Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Beşiktaş Jimnastik Klubü
Tekil Mesaj Gösterimi
  #7  
Eski 10-05-2006, 12:23
Mazhi - ait Avatar
Mazhi Mazhi bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Bulunduğu Yer: Frankfurt a.M.
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 277/113
0 Mesaj ına 2144 Kere teşekkür edildi
Mazhi - MSN üzerinden Mesaj gönder
Tanımlı Ellerine sağlık İbrahim Altınsay

Zizou bizi birakma

Ibrahim Altinsay

10/05/2006 (604 kisi okudu)

Besiktas-Galatasaray maci biter bitmez akbabalar usustuler futbolcularin uzerine TV`de... Hedefleri, Guney Amerika`nin Sampiyonlar Ligi Libertadores Kupasi`ni, ardindan Kitalararasi Kupa`yi kaldirmis biriydi. Guney Amerika futbolunun efsane olmus oyuncularindan Oscar Cordoba`ydi... Orta alana yapilmis bir degajda, mac bitimine saniyeler kala doksana vurulmus bir sutta `sike` arayanlar zavalliligini ortaya vurdu sadece.
Ancak guvercin gorunumlu akbabalar da varmis meger. Neymis? Cordoba`nin hareketleri tereddut yaratmis, devre arasinda cikarilmaliymis. Ekranda boyle ahkâm kesenlerden biri, Besiktas`ta profesyonel olarak calismis bir yorumcuydu ustelik. Uc sezon once yetkili oldugu donemdeki kuskulu sonuclarin hesabini vermeliydi once... Cordoba`nin kaleciligini tartisanlara ise bir dunya kulubu olan Boca Juniors`un, kaleci antrenorlugune getirmek icin onun futbolu birakmasini bekledigini hatirlatayim. Bir de, iki yil once Arsenal`e transferi engelenmeseydi, su siralar buyuk olasilikla Sampiyonlar Ligi finaline hazilaniyor olacagini... Mac kazandirmadi diyenlere ise sakat sakat bitirdigi Londra`daki 2-0`lik Chelsea macini izlemelerini oneririm... Cordoba`nin eldiven izleri, 100. Yil Sampiyonluk Kupasi`nin ve yoneticilerin gorgusuzlugune bulanmis olsa da yeni kazanilmis Turkiye Kupasi`nin uzerinde hâlâ duruyor. Ama o kutlama resimlerinin en kiyisinda. Ya da hic yok.
Beni en cok yaralayan Tumer`in ve Sergen`in golden sonra Cordoba`dan hesap sorma sovu oldu. Takim olarak mac kazanildigini, takim olarak mac kaybedildigini, kaptanlik bandi takmis bu futbolcular demek ki bilmiyor. Ama Cordoba`nin olgun ve ozguvenli tavriyla Umraniye`de takimi bir arada tuttugunu, gencleri yureklendirdigini, zor zamanlarda one cikip herkesi toparladigini bilmemezlik edemezler. Cordoba da Tumer`in auta giden sutlarinin, Sergen`in top cevirmesinin hesabini mi sorsaydi yani. Hani Tumer`in dovmesinde "Tanri`dan baska kimse benden hesap soramaz" yaziyordu. Tumer tanri mi olmustu ki, kader birligi yaptigi arkadasindan hesap soruyordu... Sergen de Oscar`in paslariyla 100. yilda Fenerbahce`ye, Londra`da Chelsea`ye attigi golleri unutmus olamazdi... Ozu sozu bir Sergen`e son kez Besiktas formasini giyecegi Trabzon macinda bir gorev dusuyor: Takiminin onurlu mucadele vermesine onculuk etmek... Onu PAF takimindan beri zevkle ve heyecanla izlemis ama varolanla yetinme tavrina hayiflanmis bir futbolsever olarak istiyorum bunu.

Buyuk futbolcu-buyuk sporcu
Pazar gecesi ekranlardaki `akbabalar parti`sini birakip NTV`deki Real Madrid-Villarreal macina gectim... `Buyuk futbolcu` olmak baskaydi, `buyuk sporcu` olmak baska... O gece bir buyuk sporcu, Real Madrid formasiyla son lig macina cikiyordu. Dunya Kupasi`nin ardindan da futbolculuga veda edecekti. Real taraftarlari evlerinde yazip getirdigi pankartlarla gozleri yasli ugurladi onu. Son dakikalarda kulubeye giderken kucucuk bir selam verdi tribunlere. Cunku takim sahada oynuyordu hâlâ. Bitis duduguyle birlikte, buyuk olasilikla Real`de yerini alacak olan Riquelme`nin yanina gitti, 5 numarali formasini ona verdi ve sahayi kolunda rakibinin formasiyla terk etti. Zinedine Zidane`di bu sporcu... Bana hep Luis Malle`in sevimli kahramani `Zazie`yi hatirlatan ve soylerken bile saygi duydugumuz lakabiyla, Zizou... Soyadi alfabetik siralamalarda hep en sona ama sporculugu, adamligi hep en baslara yazilacak biri. Oysa 34 yil once bir haziran gunu, Marsilya`nin gocmen semti Castallane`de hep en asagida kalmaya mahkûm bir Cezayirli olarak dunyaya gelmisti. Futbolcu yetistirmesiyle unlu Cannes kulubunun `izci`sinin dikkatini cekmesi sansi oldu. O andan sonra kazanmadigi kupa kalmayacakti. Ben onu esas, takim
ruhu uzerine yapilmis en gorkemli belgesellerden biri olan "Les yeux dans les Bleus"de (Mavililerin Gozlerinden) tanidim. Kamplardaki aksi, durgun halini... Suudi Arabistan macinda atildiktan sonra soyunma odasindaki yalnizligini... Stattaki sesleri dinlerken omuzlarina coken sorumlulugu...
Defalarca dunyanin en iyi futbolcusu secilmesine karsin, "Dunyanin en iyi futbolcusu degilim ama oraya gelmek icin ne gerekiyorsa yapmaya hazirim" diyen de oydu. Gocmen cocugu olarak iki kat calismasi gerektigini biliyordu. Hedeften cok oraya ulasmak icin verilen emegin, kavganin onemli oldugunu da!
O simdi dogdugu Castellane`nin onursal baskani oldugu futbol takiminda gocmen cocuklariyla daha fazla ilgilenecek. Ve dunyanin en iyi futbolcusu secildigi zamanlarda bile aksatmadigi gibi cocuklarini okuldan kendisi alacak. O cocuklarin en buyugu Zidane`in kucukken hayran oldugu Marsilya`nin Uruguayli futbolcusu Enzo Francescoli`nin onadini tasiyor.

Kim biliyor?
Zidane`in biyografisini, bizim Radikal Spor dizi halinde yayimlamali. Sadece futbola heveslenen cocuklar degil, butun futbolseverler, butun buyuk futbolcular okumali... Zidane, yoksulluk, irkcilik gibi toplumsal sorunlari kisisel sorunu yaparken, askerlik gibi bir sorununu kulup sorunu, ulke sorunu yapan Tumer Metin okumali. Milli takimdan ayrilmayi, oyundan alinmayi sindiremeyen Hakan Sukur okumali... Yoneticilerin okumasinin bir faydasi olacagini sanmiyorum. Ozellikle "Sikilmasalar bunu da yapacaklar" denen her seyi yapan Besiktasli yoneticilerin... Doyumsuzluklarindan kupayi da, kulubun degerlerini de kirlettiler. Simdi de cikmis "Devre arasinda Tigana`dan Cordoba`yi degistirmesini istedik" diye gunah kecisi ariyorlar... Boylece kulubun simgesi olacak Cordoba`yi arkadan vuruyorlar. Cordoba`yi da Zidane`i da futbolda bu yerlere getirenler aslinda adlarini hicbirimizin bilmedigi, tanimadigi yoneticiler, futbol adamlari... Biz onlari bilmiyoruz ama dunyanin en iyi futbolcusu Zidane cok iyi biliyor. Onemli olan da bu.
__________________
Yeni e-mail adresim mbkaya[AT]hotmail.de, eskiden yazıştığımız arkadaşları Msn listeme beklerim.. Sevgiler, Mazhi
Alıntı ile Cevapla