Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Almanyadaki gözünüz - Sayfa 4 - Arka BahÇe Forumu
Arka BahÇe Forumu  

Geri Dön   Arka BahÇe Forumu > Nadas Alanı > Dünya Hali > Gözlem-Tespit
Kullanıcı ismi
Şifreniz
Kayıt ol SSS Üye Listesi Takvim Arama Bugünkü Mesajlar Bütün Forumları okunmuş kabul et


Konu Bilgileri
Konu Başlığı
Almanyadaki gözünüz
Konudaki Cevap Sayısı
82
Şuan Bu Konuyu Görüntüleyenler
 
Görüntülenme Sayısı
35101

Cevapla
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara Modları Göster
  #31  
Eski 21-03-2006, 14:20
AnnE - ait Avatar
AnnE AnnE bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Suriçi
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 606/518
314 Mesaj ına 5527 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Bugünkü gazetelerden bir haber :

Hamburg'da bir Türk eşinin kafasıyla sokağa çıkıp sokakta yürüye yürüye gittiği benzincide teslim oldu.

Evet, günlük bir sapkınlık haberi.Bu da bu haberle ilgili bir okuyucu yorumu.(milliyet) :

muratturk 21 Mart 2006 / Sali
kim bilir ne yapti?
Burda bu olayi yorumlarken unutmayalim, insani bu dereceye zorlayan ne olabilir? Kim bilir kadin ne yapti ki adami bu careye zorladi. Cocuklarin onunde olmasi cok aci bence. Uygun bir yerde kesebilirdi cocuklar gormeden.
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Eski 21-03-2006, 14:48
Gozlemci Gozlemci bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 73/737
61 Mesaj ına 268 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Almanya

Mazhi selam,

Asagidaki konu uzerine Almanya'da yasayan birisi olarak bilgilerini ve bakis acini merak ediyorum.

Almanya'da onca vatandasimiz olmasina ragmen, bizimkilerin Turkiye'nin uluslararasi cikarlari ile ilgili konularda pek sesi cikmaz. Isin acisi, bizimkilerim yuksek oy potansiyeline ragmen, Almanya'da son yillarda aleyhimize epeyce kararda alinmistir. Yurtdisinda Turk potansiyelini harekete gecirememe nedeni organizasyonluk ve bolunmusluktur-diye dusunuyorum-. Almanya'da senin gibi yuksek ogrenim gormus, Almancayi cok iyi konusabilen Turklerin varligi orgutlenme isine hiz kazandirdi mi? Kibris, sozde soykirim gibi sorunlarda Almanya'daki Turklerin yaptigi katkilar nedir? Son yillarda, Disisleri Bakanligi'nin yurtdisindaki Turkleri sivil toplum orgutu catisi altinda toplama calismalari Almanya'da basariya ulasti mi ya da bunun basariya ulasma sansi nedir?

Bilgilendirirsen sevinirim. Simdiden tesekkurler.
Alıntı ile Cevapla
Gozlemci kullanıcısına teşekkür edenler
Mazhi (21-03-2006)
  #33  
Eski 21-03-2006, 19:42
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Alıntı:
Mazhi´isimli üyeden Alıntı
Sayın Hocam,
İçimizdeki potansiyele,yüzyıllarca verdiğimiz mücadelelere hiç bir diyeceğim yok,kaldı ki Türk olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.
Ama gelin görün ki,sizin de anlattığınız o profili hak etmeyecek davranışlar sergiliyoruz.Bize yakışmayan,TÜRK olmaya yakışmayan bir şekilde kendi ipimizi çekiyoruz.Zamanında karşısında Dünyayı titreten Türkler,şu anda kendi acı sonlarının hazırlanmasına alet ediliyorlar.Beni üzen,kahreden,böyle yazılar yazmaya sürükleyen bu.Yanlış anlaşılmış olmanın olasılığı bile beni inanamayacağınız kadar üzdü.

Sadece GÜNÜMÜZDE Türk Halkının,Türklüge yakışmayacak bir şekle girdiğini söylemek istedim.Hırsım da bundandır
Güzel Genç Dostum;

Serzenişinin yürekten olmadığından,
Seni ve yazdıklarını uzunca diyebileceğim bir zaman diliminde izleyen biri olarak zerrece kuşku duymadım inan.

Halkını hor görmeyecek bir asil insan olduğunu da biliyorum.Halkını layık olduğu başarılı konumlarda görememenin verdiği bir isyan duygusu ile anlık bir kızgınlık olduğunun da farkındayım.

Özellikle aklı,kalemi bağımlı veya halkına YABAN aydınlar tarafından yazılı ve görsel basında çokca kullanılarak dilimize (sanki bilinçle yerleştirilmeye çalışılan) yerleştirilen bir kavram haline gelmekte sanki.

Öyle ki ne kadar bilinçli olsakta kırgınlık ve kızgınlık anlarımızda hepimiz maalesef ki kullanır hale geldik-ki asıl korkum bundandır.Ama yine de Sana,bana ve bizlere düşen halkımızın büyüklük ve güzelliğini biribirimizi uyararak hatırlatmak ve kısa uzak tarihimizi aklımızdan geçiriverip halkımıza olan güvenimizi tazelemektir.

Üslubum biraz sert kaçmış ise, asıl Sen beni bağışla lütfen.
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
Mazhi (21-03-2006)
  #34  
Eski 21-03-2006, 20:05
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Güzel AnnE'm,
Ciğerim AnnE'm;

Alıntı:
alihoca´isimli üyeden Alıntı
Doğru, güvenilen, vizyon sahibi lider vardı da, bu halk seçmedi ise,yoluna ölmedi ise haklısının derim.

Halkını sürekli hor görmeyip, ona canı pahasına güvenen, her darında yanı başında olan ve önünü meşale gibi aydınlatan, beyni kalemi prangasız, komplekssiz AYDINLARI vardı da,

Gösterilen doğru yol,aydınlık yerine, yanlış yolu mu, karanlığı mı seçti HALKIMIZ?
Alıntı yaptığın ve EVET dediğin satırın üstündeki iki satırı görmemiş deseem,olmaz.İlla ki görmüşsündür.

Anlamamıştır deseem,olmaz.İllaki anlamışsındır.

Yok,
Sadece bir sonraki gönderinde ki gazete haberi kaynaklı EVET demiş iseen, istisnaların kaideyi bozmayacağını benden iyi bilirisin. Böylesi örneklerden, hemde en uygar Ülkelerden bin beterleri var deseem, onu da bilirsin.

Ne desem ki..
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Eski 21-03-2006, 21:34
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

Alıntı:
Gozlemci´isimli üyeden Alıntı
Mazhi selam,

Asagidaki konu uzerine Almanya'da yasayan birisi olarak bilgilerini ve bakis acini merak ediyorum.

Almanya'da onca vatandasimiz olmasina ragmen, bizimkilerin Turkiye'nin uluslararasi cikarlari ile ilgili konularda pek sesi cikmaz. Isin acisi, bizimkilerim yuksek oy potansiyeline ragmen, Almanya'da son yillarda aleyhimize epeyce kararda alinmistir. Yurtdisinda Turk potansiyelini harekete gecirememe nedeni organizasyonluk ve bolunmusluktur-diye dusunuyorum-. Almanya'da senin gibi yuksek ogrenim gormus, Almancayi cok iyi konusabilen Turklerin varligi orgutlenme isine hiz kazandirdi mi? Kibris, sozde soykirim gibi sorunlarda Almanya'daki Turklerin yaptigi katkilar nedir? Son yillarda, Disisleri Bakanligi'nin yurtdisindaki Turkleri sivil toplum orgutu catisi altinda toplama calismalari Almanya'da basariya ulasti mi ya da bunun basariya ulasma sansi nedir?

Bilgilendirirsen sevinirim. Simdiden tesekkurler.

Değerli dostum Sayın Gözlemci,
Sorularınızı yanıtlamak için bazı kaynaklara danışarak daha detaylı bilgiler edinmem gerekiyordu,bu yüzden gecikme için özür dilerim.Hem kendi gözlemlerim,hem de bugün bu tarz lobi işlerinin içinde sayılabilecek dostlarımdan edindiğim bilgilere göre sorunuzun cevabı çok kaygı verici bir mesele haline gelmiş bulunmakta.

DIŞ FAKTÖRLER

Öncelikle Almanyadaki Türklerin güçlenmesinin karşısındaki en büyük engelin bizzat Alman Hükümeti olduğunu belirteyim.Bu olay sadece Türklerle değil,bütün yabancılarla ilgilidir. Olayın pratik tarihçesi şöyle oluşmuştur:

-Almanya,İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan şiddetli ihtiyaç nedeniyle yurtdışından (çoğu işçi olmak üzere) milyonlarca yabancıya kucak açmıştır.

-Yabancıların ilk başta çektikleri en büyük sorun dil sorunu ve işçi statüsünde olmaları olmuştur.80ler ve 90lar boyunca işçi olmalarına karşın çok çok yüksek gelirler elde etmişlerdir.Ancak yabancılar,bu yüksek gelirleri tekrar Alman ekonomisine sokmak yerine yurtdışına çıkarma eğilimlerini sürekli olarak sürdürmüşlerdir.Bu durum,Alman Hükümetini çözüm arayışına yöneltmiş,Almanya da tıpkı A.B.D ve Fransa ne yapıyorsa onu yapmış ve bünyesindeki yabancılara gençlikten başlayarak ghetto-uyuşturucu-kumar-sokak hayatı-suç gibi unsurları şırınga etmeye başlamıştır.İstatistiksel veriler,bize yabancıların gelirlerdeki payının 90ların sonundan beri sürekli düştüğünü gösteriyor.Dolayısıyla yurtdışına çıkan para da,Alman ekonomisinde fazla bir yer teşkil etmiyor.

-Zamanında işçi oldukları için ve dil bilmedikleri için yüksek bir statü EDİNEMEYEN yabancıların çocukları,bugün aynı Tükiyedeki Türklerde olduğu gibi bir kültür erozyonu ve eğitim eksikliği yüzünden statülerini yükseltememektedirler.Bu zaten ghettocu anlayışın çıkış noktasıdır ve büyük ekonomiye hizmet eder.

Şimdi gençlerden bahsetmeye başlarken,ikinci problemimize geçelim:

İÇ FAKTÖRLER 1:GENÇLİK

Aynı Türkiyede büyük bir çoğunluğun mahkum tutulduğu cehalet ve varoş anlayışı gibi,Almanyada da yabancıların çoğu eğitim,dil,sosyal aktivite,entegrasyon açısından engellenmektedir.Almanyadaki Türk gençlerin üniversiteye gitme oranı çok düşüktür.Sadece Türklerde değil,Faslılar,Yugoslavlar,Polonyalılar gibi bir çok halkta baş gösteren bu sorunun özünde ghetto hayatı yatmaktadır.Gençler genel olarak uyuşturucu,bar hayatı,gangsterlik,iddia gibi bataklara sürüklenmektedir.Buraya kadar yaptığım tanımlar sanırım size oldukça tanıdık gelmiştir.Çünkü Almanların bize yaptığı sabotajı bizim devletimiz kendi vatandaşlarına yapıyor (veya yapılmasına alet oluyor).
Gençliğin tahsilden giderek uzaklaşması,daha doğrusu hiç bir zaman yakın durmaması iç faktör müdür dış faktör müdür bilemem ama,şunu çok iyi biliyorum ki Almanyada Çinliler harıl harıl çalışıp Çin'e faydalı olma amacı güderken Türkler kahvehane köşelerinde iddia kuponu doldurmaya,uyuşturucu kullanmaya,cep telefonunda lak lak yapmaya,discoda para harcamaya alıştırılmış durumdalar.Böylece hem düşük gelir seviyesi elde eden kesim olarak kalıyoruz,hem de parayı yurtdışına yani ülkemize sokamıyoruz.Bir önceki jenerasyonun hayatı Türkiyeye para aktarmakla,Türkiyedeki akrabaları,Türkiyedeki arazi sahiplerini,Türkiyeden gelen Kombassan'ı Jetpayı ıvırı zıvırı zengin etmekle geçti.Şimdiki jenerasyon ise parayı Almanyada tutuyor.Ne ile mi,günde 5-6 tane joint ile,tanesi 20 euroluk ütopik iddia (oddset) kuponlarıyla,aylık 300-400 euroluk telefon faturalarıyla..Yani boşa giden bir sürü para.Eskiden Jet Fadıl gibiler tarafından sömürülen vatandaşlarımız,şimdi resmen Alman Hükümetinin kurbanı haline geldiler.Şu anda Chorweiler/Köln veya Kreuzberg/Berlin gibi yerlere birer kere gitseniz durumun vehametini anlayabilirsiniz.Almanyadaki gençlerimiz maalesef amaçsızlık konusunda Türkiyedeki gençlerle başabaş gidiyorlar.Üstelik ellerinde Türkiyedekilere nazaran daha geniş imkanlar olmasına rağmen.
İşte tam burada yozlaştırma/cahilleştime politikasının nasıl işlediğini görebiliyoruz.Nasıl ki bizim gençliğimize televole kültürü aşılanıyor,ezberci eğitim aşılanıyor,şiddet aşılanıyor,holiganizm aşılanıyor,Almanyadaki gurbetçi gençlerimizin yıkımı da aynı bu şekilde hazırlanıyor.Bu aşamada gençleri bekleyen bir zorluk da,kafalarında Fethullah Hoca veya Metin Kaplan gibi insanları bu bataklara karşıt bir kurtuluş olarak görmeleri.Yani gençlerin kafası karışık.Siyasi istismar ve daha yaşlı nesilde kopukluk konularına bir sonraki gönderide değineyim,yazı çok uzadı.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (21-03-2006), bikmisbroker (24-03-2006), Gozlemci (22-03-2006)
  #36  
Eski 21-03-2006, 22:02
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı

İÇ FAKTÖRLER 2:BÖLÜNME VE VERİMSİZLİK SORUNU

Bu da bir üst jenerasyonun ufak çaplı bir analizi olacak.Tahmin edersiniz ki Dünyanın her yerinde olduğu gibi buradaki Türklerin yaşadığı en büyük sorun bölünmüşlük.Türkler hemen hemen her yerde bu dertten muzdariptir,ama Almanyadaki Türkler bu konuda bayağı aşmış durumdalar.Solcular ayrı yerde toplanır,Milli Görüşçüler ayrı yerde,Aleviler ayrı yerde,Ülkücüler ayrı yerde,Atatürkçüler ayrı yerde,ideoloji peşinde koşmayanlar ayrı yerde,Türk olmaktan utanan ve Alman yaşamına özenenler ayrı yerde,okuyan ayrı yerde,okumayan ayrı yerde,yani herkes parçalanmış durumda.
Gariptir ki bu grupların hemen hemen hepsinin yaptıkları tek şey lokallerinde buluşmak suretiyle çay içip,kumar oynayıp (en azından okey oyneyıp),kafa çekip,maç seyretmek.Ne bir sosyal aktivite,ne bir eğitici seminer,ne bir gezi,ne de bir beyin fırtınası.Bir tek bazı derneklerin futbol kulüpleri var,başka hiç bir aktivite yok.Siz ne kadar beyin fırtınası yapan,tartışarak doğruları arayan,araştıran bir grup kurmak isteseniz de,orası 2.gün okey,3.gün bira,4.gün dev perde derken verimlilik adına hiç bir şey çıkmayan bir kahvehaneye dönüyor.
Yani 30-50 yaş grubu da 15-30 yaş grubu gibi verimlilikten ve birlikten yoksun bir şekilde yaşıyor.Aynı şekilde kadınlarımız da her hangi bir derneği pirana hızıyla börek-çörek gününe veya kadınlar matinesine çevirmeye çok meraklılar.Yani nerede verimsiz işler,orada bizim insanımız.Bu yüzden artık konsolosluklardan da fazla bir şey beklememek gerekiyor.Eskiden sosyal aktiviteler,seminerler,toplantılar,tarihimizi tanıtan filmler sunuluyor muydu bilemiyorum ama şu anda ne konsoloslukların vatandaşa sunduğu olumlu bir hizmet var,ne de vatandaşlarımızın bu yönde bir talebi var.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
Mazhi kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (21-03-2006), bikmisbroker (24-03-2006), buena vista (23-03-2006), Gozlemci (22-03-2006)
  #37  
Eski 24-03-2006, 16:03
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Kemalabi kaza geçirmiş,geçmiş olsun.9 saatte gelen nazarın haberi

İşte Milliyet gazetesinin 9 saat arayla yayına girdigi iki haber.Politikada buram buram sömürü kokan aylarda iyi gider.Geçmiş olsun diyelim


HABER1:Unakıtan'a 'ömür' bedduası

ANKARA Milliyet

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Tekel yasası görüşmelerinde ilginç bir bedduayla karşı karşıya kaldı. CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Unakıtan’a, "Ömrünüz, babalar gibi Tekel’i satmaya yetecek mi? Umarım yetmez" diye seslendi.
TBMM Genel Kurulu’nda, Tekel’in, 2006 yılı tütün alımına ilişkin yasa teklifinin görüşmeleri sırasında sözalan Gazalcı, 30 yıldır sürdürülen yanlış politikalarla, Türk tütüncülüğünün "öldürüldüğünü" ve ülke pazarının yabancılara teslim edildiğini vurguladı. Gazalcı, tütün işiyle uğraşan aile sayısının 583 binden 280 bine düştüğünü vurgularken, kar eden Adana Sigara Fabrikası’nın, özelleştirme kararı alınarak kapatıldığını söyledi.
Gazalcı, Unakıtan’a, "Ömrünüz, babalar gibi Tekel’i satmaya yetecek mi? Umarım satmaya yetmez" diye seslendi. Tartışmaların ardından kabul edilen yasada önerge ile değişiklik yapıldı ve TBMM Genel Kurulu’nda, Tekel’in 2005 ürün yılı için sözleşme imzalanan üreticilerle, o yıldaki sözleşme miktarlarını aşmamak koşuluyla 2006-2007 yılında alım-satım sözleşmesi imzalamasını öngören teklif, kabul edilerek yasalaştı. Önergeyle, yeni alımlarda 2005 yılı fiyatlarının geçerli olmasını düzenleyen hüküm değiştirilerek Tekel fiyat belirlemede serbest bırakıldı. Yasa ile Tekel'e, ihtiyaç fazlası idare stoku tütünleri, destekleme stoku tütünlerin satışında uygulanan şartlarla satması yetkisi tanındı. Teklif sahibi AKP Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu, kanunla, üreticilerin stopaj vergisinin yüzde 4’den yüzde 2’ye indirildiğini belirterek, "Bu kanunun kabul edilmesiyle, tütün üreticisinin cebine 13-14 milyon YTL koymuş olacağız" dedi.



HABER 2:Unakıtan'ın makam otosu şarampole düştü


Edirne’de, sel felaketinden zarar görenleri ziyaret etmek ve çeşitli açılış ve törenlere katılmak üzere bulunan Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın 0018 plakalı makam aracı, Kırcasalih Beldesi yakınlarındaki Karaköprü mevkiinde şarampole düştü.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, İpsala ilçesinde sel baskınından zarar gören yerleri gören ve ilçede temaslarda bulunan Unakıtan, Edirne Valisi Nusret Miroğlu’nun makam aracıyla Kırcasalih beldesine hareket etti.
Unakıtan’ın makam aracına ise Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan ile koruma müdürü bindi.
Araç, Kırkcasalih yakınlarındaki Karaköprü mevkiinde kontrolden çıkarak, şarampole düştü.
Kazada yaralanan olmazken, araç çekici ile çıkartıldıktan sonra Edirne’ye getirilecek.
Maliye Bakanı Unakıtan’ın Edirne’de AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Önemli bir olay değil, araba hafif şarampole yuvarlandı.
Herhangi bir yaralı yok. Herhalde bize nazar değdi
" diye konuştu.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla
  #38  
Eski 24-03-2006, 20:20
buena vista buena vista bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 895/3266
652 Mesaj ına 4322 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Bira..Ne dersin??

Alıntı:
Mazhi´isimli üyeden Alıntı
Değerli dostum Sayın Gözlemci,
Sorularınızı yanıtlamak için bazı kaynaklara danışarak daha detaylı bilgiler edinmem gerekiyordu,bu yüzden gecikme için özür dilerim.Hem kendi gözlemlerim,hem de bugün bu tarz lobi işlerinin içinde sayılabilecek dostlarımdan edindiğim bilgilere göre sorunuzun cevabı çok kaygı verici bir mesele haline gelmiş bulunmakta.

DIŞ FAKTÖRLER

Öncelikle Almanyadaki Türklerin güçlenmesinin karşısındaki en büyük engelin bizzat Alman Hükümeti olduğunu belirteyim.Bu olay sadece Türklerle değil,bütün yabancılarla ilgilidir. Olayın pratik tarihçesi şöyle oluşmuştur:

-Almanya,İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan şiddetli ihtiyaç nedeniyle yurtdışından (çoğu işçi olmak üzere) milyonlarca yabancıya kucak açmıştır.

-Yabancıların ilk başta çektikleri en büyük sorun dil sorunu ve işçi statüsünde olmaları olmuştur.80ler ve 90lar boyunca işçi olmalarına karşın çok çok yüksek gelirler elde etmişlerdir.Ancak yabancılar,bu yüksek gelirleri tekrar Alman ekonomisine sokmak yerine yurtdışına çıkarma eğilimlerini sürekli olarak sürdürmüşlerdir.Bu durum,Alman Hükümetini çözüm arayışına yöneltmiş,Almanya da tıpkı A.B.D ve Fransa ne yapıyorsa onu yapmış ve bünyesindeki yabancılara gençlikten başlayarak ghetto-uyuşturucu-kumar-sokak hayatı-suç gibi unsurları şırınga etmeye başlamıştır.İstatistiksel veriler,bize yabancıların gelirlerdeki payının 90ların sonundan beri sürekli düştüğünü gösteriyor.Dolayısıyla yurtdışına çıkan para da,Alman ekonomisinde fazla bir yer teşkil etmiyor.

-Zamanında işçi oldukları için ve dil bilmedikleri için yüksek bir statü EDİNEMEYEN yabancıların çocukları,bugün aynı Tükiyedeki Türklerde olduğu gibi bir kültür erozyonu ve eğitim eksikliği yüzünden statülerini yükseltememektedirler.Bu zaten ghettocu anlayışın çıkış noktasıdır ve büyük ekonomiye hizmet eder.

Şimdi gençlerden bahsetmeye başlarken,ikinci problemimize geçelim:

İÇ FAKTÖRLER 1:GENÇLİK

Aynı Türkiyede büyük bir çoğunluğun mahkum tutulduğu cehalet ve varoş anlayışı gibi,Almanyada da yabancıların çoğu eğitim,dil,sosyal aktivite,entegrasyon açısından engellenmektedir.Almanyadaki Türk gençlerin üniversiteye gitme oranı çok düşüktür.Sadece Türklerde değil,Faslılar,Yugoslavlar,Polonyalılar gibi bir çok halkta baş gösteren bu sorunun özünde ghetto hayatı yatmaktadır.Gençler genel olarak uyuşturucu,bar hayatı,gangsterlik,iddia gibi bataklara sürüklenmektedir.Buraya kadar yaptığım tanımlar sanırım size oldukça tanıdık gelmiştir.Çünkü Almanların bize yaptığı sabotajı bizim devletimiz kendi vatandaşlarına yapıyor (veya yapılmasına alet oluyor).
Gençliğin tahsilden giderek uzaklaşması,daha doğrusu hiç bir zaman yakın durmaması iç faktör müdür dış faktör müdür bilemem ama,şunu çok iyi biliyorum ki Almanyada Çinliler harıl harıl çalışıp Çin'e faydalı olma amacı güderken Türkler kahvehane köşelerinde iddia kuponu doldurmaya,uyuşturucu kullanmaya,cep telefonunda lak lak yapmaya,discoda para harcamaya alıştırılmış durumdalar.Böylece hem düşük gelir seviyesi elde eden kesim olarak kalıyoruz,hem de parayı yurtdışına yani ülkemize sokamıyoruz.Bir önceki jenerasyonun hayatı Türkiyeye para aktarmakla,Türkiyedeki akrabaları,Türkiyedeki arazi sahiplerini,Türkiyeden gelen Kombassan'ı Jetpayı ıvırı zıvırı zengin etmekle geçti.Şimdiki jenerasyon ise parayı Almanyada tutuyor.Ne ile mi,günde 5-6 tane joint ile,tanesi 20 euroluk ütopik iddia (oddset) kuponlarıyla,aylık 300-400 euroluk telefon faturalarıyla..Yani boşa giden bir sürü para.Eskiden Jet Fadıl gibiler tarafından sömürülen vatandaşlarımız,şimdi resmen Alman Hükümetinin kurbanı haline geldiler.Şu anda Chorweiler/Köln veya Kreuzberg/Berlin gibi yerlere birer kere gitseniz durumun vehametini anlayabilirsiniz.Almanyadaki gençlerimiz maalesef amaçsızlık konusunda Türkiyedeki gençlerle başabaş gidiyorlar.Üstelik ellerinde Türkiyedekilere nazaran daha geniş imkanlar olmasına rağmen.
İşte tam burada yozlaştırma/cahilleştime politikasının nasıl işlediğini görebiliyoruz.Nasıl ki bizim gençliğimize televole kültürü aşılanıyor,ezberci eğitim aşılanıyor,şiddet aşılanıyor,holiganizm aşılanıyor,Almanyadaki gurbetçi gençlerimizin yıkımı da aynı bu şekilde hazırlanıyor.Bu aşamada gençleri bekleyen bir zorluk da,kafalarında Fethullah Hoca veya Metin Kaplan gibi insanları bu bataklara karşıt bir kurtuluş olarak görmeleri.Yani gençlerin kafası karışık.Siyasi istismar ve daha yaşlı nesilde kopukluk konularına bir sonraki gönderide değineyim,yazı çok uzadı.

Sevgili Mazhi,

Yazdiklarin istatistiki bilgiler ve gözlemlerin.Katiliyorum.Gercek payi oldukca fazla.Sakin yanlis anlama, amacim seni güc durumda birakmak,elestirmek,hele
üzmek..Öyle bir niyetim yok..Ancak, Almanya ekonomisinde biz Türkler``in
payi..Yaptigimiz islerin ekonomiye katkisi..Rakamlar su anda aklimda degil..
Milyar EURO lar...Avrupa``daki vatandaslarimizin gercek sayisini ne yazik ki
bilenimiz yok..Isvicre``deki yabancilarin alis-veris yaptiklari yerler Türk marketleri..Rakamlar ne yazik ki kayit disi..Ortada gercek rakamlar yok..
Ögrenebilecegin bir makam da yok bu bilgileri..Nedeni mi ??Konsolos ve
görevlilerini ,cesitli kutlamalarda bu adamlarin yaninda görebilirsin..Para onlardadir.Bizleri bu guruplar temsil eder..Ne yazik ki cogu da sakallidir bunlarin.
Benim burada yazamayacagim gercekler bu insanlari burada bile güclü duruma
getirmistir..!!
Mazhi..Almanya ne yapti,ne yapiyor kendi halkini uyutmak,uyusturmak icin..??
Hic düsündün mü? Bira..Ucuz bira yeterli mi sence?Futbol..!! Her devletin
vatandaslarini uyutmak,uyusturmak icin olan yöntemleri..(Bonn``da bir kursta
yasadiklarim bile yazi dizisi olur...Her anini not edersen zararli cikmazsin..)
Saglik ve sevgiyle hosca kal..

buena vista
Alıntı ile Cevapla
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (24-03-2006), Mazhi (25-03-2006)
  #39  
Eski 24-03-2006, 23:04
alihoca alihoca bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 361/2464
166 Mesaj ına 2501 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili Mazhi Dostumuz;

Bende Sevgili Buena VİSTA Dostumuzun yazdıklarından biraz cesaret alarak, Acı Vatan diye bellenen Almanya'da, devlet dediğimiz mekanizmadan hiç bir destek, koruma ve gözetme görmediği gibi bulduğu her fırsatta köstek olmasına rağmen, Almanya’da elde ettiği başarılara da bir değinmenizi rica edeceğim.

Çünkü 1960'lı yıllarda bu toplumun en eğitimsiz kesimlerinden alınarak burada kılıç kalkan ekibi ile orada Alman Bando takımları ile karşılanarak, Almanya’nın en ağır işlerinde en düşük ücretle çalışmak zorunda bırakıldığı gibi tamamen dilsiz ve sahipsiz kalan insanlarımızın bugün Alman Toplumunda adeta dişi tırnağı ile kazıyarak geldikleri noktanın biraz başarı örnekleri ile de taçlandırılmayı hak ettiğini düşünüyorum.

Biraz da; 12 Eylül Harekâtı ile teorisyen ve lider kesimleri adeta kosa ile biçilerek; öyle ya da böyle bir çok yol ve yöntem ile Ülkücülerin mafyalaştırma, Solun ise özellikle yurt dışına kaçıp kurtulabilenleri olarak yabancı entelijansiyanın etkinlik ve denetimi altına alma süreçleri yaşaması ile en azından kitleler üzerinde örgütsel etkinliklerini kaybettiklerini bir tespit olarak alabiliriz sanırım. Bu tespitin yurt dışı olarak geçerliliği olduğu gibi yurt içinde de geçerli olduğu da bir gerçektir.

Toplum içinde etkileme ve yönlendirme gücüne haiz; en diri en sağlam örgüt yapılanmaları diyebileceğimiz ülkücü-sol kesimin saf dışı bırakılması ile adeta bölücü ırkçı ve din sömürgeni tarikat örgütlenmelerinin önünün açılarak meydanı boş bulmalarının adeta sağlandığı da söylenebilir.

Özellikle Dini Siyasi Çıkar Aracı olan kesimler başta olmak üzere, pkk gibi bölücü örgüt ve yapılanlanmalarına; Almanya'nın Ortadoğu ve Dünya Siyasetinin bir gereği olarak başlarda verdiği büyük boyutlu desteği kattığımızda olayın vahameti bir anlamda görülecektir. Eğitimsizliğin yanı sıra gurbet kuşku ve korkusu ile savunmasız kalan işçilerimizin adeta özellikle rakipsiz kalan bölücü ve tarikat yapılanmalarının eline ve insafına kaldıklarını da ekleyebiliriz sanırım.

Yine özellikle sorun çözer değil, sorun yaratır anlayışı ile işleyip çalışan bir yapılanması ile büyükelçilik ve temsilciliklerimizin her zaman işçilerimize destekten ziyade köstekliği de bilinmekte iken, işçilerimizin gittikleri an ve pozisyondan, bugün Almanya'da elde ettikleri statünün başarısız olarak algılanması en azından o zor koşullar altında mücadele veren işçilerimize haksızlık olacağı gibi, en azından başarı ile örnekleri ile dengelemek gerekir gibime geliyor.


Saygılarımla
Alıntı ile Cevapla
alihoca kullanıcısına teşekkür edenler
berg (24-03-2006), buena vista (25-03-2006), Mazhi (25-03-2006)
  #40  
Eski 24-03-2006, 23:58
hakan hakan bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/289
95 Mesaj ına 639 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

Sevgili genc Mazhi kardesimiz Avrupada ki türkler hakkinda bazi gözlem ve düsüncelerini aktarmis.

Arayipta tartisma ortami bulamadigim derin bir konu aslinda. Gecenin bu saatinde ancak vakit bulup topigin bir kismini okuybaildim.

Katildigim yerler, ayri durdugum yerler var. Vakit buldukca Isvicreden bazi gözlem ve düsüncelerimi aktaracagim.

Öncelikle 5-6 yil önceki bölünmüslük durumu pek kalmadi. Toplanilan yada bir araya gelinen kahvehaneler ( Mazhi lokaller seklinde bahsetmis aslinda ortak kültür kahvehaneler) artik herkesin her görüsten insanin biraraya geldigi, siyasetin artik pek revacta olmadigi yerler. Arada sirada hala eski dünya düzeninden kalma guruplarin propaganda yapmak amaciyla brösür filan türünde kagitlar dagitmaya kalkissada pek ragbet edilmedigi görülmekte.

Konu biraz derin ve hala küller sogumadi ama soguyacaktir. insanlar artik dünya isleriyle ugrasmakta.

Mazhi bilemiyorum kac yildir almanyada ama ben 6 yillik Avrupa tecrübelerimle büyk degisim oldugunu görebiliyorum. Bu degisim borsamizada ayni oranda yansidi desem gercekci olur.

Bu arada avrupada yayginlasan Islam düsmanligi son zamanda dikkat cekmekte. Asil aktüel mesele bu günlerde müslüman ve Türk düsmanliginin baslamasi ve artarak devam etmesi. Bu konuyla ilgili Isvicre hükümetininde bazi tavirlari cok dikkat cekmekte.

Ayrintilari sonraya birakarak bugün Blick gazetesinde gördügüm ama gazete elimde olmadigi icin ayrintilarini okuyamadigim bir basligi eklemek istiyorum.



Müslüman ögrenciler icin bugüne kadar uygulanmakta olan domuz eti olmayan sosis ve yiyecek uygulamsinin olmayacagi türünde bir ana baslik.....***
Alıntı ile Cevapla
hakan kullanıcısına teşekkür edenler
alihoca (25-03-2006), buena vista (25-03-2006)
Cevapla


Konuyu Toplam 2 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 2 Misafir)
 
Konu Seçenekleri Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş arama yap
Modları Göster

Yetkileriniz
Yeni konu açabilirsinizdeğil
Yanıt gönderebilirsiniz değil
Eklenti gönderebilirsiniz değil
Mesaj düzenleyebilirsiniz değil

Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodları Açık
Gitmek istediğiniz klasörü seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:56 .


Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce