraz yanıltıcı olmuş,bu haberin sosis veya domuz etiyle herhangi bir alakası olmadığını düşünüyorum,"Extrawurst" sözü Almancada "ayrıcalık" anlamı taşıyan bir kelimedir.Kapaktan gördüğüm kadarıyla,haberin çıkış noktasının müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf tutulması ile alakalı olduğunu tahmin ediyorum.
Türk Düşmanlığı ve İslam Düşmanlığı konulu fikirlerinize ise yürekten katılıyorum.Peki bize düşen nedir? Bu nefretin herhangi bir aksiyona dönüşmesine engel olacak kadar güçlenebilmektir.Geliri alt seviyede kalmış,gençliği hedefsiz kalmış,ülkede söz sahibi olacak nesiller yetiştiremeyen bir halk ister bileğine,ister yüreğine inansın,başarılı olamaz.Uzun yıllardır kendi iç politikalarını rayına sokamamış bir Türkiye Cumhuriyetinin,yurtdışındaki vatandaşlarına gelecekte ne vereceği de meçhuldür.O yüzden yurtdışındaki vatandaşlarımız kendiliğinden bir bilinçlenme hareketi oluşturmadıkları sürece ne Avrupa Hükümetleri ellerinden tutar,ne Türk Hükümeti.
Saygılarımla.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (25-03-2006)
  #43  
Eski 25-03-2006, 19:16
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili Mazhi,
Genç Dostum;

Cevabi yazın için teşekkürlerimi kabul et.

Saygı ile.
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
Mazhi (25-03-2006)
  #44  
Eski 25-03-2006, 20:31
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Değerli dostumun söylediklerine katılmakla beraber "birilerini uyutmaya çalışmak" ile "uyumaya meyilli olmak" gibi iki ayrı kavramın hassas dengelerine de değinmek istiyorum.Almanlar,bira kültürü yüzyıllardan beri süregelen bir halktır,(aynı zamanda Hollanda,Belçika ve Çek Cumhuriyeti gibi civar ülkelerde de olduğu gibi) bira üretiminde önemli bir rol oynamakta ve bu sektörden bayağı yüklü para kazanmaktadır.Bu kadar biranın üretildiği bir yerde fiyatların ucuz,tüketimin de çok olması doğal görülmelidir.Şahsen ben -herhalde üç buçuk sene boyunca barda çalışmış olmanın da verdiği bir bıkkınlıktan olacak-,içkiye uzun zamandır elimi sürmüyorum.Ancak şunu da söylemeliyim ki Almanlar her şeyi dozunda tüketmeyi iyi başaran bir millet.İş olduğu zaman bir tane birasını muhakkak içer,haftasonu da çatlayana kadar bira içip şarkı söyler ama birayla hayatı kararan Alman yok gibidir.Üstelik bira tüketimi için bir insanın cebinden çıksa çıksa kaç euro çıkar ayda?Futbol dediğiniz de Cumartesi 15.30da başlar,yorumları ve analizleriyle en geç 21.00da insanların hayatından çekilmiş olur.Kimse haftada yedi gün takımı için kafa patlatmaz,hakem eleştirmenlerini tek yürek olmuş şekilde dinlemez,her haftasonu 10 tane iddia kuponu yatırmaz.
Yani uyutma vardır,suni amaçlar sunma vardır ama bu uyutmalar ne ceplerine aşırı bir zarar verir,ne de onları hayattan koparıp abuk bir aleme sürer.Ülkemizde hemen hemen borsayla ilgisi olan herkes 8 saat ekran başında dururken,onlar haftada bir kez bakıverirler.Biz Erman Hocayla Şansalla Televoleyle zaman geçirirken onların televizyonlarında saç tarağı hakkında bile belgesel vermek ihmal edilmez.Biz İslamcı-Atatürkçü,sağcı-solcu,Galatasaraylı-Fenerbahçeli diye birbirimize kin kusmakla oyalanırken,onlar bu konularda hiç cepheleşmeye gitmezler.Olayın Almanyadaki Türk-Türkiyedeki Türk noktası zaten yanılsamadan başka bir şey değil,Türklerin önüne sunulanlar ile Türklerin bu sunulanlardan çıkardıkları gelişim maalesef onlarca senedir mekan tanımadan büyük benzerlikler gösteriyor.Belki doğru amaçlar gösterilse durum çok farklı olurdu şu anda.



Alıntı:
buena vista´isimli üyeden Alıntı
Sevgili Mazhi,

Yazdiklarin istatistiki bilgiler ve gözlemlerin.Katiliyorum.Gercek payi oldukca fazla.Sakin yanlis anlama, amacim seni güc durumda birakmak,elestirmek,hele
üzmek..Öyle bir niyetim yok..Ancak, Almanya ekonomisinde biz Türkler``in
payi..Yaptigimiz islerin ekonomiye katkisi..Rakamlar su anda aklimda degil..
Milyar EURO lar...Avrupa``daki vatandaslarimizin gercek sayisini ne yazik ki
bilenimiz yok..Isvicre``deki yabancilarin alis-veris yaptiklari yerler Türk marketleri..Rakamlar ne yazik ki kayit disi..Ortada gercek rakamlar yok..
Ögrenebilecegin bir makam da yok bu bilgileri..Nedeni mi ??Konsolos ve
görevlilerini ,cesitli kutlamalarda bu adamlarin yaninda görebilirsin..Para onlardadir.Bizleri bu guruplar temsil eder..Ne yazik ki cogu da sakallidir bunlarin.
Benim burada yazamayacagim gercekler bu insanlari burada bile güclü duruma
getirmistir..!!
Mazhi..Almanya ne yapti,ne yapiyor kendi halkini uyutmak,uyusturmak icin..??
Hic düsündün mü? Bira..Ucuz bira yeterli mi sence?Futbol..!! Her devletin
vatandaslarini uyutmak,uyusturmak icin olan yöntemleri..(Bonn``da bir kursta
yasadiklarim bile yazi dizisi olur...Her anini not edersen zararli cikmazsin..)
Saglik ve sevgiyle hosca kal..

buena vista
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
bikmisbroker (26-03-2006)
  #45  
Eski 25-03-2006, 21:00
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı 60``li yillardan bugüne..

Alıntı:
Mazhi´isimli üyeden Alıntı
Değerli dostumun söylediklerine katılmakla beraber "birilerini uyutmaya çalışmak" ile "uyumaya meyilli olmak" gibi iki ayrı kavramın hassas dengelerine de değinmek istiyorum.Almanlar,bira kültürü yüzyıllardan beri süregelen bir halktır,(aynı zamanda Hollanda,Belçika ve Çek Cumhuriyeti gibi civar ülkelerde de olduğu gibi) bira üretiminde önemli bir rol oynamakta ve bu sektörden bayağı yüklü para kazanmaktadır.Bu kadar biranın üretildiği bir yerde fiyatların ucuz,tüketimin de çok olması doğal görülmelidir.Şahsen ben -herhalde üç buçuk sene boyunca barda çalışmış olmanın da verdiği bir bıkkınlıktan olacak-,içkiye uzun zamandır elimi sürmüyorum.Ancak şunu da söylemeliyim ki Almanlar her şeyi dozunda tüketmeyi iyi başaran bir millet.İş olduğu zaman bir tane birasını muhakkak içer,haftasonu da çatlayana kadar bira içip şarkı söyler ama birayla hayatı kararan Alman yok gibidir.Üstelik bira tüketimi için bir insanın cebinden çıksa çıksa kaç euro çıkar ayda?Futbol dediğiniz de Cumartesi 15.30da başlar,yorumları ve analizleriyle en geç 21.00da insanların hayatından çekilmiş olur.Kimse haftada yedi gün takımı için kafa patlatmaz,hakem eleştirmenlerini tek yürek olmuş şekilde dinlemez,her haftasonu 10 tane iddia kuponu yatırmaz.
Yani uyutma vardır,suni amaçlar sunma vardır ama bu uyutmalar ne ceplerine aşırı bir zarar verir,ne de onları hayattan koparıp abuk bir aleme sürer.Ülkemizde hemen hemen borsayla ilgisi olan herkes 8 saat ekran başında dururken,onlar haftada bir kez bakıverirler.Biz Erman Hocayla Şansalla Televoleyle zaman geçirirken onların televizyonlarında saç tarağı hakkında bile belgesel vermek ihmal edilmez.Biz İslamcı-Atatürkçü,sağcı-solcu,Galatasaraylı-Fenerbahçeli diye birbirimize kin kusmakla oyalanırken,onlar bu konularda hiç cepheleşmeye gitmezler.Olayın Almanyadaki Türk-Türkiyedeki Türk noktası zaten yanılsamadan başka bir şey değil,Türklerin önüne sunulanlar ile Türklerin bu sunulanlardan çıkardıkları gelişim maalesef onlarca senedir mekan tanımadan büyük benzerlikler gösteriyor.Belki doğru amaçlar gösterilse durum çok farklı olurdu şu anda.

Sevgili genc dostum,

Yanitin icin tesekkür ederim.Dün aksam cala kalem bir seyler karaladim.Aslinda konu cok derin ve genis..Firsat buldukca gözlemlerimi ve konu ile ilgili düsüncelerimi buraya aktarmaya calisacagim.Sanirim güzel bir tarisma ortami olusur.Yazdiklarina katiliyorum,tamamina..Acaba,asil sorun bizlerden mi kaynaklaniyor..?
Saglik ve sevgiyle..

buena vista
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (25-03-2006), salacak (26-03-2006)
  #46  
Eski 26-03-2006, 10:47
hakan hakan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/289
95 Mesaj ına 639 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
Mazhi´isimli üyeden Alıntı
Sayın dostum Berg,
İlgili haberin başlığı biraz yanıltıcı olmuş,bu haberin sosis veya domuz etiyle herhangi bir alakası olmadığını düşünüyorum,"Extrawurst" sözü Almancada "ayrıcalık" anlamı taşıyan bir kelimedir.Kapaktan gördüğüm kadarıyla,haberin çıkış noktasının müslüman öğrencilerin yüzme derslerinden muaf tutulması ile alakalı olduğunu tahmin ediyorum.


Sevgili Mazhi baslikta yaniltici bir durum yok. Haberin icerigine ulasamadim ama son dönemde Türklere karsi belirgin bir antipati olustugunu farkedebiliyorum. Buna ilave olarak gizli gizli devam eden hristiyan müslüman catismasi Avrupada bazi cevrelerin kurcalamasiyla gitgide degisik boyutlara ulasiyor.

Baslik verdigim gazete Isvicrenin ciddi gazetelerinden degil daha cok magazinel haberler yapan bir gazete ama gündemide gösteriyor bu arada.

Extra wurst sözünün anlami sözlüksel degil. ézel uygulama anlamida kullanilmis.

Okullarda ve yapilan yatili gezilerde müslümanlarin domuz eti iceren yiyecekleri yememelerinden dolayi onlara özel yemekler cikar. Arti yüzme derslerine bazi müslüman kiz ögrenciler katilmak istemezler ve onlara ayricalik taninir. Simdi birden bire artik müslümanlara ayri yemek cikmiycak isteyen yer istemeyen ac kalir ve yüzme derslerinede katilmak zorunlu olacak dendigi zaman olay bence cok büyür.

Saygilar
Alıntı ile Cevapla
hakan kullanıcısına teşekkür edenler
buena vista (26-03-2006), Mazhi (26-03-2006)
  #47  
Eski 26-03-2006, 16:31
bikmisbroker - ait Avatar
bikmisbroker bikmisbroker bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Kanada
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 590/835
107 Mesaj ına 2990 Kere teşekkür edildi
bikmisbroker - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Alıntı:
Mazhi´isimli üyeden Alıntı
Değerli dostumun söylediklerine katılmakla beraber "birilerini uyutmaya çalışmak" ile "uyumaya meyilli olmak" gibi iki ayrı kavramın hassas dengelerine de değinmek istiyorum.Almanlar,bira kültürü yüzyıllardan beri süregelen bir halktır,(aynı zamanda Hollanda,Belçika ve Çek Cumhuriyeti gibi civar ülkelerde de olduğu gibi) bira üretiminde önemli bir rol oynamakta ve bu sektörden bayağı yüklü para kazanmaktadır.Bu kadar biranın üretildiği bir yerde fiyatların ucuz,tüketimin de çok olması doğal görülmelidir.Şahsen ben -herhalde üç buçuk sene boyunca barda çalışmış olmanın da verdiği bir bıkkınlıktan olacak-,içkiye uzun zamandır elimi sürmüyorum.Ancak şunu da söylemeliyim ki Almanlar her şeyi dozunda tüketmeyi iyi başaran bir millet.İş olduğu zaman bir tane birasını muhakkak içer,haftasonu da çatlayana kadar bira içip şarkı söyler ama birayla hayatı kararan Alman yok gibidir.Üstelik bira tüketimi için bir insanın cebinden çıksa çıksa kaç euro çıkar ayda?Futbol dediğiniz de Cumartesi 15.30da başlar,yorumları ve analizleriyle en geç 21.00da insanların hayatından çekilmiş olur.Kimse haftada yedi gün takımı için kafa patlatmaz,hakem eleştirmenlerini tek yürek olmuş şekilde dinlemez,her haftasonu 10 tane iddia kuponu yatırmaz.
Yani uyutma vardır,suni amaçlar sunma vardır ama bu uyutmalar ne ceplerine aşırı bir zarar verir,ne de onları hayattan koparıp abuk bir aleme sürer.Ülkemizde hemen hemen borsayla ilgisi olan herkes 8 saat ekran başında dururken,onlar haftada bir kez bakıverirler.Biz Erman Hocayla Şansalla Televoleyle zaman geçirirken onların televizyonlarında saç tarağı hakkında bile belgesel vermek ihmal edilmez.Biz İslamcı-Atatürkçü,sağcı-solcu,Galatasaraylı-Fenerbahçeli diye birbirimize kin kusmakla oyalanırken,onlar bu konularda hiç cepheleşmeye gitmezler.Olayın Almanyadaki Türk-Türkiyedeki Türk noktası zaten yanılsamadan başka bir şey değil,Türklerin önüne sunulanlar ile Türklerin bu sunulanlardan çıkardıkları gelişim maalesef onlarca senedir mekan tanımadan büyük benzerlikler gösteriyor.Belki doğru amaçlar gösterilse durum çok farklı olurdu şu anda.

Sevgili Mazhi,

Yazilarini okumak bende tiryakilik yapmaya basladi haberin ola..
Keyf ile yeni yazilarini bekliyor, zevk ve heyecan ile de okuyorum..
Sevgi ve saygilarimla,

Bikmisbroker
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR
EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz
MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS
TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker
Alıntı ile Cevapla
bikmisbroker kullanıcısına teşekkür edenler
Mazhi (26-03-2006)
  #48  
Eski 26-03-2006, 19:31
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Uyum saglamak..

Avrupa`ya akin eden ilk kusaklar aslinda bizleri yanlis tanitmadilar. Öyle bir calismanin icinde de olmadilar.Neysek onu temsil etmeye calistilar.
Bu arada, gittikleri ülkelere sorunlarini da beraberlerinde tasidilar..Buralara çalismaya giden vatandaslarimizin sayilari arttikca sorunlari ayni oranda fazlalasti.Ve zamanla içinden
çikilmaz boyutlara ulasti..Kendilerini “misafir isçi” olarak gördüklerinden içlerine kapandilar.
Karadenizliler, Erzurumlular, Ankaralilar vb. seklinde guruplar olustu..Bunlara yesil sermaye
yi ve öteki siyasi cekismeleri de ekledigimizde, sorunlari daha da artti..
Sorun üretmekte cok hünerli olan vatandaslarimiz ne yazik ki ayni titizligi problemleri cözmede gösteremediler..Iki binli rakamlardan, yine resmi rakamlara gore 2,8 milyon gibi büyük bir topluluga ulastik Almanya`da..
Diger taraftan Belcika,Fransa,Hollanda,Ingiltere gibi ülkelere giden misafir iscilerimizin sayisi da büyük artis göstermisti.
Problemler cözülmedikce,üst üste yigildikca icinden cikilmaz bir hal aliyor zamanla..Ortaya cikan gercekleri de kabullenmekte zorlaniyoruz..

Bu arada,Milliyet gazetesi arsivinden, „ Almanya`da Türkler entegre olmuyor.“baslikli
Hursit Günes``e ait bir köse yazisi buldum..Gercege yakin rakamlar ve detayli bilgiler var.
Ilgilenenler icin faydasi olur sanirim..
………….

Almanya'da Türkler entegre olmuyor


Almanya'da resmi rakamlara göre 2,8 milyon Türk var. Ancak bunun sadece 35 bini üniversite öğrencisi. Yani Türkiye'den gelen öğrenciler de dahil, göçmen nüfusun sadece yüzde 1,3'ü üniversiteye gidiyor. Kısacası, göçmen nüfus içinde eğitim düzeyi çok geri. Eğitim düzeyinin bu denli düşük olması, kültürel entegrasyonun da sınırlı kalmasına neden oluyor.
Öte yandan, Avrupa'da tahminen 94 bin işadamı var. Bu, toplam Türk nüfusu içinde yüzde 7,2 ediyor. Türkiye Araştırmalar Merkezi TAM'ın tahminine göre 2015'te bu sayı 160 bine, yani nüfusun yüzde 11-12'sine çıkacak. Ancak dünkü yazımızda belirttiğimiz gibi, bu işadamlarının çoğu esnaf düzeyinde ve çoğunlukla Türklere hizmet veriyor. Almanya'daki 65 bin işletmenin 50 bini şahıs şirketi. Gerçi 2015'te AB içinde Türkler 87 milyar euroluk bir gelir yaratacak, neredeyse 1 milyon kişiyi istihdam edecek ve belki daha iyi bir noktada olunacak. Ama şu anda Türklerin ekonomideki entegrasyonu hâlâ çok gerilerde.
Almanya'daki işadamlarının yüzde 26'sı lokantacı, yüzde 23'ü hizmet sektöründe, yüzde 35'i ticarette, gerisi de diğer her türlü işte. İşletmelerin yüzde 52'sinde 3 kişiden az kişi çalışıyor; yani aile işletmesi. Yüzde 40'ı da 4-9 kişi istihdam ediyor. 10 kişiden fazla çalıştıran işyeri sadece yüzde 8,2. İşletmelerin yüzde 70'e yakını yılda 500 bin eurodan az ciro yapıyor. Yine yüzde 90'dan fazlası 200 bin eurodan az bir yatırımla kurulmuş.
1960'lı yılların sonlarına doğru göçen Türklerin bir kısmı bugün emekli. Şu anda Almanya'da tam 215 bin emekli Türk var. Her dört göçmenden biri vatandaşlık hakkını elde etmiş. Ama siyasette yeterince aktif değiller. Türkler seçmen olarak da, seçilen olarak da çok gerideler.
Türkler ya entegre olacak, ya da ayrışacak. Almanlar entegrasyon arayışında. Türkler ise kendi benliklerini korumak için direniyor. İslamın bu konuda çok önemli bir rolü var. Cezayirliler de İslam sayesinde Fransızlarla entegre olmamıştı. Oysa Hıristiyan göçmenler bir iki kuşak sonra neredeyse tamamıyla entegre olabiliyor. Bununla beraber AB içinde 15 milyon Müslümanın olması çok önemli. Bunlar Avrupa içinde entegre olmadan nasıl yaşayacak? Nitekim, gerginlikler artıyor. Geçen yıl Lahey'de İslama hakaret eden Theo van Gogh'un Fas kökenli bir göçmen tarafından öldürülmesiyle (özellikle Almanya'da Mölln ve Solingen'de) ırkçı gelişmelerin yoğunlaştığı gözleniyor.
TAM'ın yaptığı son araştırmaya göre Almanya'da yaşayan Türklerin yüzde 32'si geri dönüş planı yapıyor. Oysa beş yıl önce geri dönüş eğilimi yüzde 22 kadardı. Bu artışta üç önemli etmen var. Birincisi, Türkler arasındaki aşırı işsizlik (yüzde 31). İkincisi, dışlanmışlık duygusunun giderek artması. Özellikle İslama karşıtlığın tırmanması. Ve nihayet, Türkiye'deki gelişmelerin giderek umut vermesi.
Geçen hafta TAM'ın davetiyle Almanya'daki Türklerin sorunlarını incelemek son derece yararlı oldu. TAM'ın elinde gerçekten çok değerli veriler var. Bizim vardığımız sonuç ise; AB içinde 3,9 milyon Türk (fiilen 17'nci üye olabilir) Türkiye'nin AB'ye üyeliğini kolaylaştırmıyor, aksine uzatıyor. Çünkü entegre olmamış, aksine ayrışmışlar. Bu da Avrupa'yı ürkütüyor.

hgunes@milliyet.com.tr
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (26-03-2006), bikmisbroker (27-03-2006), Mazhi (26-03-2006)
  #49  
Eski 03-04-2006, 02:54
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Ufak bir istirahat

Sevgili dostlarım,özel nedenler dolayısıyla bir süredir yazı yazamadım,sadece forumdaki yazıların bir kısmını okuyabilecek vakit bulabildim,hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Ülkemizin git gide kaos ortamına girmesini üzülerek ama maalesef şaşırmayarak izlemeye devam ediyorum.Zaten bu yüzden de yazıp iç karartmaya devam edeceğime,sadece okumak daha çok işime geliyor.Sevgi&Saygı-Mazhi
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (04-04-2006)
  #50  
Eski 05-04-2006, 23:25
salacak salacak bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Mar 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 94/223
59 Mesaj ına 191 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Almanya'da 'Vicdan Testi'ne Tepki

Almanya'da 'Vicdan Testi'ne Tepki
"Alman siyasetçilerde yabancılara ilgisizlik ve bilgi eksikliği var."


TÜM HABERLER
Almanya'da vicdan ve vatandaşlık testi ile ilgili yaşanan gelişmeler sonrasında bazı siyasetçilerin göçmenlere yönelik politikaları, ülkedeki Türk toplumunun tepkisini çekiyor.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği Genel Başkanı Fevzi Cebe, Alman siyasetçilerin yabancılara karşı ilgisiz olduğunu söyledi.

Fevzi Cebe, beraberindeki heyetle başkent Berlin'de Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer ve Türk-Alman Parlamenterler Dostluk Grubu Başkanı Thomas Kossendey ile görüştü.

Görüşme sonrasında TRT'ye konuşan Cebe, Alman siyasilerinin Türk toplumuna bakışının yanlış olduğunu belirterek, Almanya'daki Türk toplumunun eğitim, uyum gibi bazı sorunlar karşısında "günah keçisi" olarak görülemeyeceğini söyledi.

Cebe, şöyle devam etti:
"Kendimizi Alman siyasilerine mekik diplomasisi ile daha iyi anlatmamız lazım. Alman toplumu bizi iyi algılamamış olabilir. Alman siyasileri bu noktada halen Türkiye ve Türklere bakmak istedikleri gibi bakmaktalar. Önümüzdeki haftalar ve aylar bugüne kadar yapmış olduğumuz faaliyetlerin ne derecede kabul göreceğini, takdir göreceğini gösterecektir"

Fevzi Cebe, Berlin'deki temasları sırasında, Alman siyasetçilere Türk toplumunun sorunlarını ileterek bazı önerilerde bulunduklarını kaydetti.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 19:08 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce