#481
|
|||
|
|||
Âşık rahibin itirafı: Kadınsız olmuyor
İtalya'da gizli aşk yaşayan bir rahip ile piskoposluk karşı karşıya geldi. Kasaba halkı rahibe destek verdi..
İtalya'da Padova yakınlarında görevli rahip don Sante Sguotti'nin bir kadınla yaşadığı gizli aşk yüzünden, kasaba halkı ve piskoposluk karşı karşıya geldi. Uzun süredir, Monterosso Kilisesi'nde görev yapan rahip Don Sante'nin, kasabadan Laura adlı kadınla ilişkisi ve bu ilişkiden 9 aylık bebeği olduğu konuşulurken, kilisenin bağlı olduğu piskoposluk rahibin hemen istifasını istedi. Ancak Monterosso başrahibi bu karara karşı çıkarak, kilise vakfına bağlı Katoliklerin de desteğini aldı. Monterosso'da 800 kişinin imzaladığı bir dilekçe de, rahibin görevde kalması için Piskopos Antonio Mattiazzo'ya ulaştırıldı. GERÇEK HAYAT FARKLI "Günah işledikten sonra Tanrı çağrısı karşısında saklanan Adem ve Havva gibi saklanmak istemiyorum" diyen rahip ise, mesleğe başlamadan önce "rahiplerin kadınlar olmadan mutlu olabileceğine inandığını, ancak gerçek hayatın farklı olduğunu" söyledi. İtalyan rahibe göre kilisenin kendisine karşı tavrı, yolsuzlukları ihbar etmesinden kaynaklanıyor. (gazeteler) |
#482
|
|||
|
|||
Otopside canı yanınca dirildi!
Venezüella’da trafik kazasında öldüğü sanılan bir kişi, morgdaki otopsi sırasında canı yanınca uyandı.
33 yaşındaki Carlos Camejo, geçirdiği trafik kazasında öldüğü sonucuna varan görevliler tarafından morga kaldırıldı. Morg görevlileri, Camejo’nun üzerinde otopsi yapmaya başladı, ancak kanama başlayınca bir şeylerin ters gittiğinin farkına vardı, çünkü öldüğünü sandıkları Camejo gözlerini açtı. Görevliler bunun üzerine Camejo’nun yüzünde açtıkları yeri derhal dikmeye çalıştı. Öldüğü sanılan Camejo da yerel El Universal gazetesine yaptığı açıklamada, "Uyandım çünkü duyduğum acı dayanılmazdı" dedi. Camejo’nun yas tutan eşi ise kocasını, kimliğini teyit etmek için gittiği morgda koridorda sedye üzerinde yatar vaziyette ve hayatta buldu. (Milliyet) |
buena vista kullanıcısına teşekkür edenler | ||
serdarkus (18-09-2007) |
#483
|
||||
|
||||
Günün sorusu:
Üstsüze bakmak oruç bozar mı? Kemer Plajı’nda üstsüz güneşlenen turistlerle yanyana denize giren oruçlulardan bazıları Müftülüğü arayıp, bu kadınlara bakmanın orucu bozup bozmayacağını sormaya başladı. 18 Eylül 2007 11:30 Kemer Plajı’nda üstsüz güneşlenen turistlerle yanyana denize giren oruçlulardan bazıları Müftülüğü arayıp, bu kadınlara bakmanın orucu bozup bozmayacağını sormaya başladı. Müftülüğe telefon eden birçok kişi, ’Üstsüzlere bakmak oruç bozar mı?’, ’Günaha girmeden ve orucumuzu bozmadan plajda nasıl denize girmeliyiz?’ sorularını yöneltti. Sorulara yanıt veren Kemer Müftüsü Mehmet Muslu ise “göz haramı” uyarısı yaptı: “Müslüman’ın gözünü haramdan sakınması konusunda dikkatli olması lazım. Orucun mana ve önemine aykırı davranışlarda bulunmak doğru değildir. Müslüman gözlerini haramdan sakınabileceği ortamlarda denize girmelidir.” Vatan "
__________________
eNiyi sistem, uygulayabildiğindir.. |
serdarkus kullanıcısına teşekkür edenler | ||
#484
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Ben de sorayim; "Perhiz yapan Lahana tursusu yermi??" Müftü ne derdi acaba COK merak ettim???
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
#485
|
||||
|
||||
Orucu Bozan Meseleler
Sayın serdarkus sizin bu günün sorusu iletiniz bana bir başka orucu bozacak konuyu çağrıştırdı.
Belki, günün sorusuna tam olarak karşılık vermeyebilir ama içtihat oluşturması bakımından dikkate değer. Gülmeyi unutsam da aklıma gelen şeyden dolayı sırıttım. Hadi tek başıma sırıtacağıma bunu sizlere de aktarayım bari. Bir yazımda Erzurumlu Naim Hocadan bahsetmiştim. Ben Erzurum’da görev yaptığım yıllarda Naim Hoca bir yandan imamlık yaparken diğer yandan da kendine ait küçük bir dükkânda kuyumculuk yapıyordu. Hoca Erzurum’da elbette çok meşhurdu ama onu esas meşhur kılan Çiller hükümeti zamanında, terör yüzünden ayaklanan Erzurumluların çok önemli bir kısmının Mahallebaşı denen yerdeki Kürt vatandaşlarımızın üzerine linç için yürümesi ve güvenlik güçlerinin asayişi sağlayamadığı bir hengâmede, kimin aklına gelmiş bilmiyorum, Naim Hocadan yardım istemişler, belki Naim Hoca kendi inisiyatifini kullanarak çılgına dönmüş bu kalabalığın önüne geçmiş ve ortamı zor da olsa sakinleştirdiği için namı gazetelere, dolayısıyla Türkiye’ye iyice yayılmıştı. “Türk Müslümanlığı” diye bir kavram var mıdır, varsa içini nasıl doldururlar bilmiyorum ancak böyle bir kavram olsaydı ben bu kavramın içine tek başına Naim Hocayı koyarak önemli bir kısmını doldurabilirdim, belki. Türban konusunda da, Atatürk Üniversitesine giden kızlara: “Siz başınızı açın, gidin okuyun. Bu işin vebali de günahı da benim boynuma” anlamına gelen açıklamalarda bulunduğunu çok iyi hatırlıyorum. Hocanın en büyük özelliği Erzurum ağzı ile yaptığı dini sohbetler ve verdiği vaazlarda kullandığı göndermelerin bu yörenin kültürünü cömertçe kullanmasıdır diyebilirim. Kalıplı yapısı, upuzun sakalı ile farklı bir görüntüsü olsa da konuşmaya başlayınca bizden birinin, bize bir şeyleri, bizim anlayacağımız dille anlatıyor olması, yer yer “bunun kafasında çatlaklık var galiba” duygusuna kapılsa da insan, çocuksu tavırları gözümün önünden gitmiyor. Hele bir büyük mağazanın açılışındaki hali; alışveriş yapanların çocukları için binanın yanında yapılan oyun parkında koca adam küçük bir akülü arabaya binmiş, gülerek tur atışını görmüş olsaydınız bu yargıma belki sizler de katılırdınız. Uzattım lafı, onun bu saf halinden yararlanıp, sırf onu konuşturmak, kafa bulmak ve gülmek isteyenler de akıl almaz sorular soruyorlardı. Kim bilir belki de ciddi ciddi soruyorlardır. Kanal 25 televizyonunda telefonla veya mektupla gelen soruları yanıtlarken onu izlerdim. Aklıma gelen bir iki şey: “Babam işe cidende, annem yeddi tene ekmek alacam diyir, babamdan para alir ama beş tene alir, gerçi artan paraynan gene bize bişeler alir, diyirimçi hocam bu işin bi günahi var mi?” “Hocam, önümüzdeçi Pazar bi düyünümüz var, ben saçımı yaptıracam, boyadacam, diyirler çi günah, abdestim kabul olmazmış, namazım boşa cidermiş. Siz bu işe ne diyirsiniz, nedir bu işin aslı?” *** İki uyanık veya belki de iki saf kişi Naim Hocaya soruyorlar: -Selamünaleyküm Hocam. -Aleykümselam. -Hocam, bizim uşahlar bu Ramazan beni yanlarına çağirirler… -! -Gidem diyirem ama Antalya çoğ sıcağh, orucum zayolur diye korğirem. Bu sıcağlara Erzürümde bile zor dayanirem. -! -Diyirler çi: “Baba daralanda denize girersen.” -! Adam böyle tane tane anlatınca ve Naim Hoca da lafa girmeden onu dinleyince, yanındaki kaşı gözü oynayan diğer kişi söze giriyor. -Yani hocam denize girsek orucumuz bozulur mu? -Ola bene bahın, ben oni buni bilmem, kendize mukayyet olun, denize girende orucuz bozulmaz ama deniz size girende oruç moruç kalmaz. |
#486
|
|||
|
|||
merhaba
Tahmin etiğim kişi misin emin değilim o yüzden sadece merhaba demek istedim,
eger özgür evren ' sen sercine@horoz.com.tr ' ye bir mail atar mısın ? Kendimi sana hatırlatacagım.... |
#487
|
||||
|
||||
Size de merhaba ???
Hah, al işte …Bir merak kapısı daha...
Acep Sayın Serdarkuş ağabeyime mi ithafen bu mesaj yoksa, sevgili emin hocama mı…Olmadı altına da teşekkürlerini tıklayan meraklı'ya mı, yoksa sayın janus'a mı…. Yahu yazık değil mi bana………. Not: Rica etsem ...... |
#488
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Telefon açıpta kendini tanıtmadan sen kimsin diyenler geldi aklıma nedense. Hele kendimi sana hatırlatacağım kısmı pek bir manidar geldi bana. Bende burdan sesleniyorum beni merak edenler direk bana mail atabilir emin olsanızda olmasanızda farketmez Bir merhaba da benden size Sayın delfine hoşgeldiniz. |
#489
|
||||
|
||||
- Aluuuu kimsin
-hö -Özgür Evren misin ? -yok ben Bağımlı Kainat -Özgür Evren'i tanıyon mu ? - Hee, az evvel kriptonlularla çıktı. neyse, Çzgür Evren kardeşim alınmasın da ; xxx@horoz.com.tr adresini görünce araştırmacı Gugılcı yanım depreşti ve Horoz com tere ye girdim. Nurettin Horoz amcanın müesseseyi nereden nereye getirdigini anlatan hissi yazısını okuyup siteye girince , ''Kamyon arkası Yazıları Yarışması'' sonuclarını görüverdim : Birinci “Kamyon Çeker 10-20 ton, Gönlüm Çeker Paris Hilton” Serkan Demirel, İstanbul İkinci “Hayatımı Yazsam, Duble Yol Olur...” Ersan Deveci, İstanbul Üçüncü “Araman İçin İlla Hata Mı Yapmam Gerekir?” Tuna Karslı, İstanbul Mansiyon 1 “Küresel Isınmaya Karşı Su Tankerlerine Geçiş Üstünlüğü Verilsin” Güney Öncü, Fethiye Mansiyon 2 “İyi Mazot Selülit Yapmaz” Naci Bektaş, Düzce Mansiyon 3 “Gazla Uçabilirsin,Ama Frenle Konamazsın...!” Ömer Avni Bilgin, Kuşadası Mansiyon 4 “Bas Gaza, Frene, Debriyaja… Götür Ver Parayı Vergiye, Stopaja” Kayhan Özarslan, Tekirdağ Mansiyon 5 “Ne Müslüm’den Ne De Orhan’dan, Sevdiğim Tek Parça "Yedek Parça"” Uygar Haçbozan, Bandırma Jüri Özel Ödülü “Arabada Yalnız Var!” İ.Kerem Can Çalışkan, Ankara Bu munasebetle, gecenin bu yarısı bana hoş anlar yaşatan DELFINE nikli katılımcıya şükranlarımı sunarım. Not : Benim favorim mansiyon2 alan tampon yazısıdır. |
#490
|
|||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||
Adam Italyada Tavuk almak icin kasaba girer.. Bana 1 tane tavuk verirmisin der, Kasap onundeki camekanli dolabi acar oradan bir tavuk secer ve musterinin onune koyar. Musteri parmagi ile soyulmus, temizlenmis tavugun arkasini parmaklar.. -Bu Napoli tavugu yaramaz, bana baska bir tavuk ver. Kasap saskin sakin musteriye bakarak, tavugu alir camekanli dolapdaki yerine koyar e baska bir tavuk cikarir. Musteri ayni hareketi yine yapar ve; -Olmadi bu da Roma tavugu, baska bir tane secsen?? Kasap, saskinliktan faltasi gibi acilmis gozler ile denileni yaparken, kasabin yasadigi saskinligi sohbet ortaminda biraz olsun hafifletmek isteyen musteri Kasaba sorar; -Hemsehrim, sen nerelisin??? Olayin mana ve oneminie binaen ele gecirdigi bu firsati kacirmak istemeyen KASAP arkasini donup yere kadar egilerekden pososunu adama isaret edip; -Hocam siz daha iyi anlarsiniz!! Simdi, sayin emin, tahmin etmedigim kisi isen, Yani (özgür evren) degilsen bbberer@hotmail.com adresine mesaj atarmisin?? Hic olmazsa bir alternatifi olsun sevgili emin'in.. Yanlismi?? Bu arada "hosgeldiniz sayin delfine", umarim latife yazimizdan alinmazsiniz.
__________________
YATIRIM, sonu yanliş giden SPEKÜLASYONDUR EGER, zamaninda spekülasyondan cikamazsaniz MECBUREN yatirimci olursunuz..George SOROS TEKNiGE iNANMA TEKNiKSiZ KALMA. Bikmisbroker |
Konuyu Toplam 3 üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 3 Misafir) | |
Konu Seçenekleri | Bu Konuda Ara |
Modları Göster | |
|
|