Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Tekil Mesaj Gösterimi - Siyaset-Serbest kürsü
Tekil Mesaj Gösterimi
  #2  
Eski 06-03-2006, 12:10
hakanen - ait Avatar
hakanen hakanen bağlı değil
.
 
Üyelik Tarihi: Feb 2006
Mesajlar/Teşekkür sayısı: 22/24
3 Mesaj ına 47 Kere teşekkür edildi
Tanımlı

28 Şubat’ın yıldönümü için çarşaf çarşaf yazılar, yazı dizileri hazırlayanlar mesele 1 Mart’a gelince ne hikmetse konuyu “es” geçiyorlar. Oysa o 1 Mart tezkeresinin arka planında bir ülkenin fiili bir işgalle burun buruna gelmesi ve kelimenin en basit haliyle nice nice ihanetler yazılıdır.

Allah’dan Çek Dışişleri Bakanı çıktıda da Vatan gazetesinde konuştu. Okumuşsunuzdur Svoboda Abdullah Gül’e atfen aynen şunları söylüyor:
“Türk Dışişleri Bakanı bana Amerika Irak’tan çekilirse İran önce Irak’a, sonra Türkiye’ye rejimini ihraç eder. O sebeple Koalisyon Güçleri Irak’dan ayrılmamalı” dedi diyor.
Cümledeki inanılmaz trajedinin bilmiyoruz farkında mısınız?
Abdullah Gül “Irak’da işgal devam etsin” diyor ve muhataplarını işgalin devamı için iknaya çalışıyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Yok böyle bir şey diyeceksiniz ama var işte, hem de buz gibi var!
Bırakın işgalin devam etmesini biz bu hükumetin Irak’da işgalin önünü açtığını, hatta en hafif ifade ile ABD’nin bu savaş için ikna edildiğini de (cesaretlendirildiğini de) biliyoruz.
O sebeple gelin isterseniz 1 Mart tezkeresinin reddinin yıldönümünde Abdullah Gül’ün açıklamalarını bir kulağımızda tutarak, bu hükumetin Irak’ın işgalinde hangi cinayetlere imza attığına bir göz atalım.Göz attığımızda şunu göreceğiz:
“Bu hükumetin Irak’a atılan her bomba da, Irak’da ölen her çocuğun kanında payı vardır, günahı vardır.”
Bunları Biliyor muydun ey Türkiye? diyoruz:
1– Mart tezkeresi Meclisten geçseydi şayet 65.000 Coni, 285 uçak ve 65 helikopter topraklarımızda konuşlanmış olacaktı. Dikkatlerinizi çekiyorum, Irak’a geçmek için değil, topraklarımıza konuşlanmak için.
2– Tezkerenin Meclise sunulduğu gün Maliye Bakanı Kemal Unakıtan özellikle Doğu kökenli Bakanlardan yükselen itirazlar üzerine “Beyler, bu tezkereyi çıkarmak bizim misyonumuzdur” demişti. Misyon kelimesinin anlamını sağduyulu okuyucunun engin ferasetine bırakıyorum. Bu iktidarın kimler tarafından ve niçin kurulduğunu bu kavramdan çıkarabilirsiniz!
3–Tezkere pazarlıkları sırasında Amerika ısrarla Samsun ve Trabzon limanlarını talep etmişti. Ancak bu limanları niçin istediği hiçbir zaman anlaşılmadı. Ancak Irak için talep edilmedikleri belliydi.
4–Tezkere görüşmelerinin hiçbir safhasında ABD şu bir şeyden asla ödün vermedi:
“ Kuzey Irak’a asla giremezsiniz.” Hatta Nato ülkelerinin birbirlerini haberdar ettiği silah IFF kodunu dahi Türkiye’ye vermemişti. Yani Irak’a girmiş olsaydık Türk askerine ateş açacaktı!
5–Amerikalılar tezkere görüşmelerinde öyle sıkı pazarlık yürütüyorlardı ki, Conilerin takacağı yaka kartı parasını dahi bizden talep etmişlerdi.
6–Tezkerenin reddine rağmen Amerikalılar hükumetin bulduğu çeşitli formüllerle İskenderun ve Mersin limanına yığdıkları silahları Kuzey Irak’a geçirmeyi başarmışlardı. Bu açık bir şekilde Anayasa’ya aykırı idi!
7– Tezkerenin reddi sebebiyle Washington’un Türkiye’yi sıkıştırdığı bir dönemde Abdullah Gül aynen şu sözleri söylemişti:
“Ayıp ediyorlar. Neler yaptığımızı açıklamak zorunda bırakmasınlar bizi.”
8– Abdüllatif Şener de bir MGK toplantısında şu soruyu sormuştu: “Bu Amerikalılar ya topraklarımızı terk etmezse ne olacak?”
9– Ankara’da Türkiye’ye ayak basan Conilerin genelev meselesi dahi tartışılmıştı. Hem de en tepelerde bir yerde!
10– Nevzat Yalçıntaş Mecliste yaptığı konuşmada tezkereyi en çok savunan isim olmuştu ve o gün pek çok milletvekilinin gözünde itibarını yitirmişti.
11–Amerikalılar hava sahamızı Milli Savunma Bakanımızın ifadesiyle tam 4300 kez kullandılar. Yani Irak’a atılan her bombada bu hükümetin payı vardı.
12– Irak savaşının başlamasına 3 ay kala Tayip Erdoğan’ı ziyaret eden Paul Wolfowitz aynen şunları söylemişti:
“Bu savaşın çıkması noktasında Tayip Bey bizi cesaretlendirmiştir!”
13– 1 Mart tezkeresinin intikamı olarak planlanan Süleymaniye çuval baskınının tarihi 4 Temmuz’du. Yani ABD’nin kuruluş günü! Bu bir tesadüf müydü bilinmez ama 11 subayımızın çuvala sokulduğu gün altı çizilecek üç önemli olay vardı:
– Türk subayları Kerkük’e çuvallayarak getiren Amerikalıları, asker arkadaşları havaalanında ‘4 temmuz kutlu olsun’ diye karşılamışlardı.
– ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson olaydan haberi varmışçasına o yılki Kurtuluş Günü kutlamasını bir gün öncesine çekmişti. Böylece olabilecek eleştirilerden kurtulmuş oluyordu.
– ABD Türkiye’nin kurtuluş senedi olan Lozan’ı tanımamıştı.
14– Çuval Baskının duyulmasının ardından Başbakan meyve bahçesi açılışına katılmış, Dışişleri Bakanı Kayseri’ye Liseden arkadaşları ile mantı yemeye gitmişti. Gazetecilerin “Ankara’da olmanız gerekmiyor mu” sorusuna Başbakan tek işimiz bu konu değil demişti.
15– Çuval olayından sonra Süleymaniye düzenlenen toplantıya biz Tuğgeneral seviyesinde katılırken, Amerikalılar yüzbaşı rütbesiyle katılmayı tercih etmişlerdi. Türk komutan toplantıya katılmadan salonu terk etmişti.
16–Amerikalılar Baskın için hiçbir zaman özür dilemediler!


www.acikistihbarat.com
Alıntı ile Cevapla