Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::db_connect() should be compatible with vB_Database::db_connect($servername, $port, $username, $password, $usepconnect) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Strict Standards: Declaration of vB_Database_MySQLi::select_db_wrapper() should be compatible with vB_Database::select_db_wrapper($database = '', $link = NULL) in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 1095

Deprecated: Non-static method vB_Shutdown::init() should not be called statically, assuming $this from incompatible context in /home/arkabahc/public_html/forum/includes/class_core.php on line 2294
Arka BahÇe Forumu - Teeee bessüm
Arka BahÇe Forumu

Arka BahÇe Forumu (http://www.arka-bahce.org/forum/index.php)
-   Tebessüm (http://www.arka-bahce.org/forum/forumdisplay.php?f=83)
-   -   Teeee bessüm (http://www.arka-bahce.org/forum/showthread.php?t=10)

Master 21-02-2006 13:11

Teeee bessüm
 
Amerika'da adamin biri isine giderken birden anormal bir trafigin içine düser ama trafik bir milimetre bile kıpırdamamaktadır.
Bir süre sonra arabasının yan camına birisinin tıkladıgını görür ve camını açar
-Ne var, ne olmus acaba
-Teröristler Bush'u yakaladılar Eger 1 Milyar dolar
verilmezse,üzerine benzin döküp yakacaklarmıs.
-Haa simdi anladım bu trafigi...
-Yaa iste onun için herkesten biraz yardım topluyoruz.
-Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak ?
-Valla yaklasık olarak 5'er litre

Süvari 21-02-2006 13:18

SOYADI kanunu çıkınca ağa "Kurdoğlu" soyadını almış, bir süre sonra da teftişe çıkmış, önüne gelene soruyor:
"Ben kimim?"
"Ağamızsın!"
"Adım nedir?"
"Raşit'tir!"
"Peki soyadım!"
"Kurdoğlu!"
Herkes bilmiş de yaşlı bir köylü soyadına takılmış, çıkaramıyor. Ağa da üzerine gidince özür dilemiş:
"Vallahi ağam, bir heyvanın oğlisin ama hangisinin bilemirem!"
Kıssadan hisse...
Soyadı "Aslanoğlu" olsaydı, değişir miydi?
* * *
KRAL emretmiş:
"Gidin bunları asın!"
Muhafızlar ikisini bağlayıp götürürlerken, biri ileri geri söylenmeye başlamış. Ne kral ne kraliçe kalmış, öbürü yalvarmış:
"Yapma yahu, bu gidişle başımızı belaya sokacaksın!"
Kıssadan hisse...
Nereye gittiğimiz belli de, bazıları hâlâ "Aman dikkat, başımız derde girmesin!" diye akıllarınca tedbiri elden bırakmıyorlar.
Tıpkı idare-i maslahat etmek gibi...
Bir gün "idare" elden gidecek, "maslahat" elde kalacak...

h.pulur@milliyet.com.tr

nomeames 21-02-2006 22:36

Av Sezonu Açıldı Açılalı...
 
Dursun canı sıkkın bir şekilde tarladan gelen Temel'i görür ve hemen sorar:
- Hayrola Temel ne oldu daa. Neye böyle öfkelu öfkelu gideysun.
Temel
- Hiç sorma Dursun derdum büyüktür.
Dursun
- Hayrola uşağum neymiş derdin?.
Temel
- Tarlada iken canım acayip fadimeyi çekiyur, ama eve gelince tık yok.
Dursun
- Uşağım o zaman Fadime sana gelsin.
Temel
- Nasıl olacak bu?
Dursun
- Al tüfeği yanına canın çekince patlat Fadime anlar koşar gelir.
Temel
- Hay aklınla bin yaşa emi.
Tabi Temel bunu hemen uygulamaya koyar. Canı çekince hemen tüfeği patlatıveriyor Fadime yanında. Aradan bir kaç hafta geçiyor Dursun yine Temel'i tarladan gelirken görüyor.
Dursun
- Hayrola Temel nasıl gidiyor verdiğim taktik?
Temel
- Valla Dursun ilk başta çok iyidi, ama av sezonu açıldı açılalı Fadimenin yüzünü göremez oldum.

Ramo 22-02-2006 12:28

Can Babanin Mal Beyani (can YÜcel)
 
BİR: Avşa Adası'nda üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen.

İKİ: Gökyüzünde bi bulut.

ÜÇ: Bitlis’te beş minare.

DÖRT: Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili.

BEŞ: Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı.

ALTI: Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü.

YEDİ: Palandöken’de bir palan, iki döken.

SEKİZ: Kastamonu’da üç kasto.

DOKUZ: Biri İngilizce 6 adet küfür.

ON: Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht.

ON BİR: Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bir ömür.

bikmisbroker 22-02-2006 21:01

Komik...
 
LAZ BANKA MUDURU

Laz banka muduru Rusya'ya geziye gitmis ve bir lokantadan iceri girmis.
Siparislerini verdikten sonra birde bakmiski karsisinda afet bir hatun
surekli kendisine bakiyor.
Davetkar bakislarla hatunu masaya cagirmis, hatun gelip masaya oturmus.
Ancak ikiside birbirlerinin dilinden anlamiyormus.
Hatun cantasindan kalem ve kagit cikarmis ve kagidin uzerine sigara
resmi
cizmis.
Bizim laz mudur hemen sigarasina davranmis, kadina ikram etmis.
Hatun daha sonra kagidin uzerine kadeh resmi cizmis.
Bizimki hemen garsonu cagirmis ve en iyi saraptan siparis vermis.
Hatun bu seferde kagida ev resmi cizmis yanina da 100 dolar resmi
cizmis.
Bizimki icinden :

-"Ula kariya bak, haçan banka muduru oldugumi anladi konut kredisi
isti..''

Master 23-02-2006 09:26

Yani
 
Basbakan Erdogan, dis destek aramak için Ingiltereyi ziyarete gitmis.
Ziyareti sirasinda Kraliçe tarafindan çay içmeye davet edilen Erdogan,
Kraliçe'ye liderlik felsefesinin ne oldugunu sormus. Kraliçe de "çevremi
akilli insanlarla doldurmak" cevabini vermis. Erdogan bunun üzerine
Kraliçe'ye çevresindeki insanlarin akilli olup olmadiklarini nasil ayirt
ettigini sormus. Kraliçe, "onlara dogru sorulari sorarak ayirt ediyorum"
diye yanitlamis ve "izin verin size göstereyim" demis.

Kraliçe hemen Tony Blair'i aramis ve "Sayin Basbakan,lütfen bu soruya
cevap verin: Annenizin bir çocugu var, babanizin bir çocugu var ve bu çocuk
sizin ne kiz ne de erkek kardesiniz. Kimdir bu?" diye sormus.

Tony Blair: "Bu benim majesteleri" diye yanitlamis. Kraliçe: "Dogru.
Tesekkürler, iyi çalismalar Blair" demis ve Erdogan'a dönerek: "Gördünüz
mü Sayin Erdogan?" diye eklemis. Erdogan da "Evet majesteleri, çok
tesekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacagim diyerek" oradan ayrilmis.

Yurda dönüsünde hemen Unakitan'i yanina çagiran Erdogan, "Kemal abi,
sana soracagim bir soruyu cevaplamani istiyorum" demis.
Unakitan: "Tabii efendim, nedir?"
Erdogan: "Annenizin bir çocugu var, babanizin bir çocugu var ve bu çocuk
sizin ne kiz nede erkek kardesiniz. Kimdir bu?"

Unakitan saga bakmis, sola bakmis, düsünmüs tasinmis ve en sonunda:
"Efendim, bunu biraz düsünüp sonra size cevap versem?" demis. Erdogan
kabul etmis ve Unakitan oradan ayrilmis, vakit kaybetmeden Bakanlar
Kurulunu toplantiya çagirmis, saatlerce bu soru üzerinde düsünmüsler,
ama bir cevap bulamamislar.

En sonunda kemal Unakitan Kemal Dervis'i aramis ve durumu açikladiktan
sonra: "Annenizin bir çocugu var, babanizin bir çocugu var ve bu çocuk
sizin ne kiz ne de erkek kardesiniz. Kimdir bu?" diye sormus.

Dervis: "Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!" diye yanıtlamış.
Cevabı alan Unakitan hemen Tayyip'i arayarak: "Cevabi buldum efendim,
kim olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş" demiş. Tayyip büyük bir
hayal kırıklığıyla cevap vermiş: "Yanlış cevap Kemal Abi; doğru cevap
Tony Blair idi."

Ramo 23-02-2006 09:33

Hadi Gülümse
 

alihoca 23-02-2006 16:04

Bir Dosttan
 
Allah Devletimize Zeval Vermesin

Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor;
- Nasılsın dayı, eyi misen?
- Şükür oğul, canı taşirem, eyiyem, coh eyiyem.
- Halin, keyfin, sağlığın da eyi midir?
- Eyidir, he, coh eyidir.
- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
- Nası söz!
- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?
- Hiç eyle olur? Bizim ağzımız dövlete ne diyebilir.
- Yani memnunsun.
- Allah dövlete millete, kaymakam bege, bölediye başganımıza zeval vermesin.
- Memnunsun?
- Dövletimiz, kaymakamımiz, başganımiz, şanlı ordumuz başımızdadir, her ne olursa bir fiil o dakika
yanımızdadir. Ben vatanıma nası serzenis ederem? Amma, benim derdim başkadır.
- Allahına gurban dayı, söyle nedir?
- Doksan sene once buraya Ruslar girdi ya?
- He girdi.
- Hani bu belediye binalarını, okulları, çesmeleri, istasyonu, yolları, kaldırımları Ruslar yaptılar ya?
- Rus işgalinde yapıldı değil mi dayı?
- He.
- Hec benim dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben aha bu Rusların avradını ...

Doksan sene önce bu kaldırımları, caddeleri yapıp gittiler, bir gün olsun bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı demediler, insan bi gelir de bakar buralara, hec beyle olur?!

Master 23-02-2006 16:27

İhtiyar Amca Haklı
 
Hocam O Ruslar geldi yollara baktı hala ilk günki gibi olduğunu görünce oynamaya başladılar.... Sızıların burun çektiği Kars caddelerin de...


Buddha 23-02-2006 17:49

Madenci eski bir arkadaşı hatırlattı...
 
Madenci :)
Koylunun biri bir maden ocaginda ise baslamis. Yuzlerce metre derinlikteki maden ocaklarinda komur kaziyorlarmis. Birgun yine calisirlarken mola zili calmis. Dinlenirlerken koylunun yanindaki baska bir isci yaninda getirdigi termostan sicak sicak cay icmeye baslamis.
Koylu daha onceden hic termos gormemis. Sasirmis kalmis. Adam koyluye de bir bardak cay ikram etmis. Termos olayi koylunun cok hosuna gitmis ve sormus :
- O seyin adi nedir ? Diger adamda :
- Bunun adi prezervatiftir diye cevap vermis. Koylu yine sormus :
- Nerde satilir bu sey ? Diger adam da :
- Eczanede satilir demis ,gulmus gecmis......

Haftalar sonra nihayet maden ocagindan disari cikmislar koylu kosa kosa bir eczaneye gitmis.
Eczaci kadina demis ki :
- Bana bir tane prezervatif verir misiniz ? Eczaci kadinda sormus :
- Hangi boy olsun ? Koylu:
- Vallaha gurban iceri girdimmi 1-2 hafta kaliyorum en az 20 bardaklik olsun....


Bütün Zaman Ayarları WEZ +2 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:26 .

Telif Hakları vBulletin v3.5.4 © 2000-2024, ve
Jelsoft Enterprises Ltd.'e Aittir.
Tercüme ve Tasarım : Arka & Bahce