Çok eşlilik konusu arada sırada kafama takılan bir konudur. Hazır bu konu açılmışken birkaç laf edeyim istedim.
Burada konu edilen çok eşlilik, bir ailede karı koca ilişkisi içinde olan kadının veya erkeğin birden fazla olması durumudur. Ancak kadının tek, kocanın birden fazla olması durumu ilahi dinlerin hiçbirinde meşru görülmemiştir ve pratikte nadiren görülmüştür. Kocanın tek, karılarının birden fazla olması ise hem tarihte daha çok görülmüştür hem de dinler tarafından bazı kayıtlar ve sınırlarla onaylanmıştır. Aslında bu onay açık bir onay olmayıp, zorlama yorumlarla onay varmış gibi gösterilmeye çalışılmıştır.
Benim açımdan bakıldığında, son noktayı koymak için, konunun teolojik, etik, etnolojik taraflarını tartışmayı bir tarafa bırakıp ekolojik açıdan yaklaşmak yeterli oluyor ama dini açıdan da farklı bir yaklaşım getirmek istediğim için konuyu biraz uzatacağım.
Şöyle ki:
Gerek ülkemizde, gerek Dünya genelinde, erkek nüfus oranı kadın nüfus oranının üzerindedir. Sayımlar ve tahminler bu oranın %50.3 erkek, 49.7 kadın olduğunu gösteriyor. Bu sayılar, teorik olarak bir aile düzeni içinde çok eşliliğin mümkün olamayacağını, ancak aile düzeninden yoksun çoklu ilişkilerin olabileceğini gösteriyor. Zaten "çoklu ilişki" olarak ifade ettiğim ilişki tarzı, çok eşliliği savunan kesimin arzu ettiği bir durum olamaz.
Konuyu dinsel açıdan da yüzeysel olarak irdeleyelim. "Yüzeysel olarak" dedim, çünkü çok eşliliği savunanların tezlerini çürütmek için ayetlere, hadislere ihtiyacım yok; dinin temel inanç kurallarını bilmek yeterli.
Dünya'yı ve insanları yaratan tanrı, genelde çok eşliliği, özelde erkekler lehine çok eşliliği uygun görmüş ve planlamış olsaydı, şüphesiz erkek ve kadın nüfüsun oranlarının mevcut durumdan daha farklı olmasını sağlardı. Oysa burada bir denge var. Hiçbir inanan bu paradoksu görmemezlikten gelemez; tanırının bunu düşünemediğini veya bunu yapmaya gücünün yetmeyeceğini savunamaz. Aksi taktirde imansız olur.
Çok eşlilik, ek geçim maliyeti getireceğinden herkesin harcı değil. Ancak belirli bir gelir seviyesinin üzerindekiler bu "ayrıcalıktan" yararlanabilirler. Bu imkana sahip erkeklerin sayısı da az buz değil. Dünya genelinde bir erkeğe bir kadın bile düşmezken, durumu iyi olan erkekler üçer dörder tane kadınla evlenirlerse, zaten bozuk olan denge tamamen bozulur. "Evde kalan" erkek sayısı hızla artacaktır. Bu erkeklerin çoğu, yaratan tarafından cinsel açıdan sağlıklı olarak yaratıldıklarından ne yapacaklarını şaşıracaklar, belki de sapkınlık olarak nitelenen eğilimler artacaktır. Oysa bu durum hiçbir dinin onayladığı bir durum değildir. Bu yanlışı görmemezlikten gelmek ve inkar etmek de imanı sarsan bir durum olup (Allah korusun) insanları imansızlığa götürür.
Ayrıca, hali vakti yerinde olan erkeklerin güzel kadınları seçme ve onlarla evlenme imkanı daha fazla olup bu erkeklere birden fazla kadın seçme hakkı tanındığında "piyasada" güzel kadın bırakmazlar. Gerçi az da olsa paraya itibar etmeyecek kadınlar var ama çoğunun böyle olmadığı hayatın bir gerçeği. Tek eş ile evlenip onu ve çocuklarını ancak geçindirebilecek güçte olanlara "kalbur altı" kalacak. Bu adalet mi? Tanrı adaletsizliği de sevmez. Bu açıdan bakıldığında da imanın şartlarını zorlayan bir durum var gibi.
Ey inananlar!!!
Bilmem kim efendinin çarpıtılmış yorumlarıyla, bilmem kim şeyhin uyduruk fetvalarıyla kendinize yol çizmeyi, çıkmaz sokaklarda çıkar kapıları aramayı bir tarafa bırakıp inançlarınızı bir kez daha sorgulayın.
Dinler insanlara yol göstermek ve onların doğruları bulması için var olmuştur. Bu doğruları bulmak o kadar zor değil; biraz okumak, biraz kafa çalıştırmak yeterli. Ancak kafanızı şeytani planlarınıza kılıf bulmak için değil, doğruları bulmak için çalıştıracaksınız. Bu kadar basit.
|