En Önsöz
Sera başlığı altında bir şeyler yazma düşüncesinin nasıl oluştuğunu biraz geriye dönüp anlamaya ve sizlere anlatmayı deneyeceğim.
Bu anlatma çabamın, kimsenin merak ettiği bir konu olduğunu düşünmemekle birlikte yine de yazmak istiyorum.
Bir başka borsa içerikli sitede “Duygusal Analiz” başlığı ile başlattığım ve kendi yaşamışlıklarımdan aklımda kalan şeyleri anlattığım yazılar bitmek üzereyken, o siteyle bağım koptu.
Yine o sitede yazılarımızla tanıştığımız bir arkadaşın ısrarıyla bu sitede (imekabe.com) de devam etti, benzer yazılarım.
Ahım şahım olmayan yazılarımı kendi efkârımla yazarken, borsada param vardı!
Hele tüm paramı yatırdıktan sonra borsadan çıkacağım günü de belirleyince bu kez “şafak” sayarcasına günlük duygularımı yazar oldum.
Bu durum, bambaşka bir deneyim oldu, benim için.
Sonra, borsayla ilişiğim kalmayınca ne yazacağımı bilemez oldum. Hatta böyle sitelerde dolaşmak bile cazibesini yitirmişti, doğal olarak.
Yazı yazdığım bu siteden de hemen ayrılıp gitmeyi doğru bulmadım.
Bir sera satın alınca, burada yaşadıklarımdan bazı kesitleri aktarmak istedim, siteye. (imekabe.com)
Ancak bu düşüncemi olgunlaştıramayınca vazgeçer gibi oldum. Uyuttum yani!
Bir gün Sayın Ali Hocam sadece burada (imekabe.com) değil, arka-bahce.org isimli sitede de bir konu başlığı altında yazılar yazmamı önerdi ve isim konusunda da sanki aklımdan geçeni okurcasına “Adını da sera koyarız” dedi.
Şimdi, bu başlık altında ipe sapa gelmez, ele avuca sığmaz aklımdan (serden) geçenlerle serada yaşadıklarımı zaman zaman harmanlayarak, buralarda (imekabe.com ve arka-bahce.org) yazmaya çabalayacağım.
Az, biraz bu yazıların içeriği sitelerin durumuna bağlı olarak farklı olabilir!
Yazılarımın her iki sitede de bulunması ne kadar anlamlı, ahlaklı ve doğru bir şeydir, bilmiyorum.
Şöyle düşünüyorum, öyle ya da böyle bir emek çekerek okunası bir yazı ortaya çıkmışsa, okunmalı!
Yazı ne için yazılır ki, zaten?
|