Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Güzelleme (Şiir)
Tekil Mesaj Gösterimi
  #38  
Eski 28-05-2006, 13:15
Ramo - ait Avatar
Ramo Ramo bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 603/2786
438 Mesaj ına 2346 Kere teşekkür edildi
Tanımlı Ali Kemal

Kartallı Kâzım
Köprünün orda bir ağacı gösterdi Tatar yüzlü
adama,
- Şu köprünün dibindeki ağaç yok mu?
Ard ayakları üstüne kalkmış
hayvana benzeyen ağaç?
Şu soldaki,
koskocaman.
Bak,
Dalları köprüyü aşan
O dallara astılar ölüsünü Ali Kemal'in.
İstanbul'dan kaldırıldı herif
güpegündüz
berberden
Beyoğlu'nda tıraş olurken,
338'de."
"- Kim bu Ali Kemal?"
"- Gazete muharriri.
İngilizlerden para alır.
Adamıydı Halifenin.
Gözlüklü
Şişman.
Kan damlardı kaleminden,
fakat murdar
fakat pist bir kan.
Gün olur daha derin
daha geniş yara açar
kalemin düşmanlığı
mavzerin düşmanlığından."
"- İzmit bizde miydi o zaman?"
"- Yeni girmiştik
İngilizler İstanbul'daydı daha.
Ali Kemal'i çalıp getirdiler. İngiliz'in mavi gözünden.
Burada "geliyor" diye şayia çıktı,
Altı yedi saat önce.
İskeleye yığıldı millet.
Belki İzmit halkının dörtte üçü
kadınlara varıncaya kadar.
Ben Ulu Camiin ordan bakıyorum
gözümde dürbün.
Göründü karşıdan motor nihayet,
Bata çıka geliyor.
Koştum aşağıya.
Ben iskeleye inmeden
çıkarmışlar Ali Kemal'i motordan.
Şurda
tepede
Saray meydanında hükümet konağı var
kolordu dairesi,
oraya götürdüler.
Konağın önü

meydan
sokaklar

adam almıyor.
Kaynıyor karınca gibi İzmit halkı.
Fakat öfkeli
fakat merhametsiz
Çoğu da gülüyor
bayram yeri gibi İzmit şehri.
Hava da sıcak,
gök de bulutsuz.
Ali Kemal 20 dakika kaldı kalmadı konakta
dışarı çıkardılar.
Attı bir adım.
Etrafını zabitlerle polisler almış.
Kireç gibi yüzü.
Sarışın.
Birden ahali başladı bağırmaya:
"Kahrolsun Artin Kemal."
Durdu.
Arkasına baktı
konağın kapısından tarafa,
belki de geri dönüp içeri girmek için.
Fakat yüzüne karşı kapıyı ağır ağır kapadılar.
Yürüdü sallanarak on adım kadar.
Ahali boyuna bağırıyor.
Bir taş geldi arkadan
başına çarptı.
Bir taş daha.
bu sefer yüzüne
Kırıldı gözlükleri,
bıyıklarına doğru kanın aktığını gördüm.
Birisi, "Vurun", diye haykırdı.
Taş
odun
çürük sebze yağıyor.
Muhafızlar bıraktı Ali Kemal'i
Ahali kara bulut gibi çullandı üzerine
alaşağı ettiler.
Orda yerde yaptılar ne yaptılarsa.
Sonra açıldı bir parça ortalık.
Baktım ki yatıyor yüzükoyun.
Ayağında bir donu kalmış
kısa bir don.
Çıplak eti pelte gibi tombul, beyaz.
Bana hâlâ nefes alıyor gibi geldi.
Bir bağladılar sol ayağına.
Hiç unutmam
sol ayağında kundura, çorap filan yoktu
fakat sağ bacağında çorap bağı kalmış.
Başladılar ölüyü bacağından sürümeye.
Yokuş aşağı, başı taşlara çarpıp gidiyor.
Millet peşinde.
Bir aralık ipi koptu.
Bağlandı yenisi.
İbret alınacak hal.
Halkı kızdırmaya gelmez.
Bir sabreder iki sabreder,
her ne ise.
Böylece dolaştı İzmit şehrini Ali Kemal.
Sonra
dedim ya
astlılar şu köprünün üstündeki dallara
ölüsünü.
Sonra ölüyü indirdiler
fakat gömleği mi, donu mu ne
iç çamaşırlarından bir şey
öteki dalda bir iki ay sallanıp durdu.
Sonra satıldı müzayedeyle saati filan,
çok sonra.
Ben birini bilirim
Tek çorabını hatıra diye beş liraya alan."
Nazım Hikmet

Memleketimden İnsan Manzaraları
Alıntı ile Cevapla