Muhteremler ;
İstanbul Bahcecilerinin Hocamın mekanında rakı içemiyecekleri saatlerde , bendeniz , karşısında Midilli olan bir körfeze uzanmış iskeleye kurulmuş olan masada, roka,peynir, ahtapot, deniz börülcesi, kabak çiçeği dolması, barbun, karides, böcük, midye dolma, deniz kestanesi, yaprak sarma, sinarit, kekikli sızma, stifno, pavurya, ve adını sayamadığım diğer Ege mezelerini Yeşil Efe'ye katık ediyor olacağım.
Kadehlerden ilki Master Efendi'ye, ikincisi Hocam'a, üçüncüsü diğer eski bahçe dostlarına, dördüncüsü yeni bahçe dostlarına kalkacak. Beşinciyi ve sonrakileri hatırlayabileceğimi pek sanmıyorum. Genellikle beşinci elimde iken sandalye üstüne çıkmış şiir okuyor olurum.( öyle diyorlar) Altıncıda şarkı söylüyorsam masadan -varsa- içmeyenler artık kalkalım demeğe başlamıştır. Yedincide güneş Kazdağlarının ardından ilk ışınlarını yollamaya başlamıştır. Sekizincide memleketi kurtarmaktan vazgeçilmiştir.Dokuzuncuyu elimden almak için hemşire, ambulans sürücüsünden yardım istiyordur.(Tamam tamam cıvıdı...)
Neyse ağzı sulananlara bir tüyo vereyim ki Atlasjet İstanbul-Edremit seferlerine başlamıştır.
Bu arada, kabak çiçeği dolması deyince aklıma geldi.Bundan yıllarca önce eski arkabahçede yazdığım bir kabak çiçeği dolması yazısı olması lazım. Tuhaf bir şekilde bahçe arşivine sahip olan Hocam'dan rica etsem onu da bulabilir mi acaba ?
Bilmem iskelede üşür müyüz ?
|