Tıp dilinde metabolizmada hormonal değişim, halk dilinde kudurma........
Kafatası içersinde bando mızıka şöleni, kulak cidarlarında artan bir anksiyete ve bu sebeble koşa koşa geldiği yer savcı-hakim- avukat üçlemesine sahip beyin e şikayet halinde iken olaya güm diye ağırlığını koyan kalbin aort denen çok bilmiş ve görmüş gerilip daralmaktan, kasılıp rahatlamaktan bi pozisyon alamamış tekgözlü canavarın ağırlığı. Bir anda olaya öyle bir iner ki kan, basıncı artar gümbür gümbür. Kulakçıklara sökün eden kan akışı çağlayanı mukadderiye misali karıncıklara da iner. Bu yükü kaldıramayan kalbin nadide duvarları şişmekten gerilir gerildikçe de isyan başlar "yeter, yavaş" diye ...
Emboli, tromboli, stromboli, perikardit, artrit, apandisit, arkadan mide fıtığı, migren ve halefi, hemipleji , tiroid ve selefi, kanser , ülser ve teranesi...eee kimde mi bunlar...
Türkiyem de isen, özellikle de İstanbul un nadide köprüsünde, caddesinde, kaldırımında, orasında burasında es kaza yürüyorsan, özellikle de kadınsan...oooffff ki ne offf....Çarpanlar, sıkıştıranlar, atlayanlar,zıplayanlar, kaldırımda güru halde arkadan geleni önemsemeyerek, karsıdan geleni omuzlayarak kendilerine yol açanlarla dolu insancıklarım arasında gel de stressss olma. Bayırlarımın toprak dokusunda yaşar, çalıların merhametsiz dikenvari kollarında yatar olmak herhal pek bi rahat olacaktır.
Neyse....gününüz stresssten uzak, keyfiniz bol, sukunetiniz zihninizde bir havalandırma olsun...
Ne demişler ayağını sıcak başını serin tutacaksın...ki fazla hararetten iç yapında değişim olmasın
)
kalın sağlıcakla.................